B Osman Müeyyet m.uk':_'rşe“_k 'Tan gazetesinde, siste- Taylı gn gekilde, kabahati Galatasa - hattğ Ş“ Tculara, idarecilere, halka ve Üstünden ©£ Stadının — sol tribününün '*'lray UÇan kuşlara, velhasıl Gala- İsna e Sit Canlı veya cansız her şeye Egmkîedjr. Şici t!:' Şefiğin iddialarında gelip ge- İdareşin Müdünü biliriz. Bir zamanlar, hir etti bulunduğu Galatasarayı teş & terkin ÇAP Gisiplini bakımından kay lin 'Wdi. Bundan sonra, disip - Yatında almıyacağına göre, ne: Saray gç a etti, ve mâhut Galata- Gel :h" ayrılığını hızlandırdı. te, aeki yrlta, git zaman Eşref Şefik - ÜP sevdaları peydalandı. Gü- Maksadı vü bir teşekkül — olduğunu, Kıla anlatış Cdü kalmadığını yana ya- Konferanayı! Yüzdı. Birleşmek lehinde dı, bizi dç]ü verdi. Söylediklerine inan dan gitem, Sandırdı. Gösterdiği yollar- dk 5 Ht kavramadi, birleşme - Bu ]eyhınedîtf €ski Güneşli arkadaş'arı a- h'üıarıy öhdü, Bir kaç sene e a bi Yaptığını, Güneşte yapma- ’“'usaî]:d" İida ttmadı. Yalııa a. Tef Ştüî. “_]irî sevdası baki kaldı, Eş- Süfiri olg übümüzün devamlı bir De doşguy Fökileri unuttuk, kendisi- Boksörleri y Bösterdik. — Galatasaraylı #€naya hq?'"k“, Futboleuları methü Tanmap iAAd Gene, samimiyetine i- Titün Biy lî:“”l— Bir gün, idare hoey'e- S w.ü;n'““ı Maçtan evvel, eski yâ- Zim Masör Danyalla beraber bi Bira Yakışık &lmiyacak - bir dik, Bötürdüklerini öğren - ’”'î::( Şefik ikinci defa, manen ara- terkin eîu"kllşlınlm_ Danyalın kaydı *"(- aramız bu defa ye- - gsarayın yakasına â- tup Rğnıhdâî' gördü, gâh açık mek - âh oyun taktiği öğret- Aşacağını vâdettiği gi - » Çizdi, ve bizi rahatsız Gene Yü İa mâhai piDİZİ çıkarmadık. Son Pos- Yük bir h:disuım yazınca bü « u, £, ziyafette bül b kadar müpiçPeselenin izam edilecek b tün ewoğm“'âlm kaleme aldı. Tn Man y G'ı"“'"iyll sporcu- iğ ı.—him"” bozmak ; n"bühçe ".ı::llnn olmadığı hine tezah Ziyafetine ürata teşvil i. z leşvik etti. M'lnrîıngin oldu, bir avuç Türk genci bir- ee !e;_ Bu defa Eşref Şefiği ı Örüyoruz. Galatasaray- Temi ele aldı, Rebiiyi unutııîı râü— lerini Şirir ipençe h 'atan Haşimi unut- __ışın. Salimin bacağı, Eşfa- &İ Mevzuubahis olmadı; vel | taraf; n da saptı_mrhğm' düşmanlığın her yo Arkadaş, bir klüpte iken geçineme Güneş - Galatasaray maçından sonra... Bir G. Sîırııylıdan| Kavgaîmaçm Eşref Şefiği açlk lnektnpe GAk W V. b 3 kurbanı Haşim neler anlatıyor ? U irey Haşim Galatasaray - Güneş - takımlarının milli küme maçında kavga, Güneş ta- kımı sağ muavini İsmailin Haşimi sa- katlamasile başlamıştı. Elyevm todavi altında bulunan Ha- şim dün kendisini ziyaret eden bir ar- kadaşımıza şunları anlatmıştır: — Oyun başladıktan pek az sonr! İsmailin mütemadiyen sert hücumlari- le karşılaştım. Sistematik bir suretlte beni kovala - mak suretile peşimi bırakmıyan İsma- lin esasen hırçın bir oyuncu olduğunu gözönünde tutmuş, bütün dikkatimi toplıyarak oynuyordum. Mütemadiyen havaya sıçramak su - retile kaçtığım tekmelerden biri dizi - me geldi. İlk devreyi sakatlanmadan atlattığıma şükre İkinci devrede oyun daha ziyade sol tarafta oynandığı için büyük bir teh - like karşısında bulunduğumu hisset - im, Bu arada İsmail hep beni kova- 'ordu. İsmailin devamlı ve anudane tekmelerinden sıyrıla sıyrıla ilk golü yaptım. bu sayı İsmaili büsbütün coş - turdu. Bir aralık gerilerden aldığım to- pu süre süre Güneş kalesine doğru gi- derkön topu birdenbire soldan sağa ge- çirmiştim, o arada karşıma çıkan İsma- ilden kurtulamadım. Sağ ayağımın üzerine sıçramağa va- kit bulamadan o an içinde tekmeyi ye- dim ve yere düşerek kıvranmağa baş - ladım. Yerde baygınlık geçirircesine ya - tarken hana ikinci bir iztırap çektiren bir tekmeyi de bileğime yedim, Zalen ilk tekme ile neye uğradığı - mı bilemediğimden o dakikadan sonra artık kendimi tamamen kaybetmiş o - lacağım ki bir müddet sonra kendimi odada buldum. Maç gecesi çektiğim iz- tırabı anlatamam. Beyoğlu Zükür hastanesinde - geçen dakikalar unutulmaz acılarla doludur. Hastanede yapılan tedavi esnasında i- ki defa bayıldığımı doktorlardan öğ - rendim, Rontken muayenesinden son - ra bileğimin çatladığını ve bir müddet tedaviye muhtaç olduğumu öğrenince hayli canım sıkıldı. Maamafih oyun tçinde ulu orta sav- rulan ağıza alınmaz sözlerden, sakat «|' Janmak suretile' olsun uzaklaştığım için gene memnunum, dik. Ayrıldık geçinemedik. Bârışlık ge çinemedik. Bizim 18 - 19 yaşlarındaki çocuklarımızla da fazla —uğraşmayın. Gene fena bir taraflarına gelir, bir ye- rinizi acıtırlar. Onlar sizin akranınız değildir. Güzel sohbetinizden istifade edilmesini istiyorsanız, bunu kendi klü bünüz âzasına hasredin. Onlar — belki daha anlayışlı olurlar, tenevvür eder - ler. Bütün futbol birliğinizi de gene klübünüze hasredin. Bizimle ne iyi, ne fena uğraşmayın, ayıp değilya, istemi- yoruz... Osman Müeyyet FAYDALI İCADLAR Deniz tutmasına karşı yeni bir çare bulundu , Deniz tutmasına karşı düşünülen ça- (reler arasına yeni bir tanesi daha katıl- mıştır. Kamaralardaki yatakların gördü- ğünüz yen! yastıkları müteharriktir ve bu müteharrik yastıklarda yatanların deniz tutmasına uğramadıkları iddia edilmek- tedir. Yastık kauçuktandır. Yaylıdır. Vapu- run sallanışına göre hareket eden yastık, bu suretle başı âdeta sebit bir halde tut- makta, böylelikle, iç kulaktaki sarsıntıyı azaltmaktadır. Denildiğine göre deniz tutmasının en önde gelen sebebi iç kula- n sarsılmasıdır. Denize girerken burnunuza bağlamanız lâzımgelen şerit Şu gördüğünüz yeni icadla, denize gi- renler müzmin bir derdden kurtulmuş oluyorlar Bu şeridi burnunuza bağladı- nız mı, su kaçma meticesi husule gelen kulak ağrısının, göz ağrısının önünü ala- caksınız. Sağırlığı ortadan kaldıran âlet Sağırlık güç şey. Ya karşınızdakini rahatsız edecek kadar bağırtacaksınız ve yahut ta dudaklarına azami dikkatinizi vereceksiniz. Hele biraz da utangaç ta- biatli iseniz, elektrikli boruyu kullanır- ken âdeta azab duyarsınız. İşte bumun önüna geçmek için, yeni bir âlet keşfedi!miştir. Bu âlet elbisenin al- tından, kullanacak olanın iki omuzunun ortasına yerleştirilmektedir. Alet sada mevcelerin!: amudu fıkari vasıtasile nak- letmekte ve kemiklerin nakil kabiliyet- leri sayesinde, iç kulağın sinirlerine ver- mektedir. Kulağa bitişik bir mikrofonla bir batarya bu teçhizatı tamamlamatadır. IKADINI Şık ve güzel olması için plâj kıyafetlerinin de tipe uydurulması lâzımdır Her yerde ve her şeyde olduğu gibi plâj kıyafetlerinin de şık ve güzel görünmesi içini tipesuydurulması şarttır. Bu sene, plâj elbiselerinde geçen yılla- Ta nazaran daha çok tenevvü var, Pijama ve «şört> lara ilâveten «rop> la külot ta plâj elbiseleri arasında mühim bir yer almış görünüyor. Denize mahsus klâsik renklerir (beyazla lâciverdin) yanında yeni bir çok renklere rastlanıyor. Bu zengin ve mütenevvi moda içinde her tipe yaraşanı bulmak eskisine naza- tan çok daha kolaylaşmış bulunuyor. Ufak tefek, uzun baylu, ince, iri yarı, yahut ta şişman kısa mısınız? Plâjda giyeceğiniz şeyi seçmeden evvel işte bunları düşünmelisiniz. Ve modelle- rön göz alıcılığına kapılmadan yalnız tipi- nize uyanı seçip almalısınız. Bunun için icap ederse arzunuzdan fedakârlık yap- malı, tipinize uymıyan modele ne kadar güzel olursa olsun, ne kadar hoşunuza giderse gitsin meyil göstermemelisiniz. Plâj elbisesinde göze en ziyade şunlar çarpıyor: (Şort - kısa pâantalon), pijama, rop ve plâj külotları. «Şört», - uzun veya ufak tefek - ancak Bbacakları çok muntazam olanlara yara- şir. Yaş meselesi mevzuubahs değildir. Yegâne rolü vücudun ve bilhassa bacak- lerın güzelliğini artaya koyar. Yaşınız ne olursa olsun eğer bacakla- zınızın güzelliğine — güvenebiliyorsanız plâj elbisenizi eşort» modelleri arasından seçiniz Vücudun mühim bir kısmını açık- ta bırakarak güneş ve havadan azami de- recede istifadeyi temin eden bu kıyafet plâjın hem en pratik, hem de en şık elbi- sesidir. Fakat bunun için mutlaka bacağın ke- mikleri çok düzgün, adaleleri çok sıkı, cildi pürürsüz, diz kapakları yuvarlak ve güzel olmalıdır. Yoksa şort giymek vücudun kusurları- nı teşhir etmek olur. Rengine gelince: Bu sene beyaz ve lâ- Civert, yani klâsik renklerde eşart» Jlar kadar kırmızılara du tastliyacağız. Tam kiraz kırmızısı renginde. Ekseriya kalın ketenden. Deniz kenarında kırmızı da lâcivert ve- ya beyaz kadar hoş görünüyor. Fakat bir kusuru var. Çok göze çarpıyor. Her yıl gibi bu sene de çok pijama var. Fakat bu yeni pijamalar eskilerine pek renkte emprime ketenlerden yapılmalk« ta, Korsajları da ekseriya ayni kumaştan. Eskisinden daha sade, hemen hemen düm düz biçimlerde yapılıyor. Pijama ekseriyete uymakta, ve ekseri- yet tarafından kullanılmaktadır. Çünkü vücudun mühim bir kısmımı kapadığı için bir çok kusurları gizliyor. Maamafih şort gibi her yaşta bayana tavsiye olunamaz. Orta yaşlı şık bayanlar daha ziyade plâj erkek külotlarından il- bam alınarak yapılmakla beraber <pli» ve güneş plisi ile tam bir kadın eşyası hali- ne konulmuştur. Kumaşı da jerse ve krep emprime gibi zarif kumaşlardan seçiliyor. Boyu bal - dırların yarısına kadar indiği için diz ka- pakların kusurunu mükemmelen kapa - maktadır. «Plâj külot» u daha ziyade ince uzun boylulara yaraşmaktadır. Plâj roplarının en ziyade kimlere ya« kıştığına gelince: Denilebilir ki: Hemen herkese yaraşır, Bahusus her hangi bir sebeple şart, pija- ma veya külot giyinmek istemiyen ba - yanlar için en muvafık plâj elbisesi bu- dur."Üstünden de ayni uzunlukta ve en ince kumaştan bir plâj mantosu giyilince bu takım da güzellikte öbürlerinden aşae ği kalmıyor. Hem de bir iki senedir tere ke*Tmiş olduğu için bu sene bir yenilik teşkil ediyor, Plâj roplarında en ziyade renk renk çizgili kumaşlar kullanılıyor. Bu çizgiler hemen daima uzunluğuna konuluyor. Mante da robun en göze çarpan çizgi- lerinin renginde yapılınca çok şik görü- nüyor. Bazan her ikisi de emprime keten veya ipekliden yapılıyor. Bu da pek hoştar. Biçimleri hemen dalma düz, önden aşa. Haya kadar düğmeli, kısa kollu ve açık ya- kalı, Önden düğmeli olması mayo üze. tinden giyilmek için pek kolay oluyor. İster pijama, isterse şort üzerinden gi - yilsin umumiyetle korsajlar düzdür. Ve arkaları tamamile açıktır. Maamâfih vü- cudunun hususiyetlerin! düşünerek her bayan bu sadelik içinde kendine mahsus bir değişiklik gözetmelidir. Binicilerimiz geliyorlar Avrupanın muhtelif — şehirlerinde yapılan binicilik müsabakalarında mu- vaflakiyetli neticeler alan binicileri « te benzemiyor, Renkleri eskisi gibi düz|miz ayın 15 inde İstanbula dönmüş bus , değil. Bilâkis en güzelleri binbir çeşit lunacaklardır.