14 Sayfa -— Son Posta'nın Kale kapısından, bir alay atlı çıkmıya başladı. Bu alayın önünde yeşil, beyaz, kırmızı, sarı renkte bayraklar dalgalarıyor, atlar üzerine yerleştirilmiş o:an büyük davullar büyük b'r gürült ve'sinda bütün noyanları olduğu halde rı, birbirlerine karışmışlardı. Çadırla- Yalnız, beni — kırbaçlatan, Uyuz bir merkebin — kuyruğuna bağlatarak Semerkand — sokakların- da — gülünç bir maskara gibi dolaştı- tarihi tefrikamı: 16 ran Timurlenkten alacağım intikam ile| Hanzadenin iktifa edeceğim... Hat lunuz Argon Han'a terkedeceğim. Sarıboğanın |ahteden iki dost gibi ÜÇ BO ile Yusuf Solfuyu karşı Genç Mogol prensinin çehresinde mağrur ve mes'ud bir tebessüm vardı. Yusuf Sofu alından indi. Cihangite doğru ilerledi. Elini Cihangire uzalı nı da kalbime gömeceğim. Onu; oğ-; rak: — Arlık, birbirine silâh çekmemiy Dedi. Yüsuf Sofu, dikkatle yüzüne baktı. Genç noyanın yüzünde, | değil mi, Hap?.. tiddivet ve doğruluğun en beliğ mana- Bi vördı. Cihangir, Yusuf -Sofunun elini du- Harzem hükümdarı, hu sözlere der-| daklarına kadar götürerek: hal tız Teşekkür ederim, noyan. Diye bağırdı. inandı, Ellerini, Sarıboğaya uzat- e Yusuf Sofu, taht salonuna Harzem ve Mogol noyanları tarafından #stikbal edildi. Uzun süren bir müza- kereden sonra şu karar verildi: — Kiış, pek yakındır. Düğün hazırlık- farı ikmal edilmeden evvel, s , ve Harzem âdetleri ve açık sahrada iyet yapılamıyacaktır. Buna bina- ta mevsimi, bazırlıklarla geçsin. İlkbaharda, kırk gün kırk gece şenlik- ler icra edilsin. Bu karar, Cihangire bildirildi. Dilber kaldırarak selâm l gitti.| memnuniyet hissetti, Ve sözlerin — Hayır,., ondan, daha kuvvetli.. tıbkı, bir baba ve evlâd gibi karşılaşı- yoruz. Diye cevab verdi. Yuzuf Sofu, bu cevabdan büyük bir e- - rafındakilere işittirecek kadar y terek: — Gençler, ihliyarlardan daha zarif oluyorlar... Evet.. hakkınız var, Bir uklar baba evlâd gibi karşılaşıyaruz... Mem- nuniyetle tekrar ediyorum ki; artık, Semerkand ile Urkent kaleleri birbirle- rine en yazın karabet hasıl etmişlerdir. Diye söylendi. Yusuf Sofu, Cihangirin koluna gir-| miş olduğu halde, kılıçlarını havaya vaziyeti almış olan Özbek kızının hayalile yanıp tuluşan*ıır)ılı Mogol süvarilerinin arasından Bgenç Mogol şehzadesi, bu kararı kabul| zeçti. Cihangirin muhteşem — çadırına etmekte tereddüd gösterdi. Fakat no-| girdi, yanlarının kararlaştırdıkları bir işi de| Davullar, şimdi daha kuvvetli çalı- bozmak Istemedi. e ORDU, DÖNÜYOR Bir gün sonra, Cihangirin karargâ- hında, bir lıklar görülüyor- du. Karargâhın bir tarafında, yer yer a- teşler yanıyordu. Karacalar, dağ keçi- leri, ceylânlar, henüz bir yaşına gelme- miş olan taylar, büyük kazıklara geçi- rilmiş; bu ateşlerin üzerine dizilmiş.. a- Bir ağır çevrilerek kebab ediliyordu. Ordunun bütün zabitleri ve noyan- ları, Cihangirin çadırınm etrafında top- danıyordu. Bi erin bütün bayrakla- rı, bayraktarlarile beraber, gene orada toplanmıştı. Zırhlı süvariler; kapı karakolu ile Cihangirin çadırı arasındaki yolun iki tarafına sıralann Büyüklü küçü davullar, karargâ- hın ortasında bir daire teşkil etmişler; mubtazam bir tempo ile âhenklerine devam ediyorlardı. Urkent kalesinin bütün kapıları açıl- mıştı. Günlerdenberi muhasara korku- sundan titreşen ve bunalan halk, ka- pılardan & Mogol ordüsile, şe- ine karışmıştı. , Bepetler, zembiller, çuvallar içinde getirdikleri çörekleri, meyvala- rı, yemekleri; ve tulumlar dolusu kı- muzları, Cibangirin askerlerine hediye ediyorlardı. Kâle kapısından, bir alay atlı Şıkmı- ya başladı. Bu anlayın önünde yeşil, be- yaz, kırmızı, sarı renkte bayraklar dal- galan'yor.. atlar üzerine yerleştirilmiş olan büyük davullar çalınıyordu. Harzem noyanlarının, sırma ile iş- lenmiş elbiseleri, güneşin ziyaları al- tında parıl paril parlıyordu. Bunların ortasında da sırma haşali bir at üzerin- de Harzem 1 darı Yusuf Sofu bu- lunuyordu. Bualay kale kapısından zuhur et- üÜği zaman, *in casusu Mirke, geziniyor- du. Alayı görür görmez, çadıra girdi: — Muhterem Hanzadem!.. Yusuf So- Da ki sevinci gösteren € E sedi: — Haydi gidelim. Artık; kayınpede- bal edelim. Diye cevab verdi. Cihangir, çadırından çıkarak arka- PS . Ka H “ ĞĞ ÖĞÜ ĞÜĞÜ n e | | yorlar.. gürültülü bir âhenkle bütün ÜUrkent ovasını velveleye boğuyorlar- dı. Mogol nayanlarile, Harzem noyanla- *“Adeta bir harika İA diye Bayan Jale itiraf etti BiR HAFTA hakikaten GENÇLEŞTİM. Bayan JALE'nin bir haftalık — güzellik — te- daviseri tatbik etmez- den — evvelki hakiki fotografı Bayan Jale yazıyor; «Benim için bu, bir rikadıre bir hafta zar« fında bu derece bir şekil alacağımı hiç ümid etmiyordum. Ar- — Tetuş kudaşlarım, daha genç ve daha sehhar göründüğümü söylüyor- lar. Cidden şayanı hayret olan böyle bir teni temine muvaffak olduğumu gıpta nazarlarile sü- züyorlar. Evvelâ, her akşam yatmazdan evvel pembe rengindeki Toka- Ton kremini kullanınız. Bu kre- min terkibinde, Viyana Üniver. sitesi profesörü Doktor Stejskal tarafından keşfedilen ve «Bin- cele tâbir edilen gençlik cevheri mevcuddur. Siz uyurken, cildi- cazib Bayan JALE'nin bir hafta sonraki SON POSTA Z ATLI Yazan: Ziya Şakir çalınıyordu rın önlerinde beşer onar kişilik birer halka teşkil ediyorlar; yuvarlak meşin sofraların etrafına sıralanıyorlardı. Her tarafta, büyük bir samimiyet ce- eyan ediyordu. -Dünkü düşmanlar, bugün candan birer dost görünüyor- du, Ocaklarda, nar gibi kızaran karacı |dağ keçisi, tay ve koyun etleri büyük bir iştiha ile yeniliyor.. bakır taslarla kımızlar içiliyordu. î Yusuf Sofu, gelecek ilkbaharda ya- pılacak parlak düğün hakkında, Cihan- gire izahat veriyor: — Bu vesile ile, pederiniz Timur Han'ın kardeşliğini de kazandığım Liçin bilseniz, ne kadar memnun ve | mes'udum. Dün karşılaşan iki Diyardu. Yugoslavların en “kuvvetli takımlarından Cihangirin verdiği bu vedâ ziyafeti, biri olan Yugoslarya «gayrifedere Klüple - geç vakte kadar devam etmişti. Güneş "it en değerlisi olan Beyoğluspora karşı ilk grub ederket maçımı yaptı. Kırmızı forma, beyaz donla B * n sahaya çıkan Yugoslay futbolcuları ırkla - dumadına büyük ümidler veren sözler yma A aN Yügi e rına hâs olan iri ve muntasam — vücudlarile, söyledikten sonra, gene aynı merasim- rakiblerinin ufak tefok cüsseleri karşısında le avdet eylemişti. derhal göz alıyor, ve alanı dolduruyorlardı. Yusuf Sofuyu; karargâhının hududu-| — Rüzgârı karşılarına alan misatirler, Bey- na kadar teşyi eden Cihangir, büyü k oğlusporu yavaş yavaş çembere soktular, bir neş'e ve memnuniyetle çadırına| Fakat birinci devrede — Beyoğlusporlular - MAİR biraz rürgürin biraz da Bambino'nun gay - döndüğü zaman, orada kendisini bek-'retile bazı akınlar yapıyorlardı. Pakat Pil - İliyen Mirke ile karşılaşmıştı. panın ve diğer mühacimlerin bozuk oyun - Üzeri, altın pullarla işlenmiş kılıç ';:d Beyoğlusporluları kaleye yaklaştırmı - L AERA B hei bi a. sk;ıâyx.gını 'çuu-rexi. îuçln. hara e Beyoğluspor kalesi birbiri arkasına sıkışı- irin üzerine fırlatmış; yor. Vilastardis'in çalışması, didinmesi do - — İşte.. sulh içinde kazanılan bir Za- 'Jayısile gol olmuyordu. Fakat 30 uncu daki- fer... Babam, kim bilir ne kadar mem- kada gene bir karışıklık.. top geride boş du- 'mm Glscekt. ran sağiçe geldi. O da Yugoslavların birinci gölünü attı. Yugoslarlar ağır basıyorlar, Merkez mu - hacim Petroviç yavaş bir şütle ikinci göolü attı. ? Yugoslayların ağır bastığı birinet bitti. İkinci devrede rüzgürm — ve vücudlerinin de yardimile Beyoğlusporluları kendi saha - larıma aoktular. Ve güzel anlaşmaları, nefis paslarile rahat bir öyun — çıkarıyorlar. —Bu devrede Reyoğlusporlular müdafaya — çekil - aller. Merkez mühacimden güzel bir pas alan Bol açık, müdafileri rahatca geçerek falsalu bir şütle üçüncü gölü atlı. Yugoslavların bas kısı devam ediyor. Bir aralık Peralılar açılır gibi — oldular. Bambino topu sağ açık Filipaya geçirdi. O ortaladı. İkinci devrede a0l iç yerine geçen eski müdafli Roberto sol köşeden Peranın yegüre gölünü attı. Ve oyun da bir müddet sonra gene Yu « goslavların baskıları altında olduğu bir an - da 3 - 1 Beyoğlusporun mağlübiyetile bitti. Yugoslavya: Spasiç - Omalkoviç, Lukiç - Broçiç, Radonaviç, Çokiç - Baviç, Rakar, Petroviç, Tomasoviç, Zaçeviç. Beyoğluspor: Çiço, Vilastardis, Civoleki - Çiçoviç, Btlen, Çaços - Filipa, Culafi, Bu - duri, Bambino, Taleos. »*Hakem - Ahmed Âdem (Kasımpaşa) Yugoslavya - Galatasaray maçı Dün ilk maçını Beyoğluspor takımlle ya- pan aYugoslavyae takımı bugün ikinci ma - — Arkası var — devre ZARFINDA Tamamen değiştiği — için daha cazib görünüyordu. Arkadaşları, şayanı hay- ret tenine gıpta edi- yorlardı. caktır. | Yugoslavya takımının dünkü — oyununa nazarân hücum hattı müdafaasından daha çok kuvvetlidir. Oyunda bütün hücumlarını muntazaman soldan yapan Yugoslavya takımı uzun pas weren bir oyun tarzına maliktir. En kısa za- manda, her fırsatta ve uzak yakın her me - safaeden kuvvetli şüt atmaktadırlar. Muavin hattile, hücum hattı — arasında SÜ C görmemiş hakiki fotoğrafı nizi besler ve gençleştirir. ve yüzdeki çizgi ve buruşuklukları izale eder. Sabahleyin kalk- tığınızda daha genç görünür- sünüz. Gündüz için beyaz renginde- ki (yağsız) Tokalon kremini kullanınız. En sert ve esmer bir cildi yumuşatıp beyazlatır. Si« yah benleri eritir ve açık me« sameleri kapalır. Yalnız To. kalon kreminin temin ettiği bu cazib, sehhar ve güzel tene ma- lik olunur. Yugoslavya, Beyoğl sporu 3-1 mağlub etti Yugoslavya bugün Galatasarayla karşılaşacakı takımın hücum hattı müdafaasından daha ku gımı Galatasarayla Taksim stadında yapa « * eyyed, Uumumİi kâtib Arif Noş'et, vezmedar zalıklara da Saim, Fethi, mer Besim seçilmişlerdir. Ü çet İ SÜ » takım bir arada Büzel bir anlaşma vardır. l Dünkü maçın mühim bir ö te halinde oynayan Yugoslü' maçda hakiki kuvretlerini p0 dünkü oyuna nazaran dı:“ n sarfedeceklerine şüphe yokluf: — Gil Gülatasaray bugünkü MACÜ yf yeni V li karı müdafaa hatlarında ca tecrilbe edecektir. BugüZ w,/*" fçde başlanacaktır. Maçı nan Akın idare edecektir. d el Ankara, $ (Hususi) — ’ğ] v Muhafızgücü - Gi gücü sahasında şild maçlari neşliler llk oyunlarını uuh'“"% Gılar. Maçda binlerce seyirti ç Bf Maçın müddeti *uzatıldığı fkişer gol yaparak bmw'% Nler cok enerjik bir oyun &' '.j, 5 kül Takımlar şöyle toşek! galilk r ist v Muhafizgücü: Fuad - Lâtfi. Cihad, Ahmed, Nati İbrahim, Naci. & Ankara Güneş: Cihad, R4 Reşad, Sedad, Mustafa - RF” İskender, Firuzan, Kenan, ü 4 Halkevinn üçüncü KIf Tğeş Bu sabah Beyoğlu Halkevi İ? tib edilecek üçüncü kır koşusüllün mek üzere İzmit Akyeşil H bir takım gelmiştir. Klüblere yardifi İstanbul muıntakası lere Higdeki vaziyetleri dar yardım etmeağe karar ü mıulubuulcln!'a.:. tır. Güneş klübüne — Haliç yö güreş şubeleri olduğu içiü yedi M rinci Higdekilere üç yüz, giğedler” # lca taksim edilmiştir. * Beşiktaş klübü ile sim para ayrılmamışlır. Galatasaray mürakabi —— toplantısı Galatasaray — ktübü ı“'_; hey'et! dün idare hey'etini toplan'ı yapmıştır. Klübün | Af Bami tarafından — hazirlâ! progra miştir. Programı tanzim eli bu hiusustaki izahatı 3 saaiki ö müştür. Bilâhare yeni idarü kilde intihab edilmiştir: e Rets: Sedad Ziya, gu. F İxinci Traatimidi GAf