Amerikalı, tezad dolu y ederek alır ve lâkayd Yazan: Nevyork (Hususi) — Bilmem h hin ceddinin dünyanın başka bir Gdan gelmesinden mi nedendir Ameri zadlar mecmuudu birine u çok şeyleri kendin- r şeyden bir de yerleştirmiştir. evvel tek evlâdlı 7 değil, fakat saf benziyor. O: sıl olursa olsi n can altarsa, Â- Belen ecnebiye elini uzatıyor ve ona Pisini, ev Ameril Safir yatak uz, Sizi memnun linden bilini ve gününü de ziyafetler çe- stseniz parasım t lf etmekten çekinmeyin. Çünkü o, ay Yahut haf bına dahildir. Ve Amerikalı o gün için o beş senti sarfet 4 hesablamamıştır. Dolarların arası- sönt te karışsın demoz. Onu alır ba beraber götürdüğü köpekleri görme- Be gidecek olduk. Bu yer, bulundu; Muz ötele elli mil uzakta idi. Amerikalı obilile götürdü. ını gördük. Y olmadığı için Amerikalıya vermesin €a ettik. İçeride, beş kuruşluk bir kart beğenip aldım. Onun da parasını ondan istedim. Döndüğümüz zaman bizim için Sarfettiği parayı vermek istedik. Alma- dı. <Yalnız kartın parasını verin» dedi ki bu bizim için sarfettiği paranın yirmi- de birini bile tutmuyordu. Amerikalı temizdir. Hergün banyo alır. ki günde bir çamaşırını, haftada bir ya- tak takımını değiştirir. Fakat sabahlari Yatağını yaparken yastığını, çarşaflarını "_'ı Atmakta bir beis görmez. Kolejde falebenin bir sigarayı, yahut bisküvi ka- bi içindeki dondurmayı — ağızdan sağıza Jolaştırdıklarını görürsünüz. — İğrenmek âedir bilmezler. Kendi yedikleri-tabak- tân köpeklerine de yedirirler. İç çama- Ürlarını ütüsüz kullanırlar. Azmerikâalı demokrattır. - Tramvayların: da, trenlerinde mevki farkı yoktur, Her- kes- Ametikada”th büyük adam olmak :::hu '"l]"k #olduğuna inanırlar, “saraya; hanedana, del el farlâr. Bütün milicllen.bd;:?:ş.h:: e lertevvelü buraya yayılır, Simpson « ğî Wârd mücerasını en evvel ifı ğ 'a eden A. merışıı gazeteleri- olmuştur. Kızlar © :i bir Rı;ıs pronsile yahut harhangi bir nvan sahibi biri bel iriyle evlenmeğe bayı- .:mı:rüuh Müsarhahakârdır. — Fakat n n kel[nd_ı beş âltı sene ötürüp ta hâ- ingilizce öğrenmiyeni âffetinez. S Açık fıkix!id * Her yeni icad Amerik: .:V tatbik Ve inkişaf sahası bulur. Fakat iyni zşm:ı'ıda muhafazakâr Ve an'ane- :erunl!r. Cuma günü hangi Amerikalı- n evine giderseniz gidin, balık Bulür: Sunuz. Cumartesi günü fasulya.. Evle- Tinde dededen kalma eşyayı kullanırlar. Antikaya bayılırlar. : Dehşetli ferdiyetçidirler, kadımların gö Vi gömlekler, y ü Mükteblerde Ünifornu yorda çe aei e ma yoktu ü Gün Falebinin avı yoktur, Fakat bü- yakkabısı ayni biçimde- dir. Kıyafeti bir krö Dindardır, hergünkü ahti tereddüd etmez, Kendinden dühu- Fakat bütün birinin aynıdır. Fakat dinin akidelerini aa göre tadil etmekte lüdüh berka aai bazı bahiider. - Keda: Kr—ndxsı_"k ' ,Bizli hiçbir şeyi — yoktur. Mi '© neş'e veren her sirri ayni Zâ- 'a sizindir de. Kederini her zaman saklar, fakat nes'esin: ü AKat neş'esini her zaman payla- * 4 Sizi evinde misafir etmeğe can atar. Sı'ıı. girer. Fakat evinden bir yere !eleloı_ı .(l!l kendisine vermekte tereddüd etmeyiniz. Belkis Halim - |Bu tipler, izafe € "|naın timsalic Aeriku Mektupları: baştanbaşa bir varlıktır in için dünya kadar masrafa 'niz mi mükâleme bedelini Bunu gayet tabü telâkki bir tavırla cebine atar. Milletleri şahıslandırmak - istiyen ver | samlar müuhtelif tipler — yaratmışlardır. ildikleri milletin tem- silt hüviyetleridir. ve beynelmilel birer mahiyet almışlı Con Bull £ el Almanyayı, ane Fransa- on bir | ni gördüğünüz sivri sakallı, fede' bayrağının bir parçasını pantalon, |parçasını da ceket yapmış, derbeder ta- vırlı Sam Amca ile resmolunur. Çalışmalarında mütemadiyen bir şey- ler aramayı sever. Hiçbir müessese, hat- tâ hiçbir ticarethane yoktur ki şu veya bu şekilde, ufak yahüt büyük bir araş- tırma peşinde olmasın. Kararlarını, YÜZ- ıkıralı binlerce vak'aya istinad ettirmek sterler. Fakat diğer taraftı te ça- buk inanırlar, T ea ŞA L Dehşetli idealisttirler. Fakat ayni za- ."_Wldı maddi konforun esiridirler. Bü- tün kazançlarını bu uğurda sarfederler. Onu temin etmek için ömürlerini tüke- tifler, K Eminönü meydanının projesi meyi proj a da, gu rermi- |* Yazan : Ziya Şakir Abdülhamidin zihninde şu iki düstür yerleşmişti: Hali hazırdaki hükümet ricaline emniyet ve itimad lh: din zihnine düstüurü ye nüfuz, kud ehemm l yni hümayun müşirliğ; mad Mahmud paşa. Mabeyn ferikliği — Bahriye livala- «Bu zat, Damad hmud dülhamidin ilk başkâtibi £ (paşa) idi. Fakat bü zatın, Sultan Mu- e münasebetinden tevehhüm edi- 1 yeni bir başkâtib almak mecbu- riyeti hissedilmişti. Ve Abdülhamide üç namzed gösterilmişti. İşte Damad Mahmud paşa burada da iyi bir Tol oynamış; -o tarihte, (Ticaret Meclisi) Azasından olan- Said beyi, mabeyn baş- kâtibliğine getirmişti. Bu zatın, Mah- mud Nedim paşa tarafından Abdülha- mide tavsiye edildiğini rivayet eden- ler de vardır. Doğru değildir.» Başmıbeynci — Ferik Nafiz paşa, «Saltanatın ilk günlerinde, bu vazifeyi Etem bey ifa etmişti. Fakat, sarayda kuvvetli bir nüfuz tesis etmek isteyen Damad Mahmuüd paşa, bu zatı Abdül- hamide medhüsenâ ederek, onu da bu Eminönü meydanının üçılması için “—mahallinde v& harita üzerinde yapılan tetkikler tamamlanmıştır. Bu hususta iki proje hâzırlanmıştır. Birinci- proje- de Eminönü geniş şekilde Çis karilmaktadır. Fakat bu projenin tat - biki için Nafia Vekâletinin: vereceği bir.milyon lira-kifayet etmiyeceğinden küçük mikyasta ikinci bir proje hazır- lanmıştır, 4 Her iki proje Nafia Vekâletine yol- Tanacaktır. v y Nafia Vekâletinin vereceği cevaba 'e temin edeceği para miktarına göre iki projeden birinin tatbikine geçile - cektir. Turistlere kolaylık Seyyah celbini kolaylaştırmak için turistlerin beraberlerinde getirecekle- Yi zati otomobillerin tahmil ve tahliye ücretlerinden yüzde elli tenzilât yapıl- ması gümrüklere bildirilmiştir. Bundan başka rihtiıma yanaşan tu- rist gemilerine verilecek suyun beher tonundan tenzilâtlı olarak 30 kuruş üc- ret alınacaktır. Hama llar el arabası kullanamıyacak El arabalarını yalnız seyyar satığ - lar kullanabilecektir. Fakat bu araba- ları hamallar da kullanmakta, içlerine çüval, sandık vesaire koyarak taşımak- tadır. Belediye reisliği alükadar şube - lere birer tamimle keyfiyeti bildirmiş, el arabalarında yük taşıyanlara mâni lnlunması tebliğ edilmiştir. mühim memüriyete yerleştirmişti. Sermüsahib, İdris ağa, Kilercibaşı, Osman efendi, Seccadecibaşi Hüseyin efendi, Tütüncübaşı, Mehmed ağa, Kahvecibaşı Hacı Mahmud efendi(1) 'Esvababaşı bey, İbriktarbaşı Ali ağa, Sertüfekci (binBaşı) Tahir ağa, Gidiş müdürü Haydar bey, Haremi hümayun gidiş müdürü Ha- cı Mustafa ağa, Berberbaşı Corci efendi, Bunlar, Abdülhamidin efendilik za- manında maiyetinde bulunan en sadık bendeleri idi. Kitabcıbaşı, (Gelenbevi zade) Tev- fik efendi, İkinci kâtib, Lebib bey, Kâtib Süleyman bey, Divanı hümayun tercümanı Münir bey, İkinci mabeynci Osman bey. Üçüncü mabeynci Yusuf bey ile ma- beyncilerden Kâzım, Hasan, Mehmed beyler ve Lütfi ağa; saltanatın ilk haf- talarında saraya intisab etmişlerdi. (Seryaver) Jik meselesi mevzuu bah- solduğu zaman, sadrâzam Rüştü paşa, damadı (Miralay Mehmed bey) i tav- (1) Sarayda, bu zata (Sansar Mah- mud) derlerdi, Sonraları, (gidiş mü- dürü) olmuştur. Sarayda, en faal rol oynıyanlardan biri idi. sizden çok Mahmud |kül € |Damad Damı Murad efi hadına itima: etinde bulunan Redi dan diğer etmişt İderece terfi ett !zamanın ile ordulara htelif zevatın tavt yüzbaşılardan on beş zabii Bunların arasında, (Sofokli) de bir de Rum bulunmakta id |Fransada tahsil etmiş, Sultan Aziz za- manında süvari muallimi sıfatil manlı ordusuna girerek (Sağ kolağası) rütbesini ihraz eylemişti. Abdülhamid, mâhaza Rumlara karşı bir cemile gö termek için, bu zatı da kendine yaver almış, rütbesini binbaşılığa terti ettir- mişti. Hünkâr, ilk zamanlarda (sertabib)- lik vazifesini kimseye vermemişti. Bu vazifeyi bir müddet, (Doktor Mavto- yani bey) ifa eylemişti. Bu zat, efen- dilik zamanındanberi - Abdülhamidin hususl tabibi, ve şahsi dostu idi. Abdül- hamidin sarayında, ve Yıldız sarayı- nın çatısı altında, uzun zaman pâyedar olanlardan biri de, bu zattır. Abdülha: midin en çok ehemmiyet verdiği (ccza- cıbaşı )lık memuriyetine da, Mavroya- ni-beyin tavsiye ve kefaleti ile (Yorga- ki efendi) isminde biri getirilmişti. İşte; İlk saray erkânı, böylece teşek- Karadeniz Vapurlarında Yer yok Otdu okuyucularımızdan 8. Çelebi ya- zıyor: e— İki haftadır vapurlar Girestin - dan itibaren yük ve yolcu almaktan im- Una ediyorlar. Denityolları — Karadeniz hattına haftada üç posta çıkarıyor. Bu « nun biri de döğrü postadır. İran - Trabzon yola açıldığındanberi bapür yalnız Trabzondan — kamaâralarını dolduruyor. Mevkim dolayısile talebe f lalığı ilâve edilince vapurda güverte ye - ri bile kalmıyor. Bu yüzden Giresundan, Ordudan İs - tanbula gidecek yolcu ve talebeler müş - külât çekmektedirler. Parası olan — yolcu veya talebe ise Samısundan trenle gitmek- tedirler. Parası olmuyanlar lsc bin müş - İkülât içinde kalıyorlar. * |midi memnun edecek bir etmemek ve hükümet mekanizmasını ele almak... dedi. u erkânın da, saşkâtib Sa- aşına 1 paşa ile, bu paşa, Sultar hal'edenlerin ndi Redif paşa gibi ku ikümet adamının sarayla bir- leşmek istemesi, şüphesiz ki, Abdülha- fiyetti Redif paşanın saraya intisabı, der- hal parlak bir mükâfat ile neticelenmiş- Asıl (serasker), o sırada Sırbistan- da harb ile meşgul olan (Abdülkerim paşa) idi, Bu zata fazla olarak da (serş darı ekrem) unvânı verilmişti. Redif paşa, altı aydanberi, (serasker kayma- kamı) sıfatile ona vekâlet etmekte idi. Fakat Damad Mahmud paşa ve başkâ- tib Said beyle anlaşıp artık sık sık -& raya devama başlyınca, derhal vaziyeti değişmişti. Bir gün, Damad Mahmud paşa ona, şu müjdeyi vermişti: —— Zatı şâhâne, sizden çok memnun, Kendilerinin *cülüslarını” tâcil ettiğiniz için sizi, mükâfatlandırmak istiyorlar. Pek yakında, asâleten (Serasker) liğir nizi tebşir edeceğim.: Demişti; n Deniryollarının Karadeniz hattına bir posta ilâvesi için nazarı dikkati celbede - rim.. * Pendikte — içki şişelerinden fazla olarak S kuruş — alınıyormuş! Bir oğuyucumuz Pendikteki pahalılık- tan şikâyet ediyor. e— Haydarpaşadan kalkan yolcu ka - taz malüm olduğu üzere Pendikte dururlar. Haydarpaşadan yiye - vek ve içeceklerini temin edemiyenler bu- radan Öte beri almağa çalışırlar. Fakat Pendikte bariz bir pahalılık vardır. Me « selâ şarap, konyak, rakı gibi şeylenden mutlaka 5 kuruş fazla alırlar, Bunun se- bebini de sorarsanız 'size şu sudan ceva- bı verirler; — Burası Pendik, Şikâyetiniz varsa 19- tediğinir yere gidin, şikâyot edin! İnhisarların nazarı dikkatini çelbede- rzs