23 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

23 Mayıs 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B Ç Balıkçılar - şarkısı hakkındaki muhakeme dün bitti Ehlivukuf şarkının muvaffak bir san'at eseri olduğuna - karar verdi, müddeiumumi de beraet istedi aet Davayı tetkik eden ehlivukuf Halit Fahri Ozansoy, Mesut Cemil, Yusuf Ziya Ortaç BON POSTA Gramer dersi Şahıs zamirleri şunlardır; Ben Sen o Biz Siz Onlar Ben, birinci şahıstır. İnsan kendinden bahsederken bu zamiri kullanır, Misal: Ren gittim, ben geldim. Sen, ikinci şahıstır. İnsan karşısında « kine söz söylerken bu zamiri kullanır. Misal: Sen gittin, sen geldin. Bunlar müfrettir. Cemileri de vardır: Sen gittin, sen geldin. tarzında ancak birbirile samimt olanlar konuşabilirier, Çok samimi olmıyan insanlar «sen> yeri- ne cemi olan «siz» zamirini müfret mma- |kamında kullanırlar, Bir tek kişiyo de: «Siz gittiniz, siz geldiniz> Denilebilir.. — Gazete sütununu gramer kitabına benzettin! Diye sözümü kesmeyiniz... Aramizda yaşayıp da bu basilt gramer kaidesini bil- miyen, yahud da bildikleri halde tatbik etmiyen binlerce belki daha fazla insan Var, Galatasaray, Üçoku 7 -3 mağlüp etti «Balıkçılar» şarkısı müddelumumllikçe ar ve haya duygularını incitici mahiyet- te görülerek bir dava açılmıştı. Davanın Gduruşmasına ikinci cezada dün sabah de- vam edildi ve dava hüküm safhasma vardı. Dava edilenlerden bir kısmının hazır bulunduğu dün sabahki celsede, önce, ehlivukufun verdiği rapor okundu. Kan- servatuvar musiki eserlerini tasnif heyeti azasından Mesut Cemille şair Halit Fah- ri Ozansoy ve Yusuf Ziya Ortaç, ehlivu- kuf gıfatile mayısın 11 inde adliyede, ikinci ceza azasından Nurinin niyabeti altında toplanmışlar, dava - edilenlerden bestekâr Sadettin Kaynak, kendi eseri olan «Balıkçılar» şarkısının mana ve ma- hiyeti hakkında izahat vermiş, ondan sonra da, ehlivukuf tetkikatını yaparak, raporunu yazmışlır. Rapor, 6 numara ile, vaziyeti ortaya koymaktadır; şöyle: «1 — «Balıkçılar» eseri, nev'i itibarile bir «farce musicale» dir. 2 — Bu nevi eserler, umumiyetle hafif |" we şuh manalı olur. 3 — Bu nevi halk manileri, türküleri kelime oyunları ve cinaslarla doludur. Halk edebiyatı antolojilerinde yer alan birçok nümune, «Balıkçılar» gibi kelıme ve mana oyunları gösterir. 4 — Melodik ve ritmik bünyesi itiba- Tile, halk musiki usüllerini muvaffaki- yetle ihtiva etmektedir. $ — Destanların bu nevilerinden mül- hemdir, «<Farce muslcale» kıymeti vardır. 6 — Netice itibarile, «Balıkçılar» şar- kısının halkın ar ve haya duygularını incitecek mahiyette olmadığı kanaati, müttefikan hâsıl olmuştur.» Bunun üzerine, müddeiumum! muavi- ni Cevdet, şu mütaleada bulundu: — Sadettin Kaynak tarafından güftesi ve bestesi yapılmış olan «Balıkçılar» dan dolayı açılan bu davada, ehlivukuf tara- fındam bu eserin sanat eseri mahiyetinde görülmesine ve halkın ar ve haya duy- gularını rencide edecek evsafta olmadığı TÖNÜL İŞLER Kadında genç Olmak değil, genç Görünmek meselesi «Demirköy» de oturan bir okuyucum: — «Teyzeciğim, Genç misin, ihtiyar mista bilmiyorum, fakat istiyorum ki, umuyorum ki gençoe olduğunu söyliyesin.» diyor. Hele bu sön senelerde hiç düşünmemiş- tim. Beni iltifata boğan bu Iyi kalbli 0- kuyucum nereden de hatırıma getirdi. Mütad yazımı yazmıya oturmadan önco gayri ihtiyari bir hazeketle aynaya bak- fım. Allemizin kadın ve erkek bütün men- sublarında hiç değişmiyen bir hayat kal- desi vardır, saçlarımızı boyamayız, beyaz saçı daha güzel bulduğumuzdan mı, bo- yayı bir nevi aldatma saydığımızdan mı, Dedense saçlarımızın tabilliğini değiştir- mek hatırımızdan geçmez. Ve hemen çokluk nisbeti siyahları a « gan beyaz teller gözüme çarplı. Aynı ga« manda da hayatın daha geniş blr kaldesi hatırıma geldi: Kadınların, hattâ erkeklerin arasında beyan edilmesine nazarun, suç sabit de- Eildir. Dava edilen Sadettin Kaynakla Safiye, Neriman, Mahmure, Kemal, Ar- taki, Jak, Bost, Muradyan, Rifat, Cevdet Nazmi, Yani haklarında beract kararı verilmesini istiyorum! Dava edilenlerden hazır bulunanlar ve yekilleri birkaç sözle, ehlivukuf raporu- na dayanan bu beraet isteğine kalıldılar. Müdafaa da bu suretle bilince, reis Kâ- şif Kumaral, aza Nef'i ve Nigârla teşek- kül eden heyet; kararın müzakeresi için, duruşmanın sonunu 10 haziran saat 16 ya bıraktı. İcra mütehassısı Tesbit edildi Hatay ana yasası müzakelerine gidaen ,heyete iştirak eden Adliye Vekâleti hu- kuk işleri umum müdürü Şinasi ile ka- Jemi mahsus müdürü Şakir; Cenevreden İstanbula gelmişler ve Ankaraya doğru yola çıkmışlardır. Bu iki zat, Cenevrede iken, icranm rs- Jahı için İsviçreden getirtilmesi takarrür eden mütehassısın aranmasile de meşgul plmuşlardır. Mütehassız, tesbit edilmiş bulunuyor. Adliye Vekiline izahat verile- cek ve muvafık görülürse, bu İsviçreli mütehassıs, derhal İstanbula çağırıla- taktır. Teradaki ıslahat işine karşı, Adliye Ve- kâletince çok ehemmiyet gösterilmekte- dir, Bu arada icra dairelerinin semt semt ayrılması ve bu dağılılışın, ahaliye, işle- rini takip hususunda kolaylık gösteril- mesi, bahis mevzuudur. Birkaç gün evvel Ankaraya giden İs- tanbul Müddeiumumisi Hikmet Onatın, orada bu mevzu üzerinde de temaslar yaptığı tahmin olunmaktadır. Romanya Hariciye Nazırı Bükreş 22 (A.A.) — Hariçiye Nazı- rı B. Antonesko, yanında elçi B. zesco olduğu halde, bu sabah Cenevre- ye hareket etmiştir. gençlik ve ihtiyarlık yoktur. Genç görün- me, ihtiyar görünme vardır. Bu yüzü sev- giniz mi, sesini yakıcı buldunuz mu, hissi hissinize uyuyor mu, karakteri, bilgisi si- zi tatmin ediyor mu, sizin için kâfidir. Ve siz boyanarak sesinize yakıcılık vererek, hislerinizi yanlış göstererek, karakterini- zi saklıyarak, hayat sahnesine bir akiris gibi çıktınız mi, hareketiniz sahtekârlığın da üstündedir, çaldığınız madde değli, his'tir, hissin de kıymeti ölçülemez. «Demirköy» lü okuyucum bana; #Düşüncelerinize bakıyorum:; Hayatı ve aşkı basit bir kadın görüşünün çok feykin- de görüyorsunuz» diyor. İltifatına teşek - kür ederim. Fakat hakikatte aldanıyor: Zira gerçekten ebasit» im ve eğer bazı vak'aları görüyorsam, önüme sunulan me- selelerin bazılarında isabetliye yakın tah- liller yapıyorsam anu sadese buü «batite 1l- Be borçluyum. Ve şunu söylüyorum: Ol- yinmede, kuşanmada, konuşup söyleşme- de, ve bilhâssa gönül işlerinde basit'ikten Çıkan İnsan tabillikten çıkmış, dermektir. Çıkınca da muhakkak bedbah! olacaktır, Bandet olduğunuz gibi görünmektedir. TEYZE — Hayır, yok! Diyorsunuz.. Mademki iş inada bindi; isbat edeceğim... Bakın şurada iki kişi durmuş, konuşuyorlar. Bir kere onları dinliyeli «— Bendeniz bugün.» «— Estağfurullah, zatiâliniz.» «— Estağfurullah, bendeniz zatiâlinizi ziyarete gelecektim.» , «— Estağfurullah.» sen demeyi bilmedikle: zür dilemek mecburiyetinde kalıyorlar, *un zaman kalacak mı? Amerikada Sİyah - beyaz mücadelesi Yataklı vagona kabul edilmiye » Zenci meb'us dava açlı Bugünlerde - Şi- kago mahkemesin- de görülmekte o- lan bir dava Ame- rikanın şimal eya- letlerinin bir çok- larında — siyahlar ile beyazlar ara- sındaki zıddiyetin Fazla dinlemiye lüzum yok. Duydu - nuz ya! Ben zamirini bilmiyorlar, bende- niz diyorlar, Sen, siz zamirini bilmiyor, zatiâliniz, diyorlar. Aradaki estağfurullah fazlalığına da gelince ne yapsınlar.. Ben, çin ikide bir ö- Fes Osmanlı idi, Arab harfleri Osman- h idi. Onları attık.. fakat fes kadar, A - rab harfleri kadar Osmanlı olan: Bende- nizle, zatiâliniz dilimizde kaldı.. daha u- Maçtan (Baş tarafı 1 inci sayfada) |göndürüyordu. Galatasaray Üçok kalesi- 'ne kadar sokuldu ve 5 inci dakikada Adil topu körnere attı. Necdet ortaladı. Kale önünde birçok karışıklıklar oldu. Bu sı- naltıyı, Reşat çekti ve Galatasarayın bis Fzinci göolü bu suretle atıldı. Arkasından Galatasaray sağdan bir akın yaptı. Bü- lent kaleciyi topla içeri attı. Bu hareket favul sayıldı. Soldan Haşim topu Eşfaka geçirdi. Eş- fak bekleri atlattı. Fakat hücum avutla neticelendi. İzmirliler bir akın yaptılar. Reşat akını fena durdurdu. Favulü, Sait gekti. Gulatasarayın kalecisi Sacit favulü | plonjanla kurtardı. Oyun seri oluyor. 'Top bir kaleden diğerine çabucak gidi- yordu. İzmir müdafaasının bir hatasından çok kikada Galatasarayın ikinci golünü attı. Üçok tekrar akında, Sait ve Namık iyi oynuyorlar, Fakat merkez muhacim Sa- im akınları öldürüyor. Bir frikik oldu. (Adil güzel bir kafa vurdu. Sacit fevkalâ- de bir plonjonla topu bloke etti. 34 üncü dakikada Necdet bir şüt çekti. Kaleci ye- re yatarak karşıladı. Eşfak yetişti. Sağ köşeden Galatasarayın üçüncü gö- lünü attı. İzmirliler açık oyun sistemini kullanı- yorlar. Üç gol yemelerine rağmen can-| h ve arada sırada da tehlikeli akınlar ya- pıyorlar, İzmir sol müdafii sol muavin yerinde de oynuyor. Çok çalışıyor. 39 un- cu dakikada müdafaanın topu uzaklaştı- ramamasından istifade eden Haşim dör- düncü golü atıyor. Devre bitmek üzere iken Sait topu sü- rüyor. Kale önünde topu boş duran Na- mağa geçiriyor, Sacit yerinde bir müda- hale ile topu kornere atıyor ve devre böylelikle bitiyor. zada sağ bek Alinin eline top vurdu. Pe-|, /det topu sürdü. Şüt çekti. Kaleci karşılâf güzel istifade eden Süleyman 25 inci da- ) |Adil, Mehmet - Kemal, Sait, Saim, bir intıiba 4 İkinci devrede Üçoklular Saimi sağ ($ Beldi merkez mühücime, Mehmedi l içe, Mazharı da gol muavine alıyorlar: İzmirin muhacimleri iş- göremiyorlafı Yalnız müdafaaları çalışıyor. : Eşfak kalecile karşı karşıya kaldı. Tos pu avuta attı. Reşadın bir ıskasından işe tifade eden Sait 10 uncu dakikada Iımç Fin ilk gölünü attı. Arkasından Eşfak $0 güzel bir şfit çekti. 11 inci dakikada Nec* dı. Gene karışıklık oldu. Necdet beşi göolü attı. Saim, Kemalle yer değiştirdi. 16 ıncı dakikada Süleyman geriden g9* len topu şüte çevirdi. Galatasarayın ftıncı gölünü attı. B c di Süleyman yedindi gelü attı. 22 inci dakikada Sait Üçokülf ikinci golünü gıkı bir şütle attı. Galatasaray gölleri artırdıktan sonft gevşedi. Üçok ise akınlara başladı. 38 inci dakikada penaltı oldu. Sat! çeli' t Üçokun üçüncü gölünü attı. 1 Oyun karşılıklı akınlarla devam etile Ve nihayet Üçok 7-3 mağlüp oldu. Üçok takımı, Hilmi - Ali, Ziya - ŞüktüÜr /har, Namık. Galatasaray takımı, Sacit - Reşat, LÜt fi - Ekrem, Hayrullah, Suavi - Necdeh Süleyman, Eşfak, Haşim, Bülent şeklif” de idi. t Hakem: Refik Osman (Beşiktaş) idk Dünkü oyunda hakem oyunu iyi ve B" tarafane idare etmiş sayılamaz. Of6ay' ları görüşü çok fena idi. Bilhassa GalatdP paray aleyhine verdiği penaltı İzmir © yuncularının ikazı ile ancak uzun mü''1 det sonra düdük çalınarak — verilmişti” ,Galatasaraylı oyuncuların avut çizgis'” 'den asgari iki metre dışarıdan çevirdik” leri top az daha İzmir takımına bir oK malolacaktı. Hakemin oyunun sörn! doğru adım atacak hali kalmamıştı. derecesini pek güezl anlatmaktadır. Mişigan eyaleti meclisinde mebus - lan Artur Micel isimli bir zenci 'ev'î'xıl_kı hafta bir işi için Alabamaya gitmişlir. Zenci mebus yolculuk esnasında yataklı vagona girmek istemiş, memura elindeki biletini de gösterdiği halde yataklı vago- na alınmamıştır. Bunun üzerine tren mü- DA 'fettişine müracaat etmişse de elindeki 'birinci mevki ve yataklı vagon biletine | —| — rağmen müfettiş yataklı vagona girme- 'gine müsaade etmedikten başka birinci mevkie de girmek salâhiyeti olmadığını söyliyerek avukat ve mebus olan yolcü- yu siyahlara mahsus olan vagona öturt- muştur. Mebus şimdi mahkemeye müra- cant ederek şimendifer kumpanyasından elli bin dolar tazminat istemektedir. Ba- kalım mahkeme kararında beyazlar İle siyahlar arasında bir fark gözetecek mi? Şehrimize bir Bulgar takımı geliyor Ekalliyet kulüplerinden olan Şişli Ie Beyoğlu spor klüpleri müşterek bir an- laşma yaparak Sofyadan bir Bulgar fut- '_hol takımı getirmeğe karar vermişlerdir. , Bulgar takımı ilk maçı önümüzdeki cumartesi günü Beyoğlu spor takımile, ikinci maçı da pazar günü Şişli İle Tak- sim stadyomunda yapacaktır. Dünkü atletizm müsabakaları Robert Kolejin senelik atletizm müsabakalarında alınan dereceler çok düşük oldu K ö n 2 800 metre başlarken M Robert Kolejin senelik atletizm müsa-| kilde yapılmıştır. En küçükler, pakti bakaları dün Bebekte yapılmıştır. ve büyükler arasında yapılan müst lfıı mada! Müsabakalarda dereceler çok düşük : plmuş, buna mukabil organizasyon ezki larda derece alan atletlere |günlerde olduğundan daha güzel bir şe- | dağıtılmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: