25 Mart 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

25 Mart 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUEİYET 25 Mart 1938 Papatye Annem papatyeleri çok sever. Ve ben annemi çok sevdiğim için, papatye mev timinde kırlara doğru açıldığım günler dönüşte ona bh* demet papatye getirmeği hiç ihmal etmenu Yağmurlu bir gecenin sabahma mümkün mertebe geç ulaşayıtn diye derin bir uykuya dalmış olan şehir, uyandığı zaman başucunda güneşin sıcak tebessümünü bulunca evvelâ şaşırmı?, fakat çok geçmeden bu şaşkmlık bir seviıtc şelâlesine inkılâb ederek taşmıştı. Bahçeler, evler, caddcler, insanlar ve hayvanlar ayni insiyakî arzularla gıcıklamyorlardı. İhtiyarlara yaşlarını, fakirlere sefaletle rini unutturan, zenginleria servetini lü zumsuz kılan, sadece yaşamanın başlı başına bir mazhariyet teçkil ettiği böyle güzel bir günde daireye gidip bir sürü tozlu evrak arasma gömülmeğe gonliim razı olmadı. Mektebden kaçan bir liseli sevincilc başımı alarak kırlara doğru açıldım. Şehirli hüviyetimin lâzımı gayrımüfariki olaa hesablanmı, yalanlarımı, menfaat kaygılarımı, riyakârlıklanmı paltomla beraber odamda bırakmı;, rüzgânn şişirdiği beyaz bir yelken »afiyetile şehirden tabiate koşuyordum. Etrafımda evler ve insanlır seyrekleşiyor, sokaklar patikaya dönüyor, alabildiğine mavi gökleri, alabildiğine yefil kırlan ve bu lutlara dogru sarhoş uçan kuşlarile mü cehhez ve muzaffer bir tabiat karşısında şehir ve içimde şehre aid ne varsa perişan olmuş bir ordu gibi ricat ediyordu. Ben de insan kalıbımdan sıynlmıs., kırlarda ot, ağaclarda yaprak, dallarda kuş, göklerde bulut olmuştum. Tabiat beni ken dine o kadar geniş bir nisbette kalbetmişti ki ayağım bir taşa çarparak hafifçe incinmeseydi bu uyamk rüyadan uyan mıyacak, insan oldugumu hatırlamıyacaktım. Kadm çorabları Umumî kontrola yarın sabah başlanıyor Standardizasyondan evvel yapılmış kadm çorabîannm damgalanması için standard nizamnamesinde tayin edilen müddet bu akşam bitmektedir. Yann sabahtan itibaren memleketin her tarafmda satılan kadm çorablannm ya standard edilmiş muayyen evsafta, yahud Ticaret ve Sanayi Odası tarafından damgalan mış olması lâzımdır. Bu şekilde damga Iacmak üzere Ticaret Odasma beyannamesi verilen kadm çorablannın mecmuu, 12,000 tanedir. Bu 12,000 çorabm damgalanması için bir gün tabü kâfi gelmi yecektir. Bilhassa kadm çorablannın ele ahnması bile çok müşkül olduğundan mühürleme işi de uzun sürmektedir. Bunun için Ticaret Odasmda çorab ticarethanelerinde çalışan genc kızlar bu işle meşgul olmakta ve çorabları itina ile açıp mühürlemektedirler. Esnafın ceza görmemesi için damgalanacak çorablann beyannameleri daha evvelden kabul etilmektedir. Bu suretle çorablann damgalanması işi bilâhare de yapılabilecektir. RADYO Şirley Temprin esrarı Küçük artist birkaç sene evveline gelînciye kadar büyük bir şöhret ve kazanç sahibi olduğunun farkında değildi Küçük artist Şirley'in dehasma hepimiz hayramz, değil mi? O, mini mini kız, büyümüş de küçülmüş gibi bütün o mehareti nasıl gösteriyor, şaşılacak şey doğrusu! Fakat annesinin ifşaahna nazaran, bu işin sımnı ancak bugün öğreniyoruz. Biliyor musunuz ki, Şirley birkaç sene evvel, filim çevirdiğinin ve meşhur olduğunun kat'iyyen farkında değilmiş. Bakm Mistırs Templ bu mesele hakkmda ne diyor: Cahid Sıtkı Tarancı Dalga geçiyorsunuz, bakm ben ne kadar topladım. Mazeretim hazırdı: Aklıma birşey geldi de, dedim, onu düşünüyordum. Ne gibi? İsminizi merak ediyordum. Pervin! Kulaklanma înanamıyormuş gibi ya parak: Sahi mi? dedim. Hayret etmek sırası ondaydı: Elbet, dedi. Bunda şaşacak ne var? Tuhaf şey... Nedir tuhaf olan? Belki inanmıyacaksınız, fakat an latayım. Dün gece bir niya gördüm. Hava karanyordu, karanlık odamda, masamın başında oturmuş pis pis düşü nüyordum. Birden altın kanadlı bir rne lek, kapalı camdan bir ışık gibi süzülerek içeri girdi, geldi karyolamm topuzu üzerine kondu, gozlernnin içine bakarak: «Yann karşılaşacağm ilk genc kıza adını sor, Pervinse onu seveceksin.» dedi. Şirndi siz adınız Pervin olduğunu sö'yleyince riiyamı bütün teferruatile hatırladım. O meleğin yüzü tıpkı sizin yüzünüzdü.. Dudaklannı büzerek sözümü kesti: Ne güzel masal uyduruyorsunuz. Inandım mı sanıyorsunuz? Ben size inanasınız diye soylemedim, sadece böyle bir rüya gördüğümden bahsettim. Rüyama inanmıyabilirsiniz, fakat sizi sevdiğime... Gene sözümü kesti: Siz her gördüğünüz kıza böyle çabucak âşık mı olursunuz? Hayır. Yanlış anlamayın. Ben sizi eskidenberi tanıyorum, şüphesiz sizi görmemiştim, yüzünüzün biçimini, gozlerinizin rengini, sesinizin tathlığım, kim olduğunuzu bilmiyordum, fakat içimde bir genc kızm benim için büyümekte olduğunu, ona ergeç bir gün rastlıyacağımı hissediyordum. Dün akşamki rüyam ve bugün karşıma çıkan siz bu hissimde aldanmadığımı bana ispat etmiş olmuyor mu sunuz? Pervin kirpiklerini oynatarak: Yetişir! dedi. Buraya papatye toplamağa geldiğimizi ve annelerimizin bizi beklediğini unutmıyalım. Sözüm ona tekrar papatye toplamağa koyulduk. Fakat benim içime kurt dü§müştü bir kere. Duramıyordum: Pervin! Birşey mi söyliyecektiniz? Şey.. Hava çok güzel, değil mi? Evet Tam papatye toplamak havası. Susmağa mecbur oldum. Ne zeki kız! Sükutumuz papatyelerin canına kıy maktan başka birşeye yaramıyordu. Papatye katliâmına bir nihayet vermek lâ zımdı. Dayanamadım: Pervin! Birşey mî söyliyecektiniz? Şey... Biliyorsun ki sen bu guzel havadan daha güzel, bu beyaz papatye lerden daha beyazsın. Gözlerinde zeki bir jimşek çaktı ve kaşlarım hafifçe çattı: Ç R" aksamki program J ANKARA: 12,30 muhtelif plâk neşriyatı 12,50 plâto: Türk musıkisi ve halk şarkılan 18,30 muhtelif plâk neşriyatı 18,35 lngllizce ders: Azlme İpek 19,15 Türk musikisi ve halk şarkıları (Hlkmet Rıza ve arkadaşları) 20 saat ayarı ve axat>ca neşrlyat 20,15 Türk musikisi ve halk şarkıları (Melek Tokgöe ve arkadaşlan) 20,45 solo saksofon: Nihad Esengin (piyancxia Maxsel Bi) 21 konferaiLs: Parazitolog Nev zad 21,15 plâkla dans musikisi 22 ajans haberlerl 22,15 yarınki programİSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisl 12,50 havadis 13,05 plâkla Turk musikLSİ 13,30 muhtelif plâk neşriyatı 14 son 17 İnkılâb tarlhi dersi: Ünlversiteden naklen: YÜSVLÎ Hikmet Bayur 18,30 Beyoğlu Halkevi Gosterlt kolu tarafından bir temsil 19,15 konferans: All Kâmi Aiyüz (Çocuk terbiyesi) 19,55 borsa haberleri 20 memleket şarkıları: Feryadl Hakkı Aras tarafından 20,30 hava raporu 20,33 Onıer Rıza tarafından arabca söyler 20,45 İnci ve arkadaşlan tarafından Türk musikisi ve halk şarkıîan, saat ayan 21,15 Mustafa ve arkadaşlan tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları 21,50 orfcestra 22,45 ajans haberleri 23 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 23,20 son haberler ve ertesi gunün programı 33,30 son. VIYANA: 18,25 KONBER 19 karışık yayın 20,50 ŞAN KONSERI 20,45 halk şarkıları 21,20 ASRÎ ŞARKELAR 21,25 piyas 23,15 muhtelif haberler 23,25 EĞLENCEIİ MUSİKİ. PEŞTE: 18.05 kansık yaym 19,05 ÇİNGENE ORKESTRASI 20,05 askerlerin gecesi 21,05 OPERET YAYTNI 24.15 lnglllzce haberler, sonra ÇIKGENE ORKESTRASI 1,10 son haberler, BUKREŞ: 18,05 KONSER 19,05 havadls 19,20 YUNAN MUSİKİSİ 20,40 OPERA: Flgaronun iadivacı (Mozart'ın), Istirahatlerde haberler. spor ve salre. LONDRA: 17,50 ORKESTRA KONBERİ 19,05 çocukların zamanı 20,05 ORKESTRA KONSERI 20,50 karışık yaym 21,35 ASKERÎ BANDO 22,05 munakasa 22,55 SALON ORKESTRASI 23,35 HAFİF MU SİKİ 24,05 haberler ve salre 24,30 DANS ORKESTRASI 1,35 gramofon, haberler ve saire. PARİS [P. T. T.]: 18,05 ŞARKILAR 18 20 kıraat, çocuk korosu 19,05 KARIŞIK MUSIKİ 20,05 amele yaymı 20,35 şarkılar ve saire 20,50 VTYOLONSEL KONSERİ 21,05 ha berler, konuşma, gramofon 23,05 KON SER 24.05 haberler, hava, Sol tarafımdaki yamacda uzanan papatye tarlasını görünce annem aklıma geldi. Annemin kollarına ablmağa ko şuyormuşum gibi koşrum papatye tarla sına. Baharın i!k turfanda çiçeği olan ıninik papatyeleri bir çocuğu beşiginden ahp okşar gibi yavaşça ve hiçbirini incitmeden kopanrken akşama annemin ne kadar sevinecegini düşünerek seviniyor dum. Eğilmekten belim acımıştı, topladığım küçük papatye demetini yere bırakarak dogruldum, bir sigara yaktım, ve şöyle gerinerek, derin bir nefes alarak etrafıma bakmdım: Yamacm biraz yukarısmda, açık mavi etekliği beyaz tarla üzerinde bir bayrak hürriyetile dalgalanan bir genc kız eğilmiş papatye topluyordu. Birdenbire içimi tatlı bir merak gıcıkladı: «Acaba bu genc kız da annesi için mi papatye topluyor?» Derken bu merak şiddetli bir arzu halinde göğsümü döv mege başladı. Papatyelerin beyazlıgm dan ve genc kızın tazeliğinden cesaret alarak o tarafa dogru yüriidüm. Yanına yaklaşınca: Affedersîniz? dedim. Birşey merak ediyordum. Anneniz için mi papatye topluyorsumız ? Yabancı bir sesîn mödahalesfle pa patye rüyasmdan silkinerek uyanan genc kız, kavsi kuzahın yedi rengini nüanslanna vanncıya kadar aksettiren küçük înanmıyor musun? Çinli gözlerini yüzümde hayretle dolaş Aman.. Neler de söylüyorsunuz! tırdı. içimde alev almağa başhyan ateş Inanmazsan papatyelere soralım. gibi kıpkırmızı, minik dudaklarını hafifAramızda üç metrelik bir mesafe varçe kıpırdatarak, hançeresinden turunc dı. Pervin yanıma gelerek: reçeli boşanıyormuş gibi tatlı, içimi bayıl Haydi bakayım, dedi. Benim kontan bir sesle: trolum altmda papatye tophyacaksmız. Niçin sordumız? dedî. Ve tekrar papatye toplamağa koyul Ben annem için topluyorum da.. duk. Pervinin teneffüsünü duyuyor, vüGenc kız, dudaklarınm taze kırmızısı cudünün başdöndürücü kokusile sarhoş nı çukurlaşan yanaklarına görünmez bir oluyordum; ve tabiî gene dalga geçiyorfırça gibi hafifçe yayan bir tebessümle: dum. Ben bu kıza fena halde vurulmuş Ben de annem için topluyorum, tum, annemin sık sık tekrar ettiği: «OğIum! Mürüvvetini görmek isterim.» södedi. zü de kulaklanmda çmlıyordu. Gene O halde müsaade ederseniz bera kendimi tutamadım: ber toplıyalım. Sonra iki güzel demet Pervin! yaparız, birini siz annenize götürürsü Birşey mi söyliyecektiniz? nüz, birini de ben anneme. Aklıma birşey geldi. Beyaz ipek bir bluzun mahfazasmda Ne de çok şey geliyor aklınıza?.. göğsü, belki de heyecandan ve mahcubiNe var gene? yetten, titriyordu. Yanaklanndaki kızar Evlensek seninle. tı da artmıştı: A... A ! Nasıl olur? Toplıyalım, dedi. Basbayağı olur. Sen anneni kan Ve başladık beraberce papatye topla dmrsın, ben annemi kandmrım. mağa. Fakat nedense ellerimden ziyade Amma ben daha küçüğüm. On algözlerim faaliyetteydi; ikide bir yanıba tıyı bitirmedim henüz. şıradaki genc kıza bakıyor, halindeki Acelemiz ne Pervinciğim.. Bir iki körpe zarafete hayran oluyordum. Çuku sene beklerrz. latalann içinden çıkan artist resimleri giBilmem nasıl oldu, o sırada olduğu bi minyon, ve pırıl pırıl yanan bir yüzü, yerde sallanan Pervin, muvazenesini hafif düsük omuzları, incecik bir boyu kaybederek düşecek oldu, hemen ruttum, vardı, üflesek dağılacak, uçacak gibi fakat bu sefer ben muvazenemi kaybebir kız! dince ikimiz birden papatyeler üzerine Kendisile meşgul olduğumu sezmişti yuvarlandık. Ve dudaklanmız papatye ki birdenbire başını kaldırarak, çocuk den bir yastıkta birleşti. luktan kalma güzel bir tefahur hissile: O akşam ilk defa olarak anneme iki demek papatye götürüyordum: Küçüğü Bakayım nekadar topladınız? nü ben toDİamıstım, büyüâünü Pervin. Demesin mi? Utancımdan kıpkırmızı oldum, zira elimde ancak dört beş papatye vardı, r^'buki onun göğsü ikinci bir papatye t 'ası olmuştu. Bu seferlik affediyormuş gibi gülümsedi: Uzun zaman kızım filim çevirdiğinin değil, filmin ne olduğunun farkında değildi. Foks kumpanyasının direktörile yaptığımız bir itilâf neticesi onu kat'iyyen sinemaya götürmüyorduk. Kordelâ yapmak için stüdyoya götürdüğümüz zaman Sanayi müfettişliği, yann sabahtan iti da rejisörle ve teknisyenlerle yıldızını baŞirley Templ baren bütün çorab ticarethanelerinde kon nştırabilmek için üç dört günlük bir gayduk. Sonra yavaş yavaş kendine geldi. trol yapacaktır. ret sarfetmemiz lâzımgelirdi. Nihayet onlan tanıdık birinin evine gelmiş ahbablar Ona çalıştığını ve artist olduğunu hafif : ten anlatmıya başladık. Şimd her şeyin Mevlid zannederdi. Onlar: farkmdadu ve itiraf etmeliyim ki, halihaMora Yenlşehirli merhum cerrah mi Haydi oynıyalım küçük! zırda rollerini daha az tabiî oynuyor. ralayı Hasan Basri Serdengeçtinin eşi Derlerdi. O da büyük babası farzettiFakat hayatının diğer kısunlanna aid Tiranda vefat eden Bayan Zehranın isği aktörün ayaklanna sanlarak ağlamv hususlarda diğer kendi yaşındaki çocuktirahati ruhu için 27 mart 938 pazar günü saat 2 de Beşiktaş Yıldız Hamidiye ya başlar, yahud aktörlerden diğer biri lara mahsus tabiiliği muhafaza etmeğe camiinde Beşiktaşlı Bay Hafız Rıza ta nin sırtma binerek gülmekten katıhrdı. gayret ediyoruz. Yatıp kalkması, yiyip rafmdan Mevlidi Şerif okunacaktır. Ar Işler bu suretle yolunda girmekle beraber içmesi işlerinde diğer çocuklardan hiç farzu eden akraba ve ahbablann teşrifleri bize müthiş vakit ziyan ettirirdi. Buna kı yoktur. Her akşam saat sekizde yatı rağmen mümkün olduğu kadar Şirley'in yor, stüdyoya gitmediği zamanlar evden rica olunur. artist olduğunu ve büyük bir şöhreti bu dışan çıkmıyor. Derslerine çahşıyor, ah Saat 2 de Taksimden Yıldıza otobüs lunduğunu öğrenmesini geciktirmek için bablanmızın çocuklarile oynuyor. Kazanvardır. son derece ihtiyatkâr davranırdık.Çünkü dığı paralan namına bankaya yatırıyo böyle bir şahsiyet olduğunu bildiği tak ruz. Ondan ancak lüzumlu masraflar Sinemacılığın, fllnıciliğln dirde kendi yaşındaki çocuklara mahsus için icab eden miktan alyoruz. HARIKASI rahahnı kaybedeceğini ve sinirlenmeğe Şirley, sade sinemadan değil, ismi dobaşhyacagını kat'iyetle tahmin ediyor kysile de birçok para alıyor. Amerikada duk. herhangi bir çocuk eşyasına, çocuk gıdaYalnız bir noktaya fazla dikkat etme sma Şirley ismini vermek, onların müthiş dik. O da şu idi. Şirley tabiî okumak da surette satılmasım temin etmeğe kâfi geöğreniyordu. Yazılan hecelemeğe ve sök liyor. meğe başlamıştı. Bir akşam kocam, Şirley Lâkin, zaman çok çabuk geçiyor.. Küve ben stüdyodan dönüyorduk. Otomobi çük Şirley, bu sene on yaşına bastı. Maalimiz şehrin kenannda bir noktada kala mafih boyca o kadar farketmedi. iki senebalıktan dolayı durmak mecburiyetinde de ancak üç santim büyüdü. Onun için bir kaldı. Çocuğun gözleri birdenbire karşı müddet daha beyaz perdedeki kendine duvardaki elektrikli yazılara dikildi. mahsus rollere çıkmıya devam edebile Harfleri sökmek için dehşetli bir gayret cektir. Bundan sonra da Foks kumpangösteriyordu. Anide olduğu yerden kalk yası Şirley'in sinemadan çekilmesini istetı, elini ileri uzatb. Hıçkınk mı, kahkaha miyor, genc kız, hatta kadm olduğu zaroı, ne olduğu belirsiz tuhaf bir sesle: raan da vazifesine devam etmesini arzu e Bakm, benim ismim! diyor. Verilecek fasıla ile istidadını kayDiye haykırdı. Dehşetli siniri bozul betmesine taraftar değil.. TOrk muslklll şaheser muştu. Çevirmekte olduğu filme aid faaTabiî böyle bir kıza sahib olduğumuz livete uzun bir fasıla vermege mecbur ol icin cok memnun ve mes'uduz. NÖBETÇİ ECZANELER îstanbul cihetl: Emınönünde (Sallh Necatl), Alemdarda (Esadi.'Kumkapıfla (CemllJ, Kuçukpazarda (Yorgi), Şehzadebaşmda (Hamdi), Fençrde (Emllyadi), Karagümrükte (Fuad), Şehremini'nde (Nâzım), Aksarayda (Sa rim), Samatyada (Rıdvan), Bakırfcöyde (Istepan), Eyubde (Arif Beşer) eczaneleri. Beyoğlu cihetl: Şisli Halâskâr Gazi caddesinde (Asım), Taksim Firuzağada (Ertugrul), Beyoğlu Istlklâl caddaslnde (Galatasaray), Tünelde (Matkoviç), Okçumusada (Yeniyol), Fın dıkh tramvay caddesinde (Nall), Kasımpasada (Müeyyed>, Hasköyde (Nesim Aseo), Besiktasta (Süleyman Receb), Ortaköy, Arnavudköy, Bebek eczaneleri. Kadıköy Esküskelede (Sadık), Yeldeğirmeninde (Üçler), Üsküdarda (İttlhad), Büyükadada (Halk), Heybelladada (Tanaş), Beykoz, Paşabahçe, A. Hlsar eczaneleri. SOZDESi TURKCE SÖZLÜ Bu akşam BAY TEKİN 26 kısım tekmili birden Samafya Ş E N sînemada fkf büyük fllmde göreceklerdir Bu hafta bütün Îstanbul halkı : sevdıkleri iA. Sevimli ve nefîs yıldız SiNEMADA artistierı Marie Bell emsalsiz fedakârlıklar ve hakikî sahnelerle dolu Eddie Cantor Trajedi komik maceralarla dolu Mevlid İzmit tayyarecilerinden olup Ege manevralannda şehid olarak bizi sonsuz acılar rçinde bırakan kardeşimiz Hay rullah îşcanm muazzez rahuna ithaf edilmek üzere martın 27 nci pazar günü öğle namazından sonra Sultanahmed camii şerifinde Mevlidi okutturulacaktır. Kendisini sevenlerin yevmi mah susta te=rif buyurmalarmı samimijretle rica ederiz. Ailesi BUKREŞ 98 LİRAYA Haıeket 30 nisan 11 günlük seyahat Sergisinde 2 giln Sergisinde 6 gün P E Ş TE Gangsterler öldüren gözler arasında roman filminde yüksek dakikalar geçirtecektir güzel filmi BUGÜN İPEK sfnemasının istanbu! halkına hediyesi 2 Büyük film birden NATTA ••••••••• Bütün şehir aileleri acentalığı, îstanbul Teleton: 44914 ^B^BH 1Çifte Çapkınlar 2 Ateş Böceği Senenin en büyük AŞK HEYECAN GÜZELLÎK ve sergüzeşt şaheseri Başrollerde: JEANETTE MAC DONALD ALLAN JONES Fransızca sözlü, yeni büyük komedi filmi. Başrollerde: ROBERT MONTGOMOREY MEDGE EVANS matinelerden başlıyarak ÖLÜM Gülhane hastanesi birinci haridye muavini yüzbaşı Cemal Ergunun am cası ve Gümüşsuyu hastanesi göz mütehassısı binbaşı Visâlî Ersanın kayın pederi îstanbul gümrükleri başvezne darı Ali Kemal Ergun kısa bir haslığı müteakib vefat etmiştir. Otuz senedenberi vazifesinl şerefli bir surette yorulmaz bir azimle ve son nefesine kadar ifa eden merhum üfulile kendisini sevenleri çok müteessir bı rakmıştır. Cenazesi Çemberlitaş Karababa so kağındaki hanesinden bugün kaldırılarak namazı Beyazıd camiinde kılındık tan sonra Edirnekapı şehidliğine defnedilecektir. Bu akşam San'atkâr Naşid ve arkadaşları Halk opereti: S. Atilâ müsameresi 3 saz heveti birden Muallâ arkadaşlan, Ambasadör saz heyeti, Hatay saz arkadaşlan birlikte: Mutad seanslardan sonra S. Atilâ revü heyeti tekmili birden Emlnönü Halkevinden: Bugün saat 17,30 da Evimizin Cağaloğlu merkez salonunda ressam ve muharrir Elif Naci tarafından (Halk ve resim) mevzulu bir konferans verilecektir. Konferana için davetiye yoktur. Herkes gelebilir. SÜMER giderek, P^ansız filimlerinin en hissî, en müessir ve en mükemmeli olan BUGÜN sinemasına Fiatlarda kat'iyyen zam yoktur. wmmm Fanfan • Klodine İSTİKLAL FEDAiLERi AŞK P. DECOURCELLE'in ölmez şaheserini görmeğo gidiyorlar Bugün TÜRK sinemasında 2 büvük Fransızca film birden İÇİN YAŞIYOR ViCTOR FRANCEN VVilly Birgel Ursula Grabley Büyük aşk, heyecan ve harb iilmi Seanslar: 4.15 ve 8 de Herkesi hayran bırakan nefis aşk Hlmi Seanslar: 2.30 6 9 15 r~"Bu pazartesi akşamı SAKARYA sinemasında N A M U S İ N A M U S I N A M U S L E K E S ı L E K E S i L E K E S i Mevsimin en büyük sinema harikası En müntehab ve güzide bir temsil heyeti En kuvvetli bir mevzu Başrollerde VİCTOR FRANCEN LİSE DELAMAR SESSUE HAYAK0WA LOUİS JOUVET Konferans I Çocuk haftası 23 nisanda başlıyor. SARI ZAMBAK . MARTHA EGGERTH OAKAT Si Senenin en güzel En muhteşem en nefis ve şaheserler şaheseri îlâveten: Son Viyana hâdiseleri Hitler'm Viyanaya girişi Seanslar: 2,30 4,30 6,30 suvare 9 da i^mmımmmmammmmma^m^mKm^^m^mKmım FRıTZ VAN DONGEN THEO LiNGEN • PAUL HöRBiGERHANS MOSER LUCiE LUCiE ENGLiSCH

Bu sayıdan diğer sayfalar: