ee e kli tl i ; i mmm Süheylâ da onların bu kadar taşkın- lina karşı öfkelenip aralarmdan ka- Sardı. Fakat o da kocasına inad; bu gü- rültüye karıştı. Dans eden kalabalığın #rasında görünmez oldu. Hüsamettin, salonun içinde biraz do- Jaştı, Sonra masasına geldi. Fehamet de kalkmış, Talât Süreyya ile dans ediyor- du. Genç mühendis ona doğru iğilmiş, ateşli ateşli bir şeyler anlatıyordu. Sü- Yİ onların yanından geçerken bu fisiltiyı duydu. Dans ederken birbirle- yaslanır gibi sokuluşları ona bir tuhaf göründü. Kendi kendi; — Ay, dedi, bunların arasında da m |? T SEY var?. Sakın, bu zavalh da mi tutkun?.: Nerdesin Hüsamettin?.. Ku- Iskların çınlasın. Gel de gör!. Müzika bir dakika için sustu. Dans Der ellerini çırpıyorlardı. Herkes Yeniden birbirlerine sarılıp dönmeye larken Süheylâ kalabalıktan sıyrl- > Cevad Rasimin masasına geldi, ye- ie oturdu. Gözlerini Fehametle Talât Süreyyadan ayırmıyordu. Bu kadının! kendini erkeklere beğendirmek için ne! Yaptığın, pek merak ediyor; kınılıp dö- külüşüne, yapmacıklı gülüşlerine, ka- ER mu yoksa" sokuluyor mu birden- İre pek belli olmıyan bir kıvranışla â- Tada bir ajtın renkli saçlarını sallayıp Söyle arkaya doğru atışına, sonra başı- M: genç mühendisin omuzlarına koya- iŞ gibi gözleri yarı kapah, baygın Yam ona yaslamışına bakıyordu.. Bir yandan da öfkesi büsbülün arttı. isamettin bu kadın için mi, böyle bir için mi onu bırakmış, Febametin le satılık, kiralık dişileri andıran “pmacıklarına mı kapılmıştı?. Kendi- 8i de, sersem gibi, bir zamaniar bu a- d nasıl seviyordu; hem I can- ia Sürekten gelen bir © bağ- le daa Demek ki erkekler hep böy» hanımcık, evine barkına bağlı ka- klan ise kendini her gün bir bag- Bünahkâr bir zevk duyan, yahud da bu- eN geçinen kadınlar: kend: zevkle- ine daha uygun buluyorlardı. Şimdi o da Hüsamlettini tekrar ka- dansa kalkarken Hüsamettin yolunu kesti: — Ben artık eve gidiyorum, siz kala- cak muısınız?. Dedi. Sarışın bir gencin kollarını yaslanıp kocasından uzaklaşır, kalaba- Tığa karışırken bu gece burada onu böy- İe ikide birde üzmek için fırsat buldu- ğuna seviniyor: — Biraz da o, beklesin, bakalım! Diye içi içine sığmıyordu. eğleniyordu. Şimdiye'kadar nasıl olup ta o adama bağlanmış, kalmıştı?.. Yer yüzünde erkek yalnız o, değildi ya. Bütün bu gençlerin her birisi xendisini © üzüntülü yaşayıştan çekip kurtara- bilir; bir ay içinde kırılıveren bu he- yat yepyeni bir renge girebilirdi. Fakat bu neşe pek uzun sürmedi. Kocasmı biraz daha bekletmek için üstüste bir kaç defa dansetmiş, neden sonra masa- sma dönmüştü. Hüsameddinin çoktan çekilip gittiğini gördü, Birdenbire şa - şaladı. Bunu hiç düşünmemişti. Demek ki Hüsameddin, onu adam yerine bile koymamış, bir sürü yabanemın orta - l BÜYÜK | a i ROMANI İ Yazan: K. R. Enson kaldırdı. Eskisinden daha neşeli görün- meğe çalıştı. , Gene bir aralık, hemen bir ötomo - bile atlayıp Maçkaya dönmek için ok duğu yerde kıvrandı. Sonra vaz geçti. Kendisini sevmiyen,| Bir kaç dakika sonra, : ikide birde bırakan bir adamın arka-|len parkın demir sından mı koşacaktı?.. O da pekâlâ işte| de burada, istediği gibi eğlenebilirdi!. Cevat Rasim olsun, Fehamet olsun, ikisi de Süheylâyi gözden kaçırmıyor- lardı. Şeytan bir elin genç kızı masıl en giz- li yerinden yakalayıp kıvrandırdığını, baş döndüren vaitlerle onu nası) günah yollarına: doğru çektiğini seziyorlar; Süheylânın da en sonunda kendini bi- rakıvereceğini nasıl olsa düşüvereceği- ni bekleyip seviniyorlardı. Birbirleri- ne bakıştılar. Sanra, Fehamet: ON DOLAR Yazan: Merk Yefetef Rusçadan çeviren: Alaz Karamel, parkın kanapelerinden bi -| son notayı uzatarak şarkısını bitirdi ve rinde yatıyordu. Güneşin ilk ışıkları ona elinde tutmakta olduğu şapkasını önün- vurduğu yaman gerindi. Kalktı ve otur- deki insun kalabalığıns fırlattı. du. Ürkek ürkek etrafına bakındı. Üs -| Şapka havada, elden ele dolaşıyor v tündeki karamelğ biçimli kâğıt elbisenin | gittikçe para ile duluyordu. 3 buruşuklarını elile düzeltti ve yürüme- Şapka, içindeki banknotlardan ağırlaşı | başladı. yordu. henüz kilitli o-| Kör dilenci hâlâ, iki elile kemanını mı üzerin-| vaya kaldırmış bir halde duruyordu. İ m athyarık Nevyorkun kalabalık cad-| Şapka bi'yük bir daire çizdikten sonra delerinden birine çıktı. tekrar otelin penetrelerine doğru döndü. | 'Caddeden acele acele gelip geçenler | Oradaki seyircilerden en yükseği - arka- Koramelânn sırtındaki şu yazıları oku-| daşının omuzuna çıktığı için en yükseği - yorlardı ağırlaşmış şapkayı Sinyor Milaçoya u © — Çok, çok karumelâ yeyiniz! vattı, 5 v 7 Karsinelimn özünde de, arkasında da| Milaço Kalkın önünde hürmetle eğildi. ayni yazı okunuyordu: ve şapkayı kör kemancıya uzattı. İn “ — Çok, çok karamelâ yeyiniz!, kalabalığı dalgalandı. Bir nehir gibi Karamelü vadenin nihayetine gelince, | mağa başladı. Otomobiller, tramva; göklere kadar yükselen bir binanın içi- hareket etti, Otelin büyük pencereleri ne girdi. Asansöre bindi ve 37 inci kata kapandı. gizi. Kör dilenci - her halde el yordamil Orada Karameliya: | ““İolsa gerek - paraları tamif etmeğe ve — Haftalığınızı alınız, dediler, Cek, ya- | saymağa başladı. — Biz, dedi, Cevat Rasime gidiyo-İ rın serbestsiniz, artık buraya gelmiyebi-| Koyu karanlık gözlükleri altından gö ruz. Burası çok kalabalık, orada bizbi- | yesiniz!. yaşları akıyordu. Dilenci hıçkırıyord ze eğleneceğiz.. İsterseniz siz de kuyu-| Çak, yüzündeki maskeyi, üstündeki kâ- | Gözeteğiler dilencinin resmini çekiyor - rTunuz, yok eğer yoruldunuzsa onu bü-| şt elbiseyi çıkardı. Merdivenlerden iner- lardı, Diğer bir grup gazeteci de dilenciz | mem!,. ken içinde sonsuz bir acı duydu. Demek | nin resminin, çekilişinin resmini alıyor | Süheylâ, annesinin dizinden yenil ki günde hir buçuk dolar aldığı o parlak Tardı. “ di A Ai aSinin koynuna atan, bundan yal sında bırakıvermişti.. iş İtemediz »! — Neden yorulayım?.. (Arkası var) ağlıyacak gibi oldu. Sonra, ne olsun hepsini gö muz Sahiden, bu akşam burada ne güzel İ öze almış gibi, başını e KIZILAY CEMİYETİ GENEL MERKEZİNDEN: Cemiyetimiz tarafından bastırılan ve doğuşlan İki yaşına kadarki bebeklere nasıl bakılacığım öğreten YAVRULARMIZ adi kitap satışa çıkarılmıştır. Nefis ve pirak bir kâğıt üzerine renkli bir surette basılmış olan bu kitapla: Yeni doğan yavruya annenin süt verme tarzı, bebeğin gıdaları, yemek ve üyku zamanları, yatak odası, bezleri, giyecekler., bebeği giy- dirme tarzlar, uyku zamanları, dişeti, çocuk hastanklan, bulaşıcı hasta- hklardan koruma yolları, bebeğe yaptırılacak hareketler, oyunlar, İt.vaciar, anne ve babanın çocuğa verocekleri terbiye ve daha bir çok hususlar hakkında bol resimle mufassal izahat vardır. Bu kitaplan edinmek isteyenlerin, bedeli olan bir lirayı ANKARADA KIZILAY GENEL MERKEZI'ne göndermeleri ve adreslerini okunakhı bir surette bildirmeleri lâzımdır. İstanbulda Yenipostane civarında Kiziny Salış Deposunda xe kitapçılarda satılmaktadır. sak istiyecek olsa, bunlara mı ben- de eydi? Belki... Bu gece kendisi 5 bir parçacık kırılıp dökülüverince Win bu gençler hep birden onun et- Tafina Üşüşmüşler; onun tatlı bir bakı- ekili isındakine ümid veren bir gü- Bü için birbirlerile yarışa kalkmuışlar- Müzevirlik, anlaşılan, insanların en) Odun Srin yerinde kendi kendine doğan, bi &izli yaşıyan bir yılan olacak ylâ bile şimdi koşup Hüsâmettini Sağırmak; e Bak, © kadar beğendiğin, kimsele- 1 değişmediğin kadına!.. Kendi gözün- gör de ne olduğunu anla! Ye fsıldamak için tutuşuyordu. Bununla ikisinden de hıncını almış 0 e böylelikle belki ikisinin de arası- Be zacaktı. Hüsamettin, acaba bunla- me ondan vazgeçer miydi?. Yoksa lek üstüne mi düşerdi?, Böyle ka- dileri n tulsımı belki de bunda idi; ken- Kani, seven erkeği ikide birde kıs- a rmakla, arada bir başka erkekle» b Verip sanki ötekinin *linden ka- nüld #ceklermiş Bibi yapmacıklarla gö- iz gönüle saltanat sürüvorlardı. samettin k üsbülün bi miyor değildi belki, bunu büsbütün bil- “ saparındaki gerginlik bu yüzdendi. heylâ birdenbire kendini topladı; la i kendine Kızdı. Neden hâlâ bun- > düşünüyordu?. Nesine lâzımdı?. demiri Hüsamettini artık sevmiyor-! d m ne yaparlarsa yapsinlar, bu Be stlerine düşecek ne vardı san- iii ölke ie silkindi; etrafında kay- e meş'e, eğlence akıntısına yeniden il : i koyuverdi. İkide birde kalkı- Ta » bir başka gençle dans ediyor, mavi cuğu birinden ötekine veriyormuş gülüşüyor, Şakalaşıyordu. Saat ikiy; Eeçiyordu. Bir aralık gene . » Belki de genç mühendis-! İstanbul Üniversitesi Arttırma, Eksiltme ve Pazarlık Komisyonu İlânları Cinsi Mikdarı — Muhammen fiatı O Teminatı İhalesi pal e a 149640 kilo Beher 250 kilo- 35L 127487 saat 15. su 3 liradan. Aa Üniversite merkezi ile Fakülte ve onlara bağlı müesseselere alınacak o Jan odun yukarıda yazılı gün ve saatte Rektörlükte kapak çıkarılacaktır. 2 — Talipler 2480 sayılı ihale kanununda yazılı vesikalarile beraber teklif zarf- Tarımı ihale günü saat 14 e kadar makbuz mukabilinde Rektörlüğe vermiş olma- hdırlar. 3 — Şartname ve iste her gün Rekti zarfla eksilmeye okunabilir, (G2) 60 adet nihayetsiz bandrol makinesi 48 adet S. T. F: 330 kav. Band. 666x bandasıı. 1840x116 M/M 48 adet Roz tülün terazi bandasu 48 adet İS. F. 310 kar. Band. 610X 30x2256 x2 M/M 960x115 M/M 24 adet Rez tütün paket üç meşinli #&adet İS F.300 P 3 O» 60 ve düz. 50 >< 2 M/M 2850X2 BİZ N 3T.M.S « T.S. B. — 6-4/3 dişli ha- O Madet Kavç Nha Band 220X kutru 720 M/M dış kutru 70 kama'ı 6 adet 25 S/Mlik müller kıyım Band. 150 #det S C, M. 550 Rejistans 220 V. 24 adet 40 S/m Ek müller kıyım Band. I — Yukarıda yazık malzeme pazarbklia satın slınacakfır. 1 — Pazarlık 8/V11/937 tarihine rastlayan perşembe günü saat 15 de Kaba- taşta Levazım ve Mübayaat Şubesindeki alım komüzyonunda yapılacaktır. HI — Şartnameler parasız olarak hergün sözü geçen şubeden alınabilir, IV — İsteklilerin pazarlık için tayin edilen gön ve sasite & 75 güvenme pa- ralariyle birlikte adı geçen komisyona gelmeleri ilâh olunur, o «4660, Kk .# T — Mesaha zincirleri için 502 adet deri kıkt pazarlıkla yaptırılacaktır. Ii — Pazurlık 9/7/937 tarihine rastlıyın Cuma günü seat 16 da Kabalaşta evazım ve mübayaat şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır. II — Resim ve deri nümtünesi her gün sözü geçer şubeden görülebilir. TV — İsteklilerin pazarlık için tayin edilen gün ve saatte $ 7,5 güvenme pa- ralarile birlikte adr geçen komisyona gelmeleri ilân olunur. o «3613, 1710x115 M/M l i 1 | l r Ş bir ki i görünmek is-| ginler artık sona ermişti. eler e elele eği e Nm sonra dönüp ar-)Tatörü de bütün bu ameliyelerin sinemâ» kasına sen bir defa daha baktı. Ona, gün- | snr akıyordu. Bir evin damına çıkan bir sinema opf- A de bir bucuk dolar veren, onu bir buçuk| Dilenci hâl& paraları sayıyordu. 7 —pww | aydanheri besliyen «Diş doktorları cemi- i yeti. ne son bir nazar atfetti. Sinema eperatörü damdan indi. Maki- neyi dilenciye yaklaştırdı: Büyük mik - Caddede, âdeta bir akşam gözetesinin yasta onun yüzünün resmini çekti. sahifeleri gibi, yüzlerce canlı reklâmla burun buruna geldi. Cak, her köşede Sandöviçmenlere rar- lümdur: Aa ekmek, üstü ekmek, ortası peynir. Sandövicni ere gelince; Bunların ö- nik afiş, arkası a£ş, ortada da İnsan bulu- ! rafı gereie müvezzilerinin seslerle 7 İwz ayaklardır. Göz! ladı. Birbirini kovslıyan, tıpkı futbol mam nur, Görüren Ş£: İler, afişteki hususi bir-delikten bakarlar. gördü. | Kirk Srrdöyiçmenler birsırayar dizilmiş- ti. Beherinin sırtında yalnız bir harf var- “dı. Harfler, meshur tenör Milaçonun ge- Tişini müjdeliyorlardı. Cak,evine gidinciye kadar dört bir ta- “rafta: Damlarda, balkonlarda, yaya kak İ drımında hep Müaçonun ismini gördü. | işti. Milaço sabeh trenile gelmişti. Şehrin en güzel, en böyük otellerinden birine in- | duğu otel meydenmda o kabakçekird miş. otelin cn odalık en büyük datrele -| fındık, fıstık kabuklarından başka bir rinden bizini kiralamıştı. Otelin önü, M3. | görünmüyordu. i Taçoyu görmek istiyen prestişkârlarla do- Gazeteler akşama kadar altı fevks Tu idi. * Bu sırada, otelin avlusunda siyah göz- lüklü kör bir kemer peyda oldu. Kör | leri hiç kalmadı! kemancı yar.k yanık keman çalıyor, kirli şapkasını gelene geçene uzatıyordu. Fa- kut bu patırtı arasında ona kimse dikkat bile etmiyurdu. Kemancının kirli şapka-| ceki. | sında beş pura yoktu. Birdenbire otelin büyük pencerelerin- den biri açıdı. Büyük mnganni Milaço| şısmdaki binada bulunan mahkeme kör kemancıyı dinlemeğe başladı. Kör kemene yoruldu. Kemanını, yayı- | müveszilerinin gürültüsü kararın işit. nı, beş şapkasını yere koydu. Kendisi de | mesine mâni oluyordu: di oturdu. Ansızın Milaço sarıya başladı Gelen geçen duraladı. Birisi: — Milaço, dedi. — Milaçal — Milaçe şarkı söylüyor. Oturan dilenci birdenbire iki elile ke-İ on doları verdiğini, iakat kendisinin d manını yakaladı, nehri geçen bir asker) halktan tupladığı 20,000 dolardan mal silâhım nasıl tutarsa öylece, havaya kal-| vele hariet, 100 dolar bahşiş istedij dirdı. Otelin önü insan kalabalığile dolmuş - tr, Kalabalık, kör kemancıya doğru yak-| bir anlaşma yapıldığına dair şahitler gös laşıyordu. Kerancı ayağa kalkmış, sir- | teremediğ* gibi ker hangi bir mukavele de tanı duvara dayumuştı. Hâlâ o vaziyette | gösteremeıriştir. Buna mukabil büyük galibin, karşısında silâhım teslim eden| artistler 100 dolar istemekle onu tahkir br mağlün vaziyetinde, elleri yukarıda| etiğini aynen ikrar etmiştir. Bunu duruyordu Çünkü Milaço şarkı söylüyordu. Polister yolu kapıyan insan kalabalığı. | di cezaya mahküm etmektedir.» nı dağıtmağa çalışıyorlardı. Fakat bu mümkin olmuyordu. İnsanlar telgraf di- reklerine bemanıyor, otomobillerin üstü- ne çıkıyor, birbirlerinin sırtına biniyor- Tardı. Milaço hâlâ şarkı söylüyordu. Nihayet layordu. Sandöviçlerin nasıl yapıldığı ma-| Riklerini Cak, meydana gelince burasının baştan. birbirlerini tekmeliyen gazete müvezziles Başa Sandöviçmenlerle dolu olduğunu |ri avaz avaz bağırıyorlardı: 7 Daha büyük mikyasta, para sayan el- lerinir resmini çekti. ” , Daha daha büyük mikyasta siyah g i En birük mikyasta da yüz dolarlık biz bankmotun resmini çekti. gi Bu sırada Nevyork şehrinin dört bir çında imiş gibi, birbirine çelme takan, — Kör kemancıya yirmi bin dolarf,. — Milaco hâdisesi". € — Zengin olun dilenci!. İl — Âlicenap artisti. — Milaen ve kör dilenir, Ç Dilenci hâlâ pera sayıyordu. sağl Gazttelerin öğleyin nüshaları da çık: Biraz evvel insan kalabalığını bul! nüsha cıkardılar.. A Gazetelerin akşam nüshaları da çıktı — Milaçonun birinci konserini bilet» — Âlicenap artistin şimdiye kadat i memiş büyük muvaffakiyeti?.. Xi — Büyük artist üç konser daha * dg Mahkeme kâtibi, Milaçonun oteli kars Jonunun pencerelerini kapadı. ete <İşsiz Sendöviçmen Cak, büyük as Milaçedan on dolar aldığı halde, yüz dolar istemekle onu tahkir etm Cak verdiği MHadede: Milaçonun sini 10 dolara kiraladığını, bir kem siyah bir gözlük vererek kör dilenci lünü oynattığını, işin sonunda, vad söylemiştir. ş Cak, kendisile Milaço arasında bö; zarı itibara âlan mahkeme, âlicenap ai #isti tahkirinden ötürü Cakı on dolar'n i Yarınki nushamızda : HEDİYE | Yazan: A, Çekef Çeviren; Faik B