E 'nanmıyacaksınız, Otomatik Tekme atma Makinesi Tekme atanlar, bazan boşa gittiğini törerek sarfettikleri emeğe acırlar. Fa- kat artık müsterih olabilirler. Bir Ame- Tikalı muhteri atılacak tekmelerden hiç birinin boşa gitmemesini temin etmiştir. Şimdi mesele tekmeyi yiyecek adamı Müakine önünde hareketsiz durdurmanın Çüresini bulmaktadır. Bu muhterie teşekkür mü 'eder, yoksa acır mısınız? Bu veni mekine savesinde disinizi fır- Bir kilonictre Tumwalağukda biz yolü bir ssat müdüstle aydınlıri Huya yeğsecek üvreyede ger Hacak kudar” yanmmıya “müsala ç Illsan'cvücım'rîrıde en kuy- İ metli madenlerden snfra a tuzu gibi en basif mevada kadar bir çök şezi gizlidir. Bir kimya mühendisi 70 kileo> sikletinde bir- insan vücudünde neler çıkarılar- bileceğini hesap etmiş ve gördüğünüz - garip, netice- | dere varmıştır. 3 |dz Fakat Doğrudur! Dünyanın en garip şehri Şanghayda Çin kısmı Uzakşark — işlerinden — bahsederken «Şanghay» şehri deyip geçiyoruz, fakat acaba içimizde bu şehrin hakikatte içiçe girmiş üç şehirden ibaret olduğunu ha- tırlıyanlarımız var mıdır? Bilmeyiz, fa- kat hatırlanmakta mahzur yok. Bu üç parçadan birincisi Çin şehridir. Adı Pu- Tongdur. İkincisi Fransız imtiyaz mın- takasıdır. Üçüncüsüne de beynelmitel mıntaka derler, Almanyada Yahudilere — olan Almanyadaki Yahudi düşmanlığı ma- lüm.. Bir Alman mahkemesi son gün lerde karılarının Yahudi mağazalarından yaptıkları işverişlerden dolayı kocala- çalamaktan tıraş olmaya kadar bütün tuvaletinizi 10 dakika 7 saniyede yapa- bilirsiniz. Size bu imkânı veren muhte- rie teşekkür etmek mi lâzım, yoksa acı- mak mı? Bu noktayı tayin etmek herkı sin kendi karakterine baüğlıdır. M Şaghayda Avrupa kısmı Şanghayın her üç kısmında 30,000 Av- rupalı, 80,000 Japon ve 4,000,000 Çinli ya- şar. Bütün bu halk yekdiğerinden,.net- ret ederek, yekdiğerini gözetliyerek, ya- | rının ne olacağını düşünerek yaşarlar. Şehrin sakinleri arasında olduğu ka- ldfır muhtelif şemtleri arasında da büyük bir fark vardır. Çin kısmı bir harabe, Av- | rupa kı: bir Londradır. borçları ödemek mecburi değil rın borçlarını ödemeğe mecbur — tutula- mıyacaklarına hükmetmiştir. Hükme sebeb olan hâdise şudur: Bir Alman kadını bir Yahudi mağaza- sından borç ile bir hayli eşya satın al- mış, fakat müteaddid müracaatlara rağ- men borcun ödenmemesi yüzünden Ya- hudi, kadının kocasını dava etmiştir. Söylediğimiz gibi dava, böyle garib bir hüküm ile sukut etmiş, koca da karısının Masraflarını ödemekten kurtulmuştur. Sayfa 7 | Pire muhteliti G. Saray - | Beşiktaş muhtelitini yendi Oyun zevksiz oldu, Yunanlılar kısa paslarla oldukça sür'atli oynadılar, neticede 4- 3 galip geldiler B SA iK | K BAAi Maçtan heyecan ı bir sahne (Baştarafı 1 inci sayfada) l mevsim maçlarına kadar dinlenmek mak- sadile istirahate çekilen futboleuların oynamağa mecbur kaldıkları bu oyunu kazanmak için sarfedecekleri gayretin büyük bir netice vermiyeceği hakkında- ki tahmin ve düşüncelerimiz bizi aldat- madı. İstanbul futbol ajanının haklı olarak fleri sürdüğü noktai nazarda ısrarı üze- rine Pire muhtelitile İstanbul muhteliti yerine millt kümenin dört klübü ikişer ikişer kargılaşmağı kabul etmiş ve öyun- ları da bu suretle Gelatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe, Güneş takımları oynamağı üzerlerine almışlardı. Lâkin mevsimin ilk oyunu olarak ka- bul edeceğimiz bu maçlar bize yeni mev- y de klüplerimizin kadrolarında çok (Geğişiklik yapmaları lâzım olacağını ko- layca göstermiş oldu. Maç başlamadan evvel ufak bir mera- sim yapılmış ve taraflar çiçek vermek suretile birbirlerini ve halkı selâmladık- tan sonra oyuna başladı. Yağmura rağmen saha oldukça kala- balıktı. İlk devrede Yunanlılar iki, muhtelit takım iki, ci devrede Yunanlılar iki, muhtelit takım da bir sayı yapmış ve o- yun 4-3 Pire muhtelitinin galibiyetile so na ermiştir. * Oyun başladığı zaman bir müddet muhtelit takım rüzgürla beraber oynadı- ğından olacak hâkim bir vaziyet aldılar. Bu arada Hakkı bir sayı fırsatı kaçır- dı. Akabinde Yunanlıların soldan yap- lmklın bir hücum da güçlükle kaleden | uzaklaştırıldı Yunan takımı yavaş yavaş tazyiki art- tırdığı bir sırada soldan yaptıkları bir hücumla sağ içleri vasıtasile on üçüncü dakikada ilk golü yaptılar. Hakkı gene İbüyük bir fırsat kaçırdı. Bu arada Yu- nanlılar da sür'atle kaleye yaklaştılar ve tehlikeli bir şütlerini kaleci kurtardı. Muhtelit takım bozuk oynamağa başladı. Sağdan yapılan bir hücumda Eşfak w- zaktan çektiği bir şütün 19 uncu daki- kada beraberlik sayısını yaptı. Yunanlı- ların '& ile attıkları topu Mehmed Ali güçlükle kurtardı. Yunanlıların sağdan yaptıkları bir hücum boşa gitti. Top Yunan kalesinde, Yunanlılar yer- |den, kısa paslarla oldukça sür'atli oynu- | yorlar. Süleyman oyunu terketti. Bülent onun yerine geçti. Muhtelit bir parça da- ha düzgün ve hâkim oynamağa başladı. Haşimden başlayıp, Hakkıya, Bülende, Rıdvana bir anda giden top sallana sal- lana dışarı gitti. Bu sırada Yunan takı- mı gevşek oynamağa başladı. Bir det sonra Yunanlılar ortadan bir hücum yaptılar. Top hiçbir manle tesadüf etme- di, 41 inci dakikada muhtelit kalesinde soluğu aldı. Mühtelitin soldan yaptığı bir hücumda topu gerilerden süren Haşim 43 üncü da- kikada gene beraberlik sayısını güze: bir vuruşla yaptı. Devre 2-2 bitti. İkinci devre Vilastardis müdafaaya, hattâ sağ içe geçerek oyun başladı. Hakkıdan gelen güzel bir fırsatı Rıdvan kaçırdı. Umum? idmansızlık göze batar derecede takımı aksatıyordu. Rıdvan güzel bir ortalayış yaptı. Hakkının fevkalâde bir kafa vu- ruşunu kaleci ancak plonjon yaparak © da güçlükle kurtarabildi. Muhtelit müdafaasının topu seyreder gibi lâ l sağdan bir hücum yaptıla: ka sağ iç üçüncü golü şekline göre çok sayı olac Hüsnünün kaleye ka top & tle Yunan kal en gü ) tişemediği için süzüle sü: seyir rakacak bil lde dışarı 'Top her defasında muhtelit kolaylıkla geliyor. Oyun bir tün zevkini kaybetti. Eşfakın güzel ve kuvvetli bir şütünü kaleci kurtardı. Yu- nanlılar daha düzgün oynuyorlar. Hüsnü harikulâde güzel bit kafa vur- du. Top kalecinin avuçları içinde ke'ur Muhtelit takım müdafaası kaleyi müda- faa değil, kale önünde bir tehlike yara- tan bir şekil aldı. Paslar yerini bul vurulmak istenen top nereye gid. şaşırmış bir halde ayaklar altında ç neniyor. Bu herhalde futbol değildi. Bir zaman tekaüdler maçı gibi bir şeyler seyrettik. Muhtelit takım hep sağdan gitmek ise tiyor. Bunda hiçbir kasd yok. Der sızlık olacak. Rastgele oyunda isabet ara- ane nırmı?. Bir aralık Yunanlılarda boz luk alâmetleri görüldü. Hayli sıkışmağa başladılar. Bu an çok sürme Yunanlı- lar gene hâkim. Kaleleri önünde alay için mi toplanıyorlar. Hemen hücumâ geçmekte zorluğa rastgelmediklerinden olacak istedikleri taraftan muhtelit ka- lesine kadar kolayca geliyorlar, “(Devamı 11 inci sayfada)