BON POSTA Sayla & Nazilli pamuk bölgesinin verimi bu yıl 30 bin balyeyi bulacak Alınacak mahsulün Ereğli ve Nazilli fabrikalarının ihtiyacından dört misli fazla olacağı anlaşılıyor_" Nazilli (Hususi) — Pamuk istasyonu, kurulduğu tarih olıı( 5 Temmuz 938 denberi dördüncü ekim mevsimini idrak etmiş- lir, Ziraat Vekâletince verilen direktifler dahilinde pamuk zi- Tdatini alâkadar eden bütün tecrübelere her sene devam edil- Riştir. Bu sene Kuyucakta alınan 2000 dekarlık tohum Üretme fiftliğinin 800 dekarlık bir kısmında ortakçılık tecrübesi de Yapılmaktadır. İlk defa olarak burada devletle ortaklama çalış- * * Maktadır. Bu tecrübeden ziraf kombinalar ve istihsal koope- Tatifleri tesisi yolunda flkirler elde edilecektir. Halk tarlaları için ikt senedenberi ıslah edilmiş Akala pamu- tohumu verilmektedir. Geçen sene 5000 dekar halk tarlası- Ta 23 ton pamuk tohumu, bü sene ise 50,000 dekar halk tarla- Hta 250 ton kadar devlet pamuk tohumu verilmiştir. Pamuk- İarın ekiliş ve çıkışlarında ufak tefek arızalar olmuşsa da son- Tadön yapılan takibatla ekirlerin yüzde doksan iyi netice ver- Giği anlaşılmıştır. Beş yıllık ziraat programı hitamında devle- B—u istediği pamuktan fazlası temin edileceği belli olmuştur. #ene Nazilli pamuk bölgesinde elli bin dekarlık Akala dev- tohumundan başka yirmi bin dekar kadar da yetli beşli to- | * FN & ekilmiştir. Müceseseye Amarikadan son sistem Armis- ik çırçır makinesi ile seksen testereli Savjin çırçır makine- leri telbedilmiştir. Ayrıca Almanyadan bu makineleri çevir- Mek üzere 65 beygir kuvvetinde Dizel marka bir motör getir- İştir. Bu makineletle bu yılın çiğitii yi çırçırlanabilecektir. Nazillide mevcut eski çırçır makineleri saatte 30 kilo pamuk a ikta iken yeni makineler saatta vasati olarak 180-240 ki- Pamuük ayıracaktır. Pamuk mevsimi bitiminde halkın müesseseye teslim edeceği t bu makinelerle kolayca çırçırlanarak tel pamuklar “Reze edilmiş olarak çiftçiye iade edilecek ve Sümer Bankın İ edeceği yüksek fiatla salımı temin edilecektir. Ereğli ve Naküli bee fabcikalarının Akla pamuğu ihtiyecı yedi bia bal- BAdır. Halbuki Nazili pamuk bölgesinin verimi ise bu yıl 30 Tosya memleket hastanesinin temeli büyük merasimle atıldı rice satılacaktır. pamağunun yüzde| Pamuk istasyonu Narüli pamuk wslah istasyonu mütehassısı ve memurları, (X) işaretli Müdür Celâl İğriboz bin balyayı bulacaktır. Fabrikaların ihtiyacından fazlası ha- mıntaka ziraati üzerinde birçok faydalı değişiklikler yaratmıştır. Köylü iyi tohumun kıymetini anla- &det edinmiştir. 'hıelıımı—ıılıılılıılılrı&ünlı (Husust) — Tosyada halkın monu vali muavini Abdülkadir Keskin qihtvehusu! idarenin bu yardıma | de bulunmuş ve temele ilk taşı o koy - k ile bir hastane yaptırılmasına mMuştur, verilmişti. Hastanenin temelat- Nn;;ısiml büyük bir halk kalabalığı yapılmıştır. Merasimde Kasta- İzmitte bir genç boğuldu ZMit (Hususi) — Tren iskelesi ci- _î b henüz hüviyeti anlaşılamıyan ir adam cesedi bulunmuştur. Bu Şh sıcakların tesirile denize girdi- İrir Şüzme bilmediğinden boğularak öl- :ğüıamnın edilmektedir. -Hüvij & edilmektedir. Pazar Ola D ünkü gazetelerin bi- İ »« Halkımıza bir kaç ya- * göyle bir havadis bancı dil öğretmek için... Hasan Bey.. Taşın altına konulan vesikada eTür- kiye cumhuüriyetinin on dördüncü ye lında temeli atılan bu hastane Tosyalı- ların eşsiz yardımı, ve vali Avni Doğa- nın yüksek teşvikleri eseridir.» ibaresi yazılmıştır. Bu merasimden sonra vali muavini beraberinde mühendis ve arman mü - nanlara yeniden bin lira göndermiştir. - Bir Hasan Bey Diyor Ki: yabancı — diller mektebi açılacakmış.. Ha - zırlıklara başlarnşııg. mıştır. Evvelce serpme ile tarlasını ekerken bugün makineyle Mibzer ile veya çizgiye ekmektedir. Evvelce karışık pamuük tarlalarında yüzlerce çapacı amele çalışırken bugün tarlada çizgiler grası çapa makinesile ve az amele ile çaplanmaktadır. Çiftçi, bir müşkülât karşısında gelip istasyonun #krini almağı Bu sene pamuk istasyonunun kadrosu genişliyecek, su işle- rine ehemmiyet verilecek, pamuk istasyonu İşyar ve işçileri için istasyon civarında evler ve toplantı salonları yapılacak- tur. Müessese ileride bir pamuk enslitüsü haline getirileceki Adanada yeşil kurt mücadelesi iyi netice veriyor Adanadan yazılıyor: Ziraat müdürü Nuri, mücadele müdürü Sadettin ve mücadele istasyon müdürü Haydar ile vilâyet mıntaka Mütehassısı Rauf İn- naplı köyüne gitmişler ve orada pa- .|mauklara arız olan yeşil kurda karşı Meritol namı verilen ilâçla ve VFarital traktörlerile teerübeler — yapmışlardır. Bu tecrübeler neticesinde muvaffaki- yet elde edilmiştir.. Mihmandar, Sa- kızlı, Hacıâli, Yunusoğtu, Tuzsuzoğlu ve Taşçı mmtakalarının — tarlalarında yeşil kurda pek az miklarda tesadüf edilmiştir. Bugüne kadar mücadele için kullanılacak olan zehirden yüz ton gehrimize gelmiştir. Bu zehirir. 280 to- na iblâğı beklenmektedir. Merkez ve mülhakatla ayni zamanda mücadele et- mek için makinistler soçilmiş ve maki- neler mımntakalara sevkedilmiştir. Ye- şil kurdun yakın zamanda — tamamile imha edileceği tahmin editmektedir, Sakarya köprüsü 20 haziranda açılı için Ankars ve İzmit- ten hususi trenler tahrik edilecektir. Hasan Bey -- Bunun için mektebe lüzum var mı bilmes. Halkı Beyağlım- daki estafla alış verişe 3- hştırsınlar olsun bitsin!.. Jvenmek meeburiyetinde, İnsan taş Garsonlar ne diyorlar ? Gazinolarla lokantalarda müşterilerden alınan & WW garson hakkının ilgası teklifi münasebetile lehte ve aleyhte olan garsonların fikirleri (Baştarafı 1 inci sayfade) Bu dâ hem garsonluğu daimi meslek e- kazandıklarından başka, üstelik ceplerin- | dinmiş olanların, hem de onların çalış « den de para veren garsonlardan yüz e- şit marifet istenmektedir. Ecnebi dili bilmiyen garsonlara iş ver- miyenler bile var. Eğer yüzde ön usulü de kalkarsa, büsbütün nazlanacak olan patronlar, garson olmak arzusunda bu- hunacaklardan üniversite diploması isti- yeceklerdir!. Fakat hiç te bu fikirde olmiyan gar « sonların iddiaları, arzuları, akla, mantı- ğa, hesaba her bakımdan çok daha uy * gun görünüyor. Meselâ, Sirkecide, Ştâyn- burg lokantası garsonlarından Yani di - yor ki: e— Bugün, garsonların elina geçenin Adı yüzde ondur. Hakikatte garsonlar, yaptıkları satışların yüzde beşini, hattâ büyük iş yapan bâazı müesseselerde yüz- de birini bile alamıyorlar, İş yapan mücssese var. Fakat sinek av- Jıyan müessese de var. İş yapan tmasa var, fakat bomboş du- ran masalar daha çok. İş olan gün var, iş çıkmıyan gün var. Bu vaziyotte garsonluk eden adam, işine, ehliyetine değil, yalnız talfhine re piyangosundan bir şey bekler. yalnız ona güvenilerek yaşamılabilir. mi Bahçekapıda, Dikranın gazinosunda garsonluk eden Artaki de yüzde ona düş- man: — *Eğer diyor, bu yüzde on usulü kal- dırılmazsa, garsonluğun ortadan kalka - zde yâz muhakkaktır. Çünkü yüzde on usulü patronların iş- lerine geldiğ? için, her gelene iş vermek- tedirler. Meselâ, şimdi yazdır. Kışın pek. iş çık- madığı için, yarı aç dolaşmış olan gar - sonlar, bütün bör mevsim çekükleri sı - kıntının acısını kızmen çıkaracaklarını u- muyorlar. Fakat bir de bakıyorlar ki, ü- mitle kapısını çaldıkları gazinolarda müş- teri başına sekiz garson üşüşmüş. Çünkü yazın garsonluğun kürlice olduğunu he - saplıyan berber çırakları, bakkal çırak- ları, kasap, kunduaracı, sebzeci çırakları, küçük işpartacılar, birer beyaz gömlek uydurup gazınolara dolmuşlar! Bu vazi- yette, garsönluğu meslek edinmiş olan bi- çareler, cumartesi, pazar geceleri iş yap- mak ümidine düşüyorlar. Fakat bu son ümitleri de suya düşü - yor. Çönkü yüzde on usulile garsan be- davaya maloldağu için, patronlar, cu - martesi pazar geceleri müesseselerindeki garsonların sayısını birdenbire iki üç mis line çıkarıveriyorlar! O gece umduğu - muz kâra da onlar ortak oluyorlar. Ve biz böylece bir defa daha avucumuzu ya- hyoruz. * 'Taksim bahçesi, alaturka kısmı garson- larından Mahmut, ateş püskürenlerden: — Yüzde on usulü kaldırılmadıkça, ne kaç para kazanacağımız, ne de akibeti - mizin ne olacağı bellidir! Yüzde on usulü, işif iyi olan mücsse - selerde de garsonun aleyhinedir. Çünkü iyi iş yapan müesseselerde, yük- sek yekün tutacak olan yüzde onun gar- sona kalmaması için, garsonlar maktu gündelikle çalıştırıiryorlar. Fakat buna rmukabil yüzde öon müşteriden kesiliyor. İyi iş yapmıyan —müesseselerde ise, yüzde on zaten garsonu geçindirecek bir yekün tutmamaktadır. Ve bu da muh - telif kesintilerle, yüzde beşe indirilmek- tedir. Halbuki, listeye yüzde on garson hak- ki yazıldığı için, müşteriler garsonlara ayrıca bahşiş vermiye bittabi lüzum gör- müyorlar. Eğer hesap pusulalarına bu yüzde on yazılmasa, müşterilerin vere - cekleri bahşişler de bize kalacak! Hülüsa 20 senefik garson olduğum hal- de faraza ben, 30 Hra aylıkla çalışmıya razıyım. Fakat' mecbur olmasam, yüzde onla kabil değil sırtıma gömlek giymem, Ayni bahçenim şefgarsonu Hristo da | ayni fikirde: — Fakat, diyör, bu yüzde onu kaldır - mak, patronların elinde değildir. Bunu devlet kanunla kaldırmalıdır. Çünkü böy Je olmazsa, patronlar birbirlerile" anla- şamıyacakları ıçin, garsonların vaziyet- leri değişmiyecektir. Fakat bu yüzde on usulü, garsonlar ai pasına, kendilerine emniyet olunamıya - eak insanların karışmasına sebebiyat ver. mektedir. tıkları müesseselerin şerefini tehlikeya atmaktadır. * İstiklâl caddesinde, Özcan — gazinosu garsonlarından Mehmet, yüzde on usu - lünün muhaliflerinden: — Bü usul garsonlar arasında hiç bir fark bırakmâmaktadır! diyor. 25 senelik garson da, 25 dakikalık garson da ayni pâarayı kazanıyor, Hattâ eski ve tecrü- beli garsonlar; bu yeni ve acemi garsan- lar yüzünden ziyana girmektedirler. Çünkü yeni garsonlar, müesseselerde birer korkuluk gibi müşteri ürkütmek » tedirleri.. L Bence bu vaziyeti devam ettirmek, en namuskâr garsonları, hesap pusulası ihti- kârile geçinmiye zorlamaktır. Çünkü bugünkü şartlar altında, bir çok garsonların, moşru kazandıklarfle ya- şıyabilmelerine maddeten imkân yoktur! N. S. Sporamuz Ne halde? (Baştarafı İ inci sayfada) Eğer işin iç yüzü arkadaşlık ve netice- si de zararsı zolsaydı biz de sizinle be- raber ayni hükmü vermekte tereddüt et- mezdik, evet spor rekabeti $por sahasında Kalir. Fakat iddialara göre bizde kalmadı- Bı, bırakılmadığı içindir ki bu bira ziya- feti verilmiş, neticesi de zararlı ve ha « zin olmuştur. Duyduklarımıza bakarak bir de madal- yanın ters tarafını çevirelim: Bira ziyafetine çağırılan gençlerin men sup bulunduğu klüp, millt küme maçla- rında en önde giden bir teşekküldür. Şampiyonluğu hemen hemen tahakkuk etmiş gibidir. İki üç maçtan sonra tah - iminler hakikat sahasına dahi! olacaklar- dir, Bu iki üç maçtan bir tanesi geçenlerde bir gün yapılıyor. Rakip o kadar kuvvet- H değildir. Klüp nasıl olsa, bu maçtan ga- lip çıkacak ve zafere biraz daha yaklaşa- caktır. Maç saatine kadar bu düşünceleri besliyen klüp idarecileri biraz sonra çar- şaya uymuyan evdeki hesap karşısında ça- şarıp kalıyorlar. Takım mağlüp olmuştur. Bu ©o kadar beklenilmez bir neticedir ki klüp mensupları saatlerce kendilerini toplıyamıyorlar. Nihayet ilk heyecan ge- çince tahkikat başlıyor ve şu şayanı hay: ret neticeye varılıyor: 'Takım âzalarmdan bir kaçı maçtan bir evvelki akşamı klüplerinin rakibi olan ve tabil milli küme maçlarında şampiyon olmalarını istemiyen rakip bir klübün bir kaç mensubu tarafından meşhur bir gazinoda bir bira ziyafetine çağırılmışlar- dır. Bu bira ziyafetinde adetleri iki, üçü geçmiyen bu gençlere (40) küsur düble bira içirilmiştir. Ziyafet bu kadarla da kalmamış, gazinodan sonra diğer eğlen- ce yerlerine gidilmiş, hülâsa sabahlanmış- tır. Ve takım âzaları ancak bir kaç saat- “lik bir fasıladan sonra bittabi bitkin bir balde sahaya çıkmışlar, neticede yenil- mişlerdir. Yazımıza başlarken de söylediğimiz B bi bu hikâye spor âlemimizde çalkanıp duran ve bu arada bizim kulağımıza da çalınan dedikadulardır. Dedikodu de - gilse bile bir tarafın yapılan tahkikatt a gıkan neticelere müstenit iddialarıdır. Bu iddialara göre meşhur bira ziyafe ti dostluk ve arkadaşlıktan mütevellit his lerle değil, ziyafet sofram başına topla - nan gençlerin klübünü mağlüp etmek maksadile verilmiş ve nitekim bu mak - at tahakkuk etmiştir. Bunları doğru farzettiğimiz taktirde ve sıl olduğumuz netico Bayağı, bir pro - fesyonel hilest karşısında Bulunduğu - muzdur. Türk sporunu bu gibi şeylerden tenzih etmekliğimiz, Türk sporcuları e- rasında eğer bu hilelere tenezzül ede,- cek kimseler varsa, bunları sür'atle a « yıklamaklığımız lüzimdir. Barran için de mevzmubahs — hâdisenin — federasyonez tahkik edilmesini istiyoruz. ——MM———————— Bursa Halkevinde temsil Bursa, 17 (Husustf) — Bursa Halke- vi gösterit kolu tarafından ilk defa o- larak «Hüllecir piyesi — oynanacaktır. Bursalıların takdir ettiği Halkevi reji- sörü Turgut piyeste rol alacaktır.