Ziraat Bahıelerı 8 Hayvanlarda önüne geçilmesi lâzım gelen bir ha ——— —— * Dalak hastalığı bir koyun sürüsü! verir. Bir aşı hayvanları bir sene hastalıktan muaf tutar. Köylüler hayvanları aşılıyarak ted arTasında şüp - dur: Hükümet; Son günlerin haberleri hesiz siz de okumuşsunu etlere gönderdiği yeni bir emirde Antraks hastalığı ile mücadele işine bu yıl daha fazla ehemmiyoet verilmesini is- temiş ve bir kısım köylerimizi, gereken fenni tedbirleri yapmıy ecbur tut - muştur. Şimdiye kadar k n ihti - yarına bırakılan bu hastalığı önlemek işinin, çokluk olduğu yerlerde mecburi tutulması memleket hayvancılığına ol - duğu kadar, yurde ina da büyük bir hizmet olacaktır. Çünkü Antraks yalnız hayvanlara değil, iusanlara da ayni de - recede zarar veren tehlikeli bir hasta - lıktır. bulu - uluğu- Fen dilin- verilirse de bizim köylümüz onu Dalak diye tanır, Gerçek lığın ( rpan hali, kanın si- renk a nin bir çok yerlerindi hastalık, bi muzun de ona Ant gun argın başak yeyip, su iç- mekten ileri geldiğini « de bu hastalığın sebebi hiç gibi değildir. Dalağın asıl Basilüs Antrasis deni te sandıkları ebebi fen dil bir mikropti Bu mikrop hayvanların pisliklerile top- | * değer İspor olur. her sıkin ca foprakta e bu İs yak ve otlara bulaşır ve toprağa değmez, biçimini değişt İspor, d da; ya anabilen ve yıll yabilen klidir hunduğu yerlerde larla bi bun. Bgövdesine geçmiş © En çok su hastalığının 3 yerlerde rülür. Hasta Çobanla sıkmak suretile hayvanları işetirler. Has- ta olanlar bu sırada kanlı bir sidik çıkâ- rırlar, bununla beraber hastalık bir ka günde sürüyü dolaştığından ölenleri görmekle ve bir defa içlerini yoklamakla da anlaşılabilir. Yağmurlu ve selli yıl - larda hastalık daha ziyade - genişliyerek bütün ot bi yerlerde artık her sene görülmesi âdet olur. So - lucanlar da mikropların topraktan yu - karı çıkmasına yardım ederler. Bu kötü hastalık dalaklı koyun veya sığırların etlerini yiyen insanlara da ge- çer, Derileri de mikroplu olduğundan bu işlerle uğraşanlara, göcuk, çarık giyen - lere de bulaşır. Ve ateşli yaralar yap.ır Deriler tuzlanmakla hastı betmezler. Mikrobu çok day mıkl: oldu - ğundan bu hastalığın ölülerini gayet de- rin gömmek ve kireçle yakmak gerektir. Dalak hastalığı bir koyum sürüsüne gi- rTİNce az zamanda çok kırgın verir. Ko - yuncuyu şaşırtır, kalır. Halbuki Dşt icat ıı'.ıan bir aşı j Jarı bir ir taklık nınır. Böyle buna he bu hastahıktan korumakl hayvancık « | stalık: Dalak ne girince az zamanda çok kırgın birli hareket etmelidirler. mümkündür. Tedbirli bir k saharda bu'aşıyı yaptırmakla koyunla - rını ölümden, yurddaşlarını da tehlike - İden korumuş olur. Türkiyede iki türlü dalak aşısı bulun- | maktadır. Bunun birisi Pastörün aşı evin | de Ankara ve Pendikte yapılan yerli a- şılardır. Pastörün aşısı iki defada (Türk Antraks aşısı) ise bir defada kullanılır. Küçücük şişelerde satılan bu aşıların bi santimetre mikâbı sekiz koyunu 'aşıla - miya elverir. Sığır, bey, başka nisbetlerde kullanılı Aşının yapılmasına gelince: Bun: baytara yaptırabileceği niz de lirsiniz. (Yerli a mel parasız verir. Baytar iki kuruş el emeği alır). Kertikli £ rınga alıp aşıyı içine doldurursunuz ve yunların kuyruklarına, yahut bacakla- rımın iç yüzüne, derilerinin içine (edim | me arasına) iğneyi sokarak aşmın sekiz- apal | cek.yılın o gününe kadar dalak hastalı - ğından korkmaz. Bir de hastalığa tutulmuş olanları etmek için Serom vardır ki bu da ayrıca kullanılır. Bence iyileştirmeğe uğraşmak- baştan korumanım yolunu tutmak mız ki bulaşık otlaklardan bir kaç sene kaçmak ta lâzımdır. Dalak has- ği köylerde mek istediklerinizi bize yazınız, vap verelim. Menemende Rıdvan Ahmet: neülük kitabı) Ne yaptınız? ste Fadıl: asulyasını) bulabildi. mi? Yazdığım adrest Kırıkkalede Şükri dıiğınız çekirdeği veya fidanları bula- | bildiniz mi? Söylediğim yerlere baş vurdu - | nuz mu? $ mi, ektiniz ganf[r.,xll ml? Bigada bir gündüz hırsızı Biga (Hususi) — Ev halkı teferrüç yapmak üzere kırlarda bulunduğu bir sırada istidacı Mehmet Mutlunun evi- nc güpe gündüz bahçe duvarından at - hıyarak bir hırsız girmiş ve bir kat el - bise ile bir miktar iç çamaşırı çalarak firar etmişti Zabıtaca hâdise haber alınır alınmaz k"'aku ara hım n telefon edilmiş ve şıyan hırsız Çanpazı merkeze getir hud kanununa te sı yapılan Aliye altı ay hapi kadar da zabita ne: zası verilmiştir. Bu sabıka /hal | GÖNÜL İŞLERİ! Okuyucularıma Cevaplarım «Lüleburgaz> da Bay M. C. ye: Mahkemeden talâk karar lay değildir. Hâkim iki tarafı dinliye- cek, uzlaştırmıya çalışacak, müdde! ve- recek, yuvanın yıkılmaması için elin- fiun geleni yapacaklır. Bincenaleyl önünüzde hiç de; iki senelik bir za- man vardır, Şu halde telâşa kapılma- nızı doğru bulmam, Sizin için yapıla- cak yi önünüzde bulunan vakti iyi kullanmaktır. İşe her şeyden evvel va: giye Til ile başlayınız. tığın bir aile bab mek içir yors acabi Bana anla: ynen kabul ediyorum: Müşfik anızı Mesut et- diği kadar çalışı muz. yunlar do sizin de hatalı oldu, lar yok mu? Soğuk kanlılıkla düşünü- nüz, bu hatalı noktalarınızı keşle çalı- Şanız. Sonra bunları refikanıza sami- miyetle ttiraf ediniz, ayni zamanda onda hatalı gördüğünüz hareket şekil- lerini de birlikte gözden geçiriniz Mümkünse bu mülâkatla samimi dost- larınızdan birini de hazır bulunduru- nuz. * «Trabzona da Bay M. A, İ. ye tup ve haber yollamak imkânını eld. edem mil ':k ce hazırlanıp Avrupadan gelen aşı, öteki | ş de birini sıkarsınız. O koyun artık gele- |a SON POSTA Tek tek ayakkabı modnsı kalanmak tehlikeli laması tehlikelidir. Bu sefer 1 tehlikelidir. Bu sefer adınlarını yakalamış ve ranklerde ayakka- lâ sağ klarına kabı giyerlerse, sol ayakları- yorlarmış... Erenlerin sağı solu olmaz, derlerdi. Meğer modanın da sağı solu olmuyormuş, * Balık baştan kokar amma, moda ayak- tan başa çıkar. Bu moda da ayaktan anların Moda bürnu a ayrı ayrı lar giydirmiş. Me: rında sarı, yah göreceğiz... Bir gün sarı saç- gün siyah hi görmekten da- * ramazanda hamalların bahçe vardır. Davul ça- erlitaşta ayağında neler . Sabah — olmuş. bitmiş, hamall $ ğ Bugün- hamallar şark ırmızı iskarpini rse, moda meraklısı ğında neler var, yunu df Diye beklerse boşuna olür Modanın bu beklemiş sırrını öğrenemez. * 'Tek tek ayakkahı giyebilirler, tek tek eldiven giyebilirler. olarının bir önü başka öbür önü ka, öbür kolu başka n bir bir kolu ba ı i pembey ya buyayabi F iş göz bahsine geldi mi? Ankara rdan daha çok müt bütün — kadınla için mektupla cevap | uyar. İMSET Çanakkalede Atatürk heykeli Çanakkale, (Hususi) — Atatürk'ün heykeli, Cumhuri: anında vaktile hazırlanan guk büyük merasim ve coşkun teza di p:ı k haline (ıı;, edıluck nadide çgus- lerle bezenmiştir. İhtisas mahkemelerinin müddeti bitiyor Muvakkat olarak ihdas edilen askeri ve adli ihtısas mahkemelerinin kavuni | müddeti, mayıs sonunda bitmekted Şimdiye kadar, müddetin yeniden tılması hakkında hiçbir üma: dığına göre, bu mahkemelerin 1 temel görülmektedir. İhtis ıkemeleri 1â; makta olduğu arın urf ıklar mahkem lenmektedir. | olma- muh- | dilir, bak- dumi ahkâma 8 8I asliye nelerine söy L ndra ve Paris borsalarında muamele olmadı Dün Londra ve Paris bursala nasebetile kapalı olduğundan fr: da malümat gelmemiştir. Beynelmilei ticaret konferansı Paris 17 CHususi) — Türkiyenin da İştirak etliği beynı lel parlament dcaret kon- Yeransı âyamıı t antı sal relisi B. Lebrun ta: feransla 30 dan fazla memleketin mümes « âlleri bulunmaktadır. F yörtü mü- ak hakkın- ( Üfürükçü ) oynanıyor BAyalkdi aai Gğile arımızdan sın yirn caktır. Eyüp Parti merkezine bağlı nmatör —w - atkârlar tarafından şimdi bunun prov Kızılay Kurumu içia ler u piyeste muharririn kend /de çocuğum » gt de rol alac Ayni pi yaz ortalar ktır tamamı olan a başka yerlerde temsil edile- içperdesi de Nesep davası yeniden görülmeye başlandı Mahallebici Mehmet Ali ile karısı Fatma Nezaht mahkemede söz söylemekten âciz olduklarınlı vekilleri geleceğini anlatarak mühlet istediler Dava mevzuu olan Nermin ismindeki kız çocuğun aldi yeti etrafında açılan dava, hukuk tah kat hâkimliğinden, hukuk umumi he' edilmişti. İstanbul asliye dün saat on altı buçukta bü n duruşmasına başlanıldı. altı cı Fatma İlhanla dava edilen m: ci Mehmet Ali ve karısı Fatm Nezahet, salonda hazırdılar , dava- a davasını anlatmasını Fatma İlhan, şunları anlattı: söyleyince, — Bundan 7 sene kız çocı Şurdüm vi ndan 4 sene evv 4 da iken - bu kız çocuk çalındı. O zaman. ismini de min koydum astaydım. Yatıyordum. — Gözlerim rdu. Çocuk sokak | çocuklarile < ben & görmüy de Mi tarafından al müş, o gece kayboldu sa! tınca bulunduğu yeri yüzünü de bu suretle anla Derken, bu maballebici Mehmet AL, geldi. Gayet şık giyinmişti, elinde bas- ton vardı. Bastonunu Ssavura savura esen» dedi <fakir bir kadınsın; ayni zu- manda hastasın da... Bu ça baka- Halbuki ben zenginim. Benim benim fakirliğin. de ade et te bu çocuğu ya- nımda alıkoyayım, kendisine — bakayım. Büyüyünce alırsın. Ben, ayni zamanda senin bir hastaneye girmene de delâlet eder, seninle de alâkadar olurum.> «Siz kimsiniz?» deyince de, «ben An- talya mebusu Aliyim'» dedi. Ben de, Yerli Mallar Mehmet / k, fakat ara- cnerek, mazsın. |rek «hastanede şu ari Pazarı k iddia eden Fatma W rek, razı oldum. Çü la beraber, benilik çıkarttırdı. - Hastafi” söylü nra, geni lık maaleşef ben uğrağf meden yef k gene gittii Bir daha ge Nermine disine güv yanımda alık: nüfus kâğu yatlırmak gittikten bir müddet y üzere te, gidiş te o gidiş oldı medi - ortalıkta! 'nra da, zaptettiler Fatma Nezahet dü mini, isk Gi ğum kâğidi! doğurmuş acı delili, n babası, Çorluda Hehmettir. Ne yazık, ki bu bit elacak Mehmet, Nerminin babası ket”) isbat! asketi * İsi olduğunu inkâr ediyor. Fakat, ©Ü ğumun benim olduğu sabittir! ı Mahallebici Mehmet Ali ile karısı P ma Nezahete no diyecekleri soruldu. ikisi de kendi kendilerini müdafa âciz bulunduklarından ve Şemseddin bir avukat tuttuklarından bahsetti «Bizim yerimize o söyliyecek!» diycj let istediler, Reisin «e, şimdi &iz hiçbir şey söyülü mez misiniz?» yollu sualine karşı dâ yır, biz bu hususta söz söylemekteri ziz» deyip durdular! Heyet, bir defaya mahsus olmak '; re, kendilerine mühlet verdi ve d“'f manın devamını baziran ayına birâk tahsildarı d DA mahkemeyç verildi ve tevkif edildi Yerli Mallar Pazarı» dan Fuad, mikdarda para zimmetii bir sene içer külliyetli miş ve dün 2 edil- miştir. Kendisinin 2300 lir n gelen yerlerdi zimmetine geçirdiği M0 lira kadar zimmetin- de k,.lnlı;,ı bahis mevzuudur. Ancak, araştırma devam ettikçe, mikdarın top- kün 8,000 Hirayı bulacağı da sanılmak- Bir senedir «Yerli Mallar Pazarı» na- alan önile bera mMana postahaneye gelen — paraları tahsildar Fuadın, mali sen ber yıllık hesap vermek zamanı da yak daha evvel, Zongul- he yazılan bir mektup, ma yol açmış, işin k bir vekün tuttuön Aa 4-4 ND Muamma, çorap söküğü halinde (O müş! zeriii Tahsildar Pu ari Iadâ. Üı, usülsüz dın, faturalar |v. 8. tahkikat mevzuu olm Öğretildi. isi, * İmemekte, «bana hiç hesap w.—ı.ıadı)'y |ben de zâf gösterdim, Bu fırsattafi fade ettim!» demekteymiş! l Tevkif edilen Fuad hakkındaki 18" kat, adi ehemmiyetle derinleşti mektedir Karısı Miratı öldüren Musaflt vezalandırılması istenildi — Yeldeğirmeninde karısı Miratı © kten suçlu sabık ş vece ıv.ı dün sab ıuı Müddeiumumilik kocasının altında bunalan kadının dayıs istimdad. m suçlunun, bur kanlar ülmü şunile sabit gör