SON POSTA —00 —e0 okla. Dünyanın en küçü ve artisti: Bobby Breen Henüz 9 yaşında olan bu çocuğu Amerika sinema ve radyo kumpanyaları paylaşamıyorlar k tenor E nbancı Yeni Komşu, komşetli | nun kapısını çalik ; Bobby Breen çevu diği Dünyanım en küçük tenoru, ayni za - manda yaman bir sinema san'atkârı olan Bobby Breon Kanadada Montreal — şeh- rinde do ür. Orta halli bir gileye Monsuptur. Daha küçücük iken şarkıya, musikiya olan istidadı herkesin nazarı dikkatini çelbetmişti. Dört yaşında iken dinle - diği $ n hepsini mükemmelen ve falsosuz söyliye Bobby Br dersi alırken, eksel götürüyordu. Şan v çocuğun fevkalâde enin fej ve d İki sene devam eden bu çalışmalardan sonra Bobby; Toronto şehri bir klü- be angaje edildi. Onun klübe dahil © kları tarafından tenkid Faka!: ilk akşam vermiş ol hartnonie dersleri vermeğ Ması 1 mişti. ğu konserde o kadar büyük bir muvaffaki - yet kazandı ki gazetcler günlerce ken - disinden bahsettiler, bir Bu muvaffakiyeti üzerine ailesi hemen 'Torontoya nakli hane eyledi. Torontoda iki sene kaldıktan sonra Chicago, bilâha- re Brodway'ya gitti, Bobby san'atkürlar, hetn de yük- san'atkâri Sally k kadar büyük bir şidde başladı ki nihayet Bob woodda Oraya bir kaç sonra Bobby'yi Grace Moore'in çan muallimi doktor Maraio- ti'ye götürdü. Muallim Bobby'nin hakkındaki sözlere pek inanmıyordu. Bu- na binaen biraz alaycı bir tavır ile: takib etn yi alıp Holy- gitti. vardıklarından gün — Sevdiğin şarkı hangisidir? diye sor- du. Babby bir saniye bile tereddüt etmek- $izin: — Sehub Ave Mar Muallim çocuğun bu cevabı dona kaldı, Bobby o in dedi. karşısında tam sekiz yaşında vaffakiyetle ver Muallimin huzurunda Ave kuürken yandaki Meşhur bir sinema pı Mayıp kapıy odadı açlı. esli adamın sekiz yaşında çocuk olduğunu görünce hayretten hay son filmlerden birinde rete düştü. Derhal kendini tanıttı ve si - nema sân'atkârı olmasını teklif etti. Bu Tif Sally'nin de Çok boşuna gitli, Meşhur sinema prodüktörü Bobby'yi kendi evine götürdü. Ona mükellef bir o- a tahsis etti. Bobb; 'ada baş kâldırma- taln bir $ene dersler âldı. geçer geçmez film çevirn dı. İlk filmleri şunlardır: ü , Rainbow on the river. ardı ki kum- 1 onu pay- En son çevirmiş olduğu filmin ismi «Make a Wish> dir. | Grace Mooreî Yemek kitabı Çıkarıyor Güzel sesli ;ıldıı meğer ayni zamanda mükemmel bir ahçı imiş Grace Moore Columbia kumpanyasına mensup zel sesli sinema yıldızı Grace Moora <B Prima Dot n yemek kitabı» namında bir kitab çık üzere da 500 yemek tatlı tarifle Melvyn as ile birliktı - |Romance» adı srda Boş vakitlerini nı yemek ve tatlılar hazır- akla geçirir; Kitabın tabı adedi şimdilik 250,000 dir. mahir bi im kısm ahçıdır. öğreteceksini: — Ha dili öğre- teyim?... — Fransızca mı, ingilizce mi, al » manca mu, italyan - ca mı? — Hangisi €n ya - bancı ise onu öğre « — Haftanın altı gününde durmadan tin! çalışırm, — Bir pazar günü de dinleniyorum, tatilim var o çün Nize gelir şarki lerim. — Şapkası ne Onu, on beş gösteriyor da.. çekerim u." Dişçiye gitti. i iptal ederek Kendim bir dişi kaçı —İki li k — Çekmeyip yalnız çekersiniz? hissini Iptal edere - Bir İlraya olur amma neye yarar ki? — BSiz hissini iptal ettikten sonra dişt mi ben kendim çekerim. sar Bekliyecektir — Zavallı karıciığım bu geceyi de gene uykusuz geçirecek.. e oldu, geçmiş olsün, hasta mı? — Hayır, ben eve geç gideceğim de.. —— Bugün çocuğa güzelce hava aldırdık, — Çocuk, dedin de aklıma geldi. Evden çıkarken onu drabasinüa koymuay muşuz, evde kalmış. — Bu kadınlar da amma meraklı oluyorlar... Bizim bayan gene bayın ceple- rine bakıyor.. Ayıp şey!.. Hafıza Hafızası zayıftı, doktora gitti. Doktor tedavi etti. Tedavi bittikten gonra tek « tar doktoru gördü. Teşekkür ederim doktor, hafızam biraz kuytVek poyda etti. Biraz wm? Evet, şimdi, bir şey unutursam ha « tırlıyorum. Amma neyi ünüttuğumu ha- tırlıyamıyorum, BAA (Kütüphanedekl hırsız Uşak, bayı uyandırdı: — Bay, sizi rahatsız ettim amma, kü- tüphanenizde bir hırsız var, Bay sordu y “aĞ b — Eskiden senin yerin burası diye beni dizlerine oturturdumn, — Darılma ama karıcığım o zaman sen tramvaylarda da bir kişitk yere oturgbilivordun! Denizde Ayni kayıkta geziyo kine: V — Bana yüz lira borç verir misin? Dedi, öteki cevab verdi: di — Hele karaya ayak basalım-. C' veririm, , — Neye şimdi cevab vermiyorsun — Yüzmek bilmiyorum da, t vi Beyaz şarap 'Ç”w zaliM | kırmızı — Çok şarap içer d — Kırmız: şara beyaz şarap içse de ne, amcamın burnu nedefi n unutk ” | Hd Görmüşsündür — Nereden geliyorsun? — İtalyadan! — BSahi mi? " — Tabii sahi. se sen gör hakikaten bir çizme bi Mahkemede Hâkim hırsıza s0 yi — Bu soygunculuğu tek başına Wi tın? i5 — Evet bay hâkim, bu zamandâ ırık" muslu bir arkadaş, bulup onunla bİF iş görmek o kadar güç ki... — Kocam seyahatte iken yemek pişir mesini öğrendim. — Seyahatten döndüğü zaman ne yaptı? Ne diye — Doktor yüz yaşıma kadar yaşıya - bilir miyim?.. — İçki içer misiniz? — Hayır! — Boğazınıza düşkün müsünüz? — Hayır! — Çapkınlık eder misiniz? aa Zenginliğin yolu Patron, muhasebecisine s0: — Zengin bir adam olmak için çalışı - yorsunuz değil mi? — Evet bay, ben de bunu size söyliye- cektim. Evyelâ kızınızla evlenmek, da « madınız olmak istiyorum. — Hangi kitabı okuyor? — Tekrar seyahate çıktı. A ütşin çuh çu ö tidi mi yapıyo't” e ni gA — Şimendifer tak — Hayır, Çin - Japon harbi: yorum.