İÇ SAHİFELERDE 3 üncüde : Büyük davalar Vinston Çörçil 4 üncüde : Hikâye: Papatye Cahid Sıdkı 5 incide : Sağlık bahisleri Doktor Hüsnü Aydıner Askerlik bahisleri Abidin Daver 9 uncüda : Çocuk sahifesi u m h u rı yet FERTEK I )IQ7Q tSTANBUL C A G A L O G L D OR M t 1QQD înl.isann v dinlendirilen 45 derecelik halis anasondan mamul beklene V. J Sayi ! 4aİO Telgraî ve mefctub adresl: Cumuuriyet tstanbuj Posta Iratusu: tstanbuL No 248 Telelon: Basmuoarrlr ve evl: 22368 Tahrlı heyeö: 24298 tdare re matbaa tısmj 24299 • 24290 uülîia LJ md\\ loüO Her yerde aravmız. Safa imalâthanesi: Galata, Kaval sokak No. 5. Telefon: 40988 M. Çemberlayn, Ingilterenin askerî y ardımda bulunamıy acağını sulhu ancak Cenevrenin koruyabileceğini söyledi Hatay»ın ir iki aydanberi Türk Hatay kıt'ası üzerinde ehemmiyetli bir eserin ıki cıldi neşrolundu. Müellifin adını söylersek okuyucularımızdan henüz bu kıymetli kitabları görmemiş olanlarının onlarla derhal aşinalığmı temin etmış oluruz: Faik Türkmen. Sekiz dokuz ay önce «Cumhuriyet» te Hataya dair bir makaleler serisi yazan arkadaşımız. Aslen kendısı de Hataylı olan Türkmenoğlu Faik o makalelere esas teşkil eden tetkiklerini genişleterek onlar kitab halinde tedvin etmiş, millî kütübhanemizi Hatay tarihile zenginleştirmiştir. Eseri okuduğumuz zaman Hatay iizerindeki davamızm ne hakikî belgelere istinad ettığini görerek kuvvetleniyor ve Türk tarihinin canlılığı karşısında hayretlere düşmekten kendimizi alamıyoruz. Faik Türkmenin «Hatay Tarihi» Türk tarihinden bir parçadır, Hatay o kadar Türktür. Ve bu eser bu yolda genclerimizin, münevverlerimizin daha ziyade derinleştirerek yükseltecekleri daha büyük tarih abidelerinin şimdilik sadece bir başlangıcıdır. Hakikati halde Türkün hakikî tarihi henüz yeni okunmağa, hatta yeni araştınlmağa ve yeni tesbit olunmağa başladı. Bu büyük iş Atatmke aid bir ibdadır ki insanhk tarihine hakikî çehresini verecek usullerini ve esaslannı kurmuş olarak faaliyetlerine devam edip gidiyor. Arkadaşımız Faik Türkmen Ankara ve Çankaya ekolünün çalı§kan ve verimli bir şakırdidir. Gelişi güzel uydurulan eski tarihe göre Türkler küçük Asyaya ancak bin bu kadar yıl önce gelmiş olmalılardır, ve şarkî Anadolu üzerinden. Osmanlı tarih Kayı kabilesinin hicretile başlatılır, ki nihayet yedi yüz senelik bir müddete racidir. O tarihlerde orta Asyadan o yollarla ön Asyaya Türklerin geldikleri yanhş değildir. Fakat Türklerin ön Asyaya, küçük Asyaya, yani umumiyetle Akdenizin şark kıyılanna kadar gelişleri ne ilk defa vaki oluyordu, ne de yalnız şarkî Anadolu yollarile. Vasatî Asyadan evvelâ ön Asyaya, sonra da ta Mısıra kadar vaki Türk göçlerinden bir fikir edinmek için bu son memleketin hiç olmazsa Hıksos'lar tarafmdan istilâsına kadar çıkmak lâzımdır. Osmanlı devleti Mısırı çok yeni bir hâdise olarak diğer bir Türk hakimiyeti demek olan Memlukler idaresinde bulmuştur. Hakikati halde Türklüğün ön Asyaya gelişi ve orada yerleşerek yaşayışı tarihin bile bildiği en eski zamanlara kadar uzanır, ve ilk Türkler küçük Asyaya şarkî Anadoludan değil, Avrupadan ve Trakya üzerinden geldiler. Geldiler, buralarda medeniyetler kurdular ve bu kesafetlerin parçalan Anadolu sahillerinden adalara atlıyarak cenubî Avrupaya geçtiler. Daha dün denilecek kadar yakın bir zamanda şarkî Anadolu üzerinden Iraka ve Anadoluya gelmis ve ta Suriyeye kadar yayılmış olan Türkler ancak buralarda çok eski zamanlardanberi yerleşmiş otokton Türklüğü takviye etmişlerdir. Türk Yunan ahali mübadelesinde Yunanistana giden ve türkçeden başka dil bilmiyerek hatta kiliselerinde dualanm bile türkce okuyan orta Anadolu Rumları hakikatte Türk ortodokslardan başka kimseler miydi? Seyyah İbni Batuta'nın Antalya sahillerinden Karadeniz kıyılarına kadar mütemadiyen misafirleri olarak en aşağı birkaç bin yıllık medeniyetlerini ifşa ve tafsil ettiği Ahi Eti Türklerinin oralara daha dün gelmiş göçebe insanlar olmasına imkân yoktur. Hele küçük Asya, yani Anadolu gözönüne aiınınca işte Türk tarihine böyle bir zenginlikle ve böyle bir derinlikle girilir. Anadolunun tarihini okumak için onun taşına toprağına sinmiş olan Türklüğü Ntablardan ziyade o taşlarda ve o top ingiliz Başvekilinin nutku Fransada gene kabine buhranı mı? Ayan meclisi yeni kanun pr oj esini reddetti Demir endüstrisinde cahşan 16 bin amele grev ilân ederek islerini bıraktılar Haricî siyaset tasvib edildi Çörçil: ((Almanya, Viyana ile bütün Tuna memleketlerinin iktısadî mukadderatına el atmıştır» diyor Fransız kabinesi azaları bep bir arada Paris 24 (Hususî) Başvekil M. siyasetini şiddetle tenkid etmişlerdir. Diğer taraftan âyan meclisi malî komisyonu, kabinenin hazırladığı yeni kanun projelerinden birini maddelerin müzakeresine bile geçmeden olduğu gibi reddetmiştir. lArkası Sa. 7 sutuv 5 tel Blum bugün âyan meclisinde bir nutuk irad ederek yeni kanun projelerinin kabulünü ve kabinenin siyaseti hakkm da etraflı izahat vererek âyan meclisinin yardımını istemiştir. Bir çok hatibler söz alarak kabinenin Franko orduları üç koldan ilerliyorlar İngiliz Başvekili M. Çemberlayn ve Londrada kabine aleyhine nümayiş yapan halktan bir grup Franko kuvvetleri, Sangregorio dağlarım zapt ederek Tardienta'ya girdiler. Bu mevki çok mühim bir iltisak noktasıdır «Ingiltere ve Fransa, müşterek bir harekete geçerek 6 devletten mürekkeb kuvvetli Balkan ve Tuna devletleri bloklarını kazanmalıdırlar» Londra 24 (Hususî) Başvekil M. Çemberlayn, Avam Kamarasının bugünkü toplantısmda Ingilterenin haricî siya seti hakkında çok mühim beyanatta bu lunmuştur. M. Çemberlayn Ingilterenin sulha bağlılığını bir defa daha teyid et tikten sonra demiştir ki: « Çekoslovakyaya karşı herhangi bir taarruz yapıldığı takdirde, Fransız hükumeti Prag hükumetile akdetriği muahedeler mucibince Çekoslovakyanm yardımına koşarsa, lngiltere Fransaya yardım etmek hususunda herhangi bir teminat veremez. Orta Avrupa meselesine gelince: İngiliz hükumeti Çekoslovakyanm istiklâli ni müdafaa için silâhlı müdahalede bu lunamaz. Otomatik askerî taahhüdler meselesi çok naziktir. Geçenlerde M. Eden'in de dediği gibi, milletler ancak hayatî men faatlerinin mevzuu bahsolduğu mıntakalarda otomatik askerî taahhüdler deruhde edebilir. Fakat bu, hiç birşeyin bizi harbe sevketmiyeceği manasım tazammun etmez Muahedelerden mütevellid bir takım taAragon cephesinde ilerliyen ihtilâlcilerden bir grup ahhüdlerle bağlı bulunuyoruz. Bu taahhüdler icabmda bizi harbe sevkedebilir Saragos 24 «Havas Ajansı muha keti, başlıca üç îstikamette yapılmakta • Ve öyle ümid ediyorum ki bu takdirde birinden» dır: taahhüdlerimizi yerine getireceğimizden Frankistlerin umumî taarruzu, şimdi 1 Hüeska'dan BarHastro'ya doghiç kimse şüphe edemez. (Alkışlar) Aragonda 180 kilometre imtidadında ru cenubu şarkî istikametinde, lArkası Sa. 8 sütun 1 de] bir cephede inkişaf etmektedir. İleri harelArkası Sa. 7 sütun 4 fe] ıılıııııııınıııııınıııııııııııııııııııııııııııııııııı ııoııllMiııiııııııııııiılıııııııııııııılllıiıııliHlıııllıııiıııııııııııııllıııılıııııııııııııılMiııııınıııılıınuıl Panama kanalını «uçan kaleler» müdafaa edecek 1 urkıye Surıye dostluk paktı Amerika ordusunun tensikma süratle devam Görüşmelere yakında başlanacağı haber ediliyor, seferberlik plânı için tahsisat istendi veriliyor Maslak faciasına aid adlî tahkikat başladı Suçlu şoför dün tevkif edildi Facia kurbanı zavallı arkadaşımız Tahir, bugün merasimle Edirnekapıdaki Şehidliğe defnedilecek Arrerikanm yeni yaptırdığı bombardıman tayyareleri uçuş halinde Vaşington 24 Askerî hava kuv vetleri kumandanı General Oskar Vestor'er, Panama kanalmm müdafaası işinin cenubî Amerikada bir cevelân yapmış ve Birleşik Amerikaya dönerek orada kalmış olan «uçan kaleler» tipindeki bom bardıman tayyarelerine tevdi edileceğini YUNUS NAD1 tArkast Sa, 3 sütun 6 da] ' congreye bildirmiştir. General, Amerika ordusunun yeniden tensiki hususuna mümkün olduğu kadar süratle devam edilmektedir. Havai ile Panamanm müdafaasma gelince, bu babdaki program, kuvvetli filolar ve tayyare dafi bataryalar yerleştirilmesini derpiş etmektedir. İArkası Sa. 1 sütun 3 te] konsolosluk ihdas edilmektedir. • Şam 24 Suriye hükumeti, bir Türkiye Suriye dostluk paktının imzası için yakmda yapılacak görüşmelerde müşahid Evvelki sabah Maslakta bir gazeteci olarak bulunmağa Emir Adil Aslanı mearkadaşın ölümü ve dört mürettibin ya mur etmistir. Emir Adil Aslan, Suriye ralanmasile neticelenen otomobil faciası nin müstakbel Paris elçisi telâkki edil :ahkikatına dün de devam olunmuştur. mektedir. Dün sabah, hâdisenin en hafif yaralıSuriye kabinesi değişecek sı olan suçlu şoför Kemal, Adliyeye gö §am 24 öğrenildiğine göre, Dahi türülmüş, sorgu hâkimliğinde isticvab eliye Nazm Cabiri, ancak kabinede de dilmiştir. ğişiklik yapılması şartile istifasını geri alBir aralık, bir arkadaşımız, başı, boğamıştır. Reisicumhur, kabinede değişikli zı ve sol eli sargılar içinde bulunan Keğin yapılacağını vadetmistir. Müstakbel malle konuşmak fırsatını bulmuştur. kabine, pek muhtemel olarak, yeniden Şoför diyor ki: Mardam'm riyasetinde kurulacak ve yedi « Gece saat üç buçuk vardı. Sirkenazırdan terekküb edecektir. (a.a.) :ideki otomobil durak yerinden beş kişi tomobilime bindiler. Kendileri hemen Lâhey maslahatgüzarlığımız hemen daimî müşterilerimdir. Doğru Zincirlikuyuya gittik. Orada bir kazinoelçilik oluyor da oturarak içtiler. Ben içmedim. Esasen Ankara 24 (Telefonla) Lâhey deki maslahatgüzarhğımızın elçiliğe içki kullanmam. Tekrar otomobile bin kalbi kararlaştırılmıştır. Lâhey sefirli dik. 25 30 kilometre bir süratle gidiyorğine Viyana vefirimiz Cevadın tayin e lum. Suterazisi yakınında bir dönüm yedileceği anlaşılıyor. Viyanada bir baş i vardır. Tam orada önüme bir otomobil lArkast Sa. 1 sütun 1 de] i Dün tevkif edilen şoför Kemal