7 Nisan 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

7 Nisan 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Meliyata lüzüm gös - tersem biraz mas - Taflı olacak. Bu mas- Tâfı ödeyebilecek va- Ziyette misiniz? Hasta —. Bu maş - Tafı ödeyebilecek va « | Ziyette olmadığımı em, ameliyata teksiniz değil mi? Bir rica Kadın, ressamın karşısına oturdu: na benzeyip ben « < zememesi — mesele değildir. dedi. Yal | niz şunu rica ede- Y Hİ cektim 'a ha — Estağfurul » lah, söyleyin sizi dinliyorum — Yalnız elbisem tamamile ayni ol - Sun, seksen İira terzi parası verip yap - tirdım. Yepyeni bir modeldir. Benden başka kimsede de yök. Merak — Gene şiddetli bir yağmur başladı, n da şemsiyesini almadan sokağa Sikmıştı. — Merak etme, bir mağazaya filân gir- Müştir. — Ben de bunüu düşündüğüm için me. Tak ediyorum ya! e Sevmeseydim Nişanlılar buluştular , sordu: — Beni çok ge . viyor musun? Nişanlı — erkek cevnb verdi: emiş olsaydım, 1 olmiya hiç rıza gösterir annenin damac Miydim? © Şimdiye kadar H *de günlerdenberi bır salın Ü- lckinech:ııîiı:'.rdl Ger Pa ŞK gtcı:ı.kgn:ıî bir vapur göründü — Sanki gö dive kadar çok lmemiş bir şey.. Ben şim- vapur gördüm, e Tehdid Anne — Çocuk uyumadı öyle mi, neye L bana haber verme: din.. gelir, piz S söylerdim. _Rğ'î,'f_, ber veririm, gelir BKi ninni söyler - diye :—_:iuu tehdid ettim ama gene uyü- ninni Uyu: $ Dadi / yaazsan annene ha- L — Siz artık büyüdünüz, oyuncaklarmızı - koynunuza &p ı İ Yatmak zamanınız geçti. Hü göslermiye < — Gazete muhabiri — Yarışın devamı müddetince ihtisaslarınızı kaydedebilmek için sizinle beraber koşacağım, — Affedersiniz bay makinist, tamir edilip tekrar hareket etmesi acaba azun sürer mi dersiniz? — (Alışkanlıkla) bir çift iskarpin bağı alıyorum.. Kaç taksitte ödiyeceğim! — Kaç yaşındasımız? — Altmış dokuz! — Evli misiniz? — Henüz, hayır! vakit geçirsek! Kârlı iş Bir oda açtılar, o « danın — mobilye: göslerdiler: — Bütün bu mobil. yeyi, dediler, bir sa » bun fabrikasının müş terileri arasında çek- tiği piyangodan ka » zandık. — Ya öbür odalar. daki mobilyeler? — Öbür odaları ka- pattık, Çünkü hepsi sabun doluü. Ne münasebet Erkek karısına: - Benden ayri mak İstediğini söy- lüyorsun âma, bir türlü de ayrılmı - yorsun.. — Bundan beni sevdiğini an « hyorum, Kadın, kocasına: — Ne münasebet, seni hiç sevmiyorum, ” Fakat beni tereddüde sevkeden bir şey var. Ayrıldığımız zaman mahkeme, ge - çen ay aldığımız Akvaryom'u senin his- sene ayırır diye korkuyorum,. e Boks eldivenleri Dünyanın en k Sayfa ? ücükîşyasını biriktiren Amerikalı, muazzam bir müze kurdu ve şayanı hayret Amerikalı zengin yeni al dığı bir şeyi tedkik ederken Resmini gördüi Merikalıdır. iğünüz adam, bir A « ;si, gibi sayısız eşya bulunan kollek- Zengindir. Çalışkandır. İsiyonunu, bir mağazada halka teşhir c- Her zengin insan gibi de ihtiras dere-|decektir. cesine varan bir iptilâsı vardır. Dünya- nin en küçük eşyasını bulmak, topla - mak ve müzesine yerleştirmek. Dün - yanın öbür ucunda bile böyle bir şe - yin bulunduğunu duysa, derhal en se- ri vasıta ile oraya gider ve o küçük şe- yi satın alır, Müzesinde tam 26000 tane dünya - Sabık boksör, elinde bo_luı eldivenleri | yın kıymet biçilemiyecek kadar güzel sokakta yürüyordu. Bir tânıdığı rastla -| .e değerli en küçük eşyası bulunmak - di: tadır. Meselâ, bunlar arasında bir min- — Ne o, dedi, yeniden boksa mı baş »| yatür yüzüğü vardır ki, halis plâtin - ladın? — Hayır, pazara giderken ben bunlorı| büyüklüktedir. Üzerinde de, belki de| dendir ve ancak bir iğneye girebilecek yanıma alıyorum Ne alırsam içlerine ko-| bir kratlık elması vardır. yuyorum da.. e Kârlı Garson, tabidotun ilânında, altı kap yemek, yazılı.. Hal buki sen üç kap getirdin.. — Evi öylediz. Bi ron bunu nisanın birinci günü şaka olsun diye yapmıştı. Fakat çok kârh bul- duğu için o gündenberidir, hep ayni şa « kayı tekrarlıyor. e Sporcular — Kayak sporuünu seviyor musun? — Sevmek de ne kelime, bayılıyorum, yalnız bir mahzuru var. — Nedir? Hep kar üzerinde yapılıyor. Hatıra — Bu kediyi niçin doldurttunuz ba - yan? — Büyük bir ha- tırası var da.. , hatıra?.. — Eskiden evi - mizde elektrik yoktu. Ben o zaman pet - rol lâmbalarının şişelerini onun kuyru - ğuyla temizlerdim. CT — Çocuklar uyudular, su oyuncaklarla oynayıp biraz -Ü ÖB Müzenin bir köşesinde duran, fildi- apılma bir konsolu da şayanı şin: hayrettir. Bu konsolün üç gözü açılır. 5İ — Bu Amerikalı zat, yazılarını dünya- nin en küçük stilosu ile yazar. Cebinde de, dünyanın en küçük sikkesini taşır. Bu sikke Hind sikkesidir. Yüz senelik- tir ve iki buçuk milimetrelik bir kut - ru vardır. Altın yaprağı inceliğinde ve altından yapılmıştır. Şimdi İngilterede bulunan Ameri - kalı, dünyanın en küçük lokomotifini |ve trenini aramaktadır. Bunu da Lon - |drada bulacağına emindir. Trenin mo - deli tıbkı iac giyme —merasiminde kullanılan trenin eşi olacaktır. Sekiz (vagonlu olacaktır. Uzunluğu da 12 san- ı'.imı geçmiyecektir. Amerikalı bir de petrol ile işleyen Dünyanın en güzel erkeği bir Boşnak delikanlısıdır Mustafa Hasanoviç, şimdi hatıralarını yazmıya basladı Mustafa Hasanoviç Tagiliz gazeteleri haber veriyorlar: Yugoslaryada otuz beşlik — bir gelikanlı, İble çok kadın kalblerini heyecanâ düşüze - cek, bir otoblografi (hal tercümesi) yazımuık- tadır. Bu delikanlı, son senelerde Dalmaçyaya giden İngiliz sosyetesine mensup genç ve etomobil minyatürü yaptırmak sevda-| / , bir çok kadınların arkadaşı olan, Yü - sındadır. Fakat bu otomobilin büyük - lüğü, 10 santimi geçmemelidir. Zira o zaman işe yaramaz. Büyük sayılır. Kendisini ziyâret eden gazetecilere, Amerikalı şöyle demiştir: — Kolleksiyonumda — daha bir çok eksiklikler var. Bir takım düclle ta« bancası istiyorum, Ama boyları 2 san- Gmi aşmamalıdır. En küçük antika ta- bak takımları, ve tabloları — bulursam dünyada benden bahtiyar insan ola - mar. Şimdiye kadar rastladığım — ve bir Japon san'atkârına ısmarladığım tab - lo dünyanın en küçük Tevhasıdır. Ve bir fırçadan koparılan bir kıl ile ya - pilmiştir. Amerikalı Londrada bulunduğu dört gün nda 50 antikacıya girmiş, ve bir dükkândan yapılması 20 sene sü - ren köpek başları minyatürleri almış- Ayrıca dünyanın en küçük elbise - sipariş eden Amerikalı, dünyanın en küçük silâhını da bulmuştur. Hor sabah, en küçük tıraş — makinesile de Hıraş olmaktadır. Silâhım 95/1000 ka - Lbrelik kurşunu bir adamı öldürebi - tir. Yakında İsveçe giderek, İsveç veli - ahdına minyatür bir kilise hediye ede - cektir. Önümüzdeki yazda da, içinde en kü çük frijider, elektrik süpürgesi, kasa makinesi, piyano, kitab, dikiş makine- göslav Ayan — Azaşından — Hasanoviç'in oğlu Mustafa Bazanoviç'dir. Mostafa geyet ya - Kışıklı, alımlı ve kadınların, cazlbesi kar « gısında mukavemet edemedikleri Lir dell « kanlıdır. Bu genç, bir çok İngiliz ve Amerikan mu« harrirlerinin yazdıkları, hikâye, küçük hi - küye, roman, seyahat ropöctajlarının kah - ramanı olmuştur. Ekserisi kadın olan Londralı — ressamlar onun muhtelif vaziyetlerde resimlerini yap- mışlardır. Geçen sene, prestişkârları tarafından Lon draya davet edildiği taman, yüksek sosyete- ye mensup bir kadının sayfiyesinde kul « mışti. Uzun boyu, esmer teni ve göcelliği ile, muhitinde kendisini sevdirmiş, büyük mu - vatfakiyetler kazanmıştır. darı ve dostlarından gelen sa - yasız mektublar için ayrı bir dasya memvru tutmak mecburiyetinde kalmıştır. Günün bit kaç saatini bu mektublara cevab vermekla geçiren Mustafa, Dubrovnik'in mutena bir caddesindeki dükkünmda Türk halıları. Yü- göslav mill! elbiseleri, silâhlar ve antika eş- ya satmaktadır. Balkanlara dair müştereken bir kitab ya- zan ve bu kitabda Mustafadan bahseden İ- ki kadın muharrirden birisi, dölikanlıyı hal tercümesini yazmaya teşvik etmistir. Kadın muhatrir, Treodora Benson, bu haberi veren gazeteye şöyle demiştir: — Mustafa Hasanoviç, benim gayel ya - kan ahbabımdır. Yugoslavyada olduğum rüe manlar, kendisine, hayalını yazmasını söye lerdim. Ayni zamanda gayet kültürlü, 2zekli ve hoşsohbet olan bu delikanlı, Vindsor Dü - kü ve Düşesinin de ahbabıdır. Bir keresin « de, Vindaor Dükü mağazasına gitmiş. Mah- çup Mustafa o kadar şaşırmıış ki, elinde Lut. tuğu paraları yere düşürmüş. — Bunu gören Dük de, eğilerek yerden paraları — almış ve Mustafaya vermiştir. T Rer ç /a

Bu sayıdan diğer sayfalar: