1 erkek tipleri hangileridir? A z Vüzü değil, ahlâkı ve mevkü | Kadın hayatın acılarını tatmış güzel erkek! Ben erkekte yüz güzelliğinden ziyade ahlâk ve mevki üstünlüğünü ararım. Yüz güzelliği gelip geçicidir, bu ikinci derece- ye bırakılmalıdır. Ahlâkı ve mevkii üs- tün'olan bir erkekle yaşıyan bir kadınla yalmz yüzü güzel bir erkekle yaşıyan kadıni mukayese edecek olursak, birinci- si her halde daha mesuttur. Buna naza- ran gene hayalimde bir erkek tipi var: Uzun boylu, geniş omuzlu, esmer, kuv- vetli bakışlı, iri siyah gözlü, dalgalı saçlı, mağrur, şen, herkesin sözile hareket et- miyen bir genç... Subay, bahriye subayı, b uçak subayı olursa daha çok hoşuma gi- der. Tokat: N. A. (Sarih adres ve isminin neşrini Ahlâkı: Huyu uysal ve güzel olması istememiştir) — 85 — (deal kadın: Misafirperver, şakacı, uysal kadın Şu tipte olan kadınları severim: Boyu orta, balık etinde, yüzü esmer ve bayasız, burun, ağız, dişleri ufak, kaşları, saçları siyah. Tabiati: Uysal, zevcine karşı hürmeke kâür, misafirperver, sıcak kanlı ve şakacı. Tahsili: Az olsa da olur. Yeter ki va- tan-muhabbeti olsun. Aile hayatına atıl- dığı zaman kendisinin ve çocuklarının | sıhhatini düşünmeli, başaklarına muhtaç olmıyacak kadar dikiş ve biçkiden anla- malıdır. Susurlukta Bir Genç (Adres ve işminin neşrini istememiştir) ” - Kadın mutlaka beyaz olmalı! Bence her kadının kendisine göre bir tipi vardır. Fakat benim düşünceme göre kadın mat beyaz tenli, ince siyah kaşlı, Ayni renkte parlak gözlü, kumral ve gür gaçlı bir kadındır. Vücudu balık etinde, boyu orta, bu te- şekkülât altında diğer bütün azaları gü- zel olmalıdır. Başlıca meziyeti ise ev işlerini tama- mile ve bilerek, istekle yapmak, bilhassa yakınlarına karşı mütebessim olmak, mâ- kul söz söylemek, vasat dereceyi aşma- mak şartile beşik ve salıncak meşgalesi- ni benimsemek, sun'i tuvaleti pek az mikdarda kabul etmek, muhakkak orta tahsilli bulunmaktır. Eşi geleceği zamanda tertemiz ve sade | tep açılacaktır. Fakat bu orta mektep - olarak beşuş bir çehre ile onu karşılamalı.(ler de ihtiyacı karşılayamıyacağından | mali vardır. Ankara İçhisar Tokyo sokak No. 9 da(önümüzdeki ders senesinden itiharen| Galatasaray kulübü bu akşam İzmir H. İ. (İsmini yazmamıştır) -— Son Posta'nın Tefrikası: 40 — Buna da teşekkür ederim'. Demek ki mavi boncuğun birisi de bende, öyle mi?.Birisi Kâmiranda, onu biliyorum.. |bi başkalarında da var mı acaba?.. Neme- lâzm,kaçunenhf—_h.—dıunl!m komşuda . elbet birbirimizelona bırakıyorum!. nafile ziyan etmeyiniz!.. Belki başkası-| rastgeliriz. Ben bir daha poker oyna - na da lâzım olur. Haydi artık bu lâfları|mam, eğer siz o zamans kadar kumkan bırakalım. Şimdi Kâmiran, sıze kimbi-|öğrenirseniz, hep beraber oynarız. lir ne kadar darılacak!. Benimle ne konuştuğunuzu soracak, zavallı iç yü- zünü bilmez, aramızda bir şey var, zan- İTLENBİKo HAĞ Z S ğ ) İSTANBUL 21 - Mayıs - 1937 - Cuma Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk muzikiai. 1240 Hava - Gümrüklerdeki ya K TE ae sat henüz çıkarılmadı Akşam meşriyatı: ıı_mmmmw.mumaım-““ 1830: Plâkla dans musikisi. 1930: Spor|bütün malların 31 mayıs akşamına kadar|31 mayıs akşamına kadar gümrükten çıkkf” musahabeleri Eşref Şefik tarafından. 20: Sa- | bilk kaydüşart kontenjana tabi olmadan çı- | maları lâzımdır. İthalâtçı tüccar, bu di ve arkadaşları tarafından Türk musikisi | karılınası hakkındaki serbestiyo rağmen dü- | de bir tereddül ve inlizar devresi we halk gşarkıları. 2020: Ömer Rıza tarafın -|ne kadar pek az tüccar malım çıkarmıştır. İtedir. Gam paLbEK ŞiyMer, 2A0 Sufiye ve a7ğa <i ASA Ğ ÜND Mltar: Dukimet bülla -| “Piyagsya DOl YakKLArIA DUŞASİ olmalıdır. daşları tarafından 'Türk musikisi ve halk|halâtta serbestiyi kabul etmiş bulunmakta - K şarkıları, (saat Âyam). 2115: ORKESTRA.|dır. Bununla beraber gencl ithalât rejimin- pııyor Her derde deva bulan Teyzeciğim, 2215: Ajans ve borsa haberleri. 22.30: Plükla | de tatbik edilen esaslara göre kararnamele- Hayalimde yaşattığım kadın şu evsafa | sololar, opera ve operet parçaları . rin altı ayda bir, fakat müddetin hitamın - Piyasaya çok miktarda buğday gelmik” malik olmalıdır: mımmmmun.mımsmmıywıu YARINKİ PROGRAM mektedir. Künunusanide ilân edilen son ka- | Tün 22 vagonu Ziraat Bankasını atttir. $ VE” Karakaşlı, kara gözlü, tzun boylu, cin- İSTANBUL Tarname haziranın sonunda biteceklir. Bu | £ON Çavdar, 2 vagon arpa gelmiştir. gi cazibeye malik olmalıdır. * £t - Mayıx - 837 - Cumartesi itibarla yeni kararnamenin bugün Intişar et- "SİİIİIII’“ Bence tahsilinin ehemmiyeti yaoktur.| — Öğle neşriyatı: mesl icap etmektedir. Fransz frangı dün Londra 110,84 den muamele görmüştür. Bu mhl= ” f tokrar 46 santin r düşmüştür. Yeni kararntme, ithalâtta serbesti esası- mı kabul ettiği takdirde tücearın büyük bir | yekün tutan gümrük reamini verevek hemen malini çıkarmasında istical edilecek bir ci - het kalmamaktadır. Çünkü bu tazdirde 31 mayıs kaydı kalmıyacaktır. Pakat yeni ka - rarnamede bu kayıt yoksa tüccarın yarın - Man itibaren gümrüklere tehacüm — edeceği 1230: Ptükla Türk musikisi. 12.50: Hava- dis. 12,05: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 18,30: Plâkla dans musikisi, 19,90: Kon - ferans: Doktor Ali Şükrü (Çocuklara hasta- lik nasil geçer, korunma çareleri), 20: Pasıl saz hey'eti, 2030: Ömer Rıza tarafından A - rapça söylev, 20458: Pusil saz hey'eti (Baat Ayarı), 21,15: Orkestra, 22.15: Ajans ve bör- sa haberleri, 22,15: Plâkla sololar, opera ve E_“. parçaları GESPORSS Üçok Hayatın acılarını tatmış olmalıdır. İzmirde İki Çeşmelik Dolaplılaryu caddesi No. 28 de Yaşar Türgat —i Kadın inatçı olmamalı! Hayalimdeki kadın müşfik bir anne, iyi kalpli bir ev kadımı, aile terbiyesi görmüş güzel bir bayandır. Suriyeye kiraz ihraç ediyoruz Suriyeye kiraz ihracına başlanmıştır. Bf hafta üç yüz küfe ve kilosu beş kuruştan raz ihraç edilmiştir. İstanbul Borsası kapanış fiatları 20 - 5 - 1937 ÇEKLER Şarttır. Kadında inat fena bir rehberdir. Tahsili: İlk veya orta olmaâlıdır. Ankara Akbaş mahalleri Ergenekon #sokak No, 32-34 de Bürhan Çetin ZAĞNNN — ç ce İstediğim bayan: 25 ile 30 Şehrimizde arasında dul Dört oyuncusu eksik olan Benim istediğim bayan: İzmir takımı Galatasaray ve Orta boylu, balık eti mz, UzunN A yiyalı saçlı e güzel, ne de çi 25 e| — Güneşle karşılaşacak B0 yaş arasında dul... d Cumartesi günü Galatasarayla, pazar günü de Güneş takımile iki maç yapa- 'cak olan İzmirin Üçok futbol takımı dün sabah Bandırma yolile şehrimize gel- miştir. , Oyuncusu eksik olarak gelen Üçok ta- kımı kafile reisi Mehmet burada yapa- cağı maçlar hakkında bize: «— Millf küme maçlarına başladığımız - BB SES8SLÜMEN BLraş ze tanzim edebilecek bir kadın... , Ankara Cebeci Uysal sokak No. 35 de H. Seven Yeniden 52 Karamanda arteziyel Faaliyeti müsbet Netice verdi Karamanda arteziyen faaliyeti hak" tarihtenberi her karşılaşmamızda iyi de-|| Anadolu gm. © 60 kında muhtelif neşriyat yapmış, yapı * 7 pecek oyunlar çıkardığımız halde hücum |f pesin lan aramaların müsbet neticeler ver * - ©0 Orta mektep hattımızın iyi anlaşamaması yüzünden|| A Ş © Ö v diğini yazmış, hattâ ilk su çıkışının BE l muvaffak Azlan çimento yecanını da resimle tesbit etmiştik. F4” Açl acak | "Takımmımız son haftalarda iyi bir ahenk t.llıt:“h:llhl kat geçenlerde ilk fi ne z İtesisine imkân buldu. tice verdiği hakkında bir haber intişaf Maarif Vekâleti orta tedrisatı ' Telefan ; Bölemn eee agaz Ha d Burada, geçen” hafta Fenerbahçeye |) ietinat ve Değiz. etti. Konya valisi bu haberin aslı olma" tişlerin tetkiklerine dair hazırlıyacak - karşı yaptığımız oyunu — gösterebilirsek (| Şark Değirmeni dığını, aramanın müsbet netice ve iyi, anlayışlı, görgülü bir hakemle ları raporlar temmuza kadar )I.ııx—lf_ç k iyi netice alacağımıza emi- mniz» dedi. Vekâletinde bulunmuş olacaktır. Vekâletçe bu raporların tetkikinden sonra önümüzdeki ders senesinden iti- baren orta tedrisat sisteminde bazı de- ğişiklikler olacaktır. Üçü İstanbulda olmak üzere yeni - den memleket dahilinde 52 orta mek- Gelen oyuncular şunlardır: Hilmi, Ali, Ziya, Hüsnü, Mehmet, Şük- Tü, Sait, Mazhar, Mustafa, Kemal, Na- mmk, Saimden ibarettir. Kaleci Nejatla Adil, Basri ve Enverin ,cumartesi günü İstanbula gelmeleri ihti- 20 2010 22128 20125 18 orta tedrisatta da sınıf tedrisat usulü -| Üçok takımı şerefine kulüpte bir çay zi- n:mnı.;_ım nün tatbik edileceği söylenmektedir, | yafeti verecektir. — Bir parti bezik oynayan yok mu?.|Daha sonra o im;ııu mektuplar.. bir. Diye onlara sesleniyordu: genç kızın yeni yeni kendin: bulma - Turhanla ikisi bezik oynamaya baş-İya başlıyan hayatında fırtınalar kopa- ladılar. Öteden ev sahipleri, Lebibenin İratı bu dedikodular... Ya Turhanın ha- Vaziyeti ışıklandırmak için bir kaç letrafını sarmışlardı. M? Kâmiranı onların evinde ta-İtındaki muhtelif tabakaların oyulmasınd Fahrünnisa: SÜ nıması, sonra onlarla araları biraz| kolaylık için birbirinden geçen ve - tedrittf Yazanı Kamal Ragıdi — Bu kadar erken bizi hrıhnıkıçınmımmmphuu,ghmumwnw Diye soruyordu. olur mu?.. Diyordu. Hiç olmazsa bir|yeni bir macera içinde gözlerin, e Ciüıı_h&_ıyın—:çouuud-puudıhıbıiçoymııydık'— kadına koşup gilmesi... Eel:ı:ı. — Kolayını bulmuşsunuz ya, işte...| — Kâmiran oynasın!. Ben yerimi|liyordu. Turhanın yalanını tutar tut - mmm—mühmr._ Boru çekme; menfi bir neticenin Kâmiran da, Turhanla kocasın, baş-|kat gene de, onun bu kadarcık bir su - başa bırakmış, onlara doğru geliyordu:|çunu unutmak, örtbas etmek için, de - — Aman, iki gözüm, diye kaşlarını|rinden derine içi sızlıyordu. Hele o im- — Beni yarım saat olsun, dinlemiye-|kaldırdı. Biz, sizin yeriniz tutabilir|zasız mektübu slmazdan evvel, Tur - cek misiniz?.. miyiz, hiç?.. han gelseydi de: «Sana lâyık gibi gö - — Neye yarar?.. İkimiz için de üzün-| Fahrünnisa, Arif paşanın karısı ile kız|rünmek için, seni kaybetmekten kork- SE nulmuştur. Bor vçekme; menfi bir neticenin sonu neder!.. Kimbilir, onu da yatıştırmak 'tüden başka bir netice vermiyecek ol-|larını kapıya kadar götürürken Nüvey |tuğum için yalan söyledim!.» diye ken- ıı.ı.;wm-. ':,J“.,_.'““'““"“". (Na gelince: Dakikatf ee vekte Talüp söylyeceksiniz. Boş, |(duktan süa .. renin kulağına eğildi: disine açılsaydı ;muhakkak ki Lebibe İyodi yüz litre su veren tahtetarı tazyikin BöÇ aramızda hiç bir şey yok diye yemin| Genç kız yavaşca başını eğdi; Nü — Ne o, Çitlenbiğin Turhanla arası|hepsini unutuverecekti. raytı oynatması ve dahili deliği çöl etseniz başınız bile ağrımaz ama, benim | veyrede soğukça bir selâm verdi; sonra |açıldı mı?.. — Bunu yapamadı, bari bir köşeye | PET zaman âhtimal dahilindedir. "'””:: yüzümden niçin üzüntü çekesiniz?.. | beraber yürüdüler. Diye fısıldadı. Genç kız, birdenbire|çekilip otursa, kendi kendini unuttur-| "3tlamak üzere arteziyen delizinin Va. p O aralık Nüveyre de yanlarına gel-| Turhan anların arkasından bir kaç| öfkelendi: saydi!.. hramerağ Tn aa gi e mıştı. Genç kız, ablasından daha hır -|saniye baktı. Sonra dizlerinde bir ke-| — Zaten aralarında ne — vardı ki?..| Diye içini çekiyordu. Çok geçmiye -| tolanmış değil, boru çimento ile toprak # ” c:ı. T:rhanı karşı âdeta dargın görü-|siklik duydu; hemen oracıkta bir kol -« nüyordu: Z — Haydi, dedi, artık gidiyoruz. An- nemin başı çok ağrıyor. Turhan, hâlâ Lebibeden tatlı biz söz Bülendin arkadaşı diye bir kaç defa cek, elbet, ilk günlerdeki bu kırgınlık bize de geldi, hepsi 6 kadar... azalacak, sonra günün birinde hepsi si- —il— Tinip geçecekti. Lebibe, çok Üzüntülü günler geçiri-| Bu kadarla da kalmamıştı. Bülend de yordu. Şu bir iki ay içinde neler o'muş, | gelmiş, bu acıyı büsbütün dağlamıştı: tuğa çöktü. Kâmiran, sanki uzaktan =MMMM yanına — Bunun, elbet, yarını da var; elbet almak için kıvranıyor; kısık, donuk bir pehklıiuhlmr;u—ııinerb- Ş neler geçmişti; Sadri için, ona danışma-| — Ben ne bileyim, diyordu, mektep- sesle: rim!. dan, babasının söz vermesi... Sonra ni-|te iken iyi bir çocuktu. Biraz yaramaz- — T)e_mek. sizi bir daha göremiye -| Diye başını sallıyordu. Öteden Nihat |şanın bozulması... Turhanla tanışması,|dı ama, çok çalışkan, pek anlayışlı idi. ceğim, öyle mi?, da: ona birdenbire inanıp bağlanıvermesi... ( Arkası var ) ftında kayalara rabt ve tesbit edilmiştir. Asırlarca, suyu yalnız göklerden beklii” sılalarla sulanması ve rejimin — vatand, tarımsal ve ekonomsal bakımdan kalkihri . sını istihdaf eden ideallerin! llhln". ." hih etmenizi doğru — özlülüğüzünden ve sarmılarımın kabulünü dilertm. Bonya valel —