© . e AM n A C) _Lı. &%&İ—lâ! a N 9 Beğendiğiniz kadın ve erkek tipleri hangileridir? R — 492 — b “öik Fi Vakur ve ince bir tipden İyi bir kadın erkeği de hoşlanırım yola getirir mde yaşatlığım erkek tipi! «Sevimli ve güzel bir çehre ruhun ay- ediyorum: nasıdır» bu ifibarla beğendiğim erkek ve — Orta boy, narin yapılı, parlak siyah| kadında, çehre sevimli olmalıdır. dalgalı saçlar, derin siyah gözler, mat bir| Kadın iyi bir tahsil ve aile terbiyesi zenk, ince dudaklar ve muntazam bir bu- Tun, oldukça mağrur, kıskanç, ciddi bir genç.. Evine muti, tahsili bir aileyi me- But edecek kadar, Eşine düşkün, fikirle- “rine iştirak eden, neşeli, ağır başlı, güzel “bir yuvanın icdakâr biricik sahibi. - Bakırköy B. Dikmen V. Özalten (Sarih adresinin ve isminin neşrini — 497 — *”;'9";'”*'“" -| Kadın yalan söylememeli ! Benim beğendiğim kadm şudur: Güler 'nuı erkek Temiz bir ıllryg mensup, :uuul. Mmusiki Beğendiğim crkek tipi şudur: sever, yuvasına, köcasına sadık, Çocuk- Uzun boylu, esmer, güler yüzlü, evin-| lara bağlı, zevcinin gelirine göre idare- — de daima şen olmalı. Erkekte güzellik | sini yapar, yalan söylemez, modaya düş- — Mevzuu bahsolamaz, Tabiati iyi, sert ol-| kün olmıyan, giydiğini yakıştıran, her — mamalı ve çocukiarına merbut olmalı. İyi | hangi bir mecliste söz söylemesini bilir bir meslek sahibi olmalıdır. bir kadın. Aksaray: N. 5. Antalya Kılıçaslan mahallesi fîâmtd (Adresini ve ismini yazmamıştır.) sokak No, 54; Cezmi Demirel görmüş, ahlâkça yükselmiş bulunmalıdır. Bu meziyetlere sahip kadın, kocasına ve çocuklarına düşkün iyi bir ev kadını olur, erkek ise her zevkini aile ocağında arıyan namuslu bir baba olur. Tosya Azpa pazarında No, 21 de — / ae Kadın ev kadını olmalı! Kadın iyi yemek pişirmeli A Beğendiğim kadın tipi: ar ı'm_ ŞÜÜ övvül Dirisikadai Boyu orta, vücudu balık etinde, beyaz, saçları uzun, dişleri temiz ve gayet düz- gün olmalıdır. Musikiyi sevmeli, iyi ye- mek pişirmeli, temizlik hususunda fazla titiz olmalı, kocasına merbut, lisanı düz- gün olmalı. Elinden dikiş ve biçki gel- meli, — olmalı. 2 — Erkeğinin maddi ve manevi sıkın- ftılı günlerinde onun maneviyatını takvi- ye edecek bir ruha sahib olmalı, 3 — Beyaz bir tene, elü gözlere, orta “bir boya, kusursuz bir vücuda malik bu- — lunmalı. — Edirne Kalciçi tütün deposu karşısında kireççi madamın evinde zircütçi Salih ğ — 495 — — Müsrif olmıyan anlayışlı kadın — Beğendiğim kadının evsafı şöyle olma- lıdır: Ankara: Post Restant Bürhan — 499 — İnce belli kadınlardan hoşlanırım Bence güzel bir kadın denilince, mü- tenasip bir boy ve endam, yuvarlak, fa- kat çeneye doğru sivrilen bir çehre, es- mer ve mat bir ten, hilâl kaşlar altında bareketli ve elâ göz, ince bir bel, kumral saçlar, çekme bir burun, ufak bir ağız, hatıra çeker. Tabiaten kocasına bağlı, normal fikir ve düşüncelere sahip, ciddi ve vakur ka- dınlardan hoşlanırım, Tahsiline gelince Arta mektep veya ona muadil bir mektep mezunu. Bütün kadınlık evsafına malik bulunmalıdır. Ankara Yenişehir Lotan alanı İsmet İnönü caddesi No, 39 da Mehmet Öztürk * Son Posta » sın ti Endülüs Şövalyesi FTT MA Abdurrahman, N j eXW MK AR : eeei ALR , — Nereye giltiğini », büsem, - derhalltün bunları dinlerken, . garson sözlerini /-zengin-olurdum. Çünküşsonun- - yerini |şöylece bitirmişti. haber verene, hükümet elli allın mü -| — Bizim patronun rivayeline nüzâ- kâfat veriyor. Fan, dehşetli ziyanımız var... Fakat ne Anita, büsbütün sersemlemişti. Gar- |olursa olsun, o delikanlı benim naza - sona biraz daha yaklaşarak: rımda tam bir kahramandı Şi — Beni korkutuyorsunuz... Rica ede-|niçin bu kadar teessüf ettiğinizi & — Tim, anlatınız. Yoksa, bir şeyler mi ol-İyorum. Hakkınız var. Böyle bir kâhra du?.. man, genç, güzel sevgiliden mahrum Dedi. kalmak; her kadını mütcessir etmiye — Garson, omuzlarını kaldırarak ce -| kâfidir. Hattâ, ben de kadın olsaydım... — vap verdi: Anita, artık dinlemedi... Sür'atle — Ah, Madanna!. Daha neler ol -|Belensiya konağına avdet etti, Büyük / sun?.. Hele lokanta salonuna ininiz de,|bir acele ile sırtındaki şehirli elbişesi. şöylece etrafınıza bir göz gezdiriniz, O|ni değiştirdikten sonra, kraliçenin oda« #İzin genç ve güzel asılzadeniz, her ta-|sına koşarak: /— Tafı muharebe meydanına çevirdi... Bir| — —Ah, haşmetpenah!.. Size, çok kor- — füne sağlam masa ve iskemle kalmadı. |kunç bir haberle geliyorum. Hele Mütfaktaki yağ tulumları, onun| Diye, söze başlıyarak; garsotdan işit- — yüzünden kâmilen boşaldı ...Ben.. yal-|tiklerini sabık kraliçeye nakletli. Dız ben'değilim yâ; herkes söylüyor.,| — Kraliçe; giftikçe artan bir hayret ve — böyle yaman, böyle afacan, böyle da -|telâş ile bütün bunları dinledi. Ve son- lacan bir adam, görülmemiştir... Otu-|ra, derin derin içini çekerek: Tunuz şuraya 'dıı, Onun yaptığı mari »| — Şimdi.. şimdi, ne olacak Anita?,. fetleri size anlatayım. Eğer o, &le geçecek olursa; hayatı bit - Garson, Anitaya bir sandalye verdi,|miş demektir. Ovu bu tehlikeden kur: tarmak.: hattâ, İspanyadan harice ka- " Önu oturttuktan sonra, karşısına geç. — ti, Gündüz, Abdürrahman ile zabıta|çırmak lâzım. Fakat, nasıl? Demişti. ğ Mmemturlarının arasında geçen gürültü- Jü hâdiseyi - bir hayli mübalâğalarla -| “— Evet, lâzım.. fakat, nasıl?.. Evye- nakletti. Anita, hayretten hayrete düşerek bü- Her şeyden evvel vekar, ciddiyet, doğ- — ruluk, sıhhat ve temizlik. Sonra müsrif olmamak. — Yerinde mütebessim, nazik, müşfik ol- — Mak, söylediğini dinletmek, anlayışlı ol- OMak, ev işlerini bilmek, icabında bunu — zevkle yapmaktır. Tahsili yüksek olma- sa da olur. Musiki bilmelidir. Kendisinin - gazip bulunması arzu edilir. Ankara Özbeyler mahallesi Ulucanlar sokağı No, 180 de Hilmi Ki ÜĞ SA 5 ü eg . | (RADYO| Bugünkü program 15 Haziran 937 : Salı İSTANBUL Öğle neşriyalı: 1230: Plâkla Türk musikisi, 12.50: Hava- dis, 1108: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 13,30: Konfergas: Beyoğlu — Halkeyinden naklen Bay Semih Mümtaz: (Eski ve yeni muaşeret telâkkileri), 19,10: Konferans: E- nönü Halkevi sosyal yardım. şubesi nami- Doktor Küzım Esat (Çocuklarda diş ba- kunn,20: Belma ve arkadaşları taralından 'Türk musikisi ve halk şarkıları, 200: Ömer Rıza tarafından arapça söylev, 2045: Cemal Kâmlü ve arkadaşları tarafından Türk müu- gikisi ve halk şarkıları (Saat ayamı, 21.15: Radyo fonik dram, 22,15: Ajans ve borsa ha- berleri, 22,30: Plâkla sololar, opera ve operet parçaları. YARINKİ PROGRAM 16 - Haziran - 931 - Çarşamba İSTANBUL Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla 'Türk müusikisi 12.50: Hava- dis. 18: Muhtelif plâk noşriyatı. Akşam neşriyatı: 1830: Plâkin dans musikisi. 19.30: Mando- lin orkestrası: Berk ve arkadaşları. 20: Ne- gihe ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 20.80: Ömer Riza tarafın- dan araboa söylev. 2046: Bimet Şen ve ar- Başvekilin Mecliste mühim beyanatı (Baştarafı 10 uncu sayfada tedbirleri şimdiye kadar müsbet netice verdi, indirdiğimiz vergilerden bir iki zenede azalan nisbeti telâfi edecek mik- darda karşılık aldık. Bugün yaptığımız petrol indirmesinde de ve diğer vergi indirmesinden de memlekette yeni bir akişaf göreceğimizi ümit ediyoruz. Vergi ıslâhında, imkân bulduğumuz her mevzuda, indirme siyasetine şaşma- dan devam edecoğiz - alkışlar « Mali vaziyet Maliye Vekili arkadaşımız büyük mec- liste bütçe müzakeresini yaparken yeni sene 10 milyon lira kadar bir hazine va- ziyeti devredebileceğini ümit ettiğini söylemişti. hazıran bidayetindeki ilk he- saplar bize Maliye Vekilimizin tahmin eti iyi vaziyetin fazlasiyle tahakkuk ettiğini göstermiştir. O huzurunuzda 10 milyon söylemişti. Rana verilen malü - matta hazirar nihayetinde vaziyetimi - zin 11,500,000 lira fazlası ile intikal etti- Hidir. -Bravo sesleri, alkışlar - ve sağlâm bir bütçe memleketi- mizin bütün faaliyeti için çok itimat ve- ren bir esastır. Yeni bütçenin ne kadar sağlâm mevzular üzerinde kurulduğunu söylemek için size şöyliyeyim ki yeni bütçeyi Büyük Meclis 231 milyon küsür üzerinde nkabul etti. Bizim 936 da tahsil Kkadaşları tarafından Türk Müsikisi ve halk şarkıları, (saat âyarı), 21.15: Orkostra, 22. 15: Ajans ve borsa bhaberleri, 22.30: Plükla sololar, opera ve operet parçaları. R;s;mli zabıta hikâyesinin hal şekli Ölünün yalnız pantalonunun diz - den aşağısı islanmıştı. Yukarı kısım- lar ve elbisonin diğer tarafları kup- kuruydu. (Resim 8-10) şapka da 1s - laktı. Derek ki maktülün tek bir gamselâsı vardı. Bu gâamselâ ne ol - muştu? Katil ile maktul arasında müthiş bir mücadele vuku bulmuştu. Bu mü- cadele neticesinde katilin coeketin - den bir düğme kopmuş ve ölünün e- linde kalmıştı. (Resim 10) her hangi bir şüpheye mahal bırakmamak için katil büyük ortağın evine gelecekti. Bittabi mücadele esnasında hırpala - nan elbisesini göstermemesi lâzımdı. Bunun için maktulün gamselâsından istifade edecekti. 7 numaralı resimde Veterdin elbisesine dikkat ediniz. Kendisine pek yakışıyor. 6 numaralı resimde ise Bartonun giydiği gamse- lâya bakınız. kolları kısadır, boy kı- sadır ve belde buruşukluk vardır. müfettiş, onu gamselâyı ortadan yok etmeden yakaladı. met onu ölü ve diri olarak ele geçirene elli lira mükâfat vadetmiş... Hiç şüp- he etmemeli ki; şimdi o elli lira mükâ- fatı kazanmak için kimbilir kaç kişi onu aramakla meşgul... Memleketin tamamen yabancısı olan bir genç, ne- rede saklanabilecek?.. Para hırsile or- fâya âtılanlar, muhakkak çarçabuk onu bulacaklar.. hükümete teslim ederek vadedilen mükâfatı alacaklardır. — Anita!. Bu gencin ele geçmemesi lâzım, — Tabii, haşmetpenah.. ben de sizin gibi düşünüyorum... Fakat onun ele geçmemesi için, herkesten evvel, bizim unu ele geçirmemiz lâzım. Lâkin, bu nasıl olacak?.. Bu suale cevap vermek mümkün de- ğildi, İki kadın, başlarını önlerine ey- mişlerdi. Derin bir süküt içinde, dü - şünmektelerdi. * Onlar burada düşüne dursunlar.. tam ©o esnada, perili mağarada da mü- him bir sahne cereyan etmekte idi. . Ortalık kararmaya başladıktan sonra, mağaranın kapısında da bir takım ha- yaller zuhur etmiye başlamıştı. Bunlar, mağaranın kapısında görünür görün - mez derhal içeri dalıyorlar; Hacı Tahit tarafından karşılanarak -iç tarafta, koytu bir köşede yanan ateşin başına sevkediliyorlardı. Vakit geçtikçe, gelenlerin adedi art- mıştı. Nihayet, ateşin başında on iki Berberi toplanmıştı... Bunlar, âdetleri veçhile yüksek sesle konuşuyorlar.. 1â, onun bulunduğu yeri bilmek lâzım.| karma karışik bir muhavere ile, mühim Garsonun rivayetine nazaran, hükü -|biy mürakaşaya devam ediyorlardı, SO TW YÇ R AA YAK SAA e eiçi N NN VAST SS? ŞPU MA SAA Ka < Imıgamiz mikdar muvakkat olan, son, sene nihayeti hesaplarına — göre 211 milyon Uradır. - alkışlar - görüyorsunuz ki kabul ettiğiniz bütçenin fazlasını ge“ çen sene de fülen tahakkuk ettirmiş büu* lunuyoruz. Bu memleketin iktısadi ha- ,yatında tutulan yolların iyi semere ver- diğini ve memleketin mütemadiyen inki- şaf yolunda yürüdüğüne maddi bir misal olarak telâkki edilir ümidindeyim. Arkadaşlar, kısa ve münferit noktalar- la siyasetimizir. harici, dahili ve umumf hatlarına işaret etmek istedim. Tafsilâ- tını ve teferrâalım bütçe müzakerelerin- de etrafile bildiğiniz bu esaslı siyaset ,hutlarını kanaatla takip etmek fikrinde- yiz. Bizi bu hususta tasvip ve teşvik etti- Binizi yüksek reylerinizle göstermenizi arzu ederiz, - Sürekli ve şiddetli alkışlar- Başvekil ve Hariciye Vekili İstanbulda Başvekil İsmet İnönü beraberinde Ha- riciye Vekili Tevfik Rüştü Aras olduğu halde bu sabah İstanbula gelmiştir. İs * met İnönünün buradan Tünceli mıntakâ- sına gidip teftişlerde bulunması muhte- meldir. Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Arasın da Bağdat ve Takrandan sonra Mosko - vaya gideceği söylenmektedir. Gazino ücretleri Belediye müşterek bir tarife tesbit ediyor Belediye iktısat müdürlüğü yazlık bahçe, gazino ve lokantaların tarifele- rinin tetkikinde çok titiz hareket et - mektedir. Adalar, Boğaziçi ve Florya gazinolarının tarifelerinde bir formül bulunmuştur. Bu formüle göre buzlu ve buzsuz iyi suyun şişesi beş kuruş, biranın şişesi 50 kuruş, buzlu suyun bardağı 30 para olarak kabul olunmuş- tur. Tarilede ismi geçen diğer yiye - cek ve içeceklep için de bir birlik göze- tilmektedir. Yol parası Yol paralarının tahakkuku ikmal e- dilmiştir. Yeni senenin lk taksiti bu - günden itiabren alınmağa başlanacak- tır. Memurlardan ilk taksit ağustos ma aşlarından kesilecektir. Maarif müdürü Müuhtelif tedris meseleleri etrafında izahat vermek üzere Ankaraya giden İstanbul Maarif Müdürü Tevfik İstan- bula dönmüştür. Yakımlık Zingal tuhta Gazi terbiye Enstitüsü Tahsil müddeti iki seneye çıkarıldı Gazi Terbiye Enstitüsü Tahsil müd- Gdeti önümüzdeki ders yılından itibaren bir buçuk seneden iki seneye çıkartı - mıştır. Yalhız. resim — ve iş şubesinin tedrisatı üç sene olarak ipka edilmiş * tir. Enstitünün muhtelif şubelerine bü sene alınacak talebeler yalnız muallim mektebi mezüunlarile lise olgunluk im- tihanlarını bitirmiş gençler - arasından söçilecektir. Mektebin leyli kısmına gif mek isteyenler hangi şubeya girecek * lerse ağustosun dokuzunda Türkçe ve edebi: yazi ilimlerden, ! inde pedağoji ve be* den terbiyeesinden imtihana tabi tu * tulacaklardır. Bunlarıa imtihanları vi* lâyetlerde muallim mektebi, lise ve or* ta mektep muallimleri arasından seçi * len üç kişilik komisyönlâr huzurunda olacaktır. Tedrisatı nehari takip etmek isteyenlere imtihan yoktur. Müstakil olarak idare olunan Ankar ra müsiki mektebi Gazi Terbiye Ensti: tüsüne bağlanmıştır. parçaları geldi. Azap Kapı Kalafat caddesi No: 4- Tel, 49188 Bu münakaşanın esasını, o günün en| yecana veren.. ve hükümet kuvvetleti” ehemmiyetli hâdisesi idi.. Hükümet © gün, Berberilerin mühim şahsiyetle- rinden bazı kimseleri tevkif etmişti. Buna sebeb de, Kırmızı horoz otelinin lokantasında cereyan eden Vak'anın meçhul Kahramanını &le geçirmekti, Zabıta nazırı, vak'anın cereyan etti- ği gece, bütün Berberi mahallesindeki evleri basmış. ortadan kaybolan o meçhul ve cür'etkâr kahramanı aramış- tı. Tabiidir ki, hiç bir yerde bulamamış- t Ondan sonra, şiddetli bir isticvap başlamıştı... Berberiler, bu meçhul diklerini söylemişler; ve hattâ: — Bu adam, Berberi değildir. Mut- laka, sabık kralın intikamını almak için ortaya âlılan bir prenstir, Eğer Berbe- Ti olsa, rengi bizim gibi esmer olurdu. Diye; zâbıta nazırının iddialarına iti- Yaz etmişlerdi. Hükümet bu itirazlara ehemmiyet Araştırmalarına devam ederek, bülün Berberi mahallelerinin altını üstüne getirmişti. Ve nihayet ge- ne bir şey elde edemeyince arlık Ber- beri kabile reislerinden bir kaç kişiyi tevkif etmişti. İşte, şimdi mağarada bu mesele et » rafında hararetli bir münakaşa Cere- yan ederken, Hacı Tahir onların yanır na gelmiş: — Arkadaşlar!. Tamam olduk, Artık, gelecek gidecek kalmadı. Şimdi, müza-|Çünkü, bi kereye başlıyabiliriz... Hiç telâş et - meyin, Koca hükümet merkezini he- nin aczini ispat eden o meçhul kahrâ* man, bizdendir. Demişti. Hacı Tahirin bu sözleri, orada bulur nanlara hayret vermişti.” | — Bizden mi?.. Ne söylüyorsun?.- Ö, Bezberi kıyafetine girmiş bir prensi değil mi?, | ; Diye, bir takım sesler yükselmişti. Fakat Hacı Tahir, tatlı tatlı gülerek, sözüne devam etmişti — Hayır.. size büyük bir memnuni yetle söylüyorum ki; rengi bize benze” miyen o genç, bizim kanımızdandır. VE kendisi de, uzakta olmayıp buradadi!. İşte, onu size takdim ediyorum. — — Demişti. Ve sonra, mağaranın telif girintilerinden birine doğru ğ yerek; — Abdurrahman.. gel!.. Diye seslenmişti. Bir anda, herkesi derin Bir hayret istilâ etmişti. Bütün gözler, bir noktaya çevrilmişt ç Kılıcını koltuğunun — altına almış olan Abdürrahman, ağır ve ahenkli N:; yürüyüşle gelmişti. Vakur ve wr bir sesle selâm vermişti. Hacı Tahir, onun elinden tutarak, oradakilere dim etmişti.: ? İşte, Abdurrahman... Vaktile, S” nolerce sırtımda ve kucağımda ğim çocuk, Şimdi, koskoca bir kahra man olmi Ama, bu pek tabildir. Mmisiniz bu kimin oğludur? (Arkası var) ttan, 10 unda tabil, fizikf ve ri- » - <&