30 Eylül 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
'TELGRAF HAB Japonlar Şanghayda da şiddetli taarruza Japon amiral gemisi İzumo'yu torp torpillemeğe teşebbüs eden 20 Çin askeri berhava oldu A Cenevre 29 (Hususi) — Çin « Japon ihtilâfını tetkik eden 23 ler komitesinin bugu ikâ toplantısında, Avusturalya mu- Brus'un teklifi üzerine İngiliz âli Lord Kranborn, İngilterenin, Çin - Japon ihtilâfının halli için aktedi- konferansa iştirake bazır oldu- önlemek m fından yapılacak her ek teşebbüse girişeceği- Sovyetlerle bir İhtilâf takdirinde... Pekin 29 (ALA.) — Ecnebi askeri müşahidlerin tahminlerine göre, şi- mali Çinde bulunan Japon kuvvetle- rinin mikdarı 350 bin kişiden fazla ve tayyare kuvvetlerinin sayısı da 500 den âşırıdır. Burada beyan olunduğuna göre Sovyetler birliğile bir ihtilâf takdirin- de Japonya derhal 800 bin askeri ve 2000 tayyareyi Mançukoda harekete getirebilecektir. Şanghay mıntakasında ise Japonla- rın 150 bin kişisi vardır ve sahil bo- yunca 150 kara ve 150 de deniz tay- yaresi bulunmaktadır. ni bildirmişi Japonların taarruzu (A.A.) — Bu ayin on bi- ghay cephesinde hüküm f sükün, Japonların yaptıkları taarruz ile bozulmuştur. Bu taarruz Liuchiahang yakınındaki - telsiz telgrai istasyonu ve diğer bir takım mev- zilerin zaptı ile neticelenmiştir. Japon- lar, takviye kıtaatının yetişmesi sayesin- de 30 millik bir cephe üzerinde taarruza geçmişlerdir. Bir kahbramanlık nümunesi miral gemisi İzumo'ya bir mayın koy- mak üzere yakiaşmışlardır. Aske İzumo'nun etrafındaki çelik ağa va 29 (AA) — Karanl.ınn şarak kesmeğe bışlımışlarşı da dağ ayrılan| mağa başlıyan günün ilk aydı: nlıkları n fazla Çin askeri kısmen san-|İzumo gemisinden görülmelerine sebeb dallarla, kısmen de yüzerek Japon a-İolmuştur. Bu askerlerin mahvoldukla- İspanyollar Akdenizdeki tertibatın İspanyaya da teşmilini istediler - İspanya meselesini tetkik eden milletler cemiyeti siyast komisyonu çıkmaza girdi Cenevre, 29 (Husvusi) — Ispanya ih-î 2 — Milletler Cemiyeti tarafından, dilâf.nı tetkik etmekte olan Milletler|bu tecayüze nihayet verilecek bir şe- Cemiyeti siyasi komisyoaunun müza-) kilde, meselen'n müstacelen tetkiki, keceleri çıkmaza girmiştir. 3 — Muktezi harb malizemesinin mü- İngiliz heyeti tarafından hazırlanan| bayaası hakkının iadesi, ederi müdahale sisteminin idame ve | 4 ispanyol olmıyan muharibicrin takvivesini derpış eden teklil sureti, İs- İspanya'dan çıkarılması, ö $ — Akdenizde kabu! edilmiş olan emniyet tertibatının Ispanya'ya teşmi- li. Müzakerat icra edildikten sonra İs- panya murahhasının Valenzia hüküme- tinin bu beş noktaya müteallik olarak yapabileceği azami fedakârlıkların hu- dudunu gösteren bir projeyi tanzim et- mesi karar altına alınmıştır. e İngiliz teklifini iltizam etmi;: İspanya murahhesi Delvayo, mü: kerelere esas teşkil etmek üzere şu beş ileri sürmüştü: iyan tecavüzünün vaki olduğunun tanınmas'. Türkkuşu filosu dün akşam Ankaraya döndü Filo hava meydanında 1 Başvekil kil İsmet İnönü ve Başvekâlet Vekili Celâl Bayar tarafından karşılandı Ankata, 29 (A.A.) — Cenyp vilâyetle-| İnönü, Başvekil vekili Celâl Bayar, Da - rimizi takiben Diyarbekire gitmiş olan |hiliye vekili ve Parti genel sekreteri Şük- ve Bayan Gökçen ile Naciye Toros, Yıl-|rü Kayâ, Ağliye vekili Şükrü Saracı oğlu dız Uçman olmak üzere üç kadın tay -|Hariciye vekâleti vekili Numan Mene - yarecimizin de iştirak etmiş ulJu,:JImencıcg.lu Dabiliye vekâleti siyasi müs- Türkkuşu komutanı yüzbaşı Zeki Gül-|teşarı Aaptülmuttalip, Milli müdalaa sü'nün kumandasındaki altı tayyarolik | vekâleti hava musteşarı albay Celâl Ya- motörlü filomuz, bugün saat 15,55 de Kay | tal, Ankara valisi, emniyet direktörü ve seriden kalkmış ve saat 18,06 Ankaraya | Hava kurumu erkânı ve Türkkuş şu üye- leri ve birçok kimseler tarafından kar - F. 9 hau meydanında Başvekil İsmet | şılanmıştır. İngiliz, Fransız, İtalyan eksperleri anlaştılar Paris 29 (Hususi) — N anlaşması- nin ud li 'mşıuundz İngiliz, Fransız ve nda seri bir -m.ı.mı Hazı kat'i mahiyette değildir. Bu meti dar kabineler tarafından tasdik edildik- ten sonra nikaf şeklini alı Ekaperler pratik n için prestij ve siyaset taraf etmişler tekrar toplanarak itil k ilerini ber- r yarın sabah inameyi imza ede- : | Atatürkün Çek :BON- POSTA ERLERİ geçtiler rını gören sahildeki arkadaşları ma)ın:ı karaya bağlıyan kabio vasıtasile ateş- lemişlerdir. İnüilâk neticesinde bütün | askerler ölmüş ve İzumo bir misket yağmuru altında kalmıştır. Yarım mil- den fazla bir mesafede bulunar. Mme- rikan kruvaşörü Augusta'da bulunan |birçok zabitier infilâkin şiddetinden yattıkları yerden düşmüşlerdir, 'Tokyo, 29 (A.A.) — Hariciye Neza- reti namına söz söylemeğe salâhiye'tar bir zat, açık Çin şehirlerinin bombardı- man edilmesinin Milietler Cemiyı rafından takbih edilmesi karşı * İsilmiştir bahsederek haksızcasına — tenkidlerin Japonyanın hare 1 tevkif edemiye- ceğini söylemiştir. Japonya, Çin'in mu- harebe kuüdretini tamamile mahv ve tahrib etmek için zaruri ; ittihaz etmiştir. İngilterede Janon malımna boykotaj Londra, 29 (A.A.) — News Chronicle gazetesi Japon eşyasına boykotaj yapıl- ması İlehindeki propagandasına devam etmektedir. Cumhurreisine telgrafları Ankara 29 (A.A) — Eiki Çekoslovak- ya Reisicumhuru Masaryk'in Tayısile Reisicumhurumuz — Atat Çekoslovakya Reisicumhuru ara: şağıdaki telgraflar teati olunmuştu! Ekselane Dr. Benes Çekoslovakya Reisicumhuru Prag Reisii hur Masaryk'in asil şahsında Çekoslovakyanın uğradığı elim matemi büyük bir teessürle haber aldım. Sizin ve memleketinizin acısına samimiyetle iştirak eder, ve içden sempati ve taziye- lerimi arzeylerim. K. Atatürk Ekselans Reisicumhur Atatüirk Ankara Milli matemimiz münasebetile ekse- lansınızın izhar etmek lütfunda — bulun- duğu sempatiden fevkalâde mütehassis olarak en derin teşekkürlerimin arzına müsaraat eylerim. Edvard Benes | Musolini Almanyadan Ayrıldı Berlin, 29 (Husust )— Dört günden- beri Almanyada misafir bulunan Muso- Hni bu akşara Romaya hareket etmiş- tir. Musolini, bizzat Hitler tarafından istasyona kadar teşyi edilmiş, büyük usolini hareketindean ev le birlikte askeri geçid resmini seyre'- mişlerdir. Müteakiben, Musolini, beraberinde Ciano ve Rudolf Hess olduğu halde sa- at 11.40 da Uater den Linden'deki harbh| maklülleri âbidesine bir çelenk koy- Japonyada uyanan fevkalâde infialden | , grr, lan tedbirleri |— Pbide müştür. Ingıltere ve Fransa Ktalyaya muhtıra veriyorlar Londra 29 (Husust) — Kabinet bugün haftalık mutad toplantısını yapmıştır. İspanyadaki gönüllüleri geri çekmesi için, Fransa ile birlikte, İtalyaya bir muhtıra verilmesi kararlaştırılmıştır. | Giresunu sel bastı, bir kadın korkudan öldü. Şehir halkı saatlerce dehşet| içinde kaldı Giresun, 29 (A.A.) — Dün saat 15 de şimdiye <adar görülmemiş derecede şid- detli yağmurlar yağmaya başlar muş gittikçe hığımı artırarak adetâ bir tufan halini almıştır. Bu yüzden az bir zaman sonra şehrin sokaklarından ve ma- halle aralarından seller gelmiştir. Sel suları birçok evlerin alt katlariyle dükkânlara zarar vermiş, caddelerdeki parkeyi sökmüştür. Bu,esnada şehrin içine birkaç da yıldırım düşmüştür. Bir genç kadın korkudan ölmüş Ve bütün şe- hir halkı saatlerce korku ve dehşet için- de kalmıştır. Şehrin oldukça sert meyilli arazi üze- rinde olması fırtınanın şel için hakiki bir felâkete sebeb olmasının önünü al- muştır. Yağmurun şiddeti saat 19 da ke- murun köyler ve kazalarda olmasından — korkulmak- zarar yap Ataturk İnönünü mânevralara davet etti Garbi Anadoluda yapılacak askert? manevralara fevkalâde eheminiyet at- feden büyük axzker Atatürk bu manev- ralarda İcra vekilleri heyeti erkânının hazır bulunması arzusunu izbur etliği gibi eğer yorgunluğu mâni olmiyacak- sa İsmet İnönünün dahi manevralara gelmesinden pek ziyade memnun ola- cağını HıIdınnı;tı h) < kün bu davetine iği k şefle beraber bulunmağa hay n en zevkli hâdise- lerinden sayarak bu davetin temin e- iyi büyük bir neş 'e ile bek- | Letonya da 26 Plevne kahramanı Namına âbide Riga 29 (ALA.) — Letonya ajansı bildi- riyor: Şimali Letonyanın üçük bir kasa- bası olan Cesis'de Türkiye elçisi B. Nuri Batu, dün, 1877 Türk - Rus harbinde Plevnede esir düşerek Cesis'e getirilmiş ve burada ölerek defnedilmiş olan 26 Türk askeri adına dikilen âbidenin kü- şad resmine riyaset etmiştir. Bu heyecan verici merasime, Türkiye ataşemiliteri yarbay Mithat Akçakoca ile Letonya or- dusunun delegeleri, bütün mahalli ma- kamlar ve kalabalık bir halk kütlesi de iştirak eylemiştir. Türkiye büyük elçisi, nutkunda, bu â- in, ayni zamanda ayni sulh ve iyi geçinme hedeflerini güden ve şanlı or- dulara malik bulunan iki memleket ara- sındaki dostluğu da temsil eyliyeceğini tebarüz ettirmiştir. Bümene e isinin Sabahtan Sabaha : ış, YAğ- | 4 ALJE* İr © Avrupanın sulhunu — kimler tehdit ediyor ? !ııııı Selim Raşıp Emeç A vrupa sulhunu — kurtarman yolu İngiliz - Fransız devli takib ettikleri yol mudur, yı ile İtalyanın ihtiyar —etmokti oldukları hattı hareket midir? M. Musolininin Almanyaya ıukuW an seyahati, bir hayli zamandır şiddetli b münakaşa mevzuu olan bu meseleyi defa daha hararetlendirmiş oluyor. İngiltere ile Fransa, beynelmilel dan ları müşterek emniyet sistemi bakın dan mütalea ederler. İstinadgâhları Ce miyeti Akvam misakının ruh ve mefi dıdi Almanya ile İtalyayı bu teşekküld uzaklaştıran esbab ise malümdur. A Ayrıca, birinci zümrenin demokratil ikinci zümrenin otoriter rejimlere bağ bulunmaları da, bu bütün tebarüz ettiren birer âmildir. Bu arada Almanyanın üzerinde durduğu birkaç mevzu vardır. onun ihtiyaçlarını etralile ifade iddiasında bulunan bir takım dil ki en başında müstemleke talebi - gelil İngiltere ile Fransa bu bahiste anlaşmık şa benzemezler, Zaman zaman Alman di leki f dinlemiye meyil gösteren gilterenin yanında, Fransayı, daima küe nuşmaktan ihliraz eder görürüz. İti nn vaziyeti böyle değildir. Bir zaman lar, kendi iddiası veçhile, Almanya gibi ilk madde ihtiyacı içinde kıvranır derdini kimseye anlatamazken — nihayel büyük bir cür'etle atıldığı Habeş rasile, kendi davasını gene kendisi h; Tetmiş oldu. Almanya için vaziyet böyle değildir. Onun başlıca engeli Fransadır. En ufak bir hareketi, Fransanın harel ile karşılaşmak tehlikesine maruzdu! Bu sebebledir ki, Habeş meselesinden ö türü İngilterenin husumetini — kaza İtalyanın kendisine yakınlaşmasını met nuniyetle telâkki etmiştir. Berlin - Ro ma mihveri, işte böyle bir vaziyetin maâal sülüdür ve bu iki devlet, şimdi, dalmâ mütesanid devam eden hareketli manyanın davasını önlemektedi Bunlat; etmel Berlinde, iki devlet adamı tarafından söylenen nutuklar, kapalı bir tarzda ne bu meseleyi mevzuu bahsetmiştir, ri istedikçe öbürünün hiddetlenmesi, b tabi havayı bozmaktadır. Bundan iki rafın birbirlerini sulhu tehlikeye düşür« mek iddiaları meydana çıkıyor, Şu halile bu meseleye karnı tok gil görünenle açlıktan şikâyet edenlerin dü- vası demek en doğru bir tavsiftir. Birinde çok var, öbüründe az, Az olan çoğa malik bulunanın malın Bgöz dikmiştir. İşin içyüzü bundan rettir. — Selim Ragıp Emeç Soyit Rızanın Muhakemesi Elâziz, 29 (Hususi) — Seyid - Rızar muhakemesine bugünlerde başlanacalk tır. Tünceli müddelumumisi iddianame “sini hazırlamağa başlamıştır. Meslek Umumi hayat gittikçe genişliyor. İş hayatı yeni yeni san'atlar ve meslekler kazanıyor. Çok değil yirmi yıl önce memlekette şoförlük, elektrikçilik, beto culuk gibi bugün binlerce işçisi, ustası ve mühendisi olan işler hemen hemen bize yabancı mestleklerdi. Askerlik, memurluk Ve esnaflık arasında daha birçok geçim vasıtaları olduğunu bilmiyorduk. Memlekette adedi ikiyi, üçü Zeçmiyen san'at mektebleri de yetiştirdikleri gençlere meselâ iyi bir yapı kalfası iyi bir makinistin muhtaç olduğu teknik bilgiyi veremiyorlardı. Bunun neti- cesi olarak değişen hayatla ve memlekete giren yeni medeni vasıtalarla b lirmeve başlıyan ihtiyacı ancak Türkten gayri unsurların ameli bilgilerle yetişen çocukları temin ediyorlardı. Umumi hayat çerçevesi genişledikçe tiyaç birçok meslekler ve sana'tlar doğurdu. Bunları öğrenmek için eski siğ- tem çıraklık e penin kâli olmadığı da meydana çıktı. Bugün — bozulan radyo makinesini tamir etmek için işin teknik taraflarını kavrıyan — gan'al sahibleri bulmak bile güçleşti. Orduların motörleştiği, hayatm makineleştiği bir zamanda bu işleri başa inkâr edebilir. Fakat bu; yacak unsurların yet cak gençlere ne kadar ihliyacımız olduğun! mkü tahsil müesseselerimizin bu il t - tiştirdiğini zannetmiyorum. Memlekette her yıl yuzle c hukukçu, bir o kadar edebiyatçı, bir o kadar doktor y iyor. Fakat kaç ma kinist, kaç inşaat ustası, kaç motörcü yetiştiğini bilmiyorum. Ortamekteblerin birer ihtısas mektebi haline getirileceği haberini — sevinçle karşıladım. Eğer bu şayia tahakkuk ederse ellerinde kuru ve hiçbir - ihtısa kıymeti ifade etmiyen ortamekteb diplomalarile kapı kapı iş arayan yerine kollarında san'atın altın bileziği ile her taraftan el uzatılacak g görmek nasib olur işallah. Bürhan C
