Medenı'_ı,ıe_!ıîn-— Bugünkü hastalığı Yazan: Muhittin Birgen —— annedilmemelidir ki bugün Av- rupada mücadele halinde bulu -| nan kuvvetler, yalnız cihan harbinin fe- na hal suretlerine bağlanmış olan neti - celerinin doğurduğu bir ükıbetten Iba « rettir; gene zannedilmemelidir ki Avru- pa, sade büyük siyasi kuvveltler arasında- ki müvazenesizliklerden dolayı ztırab içinde bulunuyor ve kendisine yeni bir siyasi müvazene Bramakla meşguldür. Bütün bunlar mevcud olmakla beraber; bütün bu âmillerin bugünkü Avrupanın hayatında sükün ve aru selbeden kuve vetler hâlinde birb çarpışmakta bulunmasına rağmen — Avrupanın — dahi bütün bugünkü medeniyet — düny n Gaha derin bir derdi vardır. Bu derd için- de, bugünkü Avrupa medeniyeti, kendi- sine bir deva arıyor ve bülün bugünkü mücadeleler henüz devası bulunmıyan bir derdin siyast ve içtimai sancıların - dan başka bir şey değildir. Derd şudur: Medeniyetin bugüne ka « dar içinde doğup büyüdüğü rejim eski - miştir. Bunu ya yenilemek, yahud tamir etmek lâzımdır. Yenilenecek veya tamlr edilecek rejim, bütün ıçtimal uzviyetler gibi, yaşamak iİstiyor, fakat, o kadar çok hastadır ki kendisine mâahir doktorlar ta- Tafından verilen ilâçlar para etmiyor ve hasta ağrılarla sancılar içinde kıvranıp duruyor. İşte Avrupanın bugünkü ıztı « Tabları bunlardır. lerile * Meydanda bir kaç cemiyet daktoru, bir kaç tedavi usulü göze çarpıyor Evvelâ, 1917 de işe girişen bolşevizm War, Ona göre borjuva rejimi denilen ce- miyet ve siyaset nizamı sade hasta değil, belki de öldürülmesi lâzım gelen bir ca- havardır; hiç değilse gangren olmuş bir pızviyettir. Yapılacak şey de basittir; ya bu canavarı öldürmek lâzı yahud, bir bıçakta, bir (htilâ) ile geniş bir ameliyat yapıp, gangren olmuş uzviyeti kesip at. Mmak icab eder. Bu doktorur. teklif ettiği tedavi usulünü bugünkü medeniyet çok Piddetli buluyor. Bunun için hasta, onun peşinden gitmedi, gitmiyor. İkinci doktor da faşizm ile nasyanal sosyalizmdir. Birbirlerinin tedavi usul - lerini temamlıyan bu doktorlar bu kadar kat'i ve radikal hükümler vermemekle beraber yarayı deşmek ve işletmek ta « taftarlardır. Bunlara göre burjuva re- Şimi canavarlaşmış denilecek derecede tereddiye Uuğramış veya gangren olmuş değildir. Yalnız tejim, büyük burjuva Benilen bir apse yapmıştır. Bu apseyi deşmek, yarayı işletmek ve temizlemek | kâfldir. Bu doktorlar da, kendi nazari - pelerine göre bir tedavi usulü gösteriyor. lar. Üçüncü bir nazariyeyi de İngiliz ve Fransız demokrasileri temsil ediyorlar. Bunlara göre burjuva rejiminde ne gan- Eren ve ne de deşilmesi lâzım gelen bir apse vardır; belki bir iltihab mevtuddür, fakat, bunu bazı ilâçlarla ve küvvetli pan- Bımanlarla tedavi etmek kabildir. Bay Blum bu iddiadadır; bütün İngiliz fırka. larının da fikirleri bu merkezdedir. * İşlte, Avrupa, uzuri müddet içinde ya * Şamış olduğu rejimin eskimiş ve ihtiyare Jamış olmasından mütevellid hastalıklar ilçinde çırpınıp duruyor. Hastanın etra - fına bir sürü doktor toplanmış, tedavi u- sulleri hakkında münakaşa edip duru - 'yorlar. Bizim zannettiğimize göre hasta, zamanla, kendi derdinm çaresini kendisi bulacak ve yavaş yavaş iyi olacaktır. Bel. ki bir harb, bir kan aldırma vak'ası göre- ceğiz. Ancak bu doktorların ü ün de ge rek teşhisleri, gerek tedavi usulleri de - Tece derece yanlışlarla doludur. Bu me- deniyetin öleceğini iddia edenler de, ©- Nu kulttarmak için cerrahi bir müdahale- ye ihtiyaç bulunduğunu iddia edenler de ve nihayet hastalık mevcud olmadığı fik- rinde bulunanlar da hatadadırlar. Hasta- lik vardır; fakat, 0 kendi kendisinin de- vasını bulacaktır. Her uzviyet gibi, bu- günkü medeniyet de, bir içltimai uzviyet olmak sıfatile, kendisine ârız olan hasta- lıkları atmak için, sırf kendi bünyesinin Mmukavemeti fle, kendi kendisine bir mu- kavemet yapmıya kadirdir. İşte, Avru- panın ve bütün Avrupa medeniyetinin Vvücudünü saran içtimal! ve siyasi sancılar da bünyenin yaptığı bu mukavemetin eserleridir. Sancının artması mukaveme- tin şiddetinden ileri gelryor. Mukavemet Resı'm akale : 'Tahsil derecesini kademe kademe memiş olanlar düşünmezler, ne öğrenmiştir, derler, Di ebdalı tercih ederler, diplomasız, fakat beş çevitirler. Mekteb bilginin kaynağıdır. Bi: z Şöhret kazanmak için | Başvurulan uüsuller Şöhret kazanmak için türlü türlü u- süllere başvurulduğu malümdur. Fakat son zamanlarda bir Fransız şairi bütün bu usulleri bastıracak yeni bir çare bulmuştur. Bu çare de resimde gördü- ğünüz gibi piposunun üzerine alıştırıl- mış bir kukumav oturtup gezmesidir. Londrada kurulan büyük tayyare istasyonu 'Taymis nebri kenarında Tilburide bir milyon İngiliz lirasina malolacak çok büyük bir tayyare istasyonu yapılmakta. dır. Bu istasyon Nevyork - Kiptaun - Singapur ve Avustralyadan hareket e. den hava ve deniz tayyarelerin'n Mmerhalesi olacaktır. Tayyare istasyonun- dâa 50-60 yolcu alan muazzam tayyareler için garajlar bulunacaktır. İstasyon 1941 senesinde ikmal edilecek ve o vakte kadar Londra ile Nevyork arasındaki yolculuk müddeti de yirmi dört saate Ynecektir. Bu yeni tayyare istasyonu Landradan 40 kilametre mesafede bulu- nacaksa da deniz ve hava tayyareleri Londranın göbeğine Westminstere kadar gelebileceklerdir. de ne kadar kuvvetli olursa vücudün ni« hayet hastalığa galebe çalabitmesi im « kânları da o kadar artmış bulunur. Dünya medeniyeti bugün” bu devirde bulunuyor. *Muhittin Birgen İSTER İNAN, Tanınmış musik! bilenlerimizden baz ya gittiler. Gazetelerin verdikleri habere bakacak olursa- nız bu seyshatin sebebi klâsik Türk parçaları arada plâğa aldırmaktan fbarottir. Halbuki bizım bildiğimize göre gramofon ve plük sanayil bahsinde Çekorlovakya ne Berline benzer, ne de Londraya. İSTER atlıyarak — zirvesine 1 olmuş olanlar kendilerinin takib etmiş oldukları yol dan yürümemiş, tahsil derecelerini muntazam şekilde geç- ekseriya yukarıdan aşağıyı inen bir gözle bakarlar. Karşılarına çıkan için bu adam ne yapabilir, diye zden evvel gelip geçen ne- |doktorlar nikotin ile zehirlenmenin şim SON POSTA aşılarlar. Çalışmanı iploma sahibi olan kıymetli bir gence bir şey olmadığını hayat da bir mekte miş olanlar arasındı ARASI HERGÜN BİR.FIKAN | Markizin eli Muharrir Mönage, Markiz Dö Sevig- ne'nin prestişkârlarından biriydi, Bir gün karşılaşmışlardı: Markiz ona elie nİ uzattı, a da kendisine uzanan eli bir müddet, elinde tuttuktan sonra bıraktı, ve, Markize: — Şimdiye kadar- benim elimden bu kadar güzel bir eser çıkmamıştı. Dedi! Eski İngiliz Başvekili Makdonaldın Vasiyetleri Vasiyetnamesi açılan eski İngiliz | başvekili Macdonald'ın 25,4186 - İngiliz | *“- ı servet bıraklığı anlaşılmıştır. Bü nun İçinden evvelâ 2561 İngiliz lirası tutan ölüm vergisi ödenmiştir. Vasiyet- | name dokuz sene evvel tanzim edilmiş ve sonraları içine bir çok maddeler ilâ- ve olunmuştur. Hastalığına ve ölümüne kadar evin- de çalşan bütün hizmetçilerine 20 şer| İngiliz lirası maaş bağlamıştır. Mektub | larmın, vesikalarının ve Tuznameleri-| nin copyrigh! hakkını oğluna bırak - mıştır. Meşhur bir ressama tarafından yapıl-| miş olan geyet değerli bir tabloyu İs -| köç milli galerisine, ve çok nadijde olan Homer külliyatını da gene İskoç milli kütübhanesine hediye etmiştir. Bir sitara tiryakisi nikotinle zehirlendi 37 yaşında Miş Meri Kraham ağzın - dâ sigarasile ölmüştür. Mis en müdhiş bir tiryaki idi. Kendisini muayene eden diye kadar”ilk defa görülen bir şeklile öldüğünü tesbit etmişlerdir. Meri Kraham yemek yediği zaman | bile sigara içmekten geri kalmıyan bir | tiryaki Idi. Ağzında sigarası bulunma - dan uyuması da mümkün değildi. Hat - tâ bir çok defalar uyurken içmekte bu- lunduğu sigaradan yorganı — tutuşmuş ve tehlikeler atlatmıştı. Bunun için ya- tak odasında daima bir hizmetçi bek - lerdi. Nihayet nikotin zehirinin tesiri- le kalbi felce uğrayıp ansızın ölüver - miştir. İSTER ıları Çekoslovakya- | Fazla olarak İstanbı musikisinden bazı | ğimiz bütün plâkla karşısında musiki oldukları haberine: İNA İSTER İN . zAMA a ü alnra .— larına değil, adamın şahsi sillerin katre katre biriktirmiş oldukları tecrübeleri bize m usülünü öğretirler. Fakat tabiat ka - faymza kabiliyel vermemiş ise onu yaratmak imkânından mahrumdurlar. Bir diplomanın nihayet muayyen seneleri mektebde pgeçirdiğimi ize şahadet eden bir vesikadan başka unutmayınız ve hatırlayınız ki bizzat bdir. Doğrudan doğruya hayattan yetiş- a da büyük kıymetler vardır. Diplama- etine bakınız. İtalgyada limon ve Portakal bayramı İtalyada limon ve portakal mühim ihracat maddelerindendir. Onun için limon ve portakallar kemale erince bü- yük bayramlar ve eğlenceler tertib e- dilir. Yukarıdaki resim, İtalyada yapı- lan son bayramdan bir intıbal tesbit etmektedir. Kadınlardan şikâyet eden Briç üstadı Meşhuür Briç üstadı Kulberstön ka - rısından boşandığı gündenberi bir tür- Yü istirahate kavuşamamıştır. Gazete - |cilere verdiği bür mülükatta: — Maaleşef büyük eserime mümkün uğu kadar gayretle çalışmak için ka- madan ayrıldığım halde rahat edebil- meme imkân yok.. Binlerce kadın iz : divac teklifile beni rahatsız etmekte - dirler. Bu yüzden rahata kavuşacağım- dan ümidi kestim, demiştir. Gazetecilerin, kendisine evlenmek teklifinde bulunanların hangi sınıftan ve hangi yaşda bulundukları sargusu- na Külberstan: — Hizmetçiden tutunuz da düşeslere kadar 16 yaşından 60 şına kadar ka - dinlar var, Kadınlar tarafından devam etmekte bulunan bu iz'acatın briç oyu - nuna dair hazırlamakta olduğum bü - yük kitabın ikmaline mani olacağın - dan çok korkuyorum, cevabını miştir. NANMA! ulda en ince musikiyi dahi plâka alabi- oli ver - | lecek tesisat mevcuddur. Nitekim senelerdenberi dinled! - r İstanbulda yapılmaktadır. Bu vaziyet bilenlerimizin Çekoslovakya seyahatini koanser vermek için değil de plük doldurtmak için yapmış ANMA! Sözün Kısası ——— Yazı Çok Olduğu İçin ı Bugün Konamadı Arkaâağımız Tahirin cenazesi bugün defnediliyor (Baştarafı 1 inci sayjada) Evvelki gün kaza mahallinde müddeli - mumi muavini Übeyt'in iştiraki'e, belediye mühendizlerinden Fethi ve İbra imden mü. teşekkil hey'et tarafından yapılan — keşfin mufassal raporu müddetumumiliğe — henüz verilmemiştir. Ancak, ehlivukulun — kanaati hâdiseden şaförün mes'ul ğu ve kazaya zür'atin sebebiyet — verdiği — merkesindedir. Boförün çok fazla bir sür'aile gittiği tesbit edilmiştir. Ancak Kati vaziyet mufassal ta - porun verilmesini müteakib, tahakkuk ede- cektir. Şeförün söyledikleri Şoför Hüseyin oğlu Kemal dün müdeci - umumlliğe sevkedilmiştir. Hhdiseyli şöyle an- latmaktadır; Babaha karşı beş kişiyi arabama ala - rak, Zincirlikayi datikametine gitlik, Oraday müşteriler inerek bir müddet Bazrinin ça - zinosunda oturdular. Ben takside kalmıştım, Onlar bir müddet sonra tekrar taksiye bin - diler. 25 - 30 kilometre sür'sile Herliyorduk. Tam «Su torazileri» movklini dönerken, 25 metre kadar ileride bir - otomobil gördüm. Korna çaktım. Yol verecek gibi oldu. Sağa doğru geçti. Tam yanına yaklaşınca, tekrar sola kırdi. Bu süretle müsndeme oldu. Be - nim sağ çamurluk, onun arabasının gol ça- murtuğuna çarptı. Sonra, birdenbire 50 met re kâdar ilerdeki bir ağaca çarplık, Banra- sını bilmiyorum. Rakı içmemiştim. Şoför, kendisile görüşen bir müharriri - mize otomobilini 1 sene evvel aldığını, 1937 modeli olduğunu söyliyerek, demiştir ki: — Beni muhitimde herkes tyi tazır, Ha - yatımda rakı içmiş değilim. Kazada diğer o. tomobili kullananın manevra hatasmı vardır. İki sene evvel ilk nişanlanışımda, Üzerime Misırçarşısında beygir çar l mışti, Bundan 23 gün evvel ikinci defa bir başkasile nişanlandım. Bu sefer de, başıma bu kaza göldi. Şoför tevkif edildi Müddelumumllik suçluyu & üncü sorgu hâkimliğine vermiş, yapılan sorgusu netice- sinde tevkif edilmiştir. Elektrik şirketl müdürlerinden Osman Kemalle, yarası n Ekrem de hildise- nin şahlâleri ol liyey- celbediler lerdir. Müddelumuminin söyledikleri Kaza hakkında kendisile görüşen bir mü- Barririmize, müddelumumi Hikmet Onat, de miştir ki: — Tahkikâtın tekemmül etmesi için fen ve Morg raporlarının — verilmesine — ihtiyaç vardır. Henüz mes'ul gu veya budur — diye, kat'i bir hüküm verilemez. 'Yaralılardan Şefik, Nihad Adliye Tabibi Enver Karan taratından dün muayene e « dümişlerdir. Yayaları ağır olmakla beraber, tehlikeyi atlatmışlardır. Birkaç güne ka - dar hastaneden çikabileceklerdir. Yalnız bu gİbİ vaziyetlerde nezfi dimaği tehlikesinden korkmak gerektir. Haydarın yaraları daha oğırdır. Kaza Ankarada da teessür uyandırdı. Mülessif kaza Ankara; le İstanbul Basın Kurumü- ve taziyet telgrafımi gön- Beyoğlu - İstanbul Arkadaşımız Tahirin feci ölümün- den dolayı teessürümüzü bildirir, yara- lı arkadaşlara sıhhat ten:enni ade Matbuat Umum Müdürü Naci Kıoman Cenaze bugün kaldırılıyor Arkadaşımız Tahirin cenasesi bugün saat 11 de kaldırılacak, 15 yıl bütün ömrünü ver- diği Babığli caddesinden sön defa olmak ü - zere göçirilecek ve Edirnekapı — şehidilğinde hazırlaran medfenine tevdi edllecektir. BASIN KURUMUNUN DAVETİ İstanbul Basın Kurumundan: Evvelki gün bir otomobil faciası- nın kurbanı olan arkadaşımız Tahir Güldikenin cenazesi bugün saat 11 de Gülhane parkı Alayhköşhü karşı- sında Morg müessesesinden kaldı- rılacaktır. Cenaze, Ebussuud cad. ldesi, Ankara caddesi, Babıâli yoku |şa ve Cağaloğlu tarikile Nuruosma niye camiine götürülecek, cenaze namazı Nuruosmaniye camiinde kı lındıktan sonra, otomobillerle Edir: nekapı şehidliğine nakledilerek ih- zar edilen medfeni mahsusuna tev- di olunacaktır. Asli ve müzahir âza- mızla matbuat müntesiblerinin ve Tahiri sevenlerin cenaze töreninde