1 Eylâl Ganvarlar itiraf ettiler” “Muallimin beş yaşındaki kızını tıpkı kurban keser gibi kestiler!,, (Baştarafı 1 inci sayfada) evinin önünde oynarken çalınmış, ertesi günü de boğazı kesilmiş olarak sokakta ve evinin önünde bulunmuştu. Hâdise bütün bu havalide derin bir teessür ve heyecan uyandırmışlır. Hükümet bu *vak'anım tahkikine ve faillerinin meyda- Ha çıkarılmasına evvelece İstanbul ve An- kara ginâyet komişerliklerinde — bulun- Mnuş olan Savaştepe ve Bağcılar nahiye Müdürleri Bilâl Yalçın ile Hüsnü He- kimoğlunu memur etmiştir. Her iki müdür de kendilerinden bekle- İ nilen hizmeti çok kısa bir zamanda ba- şarmaya muvaflak olmuşlar, cinayeti k örten kalın esrar perdesini yırtmışlar ve cinayetin faillerini meydana çıkarmış- lardır? Cinâyeti işliyenler bu civarda Cellâd ailesi diye anılan bir ailenin oğlu olan Kasım ile arkadaşı semerci Kara Musta- fadır. Cellâd ailesinin diğer efradının da cinayetten haberdar oldukları — anlaşıl- mıştir. toprakları toplamış, bir teneke içine ko- yarak götürmüş, divardaki kuyuya at- mıştır. Bu çukura da başka yerden top- Tak getirerek doldurmuştur. Bugün caniler adaletin pençesine tes- lim edilmiş bulunmaktadırlar. Cinayetin üzerindeki esrar perdesinin bu suretle kaldırılmış olması vak'ayı büyük bir te- essüre karşılamış olan halkı sevindirmiş bulunmaktadır, Geredeye şiddıtliyığmur yağdı Gerede (Hususi) — Bir kaç saat de- yüzünden koca şehir su içinde kalmış- tır. İhtiyarların — söylediklerine göre | Gerede çok zamandanberi — böyle bir tehlike geçirmemiştir. Saat 14 de şeh- rin üstünü kesif bir bulut sarmış, bir müddet sonra bardaktan boşanırcası - na yağmur “yağmağa başlamıştır. Bu sırada pazar yerinde bulunan seyyar esnaf ve sebzeciler mallarını toplamı. ya vakit bulamamışlardır. Yağmur ay- vam eden sağanak halindeki yağmur Vak'a yazı ile tasvir edilemiyecek ka- | ni hızla devam etmiş, sokaklardan sel- dar feej ve val edir. Hâdisenin se-|ler akmağa başlamış, şehrin ortasın - bebi de basit bir iğbirardır: Cellâd ailesi | dan geçen çay taşmış ve dağlardan ve bir çocuk kavgasından dolayı muallim | ovalardan koparıp getirdiği kütükle - Nazif allesine muğberdir. Semerci Kara |ri birer yonga parçası sür'atile şehir Mustafa da Nazifin hemşitesi için vaki | sokaklarında dolaştırmıştır. Ani su bas izdivaç teklifinin reddedilmiş - olmasın- | kınına maruz kalan halk, çoluk çocuk, dan dolayı hırslanmış bulunmaktadır. Cellâd ailesinin çocuğu Kasımla, se- kadınlar: «— Mahvolduk. Boğuluyoruz.» ses- Mmerej Kara Mustafa bu kinlerini söndü- İlerile kaçışmağa, oradan oraya koşuş - rebilmek için muallim Nazif ailesine fe- | mağa başlamıştır. nâlık yapmayı kararlaştırmışlar ve bir Yağmur dindikten sonra şehir ta - plân hazırlamışlardır. Plânı tertib ettik- | mnmaz- bit hale gelmiş, sokakları ça « ten sanra da üzerlerinc kimsenib güphe- | mur, kütük ve kumlar istilâ etmiştir. Bini çekmemek için bir daha bir araya Bülmemek Üzere sözleşmişlerdir. 28 tem- muz günü Kasım muallim Nazifin küçük kızı İlkeri bir desise ile kendi - evlerine celbetmiştir. Küçük kızın eve getirilme- si güç olmamıştır. Cellâd ailesinin beslemekte olduğu Ni> hal isminde bir küçük kız vardır. Bu kız İlterle sokakta oynarken Kasım beş ku- Tuşluk şeker almış, yanlarına gitmiş, iki- Sini de sevmiş, onlara şeker vermiş, İl- tere de: — Sen bize gel, bak ben sana daha ne €iciler veririm de ve Nihalle birlikte İlteri evlerine götürmüştür. Cellâ ailesinin evinde İltere büyük bir iltifat gösterilmiş, çocukları sevindirici birçok şeyler ikram edilmiş ve nihayet İlter Nihalle koyun koyuna yatırılarak uyutulmuş, Kasım (le semerci Kara Mus- tafa da ledelicab isbatı mekân için gece kahveye çıkmışlardır. Kahve dönüşü her ikisi de evleri civa- rindaki merkeb ahırına girmişler, — bir kan çukuru kazmışlar, sonra yukarı çı- kıp uyumakta olan küçük İlteri -kucak- lamışlar, bu kan çukurunun başına ge- tirmişler ve burada - kendi tâbirleri ile - Bırtlağını çukurun kenarına getirip kur- ban keser gibi kesmişlerdir. Çocuğu ke- serlerken Kara Mustafa çocuğun £ Mmaması için ağzını ukamış, debelenme- mesi için ellerini ve ayaklarını tutmuş, bir de mum yakmıştır. Kasım da daha evvel bileyip hazırladığı keskin bıçakla bir çekişte yavrunun boğazını kesmiştir. Sonra da ayni bıçağı üç defa çocuğun karnına saplamıştır. Bu iş bittikten sonra Kasımım babası Cellâd Halil iki caniye: — Mademki bu işi yaptınız, götürün çocuğu köprü başında üç yol ağzına atı- nız.. Neroden getirilip bırakıldığı belli olmasın! demiştir. Kara Mustafa çı makla hıncını alam ve: — Benim intikamım daha bitmedi, ço cuğu başka yere götüreceğiz demiş ve zavallı yavrunun cesedini bir çuvala ko« yarak evvelâ İbrahim isminde bir ihti yat zabitinin evinin önüne, sonra öğre men Nazifin evinin civarındaki maran- göz Ahmedin oğlu Alinin evinin kapısı- na bırakmışlardır. Marangoz Ahmedin oğlu Ali semerci Mustafaya verilmiyen kızın yeni nişan- hasıdar. uğu 3 yol ağzına at- a1 düşünmüş xırı Mustafa bu işi yaptıktan sonra tevimei dörimtüş; vluurdaki *i Âfetin gündüz vuku bulması yüzün - den halk kendini koruyabilmiş, insan ve hayvânca zâayiat olmamıştır. Şehir içinde biriken suların bir çok evlerin| alt katlarını — kapladığı görülmüştür. Belediye sel basan köprülerden nakli- yatı menetmiştir. Selin civarda ne ka- dar tahribat yaptığı henüz malüm de- ğildir. Hariciye Vekili Cenevreye gidiyor (Baştarafı 1 inci sayfada) Ruznamesinde — Habeşistan, Akdeniz, İspanya ve Uzakşark meselesi bulunan Mülletler Cemiyeti konseyinin toplantı- sına husust bir ehemmiyet atfedilmek- tedir. Bu meseleler karşısında Balkan Ah- tantı ile Küçük Antant devletlerinin müttehiden hareket edecekleri tahmin olunmaktadır. Hariciye Vekilimizin, konseyde, bu müttehid cephenin lideri olacağı ve dün- yâ sulhunun müuhafazası hakkında mü- him bir nutuk irad edeceği şöylenmek» tedir. h LA AA LA GEVŞEKLİĞİNE KORKU Sıçrama, bayılma, — gerginlik, boğulma hisleri, nefes daral- ması KARDOL'a biraz devamla nihayet bulur. BUnGİD A OÇU GURĞNRİAAA ĞN ERRURĞEEGİNARRURĞ den çıkarır. Ciddi ve şayanı Bu işe ait şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır. — (5448) ğ itimat bir nasır ilâcıdır. - —— ——L—————A İNGiLİZ ECZANESİ Kültür Bakanlığı Erkek Terzilik Okulu j BEY! - İSTANBUL T AŞİR Diretstörlüğünden : v Kayıp: Eminönü Malmüdürlüğünden 1415 1. — Okulun dikiş ve biçki kısımlarına talebe kaydına başlanmıştır. -| SON POSTA İpekli Lumaş yapan ve satanlara İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasından: Türkiyede dokunan ipekli kumaşların 30 temmuz 1937 tarihli Resmi gazete ile neşredilen <ipekl! kumaş standardı nizamnamesi> ile tesbit edilen standard esas- larına uygun olması lâzımdır. Mevcut stokların tesviyesi için nizamnamenin mer'iyet tarihine geçtiği tarih-. ten itibaren üç ay mühlet berakılmıştır. Fabrika ve mağaza sahipleri bu müd « detin hitamından evvel nizamname hükümlerine aykırı olarak dokunmuş, elle- rinden mevcut ipekli kumaşların cinsini, vasıflarını, top adedini ve her topun kaç metreden ibaret olduğunu bildiren bir beyanname tanzim ederek odamıza vermeleri ve kumaşlarımı damgalatmaları nizamnamenin 15 inci maddesi emri iktizasındandır. Alâkadarların beyanname vermek ve kümaşlarını damgalatmak için her gün iş saatlerinde odamız Sanayi Şubesine müracaat edebilecekleri ilâm olunur. «5688> | TÜT TA İA BALMUMUNUN gu'ze///'/(' JBANYOSU CJ/İDE KADİFE yumuşa/(/iğ/m VĞ Bi eli AĞA LA lll ĞLD Cumhurbaşkanlığı Filarmonik Orkestrası Şefliğinden : Cumurbaşkanlığı Filarmonik Orkestrasına bağlı, ayni zamanda salon Örkes« frası vazifesini de görmek üzere bir caz heyeti teşkil edilecek ve namzetler ka- bul imtihanına tâbi tutulacaklardır. İmtihanda kazananlar çaldığı sazların ne- vine göre ayda 80-150 lira ücrtle angaje edileceklerdir. Salon Müziği ve caz için: » Bir Piyanist, - bir birinci kemancı — Bir ikinci kemancı (başka bir alet de çalabilecek) — Bir Tenor saksofon (Bandonlon yahut Akordiyon çalabilecek) »— Bir Batori »— Bir Kontrbas (başka bir alet de çalacak) — Bir Tromboncu (başka bir alet de çalabilecek) — Bir Trompet çalan (başka bir atel de çalabilecek) — alınacaktır. İsteklilerin Büviyet cüzdanları ve elindeki sair vesaikle birlikte imtihan edil. mek üzere 6 Eylülden itibaren 11 Eylül 1937 Cumartesi gününe kadar İstanbul- da Galatasaray Lisesine ve Ankarada imtihana girecek namzetlerin ise 15 Ey«e lülden 20 Eylül Pazartesi gününe kadar Cumurbaşkanlığı Filarmanik Örkes- trası şefliğine baş vurmal$rı lüzımdır. Müracaat ve imtihan zamanı saat 10-13 arasındadır. — (2722) (5224) zinden istihsal edilen saf ve şeb- nem gibi taze erimemiş balmu- mu ile yüzünüzü banyo ettikte €n sert bir cildi bile bir gece zar- fında — yumuşatmağa — kâfidir. Parfömlerin istihsal edildiği bu havalinin kadınları, ilk defa ©- larak taze ve yağlı bu cevherin beyazlatıcı, yumuşatıcı hassasle nı keşif ve bunun yerini tutacak başka bir maddenin mevcud ol- madığını beyan etmişlerdir. Bu cevheri kullananların yeni ve gençleşmiş cildlerini bu havaliyi ziyaret edenler tarafından tak- dir nazarlarile seyredilmekte. dir. «Sir a Septin» tabir edilen ve 1âtif ve kullanışlı bir formül haline getirilen bu cevheri, gece yatmazdan evvel cildinize tat- bik ettikte, siz üyurken cildiniz. de husule gelen çirkin tabakayı eritir ve gayri mer'i bir tarzda kısım kısım dökülür. Ve onunla beraber siyah noktalar ve açık mesameler de zail olur. İhtiyar- lık çizgileri silinir ve altındaki yeni cildiniz tazeliği ve yumu- şaklığı jile meydana çıkar, Yüzü- nüzün açık ve beyaz cildin güzel- liği ile nâhoş bir tezad teşkil et. memesi için «Sir a Sepltin» i boynunuza, omuzlarınıza, kol ve ellerinizde de kullanmanız lâzımdır. Yalnız Paris Aseptin lâboratuvarları bu calibi dikkat Senelik müuhammen kirası 150 lira olan Rumelikavağında İskele caddesinde 4/1 No. lu gazino 938 veya 939 ve 9d0 seneleri mayıs sonuna kadar kiraya ve-« Tilmek üzere açık arttırmaya konulmuştur. Şartnamesi Levazım Müdürlüğün« de görülebilir. İstekli olanlar 11 lira 25 kuruşluk ilk teminat mektup veya mak- buzu ile 2/9/93T Perşembe günü saat 14 de Daimi Encümende bulunmalıdırlar, (B) (5352) BRARI Keşif bedeli 4840 lira €I kuruş olan Fatih tamir atölyesinin bakiyel inşaatı açık eksiltmeye konulfifüştur. Keğif evrakile şartnamesi levazım müdürlüğünde görülebilir. İstekliler 24900 No. h kanunda yazılı vesikadan başka belediye fen işleri müdürlüğünden alacakları fen ehli yet vesikasile 363 lira 5 kuruşluk ilk te- minat makbuz veya mektubile beraber 2/9/937 Perşembe günü saat 14 de Dal- mi Encümende bulunmalıdırlar. (B.) — (5355) mran ve şayanı hayret «Sir Aseptin> 1 Kilo Cinsi Bir kilosunun muhammen bedeli istimal hakkına maliktirler. Şu 27100 Buğday 5 kuruş hâalde eczahanenizden veya par- 4000 Arpa 4 » fümörünüzden «Sir Aseptin» 1 5000 Misir 5,30 kuruş müsirren isteyiniz. 8000 Pirinç kırması 3 » Vilâyet tavukçuluk mülessesesine lüzumu olan ve yukarıda mikdarile emsteri yazılı bulunan tavuk yemi açık eksiltmeye konulmuş ise de belli ihale gününde giren bulunmadığından eksiltme 7/9/937 salı gününe uzatılmıştır. Şartnamesi Levazım Müdürlüğünde görülebilir. İstekliler 2490 No, l kanunda yazılı vesika ve 49 lira 50 kuruşluk ilk teminat makbuz veya mektubile beraber yukarıda ya- zilı günde saat 14 de Daimi Encümende bulunmalıdırlar. — (İ) — (5756) j Muhammen bedeli (10.800) lira olan sabit asetilen cihazı ve buna mütelerri | şebeke malzemesi 15/10/1987 Cuma günü saat 15,30 da kapalı zarf usulü ile An« karada idare binasında satın alınacaktır. | Bu işe girmek istiyenlerin (810) Hrahk muvakkat teminat ile kanunun tayin " ettiği vesikaları, resmi gazetenin, 7.5.1936 gün ve 3297 veya 1.7.1937 g. 3645 No, la a intişar etmiş olan talimatna me dairesinde alınmış vesika ve teklif. j yoi gün saat 14,30 a kadar komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır, î Şartnameler parasız olarak Ankarada Malzeme dairesinden, Haydarpaşada ; Tesellüm ve sevk şefliğinden dağıtılmak tadır. (5728) 4 Baned DOKTOR JEMSİN AMERİKADA UZUN TETKİ- KAT NETİCESİ OLARAK BULDUĞU BİR FORMÜLDÜR. KANZUK NASIR İLÂCI en eski nasırları bile kökün- Muhammen bedeli 3075 lira elan 5000 litre haşerat öldürücü mayi 8/9/98T Çarşamba günü saat 15 de Haydarpaşada gar binası dahilindeki satınalma komit- yonu tarafından kapalı zarfla satın almacaktır. Bu işe girmek isteyenlerin kanunun tayin ettiği vesaik ve 230 lira 68 kuruş- luk muvakkat teminatlarını muhtevi tekliflerini eksiltme günü saat 14 de kas j dar komisyona vermeleri lâzımdır.