22 Aralık 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aA MEMLEKE'T - Tasarruf haftası her yerde hareketli geçti Hendek (Hususi) — Burada tasarruf ve yerli mallar haftası parlak merasimle kutlulanmış, mektebler tezahürat yapmış, muallimler konferanslar vererek tasar- gufun ve yerli mala rağbetin ehemmiyetini ve lüzumunu tebarüz ettirmişlerdir. Resimde, bu münasebetle yapılan bir toplantıda bulunanlar görülmektedir. Bursada da arttırma haftası münasebetile hararetli tezahürat yapılmış, bir ge- çid resmi icra edilmiş, mekteblerde millt tasarruf hakkında koenferanslar veril - miştir. Resimde bu tezahüraitan bir safha tesbit edilmiş bulunmaktadır. İpsalada hafta münasebetile büyük tezahürat yapılmış, ilk okul talebeleri ta- sarruf vecizeleri yazılı levhalarla nümayişler yapmışlardır. Bütün kahvelerde çay ve kahve yerine ıhlamur ve meyva satılmışlır. Resimde tezahürata iştirak | edenlerden bir grup görülmektedir. Kozanda . D bir cinayet Kozaniın Anşehoca köyünde kadın yüzünden bir cinayet işlenmiştir. An - şehoca köyünden Kara Bekir yanına teyzezadesinin oğlu Koca Veliyi ala - rak tarlasında çalışmakta — olan Ömer oğlu Halil ile kavga etmeğe gitmiştir. 'Tarlasında çifti ve çubuğu ile meşgul olan Halil, Kara Bekir ve yanındakinin tabanca ile üzerine saldırışlarını gö - rünce tabancasını çekmiş ateş etmiştir. Tabancadan çıkan kurşunlardan - biri ' Velinin kalbine isabet etmiş ve derhal cansız olarak yere serilmesine sebeb olmuştur. Kara Bekir Velinin öldüğü - nü görünce kaçmıştır. Bilâhare Halil a- tına binerek köye dönmüş, evine ka - panmıştır. Velinin öldüğünü duyan ak rabası toplanarak Halilin evinin etra - fını sarmış, kardeşi Veliden katili iste- mişlerdir. Veli silâhını alarak müteca- vizlere karşı durmuş, kardeşini ve evi- —. Muş mektubcusu füc'eten öldü Muş (Hususi) — Muş mektubcusu Hüseyin Baltacı birkaç — gece evvel a- ğirceza reisinin evindeki bir toplantı - dan çıkıp kendi evine giderken yolda birdenbire düşmüş ve nezfi dimağiden ölmüştür. Mektubcunun düştüğü yerin işlek bir yol olmamasından cenaze sa - baha kadar sokakta kalmış, ancak sa - bahleyin görülerek kaldırılmıştır. Mek tubcunun cenazesi merasimle defnedil- miştir. ni muhafaza etmiştir. Bir müddet son- ra vak'ayı haber alan mıntaka jandar - maları köye gelerek birdenbire aley - lenen ve köyü seferber eden hâdiseye vaz'ıyet etmişlerdir. Katil Halil adliye- ye teslim edilmiş, tahkikata vaz'ıyet o- lunmuştur. Kara Bekirin Halille kayv - gaya gitmesinin sebebi Halilin kendi karısına harfendazlık etmiş olması i - z n aei a ü af A ' X çuk milyon liraya mal olan Cellâd gö- tarihde Nafia Vekili tarafından açıla - Cellâdgölü Kurutma işrîrbittikfen sonra tahkim ameliyesine başlanacak İzmir 21 (Hususi) — Devlete üç bu lü kurutma faaliyeti, artık son safhası- na girmiştir. Menderesler mıntakası - nın en mümbit arazisini sıtma yatağı olmaktan kurtaran bu büyük dava 938 yılı ilkteşrininde ikmal edilecek ve bu caktır. Dündenberi, yağmur mevsiminin başlamasından dolayı Cellâd mıntaka - sında çalışmalara nihayet verilmiştir. Son faaliyet Mart ayında başlıyacak ve şimdiye kadar çalıştırılan beş yüz işçi ve mühendis bine iblâğ edilerek kurut- ma faaliyeti bitecektir. Nafia Vekili, Cellâd gölünü teftişle- rinde bu mıntakayı ileride seylâp âfe - tinden kurtarmak için mutlaka tahkim işlerinin yapilmasına lüzum göstermiş; Nafia Vekâleti su işleri umum müdü - rünün riyasetinde gönderilen bir hey - et bu işi tedkik etmişti. Cellâd gölü tahkim işleri için iki milyon liraya mal olacak bir proje ha- zırlanmıştır. Yakında eksiltmeye kona- caktır. Göl yatağile kanal duvarlarının beton, asfalt veya örme taşla yapılma-| sı tedkik edilmektedir. Bu iş ancak 940 senesinde ikmal edilecektir. Cami soyan_bir hırsız yakalandı İnegöl (Husu - si) — Kulaca kö - yünün camiinden yedi parça halı ça lınmış. Fakat er « tesi günü sabah - * Muhittir Üsü dedikodulara cevabı a gın Vali “Belediye, Sürp Agop mezarlığı işinde Bay Sabur Sami ile hiçbir muamele yapmamıştır, şehir plânı da bir sene evvel ilân (Baştarafı 1 inci sayfada) velli heyetine isabet eden kısımdan ve mütevelli heyetine parası verilerek alın- mıştır, muamelesi mahkeme huzurunda cereyan etmiştir. Bir şehir plânı meselesi.. Diğer taraftan gene Tan gazetesi dün- kü nüshasında: «—- Bay Recai Nüzhetin şehir plânın- dan Fenere aid kısımları 6 ay evvelinden bildiğini gösterecek surette hareket et- tiğini» kaydetmişti. Belediyenin bu husustaki düşüncesi de şüyle hülâsa edilebilir: — Bay Recai Nüzhet bu plânları 6 ay evvel öğrendiyse geç kalmıştır, çünkü plânlar bir seneden fazla zaman evvel ilân edilmişti. Belediye Reisinin mektubu.. Meseleyi bu şekilde kaydettikten son- ra Belediye Reisi Bay Muhittin Üstün- dağ'ın verdiği fazla tafsilâtı da okuyalım: Muhittin Üstündağ az evvel anlattığı- mız hâdisenin hakikate asla uygun olma- dığını kaydettikten sonra aynen diyor ki: 1 — Sürp Agop mezarlığı meselesi: Belediye kanunu, metrük ve sahibsiz me- zarlıkların belediyeye aldiyetini temin edin - ce bu mezarlık hakkında tasarruf — iddlasile ortaya mahkeme cephesinde evvelâ Patrik- hane, sonra da bir mütevelli hey'eti çıklığı gibi ayrıca Ermeni ekalliyetine mensup büş- ka bir teşekkül hak iddiasıma — kalkışmıştır. Bunlar yıllarla süren davâ ve muhakemeler- den sonra sSıIrasiyle ve ayrı ayrı bertaraf e - diliyor, biri bitince öteki yeni baştan işe baş- lıyor ve bütün muamelât yeniden bir kere! daha tekrarlanıyordu. Dava ve muhakeme - nin vasıl olduğu bir nokta da mahkeme me- zarlığın boş ve metrük olan kısmı ile üzerine bina inşa edilen ve akara kalbedilen veya bunun için hazırlanan kısımlarını birbirin - den ayırdı ve bu suretle meselenin rengi ve âkıbeti artık aşağı yukarı taayyün etmişti. Dayacı mütevelli hey'eti bu sırada gulh leyin hırsız yaka - - gı ele vermiştir. paşa köyünden A- li oğlu otuz yaşla- rında Yaşar Kaya Ali gece yarısın - Hırsız Ali dan sonra Kulaca köyüne gitmiş, cami in üst penceresini kırarak içeri girmiş ve kıymetli halılardan yedi parçasını çalmıştır. Ali bunları köy kenarında bir yere saklamış, sabahleyin bir kıs - mını beraberine alıp Hüseyinpaşa köp- rüsünden bir otomobile binmiş, ve Pa- zarcığa giderken Kurşunlu karakolun- daki jandarmalar tarafından yakalan - mıştır. Ali ifadesinde iki ay evvel Alibey köyünde camiden çalınan kilim ve ha- lıyı da kendisinin çaldığını itiraf etmiş ve satmış olduğu Pazarcıktan mesruk halılar da getirilmiştir. Ali tevkif e - dilmiştir. İnegölde bir yangın İnegöl (Hususi) — Bürhaniye ma - hallesinde Mehmed Tuzlağın üç katlı binası müştemilâtile kâmilen yanmış - tır. Yangın ahırdan çıkmış ve saman - lığa, oradan da evin üst kısmına sira - yet eylemiş, pek âni olarak müdhiş a- levler içerisinde kalmış olan evden hay vanlar ve insanlar ile bir kısım eşya kurtarılabilmiştir. Başda Kaymakam olduğu halde po- lisin aldığı tertibat sayesinde halkın ve (itfaiyenin çalışmalarile etrafa siraye - İtine meydan verilmemiştir. Ateşin ne suretle çıktığı hakkında polisce tahki - kat yapılmaktadır. Herhalde kaza ne - miş. —— ticesi olduğu söylenmektedir. van Bik mi; — Ah Hasan Bey sen bil- Mezsin bu aşk nasıl şeydir? Pazar Ola Hasan Bey Diyor ki: —— zT kere kalblere girdi ... kırklık kadın sekizinde görünür, Hasan Bey — Kırklık kadın kalblere parasile birlikte gi- rerse bu aediğin muhakkak olur, insana öl İşumulü ile kanuni mercilerden bütün safha- istedi. Bu mevzüda belediyeye muhasim ola- bilecek ve her dava bittikçe yenisini taze - liyebilecek mevkide bulunan Ermeni ekal - liyetlerinin de bu sulh arzusuna muvafakat- leri inzimam etti. Muamele bütün vüuzuh ve larını geçirdi. Ve sulha kanuünen merci olan Osman oğullarının Kızları erkeklerden Daha becerikli (Baştarafı 1 inci sayfada) vara racası Seyid Said Hüseyin ve kadın da onun genç karısı olan bir Osmanlı prensesidir: Beşinci Seltan Muradın to- runu, Selma. Beşinci Muradın torunu ve Hindistan- da büyük bir kıt'anın hâk'mi bulunan Kotvara racasının karısı olan Selma, Tür- kiyeden çıktığı zaman henüz on yaşında imiş. Annesile beraber- gidip Beyruta yerleşmiş ve uzun müddet orada kalarak, Fransız mekteblerinde orta tahsilini yap- miş. Şimdi temiz bir fransızca söylüyor- muş. Hem kendisinden evvel başka bir Hind racasının karısı olan Dürrüşehvarı ziyaret etmek, hem de bir raca da ken- disine bulmak üzere geçen ilkbaharda Hindıstana gitmiş ve orada kolaylıkla muvalfak olarak Kotvara racasile evlen- raiştir... Görülüyor zi Osman oğullarının kızla- rı oğullarından daha becerikli çıkıyor- lar: Oğullar, sefahet içinde sönüp gider- lerken onlar, Hinde ve - eğer harb olmasa belki de iâ Çine - kadar gidip orada ken- dilerine zengin zengin koca buluyorlar. Hayatta kadınların erkeklerden daha be- cerikli ve daha realist olduklarını gös- termek için, bu yeni misal hayli kuvvet- lidir. Genç ve zengin raca, esmer yüzlü, kara ve zeki gözlü, zengin bir yarım - hüküm- dardır. Beyaz renkli ve yeşil gözlü Os- manlı prensesi, bu hükümdarı o kadar Kuvvetle teshir etmiş ki, bu çift, şimdi Hindistanın ekzotik dekorunda binbir gece masallarına mahsus bir aşk hayatı yaşıyorlarmış. Beyrutta gazetecilere ay- rı ayrı beyanatta bulunan bu çift, bir- birlerini pek sevdiklerini ve pek mes'ud olduklarını söylüyorlar, Bilhassa raca, Edimbourg Üniversite- sinde tahsil etmiş olan bu sözde hüküm- dar, karısına pek ziyade âşık görünüyor. Gazetecilere yaptığı beyanatta kendisine ve memleketine dair suallere kısa kısa edi'miştir ,, diyor Umumi Meclis uzun tedkiklerden sonra ka- rar verdi. Bu sulh mevzuunda mahkemenin metrük ve sahibsiz olarak belediyeye aidiye- tini kabul ettiği mezarlık aksamından hiç bi- ri yoktur. Sulh mevzuu, üzerine inşaat ya - pılmış mezarlıktan çıkarılıp mülke ve akara tahvil edilmiş kısımlardır ki Eyvkaf idaresile Belediye arasında ayni mahiyetteki ihtilâf- lar dahi mahkemece olsun, hakemler mari - fetile olsun hep ayni şekilde ve ayni esaslar dahilinde halledilmiştir. Bu sulh işinde Be - lediyeye muhatap olanlar arasında Bay Sa- bur Sami yoktur, ve belediye kendisile bu i- şe dair hiç bir muamele yapmamıştır. Bele- diye ile sulh yapân hey'etin hükmi şahsiyeti: Ermeni Gregoryan cemaati ÜÇHORAN kili - |sesi mütevelli hey'etidir. Bu şahsiyet namı - na kanuni salâhiyetle hareket edenler de: Dr. Andre Vahram, Karabet Gülibulyan, Yer- vant Yusufyan, Mığırdıç Ütüciyan, Leon Sü. renyan, Artin Keçeciyan, Melik Kazarosyan- dır. 2 — Belediye işlerinde bir müddettenberi çok nüfuzlu bir adam rolü oynadığı söyle - nen Recal Nüzhet Babanın Prust plâninın Fenere aid kısımlarını altı ay evvelinden bil- diğini gösterecek surette hareket ettiğine ve bundan da Belediye Reisinin muatep ulma - sı lâzım geleceğine dair olan fıkraya gelince: Prust plânının Fenerbahçeye taallük eden kısmı çok evvel umumi meclise arzedilmiş ve orada milletin gözü ve fikri önünde müza - kere edilerek 24/11/1936 yani bundan tam 13 ay evvel tasadik edilmiş ve kanunun emri mucibince Nafia Vekâletince onaylannrak son ve kat'i şeklini almıştır. Şehir Meclisi müzakereleri günü gününe gazetelere geçmiş ve (13) aydanberi işin gizli kapaklı yeri kal- mamiştır. Bundan sonra yapı yollar kanu - nunun 3. üncü maddesi hükümlerine uyula- rak bütün fenni vesikaları ve plânlarile bir- likde vatandaşlara ilân edilmiş olduğu gibi * bazı gazeteler de bunu piânlarile birlikte ay- | jnen sayfalarına geçirmiştir. Bu hakikati böy |lece ğgösterdikten sonra, umumi meeliste mat buat ve efkârı umumiye müvacehesinde mü- zakere ve tasdik ve ayrıca da halka ilân edi- len bir plânı herhangi bir kimsenin öğren - memesi iİçin belediye ve vilâyetin bir tedbir alması mı İstenmektedir? Verilen İzahattan anJaşılac:_xğmı. göre Re- ca Nüzhet gazetenin dediği bu işi altı ay ev- vel öğrenmişse çok geç kalmıştır. Belediye işlerinde bir müddettenberi çok nüfuzlu bir adam olduğu : neşredilen- Recal 'Nüzhetin bu nüfuzunun hangi işlerde ve ne suretle tecelli ettiğini Tan gazetesinin ten - vİr etmesi arzuya şayandır. On sekiz yaşında İki Kalpazan İnegöl (Hususi) — Yenice köyünden Mehmed oğlu on sekiz yaşında Ali ile ay- ni köyden Bayram oğlu on sekiz yaşında Ali köy bakkalı Cevdete bir kalp lira ve rerek bozdurmak istemişler, fakat bak- kal liranın kalp olduğunu anlamış ve bunları vakalatmıştır. Tahkikat netice- sinde anlaşılmıştır ki: Bu iki kafadar Ali bir olmuşlar, kasabadan tedarik etmiş ol- dukları kalayla öğle vakti evde işe baş- lamışlar, &sıl lirayı erimiş kalayın üzeri- ne koymak suretile taklid etmişler, ke- narlarındaki çizgileri de bıçakla yapmış- lar, böylece yatsıya kadar bir lira üzerin- de oynamışlardır. Neticede parayı kalp olduğunun anlaşılıp — anlaşılamıyacağını tecrübe için derhal bakkala götürüp boz- durmak istemişler ve böylece ele geç- mişlerdir. Kendilerinin ikrarlarile kalay ve kalıb meydana çıkarılmış, suçlular adliyeye verilmişler ve tevkif edilmişlerdir. Ço- cukların her ikisi de çobanlık etmektedir. Sümer Bank ve Eti Bank hakkında kanun Ankara, 21 (Hususi) — Sümer Bank, Eti Bank gibı idarelerin mürakabe ve ida- re tarzları hakkında hükümet bir kanun projesi hazırlamıştır. Proje yakında Mec-« lise verilecektir. Yunan Veliahdı ÂAtina 21 (Hususi) — Yunan Veli - /ahtı Prens Pol yortu günlerini geçir - mek üzere, nişanlısı ile birlikte, Alman- yaya gitmiştir. cevablar verdiği halde, bahis karısına ge- lince: — Bilhassa, diyor; şu ciheti yazınızt Ben çok mes'udum ve karımı çok seviyo- rum. Birbirimizi büyük bir aşkla seven mes'ud bir çiftiz. Beyruta, sevdiğim ve pek hürmet ettiğim kaynanamı görmek üzere geldim ve üç ay kadar burada, o- Tn yanında kalacağız. » DA KSi y 'e Pi 4 ' -T ... ee ı B STT ÇT A İTRRA YT SAAT ÜuL ver b a Di GiRkeü el z

Bu sayıdan diğer sayfalar: