30 Eylül 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

SON FOSTA CA F w'î__ ’ aa OA Sıvasta halıcılığın inkişafına çalışılıyor Bir halı yığını Sıvas (Husust) — Burada halıcılık | de de senede 8500 metre murabbat ha- san'ati bir vakitler çok ileri gitmiş, iki|lı dokunmaktadır. Yalnız san'atler &- bin halı tezgâhı faaliyette bulunmuş-İvinde bir yılda 310 metre murabbaı tu. Umumi harb bu san'ati de sarstı.('halı dokunmuştur. Sıvas san'atler evi halıcılık atölyesi bu san'ati yeni baştan ihya ve ileri götür- mek için esaslı faaliyete başladı, bu Halıcılık için en mühim maddeler- den biri de boyadır. San'atevi halıcıla- faaliyet işte devam eden tezgâhlar için|'! ham boyadan kurtarmak ve sabit de enerji kaynağı oldu. Sivas mınta- boya temin etmek için teşebbüslere kasında on yılda 5077 metre murabbaı| başlamıştır Bu şube için işten anlar, halı dokunmuştur. Nahiye ve köyler-İmütehassış bir usta aranmaktadır, Yozgat Cumhuriyet bayramında elektriğe kavuşuyor Yoz gat Yozgat valisi Abdullah Fevzi Gürel|husust tesisat yapılmıştır. Fakat kilova- Yozgadın imarı için çalışmaktadır. Vali|tı 25 kuruşa olduğu için halkın bir çoğu iki ay gibi kısa bir zamanda Yozgadın en |evlerine cereyan alamamaktadırlar, Ya- lüzumlu yollarını düzelttirmiş, çarşıda- ki bütün dükkânların önlerine beton kal- dırımlar yaptırılmasına karar vermiş- tir. Halkevi ve Parti binalarının tamiri- ne başlanılmıştır. Halkevi salonu da ge- nişletilmektedir. Yozgadın biricik me « siresi Çamlığa küçük köşkler, oteller ve elektrik tesisatı yaptırılarak modern bir sayfiye haline konulması kararlaştırı! - mıştır. Vali şehirde elektrik tesisatı da yaptırmaktadır. Elektriğin küşat resmi cumhuriyet bayramında yapılacaktır. Kastamonuda yeni bir elektrik fabr.kası yapılacak Kastamonu (Hususi) — Burada elek- trik dört silindirli, üç yüzer beygir kuv- vetinde iki motörle istihsal edilmekte - dir. Bu istihâal ile şehirde 1200 umumi lâmba yakılmaktadır. Ayrıca evlere de ÇAA — FPazar Ola Hasan — Başıma gelenleri sar- Ma Hasan Bey.. çok muzta- Tibim. ». Benim karıya bugün- lerde gene bir şeyler oldu. — istemem diyor, kında Kastamonuya beş saat mesafede- ki Karasu deresine Turbin tesisatı yapı - lacak, bu yeni istihsal ile elektrik daha ucuza — maledileceğinden fiat — düşecek, halk ta ucuzca elektrik Istihlâk edebile - cektir. Turbin tesisatının projesi yapılmış, Dahiliye Vekâletine gönderilmiştir. 13 yaşında bir çocuk bir bekçinin ölümlüne sebep oldu Kaş (Hususi) — Burada ölümle ne - ticelenen bir kaza olmuştur. Bir toplan- tı yerinde bulunan Sidek köy bekçisi Mustafa ile Sidekten Mahmut şakalaşır- larken yanlarında bulunan çifte tüfeği ateş almış ve çıkan saçmalar bekçinin karnına saplanarak ölümüne sebebiyet vermiştir. 13 yaşında olan Mahmut tev- kif edilmiştir. Bey Diyor ki: »« Ne görse, istemem de Akhisarda Mektebsizlik Sıkıntısı Akhisar (Hususi) — Günden güne büyüyen ve nüfusu artan kazamızdaki mekteb vaziyeti üzerinde durulacak ve gocuk velisini düşündürecek bir hal al- mıştır. Bundan dokuz sene evvel yapı- lan iki ilk okulun ihtiyac: karşılamadı- Bi göz önünde tutularak 938 senesi için üçüncü bir okulun inşasına başlanmış- tı. Teknik kısımda rastlanan noksanlık- tan ötürü fenni heyet inşaatın durdu- rülmasını emretmiş ve bu kere noksan, tamamlanarak yeniden inşaata başlan- maştır. Mekteblerin açılmasına üç beş gün kaldığı halde inşaatın daha yarısı- na gelmemiş olması ve geçen seneden kaydedilip ellerine numara verilen 800 talebenin, bu sene de 930 doğumlular- Zan tahminen 350 çocuğun yersizlikten dolayı mektebe devam edememek za- ruretinde oldukları maalesef bir haki- kattir. Orta okulun küçüklüğü hasebi- le bu sene ilk okullardan birisine nak- letmesi de bu vaziyetin doğmasını in- tac etmiştir. Alâkadarlar; yeni mekteb binasının ikinciteşrin ayında ikmal e- dileceğini ve açıkta hiçbir talebenin kalmıyacağını teftin etmektedirler. Karaman yolunda bir araba kazası Karaman (Husust) — Kadınhan ile Kestel arasında bir araba kazası olmuş, bir kişi araba altında ezilerek ölmüştür. Ankarada Suluhanda sebze kamisyon- culuğu yapan Konyalı Ömer Parlak, he- saplarını tesviye için Konyaya gitmiş, bu arada gerzmek için de sekiz arkadaşı ile beraber bir tatar arabasına binerek Kestele gitmiştir. Dönüşte Kadınhanı ile Kestel arasında çok kalabalık olan ara- ba devrilmiş, Ömer arabanın altında ka- Tarak beli kırılmıştır. Ömer Parlak Lâ - dike götürülmüş ve orada ölmüştür. Müddetumumilik kaza hakkında tahki - kata başlamıştır. | |mek yiyenler, b Bugünkü Seyahat röportajları: Malatya Cumhuriyetin eseridir Malatya en mebzul meyva veren memlekettir. Fakat burada en pahalı şey , Ciğğ de yine meyvadır. Malatyodan bir görünüş Malatya (Hususf) — Yeşil ağlarla kap- lanmış bir çevrede tren ilerliyor. Her ta- raf, meyva bahçesi. Haer yerde bir bahar tazeliği var, Başka şehirlerde büyük fe- dakürlıkla aranılan meyvalar, şimdi a - yaklarımız dibine en ehemmiyetsiz birer mata gibi serili. Eski Malatya islasyonunda tek yolcu Rörmüştük. Bu da yolcu değil, satıcı imiş meğer. Vagonları birer birer dolaşmağa başladı. Şekerpare satıyor. Bu bir nevi kayısıdır. Enfes!.. Yüz paraya kim bilir kaç tane alabileceğiz. Keşki çağırmasay- dık!.. En mebzul meyva veren memle - kette en pahalı şeyin gene meyva oldu - ğunu öğrendik!.. Zeytin kaynağı olduğu halde zeytin bulamadığım Ayvalığı hatır- iadım!.. Malatya ıstasyonu, devrin gerçek muh- teşem bir âbidesi olarak bizleri karşıladı. Güzel eşer ve büyük bir transit İstasyo- nuna yaraşır bir azamet, Geniş otobüsler, yolcuları kucakladık- ça şehre doğru fırlıyor. İstasyonda büyük bir kalabalık. Gezenler, lokantasında ye- l nde serinliyenler... 'e Mmağazası müşteriye Zengin bir bakkı mal yetiştiremiyor. irden bir iki kilometre mesafede, Fakat islasyon şehrin dışında sayılamaz. Şimendiferciler evleri, bu- rasını şehrin bir mahallesi şekline, yol Sıtma mücadelesi Yurdun her tarafında devamlı b'r ııtm;avaşı yapılıyor ve vatandaşlar bu menhus Edirne (Hususi) — Trakya mıntaka - sında yapılmakta olan sıtma mücadelesi hararetle devam etmektedir. Edirne mü- cadele mıntakasına Kırklareli ve Tekir- dağı vilâyetleri de dahil bulunmakta - dır. Keşan, Hayrebolu, Çorlu, Lülebur- gaz ve Uzunköprüde de birer mücadele şubesi açılmış ve bu şubelere birer dok - torla kâfi miktarda sıhhat memuru gön- derilmiştir. 986 yılında sıtma mıntakası olan 121 köy mevcut iken bu yeküna şim- diki halde dahâ B0 köy ilâve edilmiştir. Mücadele teşkilâtı, mücadele mınta - kası haricinde bulunan ve senede on bin- lerce amelenin hayatını kazandığı İğne- adadaki sıtma hastalığı ile de yakından alâkadar olmakfadır. Sıtma mikrobunu yaşatan su bir Lilerile batak göllerin kurutulması için teşkilâtın emrinde bulunan fen memur- ları vasıtasile mücadele kanununun hu - susi maddelerinden istifade edilerek hal- kın yardımı neticesi olarak bugüne ka - Hasan Bey — Benimkine bir şeyler olmadı ama ben senden - daha — muztaribim dostum, Çünkü ne görse is-. terim de isterim, diyor, hastalıktan kurtarılıyorlar dar 27 hektar BI4 metre murabbai bif'ba- taklık sahası kurutulmuş, 6675 metre u- zunluğunda kanallar açılmış ve 6465 metre mikâbı çukur ve hendek doldu - rulmuştur. Ayrıca Ergene ve Meriç ne - hirlerinin birleştiği yerde dört büyük bend yeniden inşa edilmiştir. Sazlıdere - nin hâsıl ettiği bataklıkların da kurutul- niasına başlanmıştır. Bu yıl beş buçuk aylık bir mesai neticesinde sıtmalı mın- takalarda 66899 yurddaş muayene edil - miş, 20977 kişi tedavi olunmuştur. Hendekte sıtma mücadelesi Hendek (Hususi) — Hendekte senede 3 milyon kilo tütün istihsal edilmekte - dir. Fakat bu yıl satış yapılamamıştır. İn- hisar ambarları tütünle doludur. Haraklı suyundan istifade edilerek istihsal edi - len elektrik kaşabanın ihtiyacını karşı- ladıktan fazla civar kasabaları da isti - fadelendirecek kadar kuvvetlidir. Bura- dan Adapazarına da cereyan verilecektir. Sıtma mücadele teşkilâtı gayet iyi ça- lışmakta, sıtmalı vatandaşlar muntaza- man tedavi edilmektedir. Doöktorlar ve sıhhat memurları köy köy gezerek biz - Zat hastaların ayaklarına gitmektedirler. Karasuda sıtma mücadelesi Karasu (Hususij — Karasu İzmitin ye- ni teşekkül eden, uzak bir kâzasıdır. 400 evi, Türk, Çerkez, Boşnak, Gürcü ve Lütz- lardan mürekkep 2250 nüfusu — vardır. Fevkalâde bir Mmanzarası olan bu kaza, henüz köy olmaktan kurtulamamıştır. Karadenize iki kilometre kadar mesafede olan bu kaza halkı, misır ekerek, yumur- tacılık yaparak geçinmektedir, Sıtma muhiti olan buralarda, ciddi ve devamlı bir sıtma mücadelesi sürüp gi - diyor. Bü mücadelenin büyük tesirleri görülmektedir. boyunca yükselen yapılar da istasyonu sanki şehrin içine koymuştur. Büyük caddede hararetli bir çalışma göze çar - pıyor, İstasyon - Şehir caddesi, Anadolu- nun en muntazam caddelerinden - birisi olmağa namzet. Yeşil memleketlerin cazipliğine bu şe- bir ne güzel bir örnek!... Ormanlar ara- sına sıkışmış evler, belki yalnız tozdar şikâyetçi, Cadde parke döşendiği gün, bu mahzurun da kalmıyacağı tabiidir. Bugünkü Malatya cumhuriyetin eseri imiş. Şehrin ileri gelen bir zatile uzunboylu konuştum, Kısa bir zamanda Malatyanın kavuştuğu yeni eserleri anlatırken göz- lerini saran saadet ışığına hak verdim. Malatya namkör değil de, Cumhuriyet kurulduktan sonra gelen ve eser bıra - kan valilerini büyük şükranla anıyor. İlk valileri Nevzat Tandoğan onların her vakit sevgi ile andıkları şahsiyetlerin başında!.. Cutmhuriyetin ilk ieraatının bu yerlerde ne türlü bir takdirle karşılaştı -« ğına dair işittiğim hikâyeler, bir vakit Mmanasını henüz kavramadıkları için iti- Taza yeltenen bazı mütegallibelerin gü - Künç masalları kadar moraklı. Malatya güzel... Gerçek güzel, Onu büsbütün güzelleştiren bir şey de - hiç 'şüphesiz münevver tabakanın çoklu- ğu ve halkın teri Bu terbiye, bu iyi giyiniş, bu misafirperverlik, Malatyaya her gün yeni bir çok dost kazandırıyor. V. Ü. Mareşal Fi bi Çakmak Şerefine Yugoslavyada Tezahürat yapıldı Belgrad 29 (Hususi) — Türkiye genel kurmiay başkanı Mareşal Fevzi Çakmak ve maiyeti erkânı dün gece Saray-Bos- naya vüsil olmuş ve mahalli makamlar tarafından parlak bir surette karşılan- mışlardır. Bir kıt'a asker selüm resmini ifa etmiştir. Mareşal bugün şehri ve havalisini gez- miş, her yerde halkın coşkun tezahüra- tına mazhar olmuştur. Saray-Bosna valisi Mareşalın şerefine bir ziyafet vermiştir. Mareşal Çakmak ve mâaiyeti akşam Dubrovnike hareket et- mişlerdir. Mareşal Çakmak ve maiyeti saat on beşte Dubrovnika gelmşi ve oradan A « datepe destroyerine binerek merasimle Türkiyeye hâareket etmiştir. Mareşalın Saraybosnada ikameti es - nasında halk tarafından samimi ve ha « raretli bir kabul gösterilmiştir. Atatürk Celâl Bayarı Kabul ettiler S> F, )5) (Baş tarafı 1 inci sayfada) | S ) tısad Vekili Celâl Bayar olduğu halde Floryadan otomabil ile hareket ederek Yeşilköy tayyare istasyonunu teşrif bu- yurmuşlardır. Celâl Bayar, Atatürke voda ederek ga- at 15,30 da sabahleyin geldiği tayyareye binmiş ve uğurlanmıştır. Profesör Bayan Afet, Nafıa Vekili Ali Çetinkaya ve di- ğer zevat ta uğurlamada bulunmuşlardır. Celâl Bayar Ankarada Ankara, 29 (Hususi) — Tayyare ile İs- tanbula giden Başbakan Vekili Celâl Ba- yar akşam szat ön sekize yirmi kala şeh- timize dönmüştür.