27 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

SON FOSTA Sayfa ? “Ben bir tımarhane kaçkınıyım!,, Zavıflamak için kendinizi ;ıdasız bırakmayınız Tımarhaned e aş k 27 Birincitesri Birinciteşrin B Ihtiyar kadın arkadaşına beni göstererek “ Kırk yıl kocasız kalacak değilim ya... Hem zaten ben onu rüyamda görmüştüm!,, demesin mi? Röportajı yapan: Faruk Küçük İn:ühınmhlhw) © mukaddes şarapla bızı takdis eder, cehennem azabından kurtarmak için ne yapmak lâzım geldiğini anlatırdı. Ni- hayet yaşım on beşi buldu. ' Prömier Kamünyon (*) zamanı da gel di, Annem elbiselerimi hazırladı. Sağdıç larım seçildi, Sabah erkenden kalktım. Doğru kiliseyi boyladım. O günü ilk defa Konuger alacağımdan künah çıka- racaktım. Günah klübesine girdim. deliğin öbür tarafından Vartabet Tak- sine fazla Çi şeyler yememesi tavsiye 0-|forun cübbesinin hışirtısını duyunca Junur, Doktor kendisini ifrattan menet- hemen diz çöktüm. Klâsik tabiri söyle- miştir. Fakat hasta çi şeyleri yani mey- dim: ç vayı, salatayı tamamile terkeder, Hattâ| — Affet beni mukaddes peder, çünkü Vaktile hekimler, ınııelırlnki oburlu. ğa düşmekten korumak için «midelerine fazla düşküm olmamaları» nı tavsiye '*_"P dururlardı. İş şimdi tamamile aksine azaltır. günahkârım, döndü. Bugünün hekimleri :;ını:; “':ı':.fı.,&.vıunım cihetinden pek fa-| - Vartabet Takforun sesi duyuldu: Ihtiyar sevgilimi bırakarak diğer bir kadının yanına gittim AD hn"'—'"'k eburi İkir olan bu tegaddi tarzı, sahibini yağ| — Kul kusursuz olmaz evlâdım. Ye-| — Matmazel isminiz ne? Diye ortalığı velveleye veren sesi,, m etmemelerini» rica etmek mı bağlamıya, şişmanlamıya doğru götürür. |ter ki pişman olsun. İnsan her kusüuru-| — Ben matmazel değilim.. gürültü üzerine havuzbaşına üşüşen yetinde kalıyorlar. Bu sefer şişmanlık tehlikesinden kurtul-(nu yer yüzünde Allahın vekilinin veki- | — Madam adınız ne? gardiyanların «İnç guzes göre ları a « Eskiden bayramlar, ziyafetlerle, fazla mak için danıştığı doktör kendisine ek-İli olan papaza söylerse mağfirete Uğrar.| —. Niçin soroorsun? rasından bile farkalunuyordu. fazla, türlü türlü yiyecek sofraları başın- mek, patates, yağlı ve hamurlu şeyleri | . Fazla söze ne hacet, bülbül gibi ona| —— Öğrenmek istiyorum. Ne olur söy- * da - kutlanırdı. Bugünse — sofralarımız |— L Ve Gder. Neticede bu bütün duygularım:, düşüncelerimi Yu- Jeyiver! Ertesi günü, tam saat 11 de tekrar Perhiz iptilâsından şenliğini, cazibesin! O sağlam hastanın yiyeceği kendiliğinden |murtladım. Ve günablarımızı affettir- | —. Hayganoş. Balıklı hastanesine gittim. kadar kaybetmiş ki orada ne bayramı, ne iyle sıkı bir rejğim altına girmiş bulunur:|mek için mukaddeş pederin bütün ar-| — Evli misiniz? — Doktor Cezatrliyan burada mı? 'Hs.bghleyin: Yalnız bir bardak çay ile'zularını yerine getirdik. — Madam olan bekâr olur? Kapıcı gene suratıma garip garip bir iki bisküvi (Tereyağı reçel, ek-| Tabil sonradan meydana çıktı. Ba-| — Kocanız var mı? baktı. Sonra başını iki tarafa «lühav mek yasaktır.) bam evden kovdu. Vatrabet Takfora| — Bekâr olmıyanın kocası olmaz o -|le» der gibi salladı. Ve azarlar gibi ho. Öğleyin: Yalnız ızkara et ve komposto. | koştum: İlur? Sen delisin? murdandı: (Çünkü: Meyva ve hamurlarla salçalı et-| — Kızım, dedi, günahların seni çıldırt-| Ben deli zannile yanına yaklaşmış- | — İçeriden sor! ler sıra ile yiyecek arasından ihraç edil- |mış, şeytanlar bütün rühunu kapla -|tım. Meğer sadece akıllı değil, ukalâ| İçeri girdim. Bir gün evvel rastladı. mişlerdi.) miş. Seni şifahaneye gönderelim. Ve İbile imiş! iim genç gardiyana sordum: Akşam; Et suyu veyavçorba, Biraz da|apar topar bizi buraya getirdiler, 15 Devam etti: — Baron doktor Cezairliyanı göre- de buşka bir neş'eyi tes'ide imkân var.. Bugün yemek masası bizi arzularımıza eriştiren bir şey olmaktan ziyade, dudak- larımızdan hemen her sevdiğimiz - şeyi çekip alan sıkıntılı bir yere dönmüş bu-> lunuyor, Hoşlandığımız - yiyeceklerden, içeçeklerden ya kanamıyacağımız kadar Az tadıyoruz. Yahut ta hiç tadamıyoruz. Böyle bir sofrada artık neş'e aranır mi?'| (0$, İşte şize vitamin ve yağdan mah-İsenedir buradayım.. 15 sene bu, dile| —. Hem kocam var. Hem de iki dos- | ceğimn. Bu yüzden bayanların -başı yeni bir 'rum bir rejimin vücude verdiği umumt |kolay, tum var. — Kovuştadır. Ne yapacaksın? derde girmiş bulunuyor: Bv halkını her- | zararlar faydalarından çok daha .bü-| — Sizi kimse arayıp sormuyor mu?| — Bravo, — Bir mektup getirdim. Biz konuşurken öbür sıradaki sev -| — Peki! Bün ne ile memnun etmeli, misafirleri n€ | yüktür. — Yoak.. Bertaraf edilemiyecek kadar büyük bir| — Ben bundan sonra seni arar sora- | gilim, yavaş yavaş yerinden kalktı. Ya-| Orada duran gakeli gözlüklü bir za. İle ağırlamalı, - İşter davet sofrası, İster- mımıza geldi. ta seslendi; se hergünkü yemek masası olsun -« sof-| mecburiyet olmadıkça rejim yapmaktan İrım. İstersen seni buradan da çıkarı - n a Taya kaç kişi oturursa hemen a kadar da | çekininiz. Mecbur kaldığınız zaman da irım.. " — Bu garının yanında ne işin var se-| — Haik, as kluhü savl Cezairliyanın hususi (rejim) e riayet etmek lâzım: Ki-|ancak lüzumu kadar ve elzem olduğu| — Yüzü kızardı. Göğsü hızlı hizli kaba- İnin? dar uçatrutyun ire hbavuzin kluhu çer Mi sudan başka şey içemiyor, kimi Yağlı | müddetçe perhiz tutunuz. Herhangi birrıp inmeğe başladı. Gözlerini yere dik-| — çe, — ta (*" — Ne şeyi? Daha şimdiden benim ü-| Sonra bana dönerek: zerime ihanetlik ha Ah, Arşalosun| — Babanın arkasını takip ediniz. hakkı varmış. Erkeklerin hepsi piyaz-| Sağ taraftaki paviyona girdik. Mer cı. Uryamda gördüğüm erkek bana iha- | divenden yukarı çıktık. İhtiyar sol ta- netlik ettikten sonra.. raftaki bir kapıya vurdu. Vurur vur - Yiyemez, birisi di kten kor- İşeyi yemek veya içmekte ifrata gitme-İti: y kar, öbürü Mu::::lı:nm;h:nn . :yauıy favsiye olundu mu bunu kat'i bir| — Fakat, dedi! Siz )'ab'ıığtı bir er - 1 — Bü; x yasak sayarak kendinizi ondan — bütün keksiniz. Sizinle nasıl gelirim? — « Gd iyük bir mecburiyet olmadıkça bütün mab etmek yanlışlığına düş-| — Aman bayanım, ne olur nişanlanı- in. mikdarını araltımamak.”Çol e |D vi nz Sizin gibi güzel bir bayan kabul e- diğimiz için değil, fakat çabuk yediğimiz i : İçim k » derse. 4 di maz kapı, ödümü patlatan bir sesle şan- :: yediklerimize mukabil vunıdümll’n la örülmüş jil Öbürü gene söze karıştı: Sur];zıîopyğa:îğ:n:lfm:hîıı- gür şüngür açıldı. fi d?rm işletmediğimiz için aldığımız Tlğ & örülmüş J e — Kızım inanma, erkek piyazıdır Kadınm gözleri dönmüştü. Korka İki tarafında bir çok kapılar bulu - Bida bize fazla gelir. Kâfi derecede viyİp. bunlar.. Küka vertodan KekiID. b 4 nan bir koridora girdik, ;P“f]all:n ;udıııı vücudüne l:ı:'!ııı(ı;e ::' — Baron ’.k]ı”ıılı söjlıyeooie benze - Cem:l' Sarışın, orta boylu, beyaz gömlekli for, t bu karbonu yakmıyor - miyor.. Hem kırk yıl kocasız kalacak | — , ; «|bir gardiyan bize sağdan birinci ka - tür. Kabahat verilenin fazlalığında deBil, değilm a.. Bana bir koca versin diye h“k.:kmın. Si aA FU pıyı açtı. Orta büyüklükte bir odaya her akşam Sürp Karabete dua ediyor- (Arkası var) dum. İşte duam kabul edilmiş ki bü- yük Asvas bana bir koca gönder - i, Hem zaten ben onu rüyamda da gör- müştüm, çok iyi tanıyordum, Olur şey değil. Bak, bak tıpkı peti padişahının kızı gibi.. Uzaktan sözlerimizi dinliyen Cemal: — Faruk, diyor, işte şans buna der: ler. Bir de talihsizim dersin, Tayyare Onu yakmamaktadır ve yapılması Jâzım Eelen şey gıdayı azaltmak yörine vücudü işletmekten ibarettir. Fazla şişman ba- Yanlarla herhangi bir sebeble gıdaları- Nin mikdarını azaltmak Jüzumunu duyan herkes bu ciheti göz önünde tutmalı> Gırlar, 2 — Yiyecek mümkün olduğu kadar Mütenevyi olmalı, kat'i ve çaresiz bir h_ı- Zum olmadıkça onun tenevvüünden hiç bir şey eksiltmemelidir. Az çok her şey- Biz bahçeden çıkarken sevgilimin: — Seni gidi namussuz! Uryamdaki | (.) şe delâsını Cezmirliyana götür. kocamı elimden alırsın ha? Dikkat et ı:'ıı başına filân ıllııı:.ı. N '€n yemeli. Çünkü: İnsan hem ot, hem piyango bileti al, mutlaka kazanırsın. k Ğ de etle y:"_c:nbi: mahlüktur. İştihasını Dur biraz, şu seni rüyasında gören Hâlâ renksiz ve =ln duymak süadöttne kavuşata. Muhafaza edebilmek için gerek ot, gerek maşukanla ııu-lreı_mı:-ıîıl çe_k;.vgnu Biçimsiz bayrahk d bip €7 türlü yiyecekten tadmalıdır. Sıki Yara are Da e ar, sevgiline ver| (| Karllananlar mı var? Kütahyada odun ihtikârı Şuradan bir çiçek kopar, sevgiline ver bakayım.. PN Cemalin nasihatini tuttum. Bir kri- zantem kopardım. Sevgilime uzattım. — Çok mersi yavrum, diye aldı. Son- ra ilâve etti: — Ben de sana bir hatıra vermek is- terdim. Amma üzerimde yok. — Karar yok.. Bundan sonra sık sık görüşecek değil miyiz? bir rejimin istibdadı altında iştiha ve Tnldenin zarar görmemesi imkânsızdır. Bunun için mühim bir hastalığın zarü- Tet ve meeburiyeti olmadan gıdanın ne Mikdarından ne de tenevvüünden bir Şey "!'""mtmm çok ehemmiyet vermeli- dir. Halbuki: Çok defa ufak bir rahatsız- hk, şüpheli bir teşhis yüzünden gıdasım hem azaltan, hem de fahdid eden pek çok, İnsana rastlamaktayız. Münevver okuyucularımızdan biri, bize Kütahya — okuyucularımızdan — İrfan yazdığı bir "mektupda, bayrak — kanumnu — Taşkın Kütahyadaki odun buhranından mevkii mer'iyete geçliği — halde, bir çok — ve odun ihtikârından şikâyet ediyor ve yerlerde hâlâ renksiz ve şekilsiz bayrak- — diyor ki: larm mevcut olduğunu söyliyerek — diyor — Geçen sene arabasını 150 kuruşa a)- ki; dığımız meşe, çam odunları şimdi 700-800 — Mademki kanun çıkmıştır, o halde — kuruştur. 25 kuruşa aldığımız yük odün- böyle milli şerefimizi rencide edecek ge - — Jâri ise 60 - 10 kurüşa satılıyor. Bu va » kilde renksiz ve biçimsiz bayraklar kulla- — Ziyetten yalnız ben değil, bütün Kütah- nanları cezalandırmak lâsim gelmez mi? — Yalılar müştekidir. Belediyemizin — biran evvel müdahalesini bekliyoruz » Meselâ: Barsaklarından biraz rahatsız a Ö!';'*h:':m aKĞÜ YAAENMÖETE S « v Blarbi' rakâmlarda ti Revik Y N bir kimseyi ele alalım. Hastalık iyi —- ıâ'a;dl güle güle t oı.e.:;;n sanıyoruz, bununla beraber nâ- Muayene ve kat'i bir teşhisten sonru 4 h - beyazdır. - ü C Z zarı dikkati celbederiz. b KĞ Rengi: Siyal y Yanlarından kalktım. Cemale: Cumhuriyet bayramı ve halkevinden azı perhize lüzum gösteriyorsa, hastanım | — v ee L l6 sik İğne, (Yani her| — aa Şu kanapede bir dilek zi Okuyucularımızın sorgularına Sağlığı bakımından bu perhiz tabil lü- zumlu ve faydalı görülebilir. Fakat çok kimseler tanırım ki barsaklarında duy- dukları geçici bir rahatsızlık yüzünden tipkı mühim bir barsak hastası gibi me- selâ: Salçalı, baharlı yemekler yemakten çekinirler. Bir zaman sonra bir gün yu- Mürtanın da rahatsızlık verdiğini hisse- dip Onu da yemekten vazgeçerler. Ayni adam bir gün de bir mide yanması yü- Tünden doktora müracaat eder. Kendi- deliğe batıp bir defâda çekmek) her dört beyaz ilmikten sonra dört siyah ilmik yapılacak. Beyaz ilmiklerin üstleri giyah, mğm'; Te siyahların beyaz ilmik olacak. Bu, jileye d—ın 'az geç.. ulma kı;reli kumaş şeklini yvermektedir. 11_ Bur Si aa tekürayün. Cepler, yaka kenarı, ilik dülr_r_w _(t_and) İlninü der tek başına kanapede we kollar - siyah yünle örülmüştür. Arka oturan kadının yanına sokuldum. istenilen şeklide hem kareli, hem de düz siyah yapılabilir. Düz siyah jileye daha| — ,,, &k yaraşır. İstanbul tevkifhanesinde bulunan bir kaç okuyucumuz bize yazdıkları bir mek- tupda diyorlar ki: 29 Teşrinlevvel Camhuriyet bayramın- — turan kızla da konuşa- yalnız başına o! GöYüDÜRlüR İsparta Yıldışpalas müsteciri — Saml 'Tezcanlı'ya: da Büyük Önderimizin nı — Mektubunuzu baştan sonuna kadar gü atku. Bütün yura O l L L nnf mahsar gördüğümüz Jçin da dinlenecek. Halbuki biz bu büyük ve neşredemedik. Çünkü hâdiseyi yalnız siz- milli zevkten mahrum kalacağız. İstan - —Gen, yani bir taraflı dinledik. Maamafih haneye bir radyo koyarsa, 600 mâhkümu — derek bize yazdıklarının — anlatınız ve sevindirmiş ve memnun etmiş olacak ve — mevzuubahs şahsi daya ediniz. Adalet &i« biz de bütün nhınıııııfunı gibi Büyük —ze veyahut kendisine hak verecektir. bul Halkevinden rita ediyoruz. Tevkif - — Şiz bir istiön ile mahkemeye mürücaat e- ——