M Sayfa Son Posta'nın tınH_ tefrikası : BO Harb aleyhinde bulunanlar, Yazan: Ziya Şakir camilerin önünde toplanarak bağırıyorlardı: “ Binler kişiyi ölüne sürüklemek isteyen Yusuf Solunun kafasını keselim, Timruun önüne atalım. Boylece kalemizi katliâmdan kurtaralım! ,, T idi. k burcunda, noyanların ortasında dı bütün bu heybetli manzarayı derin bir hayretle temaşaya koyulan Yusuf Sofu, parmağının ucu ile bu garib cismi göslererek: — Acaba, bu nedir?.. Dedi. Yanında duran Sarıboğa, dişlerini sı- | karak cevab verdi: — Timurun arabası... Hasta veyahud yorgün olduğu zaman bununla sefere | Çıkar. Seksen at koşuludur. Herkesin gözleri, büyük bir heybet- le sürüklenen o muazzam seyyar çadı- rı takib etmekte idL. Ve herkes derin bir hayret içinde idi. Hattâ, Yusuf Sofu bile uzun uzun i- çini çekerek zihninden şunları geçirdi: — Bu, ne azamet.. ne ihtişam?. Koca "imurl Her kudret ve büyüklük österiyor... Davullarının, borularının eri bile, bambaşka... Hele şu, süva- >r... Koca bir kıt'a, bir tek sözle, âde- ta bir tek ath gibi hareket ediyor.. bir yılan gibi duruyor, koöşuyor, kıvrılıyor, bükülüyor... Ben, bu büyük kudiretin sahibi olan adamla nasıl başa çıkaca- gım?. O böylece düşünürken, Timurun a- yabası ordugâha yaklaşıyordu. Birdenbire bütün davullar ve borular çalmıya başlamıştı. Ne kadar asker var- sa, bulundukları yerde durmuşlar.. sağ kollarını, Timurun arabasına doğru u- zatmışlar: — Yaşşan.. yaşşaaaa., yaşşaaaaa... * Diye bağırmıya başlamışlardı. Askerlerin arasından ağır ağır geçen araba, çadırın y a yanaşmış, araba- nn meşin perde'eri kaldırılmış, Timur çadırına geçer geçmez, etrafı yalın kı- Dıçlı muhafızlarla kuşatılmıştı YUSUF SOFUNUN GARİB TEKLİFİ Gece, Timur ordusunun heybeti bir kal daha artmıştı. Ordugühın her tarafında öbek öbek ateşler yanıyor, kıvrıla kıvrıla semaya yükselen alevler, halkın korku ve deh- gşetini artırıyordu. Harb aleyhinde bulunanlar, camiler- de toplanmışlardı. Yusuf Sofuyu, har- be sebebiyet vermekle itham ediyor- İardı. Hattâ bazıları daha ileri gidtyor- lar: — Binlerce kişiyi ölüme sürüklemek isteyen bu adamın kafasını keselim, Ti- murun önüne atalım. Böylece kalemizi katlifimdan. kurtaralım. iyorlardı. Fakat, daha ağır başlı düşünenler, bu müfritlerin âönüne M—J yorlar; kale dahilinde bir İhtilâl vuku- una meydan vermemek için halka sü- künet tavsiye ediyorlardı. Nihayet, Yusuf Sofuyu harbden vaz- geçirmek için saraya bir heyet gönde- rilmesine karar verildi. Bu heyet, Yu- suf Sofunun huzuruna çıkarak: — Cihangirin ordusu kalemizi mu- sara ettiği zaman, çeresini bulmuş; harbin önüne geçmiştin. Bu sefer de bir maharet göster, Bu büyük felâketin önüne geç. Yoaksa, bu harbin neticesin. den, sen mes'ul olacaksın... demişler. di. Yusuf Sofu, halkın bu galeyanından. — korkarak: — Bana, sabaha kadür müsaade edin. Size, yarın sabah namazından sonra kararımı bildiririm... diye, cevab ver- e Yusuf Sofu, o gece uyku uyumuyarak, bütün vaktini düşünce içinde geçirdi Aklına birçok şe_vler geldi. Bunların hattâ, bütün wrdunun knr'_v a rezil kumaşlarından bir entari, ve amuzla- etmenin çaresini buldum... dedi. |rından topuklarına kadar sarkan kıy- a mettar bir kürk ile çadırın önüne çık- Gece gelen heyet, sabah namazından / 'P:Ş, dinlemiye başlamıştı. sonra, cevab almak için sar gelmişe| Yusuf Sofu, Timuru görür görmez, lerdi. Yusuf Sofu, kuvvetli bir zırh giy- | üzengilerinin üzerine kuvvetle basarak, mMiş; tepeden tırnağa kadar silâhlanmış €n gür sesile tekrar bağırmıştı: olduğu halde kendilerini kabul ederek:| —— Ey Timur! Burada, birbirine düş- — Hiç telâş etmeyiniz. Ortalığın ta- / man olan, başlıca iki kişi var. Biri, sen- mamile ağarmasını bekleyiniz Timur, sin. Öteki de, ben... Bizim düşmanlığı- aklından geçmiyen bir muameleye ma- pinızın yüzünden, bu kadar ehliislâm ruz kalacak. Büyük bir hicab ve neda- wnımn dökülmesine —Allah razı olur met içinde, ordusunu toplayıp kaçacak. | Gidin, büyük burcun Üüzerinde beni |bekleyin... diye, cevab verdi. Herkesi, derin bir merak atmıştı. Büyük burcun üzerine giderek, orada 'Yusuf Sofuyu beklemiye başlamışlar- di. Yusuf Sofu, çok geç kalmamıştı. Jtalık ağarır ağarmaz; kuvvetli bir harebe at: lerek, surların uş.. ellerini boru gibi ağzına di ral — Ey Timur! Ben Yusuf Sofu.. sanı bir teklifte bulunacağım. Bu teklifim, Allahın emrine ve peygamberian sünne- tine muvafıktur. Eğer Müslüman isen dinle! Dinlemezsen, seni kâfir addede- ceğim... diye bağırmıştı. 'Timurun çadırının etrafındaki mu- hafızlar, kaynaşmışlar.. birkaç kere ça- dıra girip çıkmışlar.. sonra, çadırın ö- nündeki meşin perdeyi kaldırmış'arndı. 1'1.mur arkasında iri d.ınu".lı Hind arına kadar yaklaş- yak Bir Doktorun Günlük Notlarından Son haftaların Hastalıkları Martırı son haftaları tle nisan başlangı- ©1 İstanbulda çok ânl ve büyük hava ta- havvülâtile geçti. Zannediyorum ki yur- dun diğer bölgelerinde de bu nava Lebed- dülâlü aynen mevcuddür. Tabil bunun neticesi olarak hemen her tarafta nez- leer, gripler, anjinler ve hattâ zatürre- eler mevcuddur ve devam etmektedir. Hemen gımu da arzedeyim ki bütün bu hastalıklar büyük ârızalar ve teh'ikeler yaratmadan iyi olmaktadırlar. Hattâ ga- Bu mevzimde sabah ile gece hararetleri h bulunmalıdır. Bilhassa tiyatro ve sine- malardan, kahvehanelerden çıkıldığı va- kit bu hususa azami derecede itina et- melldir. Çünkü gördüğümüz zatürresle- rin mühim bir kısımı buralardan ihttyat- sızca geceleyin sokağa çıkanlara alddir. Ayrıca da yağmurdan slanmamıya ça - Hışmak Hezımdır. Rütubetle soğuk uzviyet üzerine daha fena bir tesir yapar. İhti- yatlı hareket edilecek gönlerdeyiz. Cevab isteyen — okuyucularımızın — posta puln yeliamalarmı rica ederiz, Aksi tak- dirde istekteri maukabelesir kalabilir. Nöbetci Eczaneler Bu gece möbetci olan ecraneler çunlar- dır: İstanbul elhetindekiler: Akzarayda: (Sarım). Alemdarda: (Sırrı Asım). Beyamdda: (Asador). Samatya- da: (Radwan). Eminönünde: (Aminasya). Eyübde: (Arif Beşir). Fenerde: (Vitallh. Şehremininde: (Nümm). Şehzadebaşın- da: (1 Hakkı), Karaköyde: (Suad . Kü- guıpınrdl (Necati Ahmed). Bakırkö- tuıuu (Necdet). Yenlşehlrle (Para- nakyan). Bostanbaşında: (İtimad). De- şiktaşta: (Süleyman Receb). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: (İskelebaşı). Sarıyerde: man), Kadıköyünde: (Saadet - Osman Hulüs. Büyükadada: (Halk), Heybeli- $RS) S P İzmir at OnrR : yarışları Bu hafta yspılnn müsabakalar çok heyel oldu. Yanşlarda on bin hlşl bulundu İkinci yarıştan bir intıba ve Bayan Sa biha Gökçen yarışları takib ederket İzmir (Huzuzt) — İzmirin ikbahar at ko- Kaomlsar ve Özdemir fırsattan istifadi , T mu? Gel, peygamberin sünnetini icra şuları, her sene olduğu gibi bu sene de bü-|geçinişlerdir. Bu koşunun bilhasıa sof © ıerelım Seninle ikimiz, yalnız başları- yük bir rafbet ve alâka içinde deram edi -| metresi baştanbaşa heyecan içinde mıza karşı karşıya geçelim. erkekce mübarezeye girişelim. Eğer ben mağlüb olursam, bütün tahtımı ve | | ltanatımı sana ferağ edeceğim. Yok, eğer sen mağlüb olursan, çekil git. Yusuf Sofunun, bağıra bağıra yaptığı .)bu teklif, büyük burcun üzerinde top; ftanân halk murahhaslarını, surların ü- zerindeki askerleri Ve bilhassa Timur Jordusundaki Mogol askerleri derin b.. hayrete garketmişti. Ve bütün göz- | , Timura çevrilmişti. * Timur. hiçbir cevab vermeden, bü- yük bir sükünetle çadıra girm böylece girişimi görenler; birdenbire ıb'uyuk bir heyecana kapılarak: — Yazık! Biz, bu adama, bir kahra- man nazarile bakardık. Meğer, hiçbir şey değilmiş. Bir tek kelime İle cevab İvermeden çadırına kaçtı. fArkamı nıır) Bugünkü program 4 - Nisan - 938 - Perşembe İSTANBUL Öğle neşriyatı: 1230: Plükla Türk müusikisi. 1250: Hava- dis. 1346: Plükla Türk müasikisi. 1330: Muh- tolif plâk neşriyatı. Akşam meşriyatı: 1830: Beyoğlu Hadkevi gösterit kolu tara- |fından Bir temsil. 19.:16: Spor müsahabeleri: | |Eşraf Şefik. 1055: Borsa baberleri. 20: Sadi ve arkadaşları tarafından Türk amusikisi ve halk şarkıları. 2046: Hava raporu. 2046: Ö- mer Riza tarafından azabca söylev. 21: Ra- | dife ve arkadaşları tarafındar Türk mnsl- | unwınmıın Cat âyarı), 2145: Or- İkestra. 2218: Ajans Habecleri. 2230: Plük- da sololar, opera we operet parçaları. 2250: Son haberler ve ertesi günün programı. Atina radyosu Atinâ, 18 (Hususi) — Atina radyosu cu- İmartesi gününden tibaran muttasaman ça- lışacaktır. Ziraat Vekâleti zat işleri muavinliği Safranbolu (Hususi) -- Ceza hâkimi Refet Bulut, Ziraat Vekâleti zat işleri müdür muavinliğine tayin edilmiştir. Ayni zamanda veteriner olan mumailey- hin emri gelmiştir. Hamile bir kadın içtiği ilâcın tesirile öldü Soma (Hususi) — Somanın Işıklar kö- yünden Mustafa oğlu Ali Aydın metresi İsmail kızı 25 yaşlarında Nezirenin ha- mile olduğu çocuğunu düşürmek maksı- dile ilâç vermiş, kadın ilâcı yutmuş, fa- kat zehirlenerek ölmüştür. Suçlu Mehmed yakalanarak teslim edilmiştir. Manisada bir otomobil kazası Manisa (Hususi) — Turgudluda bir kamyon kazası olmuş, çoför Hüseyinin idaresindeki kamyon yolda devrilmiş, 9 kişi altında kalmış ve yaralanmışlardır. Yaralananlar Celfil karısı Mürşide, Veli kızı Zehra Güldüren, İsmall kızı Gül- süm, Süleyman kızı Zehra, Mustafa kızı Mevhibe, Hayri kazı Saniye Özel, Ahmed kızı Melek, Hilmi oğlu Hüsameddin, Hü- seyin oğlu Erdinçtir. adliyeye yanların sen moda spor kostümlerile bahis |meydanında dolaşmalari çok cazibti. Ko- şuda on bin kişi hazır bulunmuştur. İzmirde bulunan, bayan Sabiha Gökçen de seyirciler arasında bulunuyordu. larıma mahsus olan ilk koğuya beş hayva! girmiş ve tahminler hilâfina Lüksbar ka- zunmaştır. Lüksbar Kayan banla heyecanlı bir suretle boğuşmuştur. Hâlis kar İngiliz kısrakları keşusunda Bpriog Purt Andıran: geride birakarak bir İsütüs farktle kazan: , Slti hayyanın İş- wtlrak e$tiği üçüncü koşu, günün en keyecan- İi Koşusu olmuştur. 2600 metrelik masate 1- | BirFenerbahçelinin açık mektubu Fenerbahçe kiübünün mteşli bir tarafdarı olduğunu bildiren bir okuyucumuzdan bir mektub aldık. Miün küme maçları dolayıstile Fenerbahçe He fodermsyon arasında çıkan (htilâfın bü- yümesi yüzünden şimdiye kadar üç maçını yapnuyan Fenerbahçenin, liğdezi dereceleri Bgöstecen İlkatürde pek aşafıya düşmüş d a masından ziyadeslle ( n . bu a [r——ıı—rnarçıyı sevenlere tercüman — olarak |Gerülerini anlatıyor ve bir kdüb Gşıkı sıfatlle | doğru yolu göstermeğe çalışıyor. Gönderilen zmektub çyok uzun olduğu içia Aynen neşrine yerimiz müsald olmadığından dikkate şayanı satırlarını aşağıda yazıyo - vur: Fenerbahçe futbol klübüne açık mektub MiKi küme puvan codvelinde düştüğün son vaziyet, seni çok seven tarafdarlarımı büyük İbir tecssür içinde bıraktı. Ben de bu teessür içinde kalanlardan biriyim Fakat son günlerde düştüğün vaziyet üze- rine sana karşı olan bu alâka ve sevginin yavaş yavaş saünmekte olduğunu görür gibi joluyorum. Allah korktuğumu başıma getir - mesin ama ben öyle görüyorum. Beni; benim kadar sevenlerin bile ağzından: — Fener mânasızlık ediyor. Ne olursa 6l- sın maça gelmeli idi. — Canım sanki yenilse bile ne olacaktı? Fener bu döner döner gene yener... Doğrusu ayıp ediyor. Harbiye maçına da gelmiyecekmiş... — İzmire de gitmemiş. Kredisini Güyürü- yor. Vazik.., Ne yapıp yapmıalı gitmeli tdL Herkes Fenerin bu hareketine başke müna | veriyor. Bir de başka klüb tarafdarlarının söyle- diklerini yararsam hayretten ağıın açık ka- lir. Kulağını biraz arkaya çevir de hnuuıdı söylenen sözleri; aleyhinde yapılan duları kendi kulağınla işit... İşit de myıı mânasız inadlardan vazgeç. Maçlardan kaçma... Kaçmadığın: kark - madığım bildiğim halde sana (kiçma) di- yorum. Çünkü bir çok Kimseleita Üzerinde hüsil olan kanaat budur. Aleyhinde bir pro- paganda vesilesi yaparak (kaçtı), (korktu), Ttesir altında kaldn diyorlar. Daâha neer meler aöylüyorlar. Bunları yarmağa bir türlü cesnret edemtyorum. Bu vaziyet karşısında sann düşen tek bir gasife vardır. O da halkın sana karşı ölan çılgınca sevgisini kaybetmemek ve sarama- mak için maçlara; ne şerkit dahitinde olur- /a olsun iştirak etmek... AMtağlüb olsan da ziyanı yok. Bpordur bu. bugün yenilir yarın yenersin.. Arkanda koskoceman bir halk kütlesi var. Ben halkın Kiübüsün. İkinci tümenin sonuncusu bile olsan halk seninle beraberdir. Kfxkârı umu- miyenin kalbinde uyandırdığın — sempatiyi böyle münasız hareketlerinle — kaybeders a yazık olur sana... Yapmı Mektubuma M verirken — gıya- bİ Ssaygılarımı sunar, Hüsameddin, Ya- gşar, Fazıl, Reşad, Aytan, Esad, Niyazi, Naci, Şabana ve Fikreteiğimin — gözlerinden sana gerefli galibiyetler temenni ederim benim aslan klübüm.. Koyu bir Fener tarafdarı a« Üş yaşındaki yarli yarım kan İngiliz tay-| çinde çıkışta Esinle Florya — boğuşurlarken | Merdce ve /'yor. Bu hafta, bilhassa Türk ve eenebi ba- | edilmiştir. Özdemir üzerine bilet alanlar ne kadaf Tj nılmışlarsa, Komlsar için plâse alanlaf ©o kadar aldanmışlardır Çünkü Konulsar Pi Mb gelmiş” fakat plâsesi fazia bir kâr Ü edememiştir. İngiliz at ve kısraktarının Iştirak ndikap koşusu da çok güzel geçmkfli Dandinin ayağındaki ârıza yüzünden BU Şuya İştirak edememesi Sünenderin 4 güldürmüş ve kazanmıştır. Rökoru da OY Arab at ve kısrakları koşusuna dokuz Üf wvan iştirak etmiş ve netice bir şok KİNn sukutu hayale uğratmıştır. Mesafenin metre oluşu netice Üzerinde müessif muş ve B. Sadık Ökdem'in Can'ı birinci derviş ikinci, Yılmaz €a üçüncü olmuştüf Harbiye Muhafız3 nasıl yenildi? — Ankara (Husust) — Ankaradan mülll meye ayrilan IKi katdeş Muhatız ve H ye takımları bu hafta milli küme ka: maların: yaptılar. Netlce evvelce bıl Bibi 3-0 Harbiye aleyhine sona erdi. li yenin bu mağlübiyetinin birinci sebebi İamın ikinel devrede (10) kişi oynaması f buriyetidir. dınkaranın en iyi solaçığı Gız kalecisi Puada me vurdu, hâkem bucun üzerine pek B olarak Şerifl oyundan çıkardı. Saniyen h'p kontrolünü güçleştirecek kadar çÇi idi. Harbiye müdafaasının lüzumsuz Jarı, hafların birbirlerile irtibataızlığı ve #” hacim hattanı beslemek hususundaki leri yenilmelerine âmil amuştur. Lükin şunu da ilâve etmelidir ki Muhâfi) Harbiyeye kendi oyununu kabuül ettirmif Tarı müll küme temazlarından çüak ettiklerini açıkça gösterdiler. Biühasst hatları forvetleri mükemmelen — besli Muhafız bugüne kadar on bir maç on dokuz puvan almiştır. Harbiye ise yedi maç yapmış on dört ? van ulmuştır. Ülk bakışta Harbiyeuin, dıza nazaran daha iyi durumda orduğu lürse de Harbiyenin şimdiden sonta yi İstanbul Güneş ve Beşiktaş maçları d nülürse yukarıkl kararı vermemek 1âzli 'NH küme poyunları sonunda Ankart Kımları bakalım me derece alacaklar? tanbul Üç takunmın arasına gir mi? Bunu bize bundan sonraki maçlar gösterecektir. e İstanbul atletizm bayramı Her sene büyük bir muva le yapılan «İstanbul Atletizm bayff ı mının» dokuzuncu senesi müsabal a seçmeleri bir Mayısda Robert yapılacaktır. Nihaf müsabakalar sekiz Mayff iera edilecektir, ” Futbol dersleri Fatih Halkevinden! Evimlede futbol nik ve kaldelerini öğretmek üzere bir açılmıştır. Her hafta Perşembe — günü 18,30 dan 19,30 a kadar sürecek olan bu © leri hakem Nuri Bosut verecektir. Kral kupası maçı hakemi seçi 30 nisdnda — İmparalorluk — stadi Yembleyde yapılacak «Kral kupasıstinal gı berabere bitliği takdirde dört mayıs şamba günlü Aston Villanın sahası olan Park da tekrar edileceklir. * Maçı Londm hakem komiterinden Seweli idare edesektir. Bu hakem Berlin olimpiyadında turnuvasını, İngiliz federasyonu Kontrole gönderilmiş beynelimilel .ıhn' lan bir hkkemdir. Yoksul anmeler ve kimsesiz çocuklar * cuk Esirçeme Kurumunun kanadı. İ ” tandadır. a