lî/lah emy intikal eden . h A do . bir yangın hâdisesi Bir mağazada çıkan yı;ıgının sigorta p;îıxmı tamaan k sden çıkarılmış olduğu iddia olunuyor Sigorta parasına tamaan, kasden ma- Bazasını yakmak iddiasile Ağırcezaya ve- rilen Jak Haymeviçin duruşmasına, dün bakılmıştır. Dünkü celsede yangın maballinde tet- kikat yapan belediye elektrik mühendis- Jerinden Salim mahkemede dinlenmiş - tir, Salim demiştir ki: — Hâdise mahallinde yaptığım tedkik- lerin neticesini rapar halinde, bir de kro- ki ilâve ederek, müddelumumtliğe ver - dim. Benim kanaatime göre hâdisede ka- Yangının muhtelif yerlerden zuhuru da bunu ifade eder. Mağazaya bir Kırsız girerek, kasayı açmağa teşeb - git vardır. büs ettiğini iddia ediyorlar. Bence, bu | yangının mahiyetini deği: taya atılmıştır, demiştir. Suçlu vekili ise ehli vukuf raporuna ili- Yâz etmiş ve demiştir ki: irmek için, or- mine çarptı. O sırada Mustafanın kam - yonu da, hareket etmişti. Emin kamyo- >nını sol arka tekerleği altında kaldı, de- miştir. Şoför Ali ise, hâdiseyi bilâhare Kara - |köyde öğrendiğini söylemiş, duruşma di- ğer şahidlerin çağırılması için talik o - lunmuştur. lcrada işler basitleştiriliyor İstanbul fera dalresinin muhasebe kıs- mında gerek memurların ve gerekse hal- kın işlerini kolaylaştırmak için yeniden bazı tej t alınmıştır. Muhasebe dairesinde halk eskiden me- murların etrafını sarar, işler ağır yütür- |dü. Yeni yapılan tadilât sayesinde icrada 'î; takib edenlerin muameleleri otomatik bir surette, gayet çabuk neticeclenmekte- İdir. Halkın bu suretle hem memurlarla İtema nış, hem de vezneden pa — Baba, iyi bir tüccar ne- ler bilmeli? — Bir düğme almak - için mağazaya giren herhangi bir gi müşteriye bir kostüm satma- — tında değil mi? val sınt bilmeli! Gözlerim karardı güze) nİr var. — Başımın üzerinde yeri- — Ayaklarımın da, şimdi olduğu gibi ayaklarınızın al- — Raporda serdedilen mütalea değil, indidir. Bu rapor tahkikata tanzim olunmmı » Fenni bir te' tinat etmemektedir. y Simsiyah saçların bir gece gibi, Görünce gözlerim harardı güzel.. Bakışın muamma, bilmece gibi; Manasını gönlüm arardı güzel.. Benliğim nasılsa aşka inandı, Güzelden korkarken güzele kandı; Gizlice bakıştık tatlı bir andı, Herkesi kendisine bağlardı güzel.. Gözümden gönlüme akıp ta benim, Kalbimi nedense yakıp ta benimi Aşkımı peşine takıp ta benim Bırakıp gidecek ne vardı güzel? Ca aları daha seri bir şekle dökülmüş- göre Ancak kırtasf şekil ve formalite güç- devam etmektedi Bundan sonra, yanan mağazanın bulun- '5;,, [! duğu Galata, Yenicami mahallesi bekçi- | tadır. si şahid Şerif dinlenmiş ve şunları an - | Jatmıştır: — Vak'a gecesi vazife başında bul yordum. Jakın dükkânı ön ken, kepenklerin arkası tim. Şüphelendim. Ar Çankırıda bir cinayetin muhakemesi arı (Hususi) — Beş yıl evvel Gü köyünden Kel Hamdi ile Meh- için idam cezasına ma! — Size verdiğim sinif W etnı tecrübe ettiniz mi? fv N — Evvelki akşam kocama kızdım, bir daha yüzünü görmek — istemiyorum, — de- dim — Ne yaptı? nden geçer — Ettim doktor, hiç iyi Gi lerit da tıkırtılar işit medi. Kapıya sürdüm. tısı geçmedi. Tabil siniri ** merkeze gönderdim. Bir müddet üst kattan dum Derhal itfai lar. Buna dair malümatın — İki gün sonra, bahse hakika bir delik göl a - üm, Fakat, başka bir Muhakeme gelmiyen şahidlerin yeni den celbi için bir başka güne bırakılmış tır. Fındıklı kazasının muhakemesi Evvelki gün Fındıklıda Emin isminde bir amelen:n ölümile neticelenen kamyon yeye intikal etmiştir. Her meşhut kanunu muci- y ü ceza mahkemesine verilmişler, muhakemelerine başlanıl - mıştır. Kamyonun şoförü Mustafa hâd şöyle anlatmaktadır: — Fındıklıda bir depo ör muştum. Benim kamyondak: min aşağı indi. Biraz miştim. Polis «du in kamyon altıı amele E » hareket et- erdi. Durrun- aldığını hay- » emri ördüm. Şahid şoför Kadri de: — Karşıdan g Üa ada in Alinin otomobili E- m edilmiş bulunan Bayram hakkında kında müddetu: haffefe gördüğünden Bayra r hapse konulmasını istem | keme karar için başka bir güne İstantuldan Edirne hapishanesine | 10 çocuk gönderilecek Edirnedeki çocuk ıslah evine memle- kotin her yerinden gönderilecek olan ahküm çocukların adedi bildirilmekte- | Şehrimizden de tesbit edilen 10 ço- yakında Edirneye sevkedilecektir. Abdülhak Hâmidin hatırası Cumhuriyet Halk Partisi vilâyet baş - ılığı belediyeye müracaat ederek bü. İyük üstad Abdülhak Hâmidin öldüğü çkapalas önündeki sokağa Abdülhak Hâmid adı verilmesini Istemiştir. Mem - nuniyetle karşılanan bu teklif Şehir Mec- lisine arzedilmiştir. Yeni belediye zabıtası tal tnamesi içinde mevcud bilümum kafesler, di ünde bulunan eski aklar kaldırılacaktır. —mo<u<x— '—”— | & GÖNÜL İSLERİ iki mektuba İki cevab Pangaltıdan postaya atılmış bir g kız mektubu, imzası M. N. İçinde nen de şu: «Uzun zamandır bir erkekle tanışı - yorum. Onunla tatlı dakikalar geçirdim. Fakat nihayet bu işin uzun — sürmesinin benim için tehlikeli olabileceğini düşün - düm, evlenmekten bahis açlım, bu bahse hiç yanaşmak istemedi. Bununla bera - ber dilinde hep sevda teminatı. Fakat teyzeciğim, evlenme bahsine yanaşmmıyan bir erkek sevgisinde samimi olabilir mi? * Buale derhal; — .Hayır, cevabım. vermekte — tereddüt etmem. Alelhusus bir genç kiz İle bekâr bir erkek arasındaki münasebetin mev - zuubahs old Okuyucu - mün anlattı nce, bu ba- na Theop! bir. Yunan S1 esini ha - Rutan bu lütüflardır, dert.» Aşk kitabının Güsturları arasında bu derece doğru bir hüküm ender bul Okuyucum sevdi - Bi erkekle gün, ha değil, belki aylar irmiştir. Artık onda erkek için gizli şey kalmamıştır. O halde — genç erkek onun hayalında dahâa ziyade kal . miya, üstelik bir de evlenme bağı ile bağ- lanmıya neden Jüzüm görsün? Kızım, a- Üsküdarı geçti, senin telâşım ta « mamen faydasızdır, * Pangaltıda oluran D.N, İnisiyatile bana sekiz sayfalık mektup yazan genç kısın maceracını hakikaten tetkike lâ - yik buldum. Ve elimdeki mektupların çokluğu yüzünden bu mektuba çabuk ce- Yab verememiş olmama pek Üsüldüm. radan epeyce uzun zaman geçtiği için ih- timal ki bu genç kızın macerası büsbü - tün yeni bir safhaya girmiştir. Her şey - den evvel yazılarından kendisinin çok i- yi düşünen, çok iyi yetişmiş, r kadın olduğu — anlaşılıyı afını göndermemiş olması bu ihtiyatın belli başlı bir eserzidir. Şu geçen bir ay içinde maceranın girdiği yeni safhaları ba - kendisine yazmaktan zevk alacağım, TEYZE tatbik mevklne konunca İstanbul şehri | tarzdaki | | tız anlarım. — Elekt söndürdü.. de yatışmadı. çeti Iztıraba tahammül — Kadınlar ıztıraba erkek- rden ziyade tahammül gös- erirler. — Bunu bir doktor mu söy- 3F | ledi? — Hayır bir ayakkabıcı? saram Kur Dans ediyorlardı, genç kız erkeğe bak | — Bana ayı a ür yapmanız için smanıza — lüzum )'5k Elimi biraz fazlaca sıkarsa- — Baba, zamk tüpümü, traş tüpünün yanına koymuş- tup kulusu şuracık tum. Onu bana versenel.. || Hoş sözler | Çalgılı lokantada Lokanta müşlerisi, müzik şefine sor- du: Kafesler ve peykeler kaldırılacak | — Siz müşterileriniz ne isterse onu çalar mısınız? - Tabit bayım. — Öyleyse şu karşıdaki adamın ce « binden cüzdanını çalıp, bana getirin! Lüzumu yok Memur, patronun kapısını vurdu: — Patron, bir kömisyoncu geldi, size satılık mal gösterecekmiş — Nesi var? — Sâkalı! — Lüzumu yok. Sakalım var, Herkesin bildiği — Her yerde benim için bir buda- ladır diyormuşsun! — Hakkın var, söylememem lâzım. Herkesin bildiğini tekrarlamanın ne lası olur ki! Neler alırdın ? Ayyaşa sordular: — Şu senelerdenberi rakı- ya verdiğin parayı biriktir « seydin şimdi neler alırdın? Sarhoş düşündü, cevap ver- di: — Kırk fıçı şarap alırdım. avvne Nasıl buldunuz ? Lokanta sahibi, müşteriye sordu: — Büfteği nasıl buldunuz? — Araya araya bir patatesi diliminin altında bula' Bilmem — Öpüşmek sıhhata muzır mıidır? — Bilmem, — Hiç öpüşmediniz mi? — Hiç hasta olmadım. — Benim saka kuşum uçmuş gördü- nüz mü? — İşte önünüzden gidiyor. — Nasıl, o sizin kediniz? — Sizin saka kuşunuz da onun kar- nında.. Futbol takımı, maçtan sonra tiyatroda:, Biliyorsunuz biliyorsunuz. v Mektup kutus Postacıyı gördü: — Bu mektuplan_l””* sırtında taşırsın, dedi. ta orAY tiver. I Güzel fıkralar — İnmem ğ Taksi otomobili yavaş gidı) Müşterinin canı sıkıldı. — Şoför, dedi, daha hızlı r benim âdetim böyledi nmedinizdt ip yaya gd © kadar acele işim yok! Aldatmak — Gördüm, kim o çok — Nişanlım.. her zaman beti ki bulduğunu söyler — Vah vah.. —?1?? ı!-"; — Daha karın olmadan seni mıya başlamış. Bisiklet hırsifi kat, müekkilini ” faa ediyordu: — Müekkilim hırsif zünden * işiklet y p .HU' tıysa açlık Hâüâkim sordu: — Müekkiliniz bi yer?