ıou PDS'IA Dunku Meclis içtimar Zabıtamız Millet Meclisinin takdirlerine mazhar oldu Ankara 31 (Hususi) — Meeclis bu - ]lıîmq ve 1664 araba tevzi olunmu—ıu- gün dolgun bir ruznameyi müzakere Verilen yemeklik 10.811403 kilo — to- etmiştir. Mali yılım sona ermesi müna- humluk mikdarı ise 4.709.349 - kilodur. tebetile bir çok lâyihaların bugi ünkü | Kendilerine verilen arazi 88777 lira kıy- belsede acele kararile görüşülmesinde | metinde 35049 dekardır. Zzarüret vardı. Hükümete fevkalâde tah sisat verilmesine dair lâyiha kabul e - dildikten sonra demiryolları — bütçesi Börüşülürken söz alan Hüsnü Kitapçı demiştir ki: — Buğday memlekette epeyce bir Vergiye tabi olan bir mahsuldür. Bil - hassa istihlâk pazarında bulunan hal- kımız gerek muamele vergisi ve gerek buğday koruma vergisi olarak epeyce bir para vermektedirler. Orta tabaka bilbassa fakir halkım yegâne ekmek teşkil ettiği için bu vergiy hi hal ve vakti olanlara nisbet! | asını | kar arazi da-| mekle beraber tescil edilmiş ve tapı daha | raptedilmek üzere ait olduğu yere bildi- Yine iskân dairesi vasıtasile tevzi edil- miş olan araziden sürdürülen arazi mik- tarı 29 bin dekardır. Bu göçmenlerin tev- ziatı dolayısile Geliboluda, Keşanda, Çorluda, hususi dispanserler açılmıştır. Hastaları gerek devletçe idare edilen ve gerek idarci hususiyelere ait bastaneler- de gerek yeni açılan dispanserlerde te- davi ettik. Arazi tevziatı: Trakyada 618.700, Ana- doluda 547.500 olmak üzere 1-229.200 de- tevzi ettik. Bunlar tevzi edil- fazla ödemektedir. Bence bu halk ken- | rilmiştir. Gi maişeti üzerinde ağırlık hissettirecek Yerli topraksız halka 936 senesinde olân ekmek fiatı üzerinde demiryolla- | şarkta Kars ve orta Anadoluda 2272 ev rımızın az çok tenzilât imkânı verecek | ve dükkân yeri, şark ve uru Annoaludaı farife tatbik ettiğini görürse hüküme- | 1-127.058 dekar arazi tevzi — edilmiştir. fe bir kat daha minnettar kalır. Bun -| Bunlar da tapuya verilmiş ve bir kısmı dan başka ihraç mad Ve arpadan bu ten: Gan da faydalıdır. Emin Sazak (Eskişehir) de buğday arpa nakliye tarifeleri üzerinde dura - Tak: «Hükümet olanca, kuvvetile köylü- Yü kalkındırmak için bir çok tedbir & Mağa başlamıştır. Başveköl köylünün derdile hasta, köylünün iyiliğile şen - dir. Mademki köylüyü kalkındırmak is liyoruz, evvelâ kendi elimizle on Suğumuz bir köstek var, onu çözelim de zorla Öylü kendi ken t ihraç bakımın- olan Adanada nakliye ı halde arpa zararlı iye onu mahsulden saymıyorlar. Hcm Çetinkayadan rica edeceğim kendisi de bu yaylânın çorak ve kurak bir yeri » nin mahstlüdür. Afyounun Bizdeki ka- dar arpası ve buğdayı vardır. İstinat et tikleri bir afyon vardı o da Lln.nl'dkll gitti mi bu işe hi mayenin en yükseğ Ni göstererek hattâ mümkün olsa Şi Mendiferin yağ parasını alıp yâlniz bu Tetle mahsulü nakletmek lâzım ge- lir. Devletçilikten anladığımız ve bek - lediğimiz budur. demiştir. Refik İnce, İzmirle Aydın arasında- ki Aziziye tüneli hakkında vekilden İZayat istemiş bu işte fen adamlarının alası olup olmadığını söormüştür. Nafia Vekili bunlara cevap verdik - fen sonra General Kâzım Sevüktekin Yeni rayların Kırıkkale fabrikalarında Yapıl. lmıyacağını sorunca Çetin- le yapıyoruz. Hattâ bize bi- Taz pahaliye mal oluyor. Fakat mem - lekette bunun inkişafı için gene oraya Sipariş etmekteyiz.» cevabını vermiş fakdirle karşılanmıştır. Ziya Gevher (Çanakkale) birinci Mevkilerde geceleri müayyen bir üc: | retle yatakların açılmasına müsaade e * dilmesini istemiş, numaralı yerler me- Selesine temas etmişi Nafi Veki Cevabında vagonlarda at İşinin tec- Tübe edildiğini, idarenin bu işle meş - Bul olduğunu bir kaç sene sonra hu , Nun kabil olabileceğini, numara işinin Umumi seviye işi olduğunu, halkın bu- Na tedricen alıştırılabileceğini söyle - Miştir. Ankara 31 (Kamutayın bugünkü top- lantısında 1937 yılı bütçelerinde yeniden #çılacak muhtelif fasıllara 36 milyon kü- Sur bin liralık fevkalâde tahsisat veril- Mesi hakkındaki kanun lâyihasının mü- Zakeresine geçilmiştir. Sıhhiye Vekilinin izahatı Bu münasebetle söz alan Sıhhat ve İç- timai Muavenet Vekili Refik Saydam sıh- hat bütçesinin müzakeresi esnasında is- kün meselesi etrafında sorulan suale ce- Vab vereceğini söyliyerek demiştir ki:' — 934, 995, 996 senelerinde 95431 kişi Memleketimize Romanyadan, Bulgaris- fandan ve çok az kısmı da Yugoslavya: dan getirilmiş ve yerlerine yerleştirilmiş ilunuyor. 996 senesi zarfında yaptığı- TMız inşaat Trakyada 4118 ev, Kocaelide , diğer vilüyetlerimizde de 418 ev ol- "lık Üzere 5344 ev yaptırılmıştır. 16 bin .| men get z | zım gelen köylerin hiç bir zaman y Sa-|neden az olması esası kabul edilmemiş- si olan buğday| da tapularını almışlardır. Keza 936 senesinde devletçe görülen | lüzum üzerine 3575 kişi muhtelif garp | vilâyetlerine nakil veiskân edilmişlerdir. 937 senesinde yapılacak işler 10 bin | Bgöçmen Bulgaristandan, 15 bin güçmen de Romanyadan olmak üzere 25 bin göç- lecektir. Bunların 15 bini Trakyada, 5200 Ü Ege sahillerinde, 4800 ü Bursa, Bilecik, Nik- sar ve Amasya vilâyetlerine gönedileci lerdir. İnşaatın bittabi elimizdeki bütçe- nin nisbetinde yapacağız. Kurulması lâ- üz ha- tir. Çünkü bu süuretle bir şahsiyet teşkil edip kendilerini idare edebilmeleri düşü- rülerek miktar hane, asgari hâd olarak kabul edilmiştir. Çilt hayyanalı ve diğer -malzemeleri bütçemiz nicbetinde temin edilecektir. Maruzatım bundan ibarettir. Sıhhiye ve İçtimal Muavenet Vekilin- den sonra fevkalâde tahsisat kanununun madeleri okunmuş ve kabul edilmiştir. Ali Çetinkayanın İzahatı Kaçakçılığın men ve takibine ait kanu- nun 71 inci maddesindeki müddetin uza- tılmasına ait kanun lâyihası da müsta- celiyet kararile müzakere ve kabul olu- narak devlet demiryolları ve limanları müdüriyeti umümiyesi 1937 yılı bütçe- sinin müzakeresine geçilmiş ve bu mü- nasebetle muhtelif hatibler tarafından ileri sürülen mütalealara ve temennilere karşı Nâfıa Vekili Ali Çetinkaya şu iza- hatı vermiştir: — Şimendifer işletmesi idaremiz gün- den güne inkişaf etmektedir. Bundan beş altı sene evveline nibetle hazineden açığı kapamak suretile yanılan şimendi- fer bütçesi bugün 1996 senesinde dört milyon fazlasile senelik vazilesini yap- miş bulunuyor, Bir hattın, bir tayın ömrü traversi ile | beraber teknik noktaj nazardan 40 sene- (nr Haydarpaşadan Dil iskelesinden iti- baren Eskişehire, Konyaya kadar bir de- fa Anadolu hattının rayları, ondan san- ra İzmir, Kasaba, İzmir . Aydın hattı- nın rayları ile, yeni tldığımız şark de- miryolları raylarını sırasile değiştirmek mecburiyetindeyiz. Dil iskelesinden Gey- veye kadar 102 kilometrelik bir değişmesi 1.600.000 liradır. Geyve, Vezirhan, Karaköy, Bozüyük - Eskişehir arası 123 — kilometre olup 1968.000 liralık raya ihtiyaç vardır. Bun- ların bir kısmını sipariş ettik, seneden seneye _VBPÜ“'Ü'L Eskişehir » Konya arağı 4934 kilometre olup 6.950.00 liralik yalnız ray ve travers ihtiyacı vardır. İzmir - Kasaba - Manisa hattı şark demirkolları bu nisbette bü- yük yollardır ve büyük masraflarla hat- ların değiştirilmesine lüzum vardır. Es- kişehir atölyesini de ıslah eylemek, ye- nilemek mecburiyetindeyiz ki bu da ol- dukça mübim bir masrafa muhtaçtır. Sı- vasta ikinci bir atölyeye başladık, Binası yapılmıştır. Makineleri üzerin- deyiz. O d: aldığı vakit 4-5 milyon li- ralık bir fabrika olacaktır. Ali Çetin Kaya bundan sonra muhtelif hattın Pullak alınıp tevzi edilmiştir. Bunlardan Şka sanatkârlara döner sermaye dağı- —K SAait lli atili aet İzteker eeei ü nakliyelerde ve bilet ücretlerinde yapı- lan tenzilâtı anlatmış, Hüsnü Kitapçı ile | Refik İnceye cevab vermiş ve buğday tmeselesine temas ederek demiştir ki: — Hububat naklinde deniz vesailile nakil esastır. Bir yere kadar kara vasıta- sile nakledilir. Ondan sonra deniz vesai- tile"nakline lüzum hâsıl olur. Meselâ A- danadan Haydarpaşaya kadar nakledil- | diği zaman 3 kuruş diyorlar. Değil 60-70 Paradır, Adananın limanı Mersindir. Sı- vas hi sinin iskelesi ise Samsundur. Tabit Sıvastan İstanbula nakliyat yapı- lirken kara yolu tercih edilmek istenilir- se bu, pahalı olur. Orta mesafeler için 40 Paradır. Kısa mesafeler için kâfi tenzilât yapılmıştır. Heyeti umumiyesi iübarile hububat işini dahi ihmal etmemişizdir, düşünmü- $üzdür ve üzerinde çalışmışızdır. Maa- Mmafih arkadaşlarımızın arzularını müm- kün olduğu kadar yerine getirebilmek için bir kere daha esaslı surette tetkik ettiririm (Teşekkür ederiz sesleri). Bu hususta vereeğim izahatın bu kadarla kâfi geleceğini zannediyorum. Ali Çetinkaya Aziziye tünel işini izah n Ve yeni bir tünel yaplırılacağımı | iyledikten sonra Ankara İle İstanbul a- rasında Vagonli şirketinin Son sistem, mödern vagonlar işletmeği kabul ettiği- ni, eski Yatalkı vagonlarla restüran va- gonların belki kısa bir müddet için Sam- | sun hattı ile diğer hatlarda kullanılabi- | * leceğinisöylemiştir. yındırlık Bakanı sözlerini bitirirken, Kamutayın göstermiş olduğu alâkaya te- şekkür etmiş ve bunu takiben bütçenin fasillarına geçilerek mezkür — idarenin Masarifatı 29,870.850 Jira varidatı da ay- ni olarak kabul edilmiştir. Ankara imar müdürleri bütçesi ikara İmar Müdürlüğü bütçesinin müzakeresi asebetile söz alan Hüs- nü Kilapçı imar müdüriyetinin İç Bakan- lığından An Belediyesine raptedil- ndek sormuş ve İç Bakanı | Sükrü Kaya verdiği cevapta, bu müdü- | riyetin kuruluşundaki lüzum ve zarureti ve bugüne kadar geçen faaliyeli netice- leri hakkında izahat vererek demiştir ki: — Geçen sene bütçeleri mevzuu bahis olurken Ankaraya ait olan kısmın An- kara belediyesine bağlanması ve Dahili- ye Vekâletinde diğer bütün belediyelerin işlerile uğraşacak bir teşekkül yapılması |Rusyaya gelen sözlere bakılırsa bunlar Vmadığımı gösteriyor. Kutup arazisi deni- Sovyet Rusya Şimal Sayfa 11 A Kutbune sahip çıkıyorlar (Baştarafı 1 inci sayfada) derdi. Şu dakikada kutbun buz ovaları Üzerinde kar fırtınaları, sisler ve soğuk- la mücadele halinde olan ve muntazam surette Rusya ile ittisal temin edemediği için, hattâ tehlikeler karşısında bulunan bu tetkik heyeti, orada daimi surette kal- mak ve ilmi tetkiklerine devam etmek fikrindedir. Bu heyetin radyolarından orada beynelmilel ilmi değil, millif Rus- yayı temsil ediyörlar. Filh. a, heyet diyor ki: «Burada kalblerimizle birlikte çarptığını hissetti- ğimiz bütün Rusyanın kalbi bize kuvvet veriyor ve bütün Rusyanın bizimle meş- Bul olan nefesi bizi sicak havasile o kadar Büzel ısıtıyor ki kutbun soğuğunu bile duymuyoruz!» Bu sözleri söyliyen ilim adamları üç metre kalınlığındaki kısm; deniz — altın- dâ bulunan bir buz adası üzerindedirler ve suların cereyanı ile kâh o tarafa, kâh bu tarafa akıp gidiyorlar. Bununla bera- | ber orada kalacaklar ve hattâ oraya yer- leşeceklerdir! Bu hâdisenin altından mühim bir em- peryalizm meselesi çıktı; heyetin oraya gidip yerleşmesi, İngiltere ile Amerikayı bazı şüphelere düşürdü ve sinirlendirdi: Acaha Rusya kutbu kendisine mal et- mek, ilhak eylemek fikrir dir? Ma- lüm ya, dünyanın b mileri, bu tarzda elde edilmi: Ber koloniye ev- velâ büyle bir tetkik heyeti, bir ticaret şirketi gitmiş, oraya yerleşmiş, sonra da | onların arkasından mensub - oldukları | devletler gelerek oralarını kendilerine mal etmiştir. Bu korku ile gerek İngilte- re, gerek Amerika diplomasisi harekete geçti ve hukuki, diplomatik dedikodu başladı. Amerika diyor ki: «Kutup üzerinde e- Ber bir keşif hakkı bahis mevzuu ise ora- Tarını biz de keşfettik. Halbuki kutupta şimdiye kadar yapılan tetkikler, orada sağlam arazi, yani kara parçasarı bulun- len yerler, buzla örtülü denizlerdir. De- nizler ise hiç bir zaman ilhak edilemez.» İngilizler de aynı nazariye ile hareket ediyorlar, «Denizlerin serbestisi, diyor- lar; bütün dünyada, tarihin ilk devirle- rindenberi müdafaa ve muhafaza edilmiş bir prensiptir. Denizler üzerinde bu ka- dar mühim menfaatleri bulunan İngilte- re, kutbun buzları üzerinde ilmi tetkikat yapmak maksadile yerleşen bir heyet dolayısile bu havalinin Rusya tarafından şeyler değildir. Avrupınuı en mühim ajansları, en mühim gazeteleri bu diplös — matik mesele ile meşgul ölmakta ve b — haberleri «salâhiyettar diplömasi mâe kamlarının beyanatlarma» atfen neşrete — mektedirler. Acaba, Rus tetkik heyeti, — bu tetkikleri kutublarda sağlam saha, yan — ni kara parçası aramak Üzere mi yapıyor? — Acaba, kutbun ebedi buzlarının da biş nevi kara demek olduğu günün birinde — Sovyetler tarafından iddla edilivcrezelk — mi? Acaba tetkik heyeti, Jüles Verne —| Jül Vern) in kutupta tahayyül — ottiği altın madenlerini mi arıyorlar? ! Zamanımızda dünya küçüldü ve darala dı. Bunün için buz ovalarının ve buz dağlarının da para etmeğe — başladığını — gnnxvomı' Sancagın , Yeni rejimi (Baş tarafı 2 inci sayfada) luyor ki bu haklar, Suriyenin Sancak ü zerindeki lâfzi hâkimiyetine nisbetle das — hâ kuvvetlidir ve Sancağın Türklüğü Türkiyenin himayesi altına konulmuş —| bulunuyor. 4 Bu izahat gösterir ki Sancak, Türkiy€ tarafından Türklüğü himaye edilen ve Fransa tarafırdan da Fransanın hususf menfaatleri bakımından kontrol altında * tutulan beynelmilel bir garanti altında, — dünyanın sakin bir köşesi olabilecektir, Sancağa böyle bir rejim vermek bahis | mevzuu olunca, artık orada ekalliyetlere bir takım haklar verilmesi ve arapçanın da ikinci bir resmi dil olması zaruri idi, Bunun için Türkiye hükümeti bu mese. lede Jüzumundan fazla ısrar etmemiştirk — | Hangi taraftan bakılsa Sancak ihtilâfı» nın çok iyi bir neticeye bağlanmış oldur ğu ve Türkiyenin bu işde temini müns kün olan şeylerin azamisini temin etmiş bulunduğu muhakkaktır. Bundan ötesi Sancak Türklüğünün göstereceği inkişat kuvvetine bağlıdır ki biz, onların bu kuve veti göstereceklerinden tamamen emini bulunuyoruz. Muhittin Birgen Japon kabinesi istifa etti Tokio $1 (A.A.) — Hayaşı kabinesi is« tifa etmiştir. Yeni diyet meclisinin eksee riyeti Hayaşi'ye muhaliftir. Geçende hü« kümeto karşı cephe almak üzere iki büs yük parti birleşmiştir. Âyan meelisi reistk bütün partilerin iştirakile kuvvetli bis milli hükümet ıqkılmı tavsiye etmeke tedir. hususf mütalea olarak görüşüldü. Encü- menlerde karar denemezse de, bir cere. yanı efkâr hâsıl oldu. Bendeniz de, bu kürsüden arzederek gelecek sene, imar müdüriyetini Ankara belediyesine bağlı- yacağımı arzetmiştim. Bu kanun lâyiha- sı o müzakerelerin neticesidir. Bu izahattan sonra kanunun maddele- rine geçilmiş ve kabul edilmiştir. Kamu- tayın bugünkü toplantısında orman mü- âıi:iyı-u' umunmiyesi bütçesi de müzakere ve kabul olunmuştur. Polis teşkilâtı kanunu Polis teşkilâtı kanununun müzakeresi- ne geçilirken söz alan İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, kanunun heyeti umumiyesi üzerinde göz almış olan haliblere ceva- ben şunları söylemiştir: — Beni en çok mütehassis eden cihet, katiblerin bilhassa polislerimiz hakkında gösterdikleri muhabbet ve şefkat hisleri- gdir. Hatiblerin bu muhabbet ve şefkat dolu söylenirken meclisin gösterdiği gü- | zel, tezahürler hem polisleri, memurları, hem de milletimizi sevindirecek tezahür- terdir. Çünkü siz, her zaman olduğu gibi bugün dehi memleketimizin, milletimi- zin, samimi kanaatlerinin tercümanı olu- yorsunuz. Arkadaşlar; zabıta — teşkilâtı, zabıta küvveti bir memleketin bayrağı gibi, kanunu gibi, istikbal âlümetlerinden bir alâmettir. (Bravo sesleri). Bir mem- lekete göz dikil. ve parçalamaya ka- vyar verildiği vakit evvelemirde hatırla- | m nan şey, polis kuvvetidir. Evvelâ onun murakabesile işe başlanır ve polis ele alı- nır. Osmanlı imparatorluğunun hazin &- kibeti, bunu gösterecek manzaralarla do- ludur. Zabıla kuvveti bir. memleketin şekli, idaresinin de bir ifadesidir, O, efra- dı milletin karakterinin nümunesi olarak durur. Eğer polis, fedakârlıkta, cesarette, fedakârlıkta diğer meslek erbabı gibi |İbüyük varlıklar gösteriyorsa ve göster- |mişse bu, kendilerinin damarlarında ta- şıdıkları Türk milletinin asıl kanının e- seridir (Bravo sesleri, alkışları). | ilhak dilmesine müsaade edemcz.> Bu gsözler paradoks halinde :övlenmiş Zabıta ve poliste feragati nefis, feda- kârlık, fedayi nefsle tev'em bir şeydir. Polisin feragati daima fedayi nefsle ni- hay tbulur. Polis destanında ve edebiya- tında böyle şehidlerin miktarı pek çok- tur. O şehidleri anarken huzuru âliniz- de hürmetle eğilirim. Arkadaşlar, polis denilen kuvvet, zabıta kuvveti daima sin- gi ve gizli, arkadan vuran kuvvetlerle uğraşan bir heyettir. Onu daima pusuda bekliyen kötü emelli adamlar en dalgın bir zamanda onu arkadan vururlar. ©, milletin ve halkın namusunu, baya- tını, haysiyetini, malını, kötü emelli, kö- tü ruhlu adamlara karşı kanunun kalk- miş bir kalkanı gibidir. Bu kalkan dai- ma, sinsi kuvvetlerin attıkları kurşun- ların hedefi olmaktadır. Polisimizin gü- zel şöhreti sımırlarımızın hududunu aş- mıştır. Polis, memleketimizin faal unsur- ları gibi, memleketimizin içinde olduğu gibi hariçte de bir şeref bayrağı gibi el- den ele, dilden dile dolaşmaktadır. Son- ra polis, memleketin iktisadi bir elema- nıdır. Çünkü arkadaşlar, asayiş ve inzi- bat olmıan bir memlekette istihsal de olamaz. Polisin bugünkü tekniği tamamen ve hakikaten baslı başına bir ilim olmuş bir mesleki mahsus ve bir fen olmuştur. Biz buna bilgi ile yani polisin kefiyetini ar- tırmakla işe başlamış bulunuyoruz. Yap- tığımız şeyin başında polis enstitüsü ge- lir. Ondan sonra poliste en çok lâzım o- Jan şey, disiplindir. Dediğim gibi feda- kârlığı, cesareti, milli bir hassa olarak kanında taşıyan bir polise bilgi verildik- ten ve disiplin tall medildikten sonra o polisin bugün verdiği misallerden daha çok misaller vermesi elbette hergün bek- Tenecek bir hüdise olur. Biz evvelâ polisimize bu itibarla baş- ladık. Koyduğumuz maddelerde bir ta- l ı Seiykai ve Minseito partileri devlet ip — lJerinin askerler tarafındari köntrol edil. mesine itiraz etmektedirler. kım tahsil devrlerı ayırdık ve bundı lnı enstitü kurduk. İkinci, polisin bizatihi maddi hayatıs dır. iBliyorsunuz ki bugün ilk kademeyi — arzediyorum. İlk kademe bugüne kadar hayata kâfi olmıyacak bir maaş almakta idi. Bütçe zarureti memleketin umumt iktisadi hayatı kendisin! bu kadar fedas kârlığa katlamdırıyordu. Fakat bütça biraz inşirah hâsıl olur olmaz kendisi — nin terfih yolu gözetildi. Hükümet İcab — eden fedakârlığı nazarı dikkate alarak — bir kanun lâyihası hazırladı. Huzurunuza gelen ve bugün bumıı meclisi sevindiren ve milletimizi sevin- direcek olan kademeler uncak dahllly. ve bütçe encümenlerinin kararları & sinde alınmıştır. Bu itibarla en" kük rütbeli polisten en büyük rütbeliye kas İ dar hepsi birer terfi payı almışlardır ve —'Ş kendilerinin birer derece terfihi tesbil — edilmiştir. Şimdiki halde bütçenin bus günkü ihtiyaç dairesinde devlet polisine icab eden fedakârlığı yapmış bulunuyor. İleride toplu binalar dahilinde otur- malarım, gerek hastalarının, çocukların nın bakılması, gerek hayatlarının sigom ta edilmesi gibi işler vardır. Binaenaleyh bunlar hakkında zaman zaman yapaca — ğımız işler çoktur. Cumhuriyetimiz her — davasında olduğu gibi bu davasında dı, adımlarını daima mütezayit bir surette — müsbet ve muayyen bir program dahilin- de zucz)mr 4 vesile olursam bu benim içii hayat, hattâ hemşerilerim ğ hayat devam edecek büyük bir şereftir. — (Bravo sesleri, alkışlar). a İçişleri Bakanının sürekli alkışlarla — karşılanan bu beyanatım takiben müde delere geçilmiş ve çarşamba günü top- lanmak üzerc içtiman nihayet verilmiş — tir.