Ösn man bey sayf GK açıp rakamlarm Velâletile kelimeleri )'f:"'* & ve bende eleri not e- decç ğim başladık, İlk Takam'arı im; — 39.7.9 £. komiser 39 un- Yfayı açtı, 7 nci buldu ve bu b ön HHKHZUH('İI esini söyledi: — Ara! Hepimiz TMize bak, b d birbiri- ştık. Garib yir heyecan ka ve 2lâ “Çümüzü de sare Ci sırada 48. Takami erk On SOhra ş Mi beş — dakika İ akamlar bit- ge e Ridvan Sadullıhın not defte - ğ ,:1 kelimeler sıral, nmıştı: H - nakışlı - rafında - kraliçenin - lâal - zaviye te - renkli - Htiği - dolabın - hzdiye - ger- R an Sadullah pek kısa süren bir 3 Nadan sonra bu kelime: Ti ye ettiği gerdanlığı enle Iâal renkli Seşk ST Golabın rafında ra tet H Ser Osmanla ben derir Van gaçı de idik. Buna mukabil B Tünm ü tlah neticeden memnun gü - »' Vordu tîedir f;r_.)”_,“ bu, fakat kapı açılmıyor, Büari ka, , öde insanın muhatabını & Vaf Si kadar zeki farzetmesi mu- Ü- 3Ti kendi m pi tiyat olur. Mavi gözlüklü U Şifreyi keşfettiği muhakkaktı tına da bundan sonra başladı. 8 rağmen gerdanlığı bulama- €k ki bu cümlenin başka bit | aba nedir? Acaba or, bulacağız. Bulmak Yör musunuz, bunu buldu ikada mesele de bitmiş ola- Par ü kat bun 1 Dem ğ n Bümmuz tü _!“c dak ÜÇÜNCÜ KISIM —İli. MORGDAKİ SİRKAT k imk b ku uyuma Cüm Bu düşünce ile sevin Göhmmy, e bir ha Yü Va Tn. Eve gidip te daha soyunmu - | ükit h. di bulmadan serkomiser Osmanı 'n;nn Ve teessürden deliye dönmüş 'de tekrar karşımızda görmiye * i? $ tç EVe dönerken şöyle bir müdüri - HEriyayım, dedim. Hay Uğramaz | M üYA î(fd"""n Sadullah merakla sordu: *Ni bir şey mi var? Evet, akla, hayale gelmiyen bir Orgu soymuşlar... M V Olm,, Törg da soyulur mu imiş. Kaçta 5 bu iş? B İki sant evvel, İ de ” Simdi saat üç... Demek saat bir - - Evet, o sularda... Serk vi tan / SOmiserin verdiği izahala naza - S î:.kâ Şöyle cereyan GN “ât bire geliyordu. Morg bi SON POSTA «Son Posta» nın zabıta ramanı * 32 UL [ A u .l!"l ı AAT ea CEVAD FEHMİ Gece dekçisinin kapt aralığından gördüğü manzara cidden korkunçtu rındırdığı ölülerin sükünetinden daha | tu. Yerdeki çinko kaplı tabutlardan b derin bir sessizlik içinde uyuyordu. Ö- |nin kapağı devrilm lüler salonu ile koridorlarda kör birer | ölü doğrulmağı kandile benziyen elektrik lâmbala çisi olduğu yerde mıhlanıp kalmıştı, ne nıyor, bunları Zy bir adım ilerliyebiliyor, ne de geri gi- reınllğl aydınlata: an b bir ta- |debiliyordu. kım gölgeler husulüne sebep olarak| Bu sırada ölü doğrulm zarayı büsbütün korkunçlaştırı - |karak tabuttan çıkmı: miye çalışıyor, meraklı gözlerle fına bakınıyordu. Gece bekçisi b: mak istedi, muvaffak olamadı. Sesi çık- miyordu, Ölü etrafı iylce dinlodikten sonra ©- topsi yapılmamış cesedlerin muhafaza- sma Mahsus soğuk hava tesisatını havi Yi B ka- Si madı a kal- eime- lardı. Margun gece bekçisi Bolulu İsmail iş- te bu dekor içitide muayyen saatlerde yapılan devri teftiş ile meşguldü. kinci kattan birinci kata inip ölüler n orada bir gürül- tü du Ş klarının ucuna basa basa yaklaşmıştı. Kapının aralığın |cam sandığa doğru ilerledi. Sandığın dan gördüğü manzara cidden korkunç- 'kapağını açtı. (Arkası ver) — ——— — ——— İkinci İflâs Memurluğun-| Beşiktaş İera Memurluğundan: Borçdan dolayı tahtı hacze alınan yir- mi beş adet damızlık koyun ve iki koç vutkö; alim Paş; ğın Si edilemiyen alacakları hakkında ala - ;Tıî;;;kıî:::î mğ:ğd?ı 's':îlwz:clır; caklılara iflâs idaresince izahat verilece- uı',dln on ikiye kadar ihale pulları ve be- ğinden İzahatı dinlemek ve terkin veya | ). diye resmi müşterisine ait olmak üzere takibi kendis arak netice hakkında b"'saîıhmğırdln talip olanların mezkür karar vermek üzere ülâkadar alacak'ıla- | gün ve saatte mahallinde hazır buluna - rın $/11/987 Cuma günü saat 10,30 datre-| cak memuruna — müracaatları hazır bulunmaları ilân olunur. (1146) (jiân olunur. — (960) salonuna yak İstanbul dan: Müflis Eibiseci Bernar Freyınanın tah- lözumu de iş macunu ile dişlerinizi temizlerseniz, ömrünüz müddetince î“l ııiıııı'ı sağlam ve inci gibi parlak ve beyaz kalır. Dişleriniz ezi alır çı'i'rüıııeı. diş etleriniz kanamaz. Tüp 7,5, dört misli 12.5, en büyük 20 kuruştur. RİP - NEZLE - T DİŞ AĞRILARI - ARTRİT:ZM Sayfa Y3 Bir sevda ! Mih. Zaşçenko muadelesi Rusçadan çeviren: H. Alaz Aradan günler geçti, mühendis kendini gittikçe melânkoliye kaptırmağa başlı Tanıdığım Leningradlı bir mühendis | manız lâzımdır. Ben sizi bu var, Bu mühendis karısını çok seviyordu. | Kurtarmak için bütün kudr Daoğrusunu isterseniz mühendis, karısını pek te sevmiyordu; fakat karısı kendisini bırakıp kaçtıkça ona karşı şiddetli - bir sevgi hissediyordu. Bu, ekser erkeklerde görülen bir haldir. Kadına gelince, o kocasını pek te se Bu yaz istirahat için Karadeniz me: tabutta bulunan | kıyılarına, Kırıma gittiği zaman orada bir | Çünkü kadınların yürekleri bu gibi | çalışıyordu. Gece bek- | ressamla sevişmiş, koskoca bir macCra | karşı pek yufkadır. geçirmi; Bu mesi hendis, tabii çok kızdı. Fakat karısın ayrılacak ve yahut onunla başbaşa vı bu işi dostça halledecek yerde, Kı: geçen aşk macerasını ima ederek karıst- leyi tesadüfen öğrenen mü - an rip da temadiyen tahkir etti. ni mez tükenmez hakaretlerine dayanama- dı. Hiç bir yerde çalışmadığı, hiç bir ge- im vasıtası olmadığı halde ondan ayrıl- mağa karar verdi. Fakat gürültüye, patır- tıya, ayılmalara, bayılmalara da meydan vermek istemedi. Bunun için de, kocası bir gün işe gittikten sonra bavulunu ve bir kaç ufak tefeğini aldığı gibi bir arka- daşının yanına kaçtı. Niyeti, iş buluncı- ya kadar bu arkadaşının yanında kal - mak | Kadın, ayni gün, Kırımda iken şevişti- İği ressamı gördü ve başından geçenleri ona lattı. Ressam, kadının kocasından ayrıldığını işitince ona karşı pek soğuk davrandı. Hat rın cenubda iken başka türlü, şimale geldikleri zamân baş- ka türlü düşündüklerini söylemek tahlığında bile bulundu. Bir kelime Kırımdaki maceranın, cenub güneşinin |ilham ettiği geçici bir sevgi olduğunu ima , İnsan ile J etti. Mühendi mediler.. Fakat birbirlerinden pek soğuk | ayrıldılar.. gını öğrenince çok üzüldü. Çok içlendi Ve karısını ne kadar şiddetle sevdiğini ancak ,o zaman anlad Mühendis her ertesi gün faaliyetc eÇÜ, & t abalarını de d rısırın bütü ah rır Fakat o hiç bir yerde b nküti olmadı. Geç vakit eli boş evine ) ” Aradan günler geçti. Mühendis kendini gittikçe melânkoliye kaptırmağa başla - di. Ha ntihar elmeği bile aklından geçirdi. Bu düşüncesini yakın komşula - ından birisine söyledi. Yakın komşusu, e bir faclayı önlemiş olmak için işi lani» na haber verdi. lerin mukadderatile — yakını sev kumandanı» — derhal aretine koştu.. Mühendisi, inden vaz geçirmek için na- cev ku Evde alâkadar olan mühendisin bu kötü ni xihate başladı. — Azizim, dedi, sen ne yapıyorsun ? İdarem altındaki bu koca ev, her bakım. dan birinciliği almağa namzet bir ev . tir. Sen intihar edecek olursan evimizin iyi şöhretini tamamen mahvedersin!, Şa- yet bu niyetiniz ciddi ise, o zaman bu işi evde değil de bir başka yerde yapmanızı rica ederi *Ev kum 1 cepheden mü- vendisi şikna edemiyeceğini anlayınca meseleyi başka türlü koydu; z, dedi, tamamen kabuğunuza çe - ımiş bir haldesiniz!. Evvelâ bu kalaba- hktan kurtulmanız, insanlar içine karış- 80 Mühendisin karısı, kocasının bu bit - » Jsonra 1 Mühendis, eve gelip te karısının kaçtı- | ? aziyetten » çalışa - cağım.. Sizi sık sık ziyaret edeceğim |Şimdilik ilk “iş olarak - bu meselelerde üzere - zi azetelere şu mealde bir tavsiye ederim: «Seni Dön geli Sen benimsin, ben de seninim ilh.». Karın bunu okur ve muhakkak geri gelir. yapıldı. ilân verm viyorum vi se banal unutamıyorum. Mühendis bu tavsiyeyi büyük bir alâ- ka ile dinledi. Ve derhal tatbika karar verdi.. Hemen ilânat şirketine koştu. Bi- siklet, arama, yol ilh. ânları arasına kendi ilânını da kaydettirdi: «Marüsya, geri dön. Her şeyi aflettim...» Mühendis bu klâsik sözlere deruni 1z - tıraplarını gösterecek bir kaç satır daha ilâve etmişti. Fakat ilânat şirketi, bu ka- dar uzun «şikâyet istidalar» 1nı kı ğa yeri müsait olmadığını söyliyerek bunları çıkarttı. Mühendis bu ilân için 35 ruble para verdi. Fakat parayı verirken ilânın çıkış tarihini öğrenince dehşet içinde kaldı. ancak on beş gün sönra çıkabilecek- ti Mühendis, tabil, fery bastı. Bunun bir bisiklet satışına benzetilemiyeceğini, kendisinin ön beş gün beklemeğe taham- mülü olmadığını flh... söyledi. İlânat sir- ketinin memurları mühendise acıdıkları |için ilân müddetinden daha"dört gün in- dirdiler.. Mühendisin ilânı on bir gün stosta çıkacaktı. nü karısı, ev İlânı verdiğinin ertesi gü kumandanını görmek ve orı bir kâğıt almak üzere eski evle - di.. Kocası da t danın yanın la oturduğu. çıkmıştı. Mühe bu müddet zarf karşılaştılar nda çektiği ıztı karısına an için karısına Sonunda şunları da ilâ Bön ved i annenizin bi ö evk'ldik t etmiştir Sayet geri di da r l Şımn. Kadin dönmeğe 1 oldu. F t yla kar ti . n f buna eceğini bild Karı Ca oktada mutabık dılar.. He en © gün karının annesi damadının e- vine yerleşt Katı koca iki üç gün çok İyi geçindi- er.. Fakat kadın, bu ara gene ves - samla buluşmak ihtiyatsızlığında bulun- Kadı ğünü sevgilisine karşı fevkalâde mültefit davrandı. Ce - nubda hissettiği sevgisinin yeniden can- tandığını, kadına uzun uzun anlatlı. Ka- dının, kendisile değil de kocasile bir a - rada bulunduğunu düşündükçe duyduğu aztırapları şalrane bir tarzda izah etti.. an tekrar kocasının evine döndü- *İki âşık, gece geç vakte kadar bera - her kaldılar.. Vaktin bir hayli geç oluşuna rağmen karısının gelmediğini gören kocası kapı- n önüne çıktı. Aksi gibi, kadını evine kadar teşyi etmekte olan ressamı, karısi- le kol kola gördü. (Devamı 15 inci sayfada)