i i 14 üncü kısım İttihat ve Terahkide on sene No. 35 İTTİHAT VE TERAKKİNİN SONU Talât, Enver ve Cemal nasıl kağtılar, nasıl öldüler? Yazan: Eski Tanin Başmuhartriri Muhittin Birgen İhtilâfçılar artık Anzavurdan SON POSTA medet umuyorlardı Tam orta yerde bizim Karargâr ku *|yı, karargâhın ana kuvveti idi. Siyasi iş a, , lerde sekiz kişilik bir parlâmento top- Sait mollanın bir adamı landı, Ali İhsanla ben de elele yürüyen Sabah olmak üzere iken, İzmit yo > iki fırkanın lide-leri olduk. Bu suret - kesen pusu postası, İzmitten Kan- le, güneş doğarken, Kaymas köyünün raya giden bir atlı yakaladı. Bunun mezarlığında, seyyar bir devlet kurul Postacı olduğu anlaşılarak elindeki muş bulunuyordu. Postacıyı da tevkif Giiateler ve mektupları aldık. Ve bir|ştikten sonra, yapacağımızı düşünme gazeteleri ve bir taraftan da ğe başladık, anı ola şubları tetkik ettik, Harb halinde Bizim başkumandan, generailerile is- rdu. İleriye geçmeğ; tecrü- UZ için sulh usullerini bir tara-| tisare ediy a bırakmıştık Mektubları açıp oku -| be etmeğe m; karar verecektik? Yoksa yorduk, Bu arada Kandıra müddeiu »|bir muharebe mi yapacaktık? Yoksa dağlara ormanlara mı çekilecektik? Bü- tün bunlar hakkında bir karar vermek için evvelâ, her halde daha fazla ma * lümatâ ihtiyaç vardı. Biraz daha mali - mat toplamak, ondan sonra bir karar vermek üzere, onlar bir tarafta, biz bir tarafta dü: ken, bizim Kanö'ra is - tikametindeki pusu, iki atlı jandarma ine - şimdi burada ismini söyle - Meğe e görmiyorum - hürrivet ve ür Said Mollasi tarafından Yazılmış bir mektup vardı. Bu mektub- Sag mliyordu ki müddelumumi ile değiri, ila, ötedenberi muhabere halin» W er, Müddejumumi hajis bir iti - vi BE Said Mola, ona sarfettiği gay- di İaâliyetten dolayı teşekkürler e-|yi di, «halkın bağilar tarafından al- 1$ olması hasebile» onun mevkli- üşkülâtını takdir etmekle bera * kalp *Randıradı, fırkanın tarafdarsız 4ması için, tehlikelere rağmen, Üğee de devam ve sebat etmesini yordu. Hayırdır inşallah. Kaymakamın gönderdiği haber o DİN. pey Kand a ku kesin €Yliyordu, Demek, bir kaza mer-)b« k selâmı varmış, Anzavurdan takdi, Yahu #tilâfcı olarak bir adam vardı | gelip tan da memur ve yabancı, ihtimal bir | kuvayı milliyenin avdetini bekliyor!| keri ibulla iğir! zi i Kuvayı mi da ubta bizce çok faydalı malümat Yard «İngilizlerin şimdiye kadar do; la kusur elmişs olmalarından İyi bi bagilere karşı yapılar. harekâtın jendarmasını da bozmuş. Pek &z, ba on beş kişilik bir jandarma kuvve - tne sahib olan kasabanın bu kuvveti de dağılmış, Asâyişir esas asâyiştir. Onu hangi elle temin €- derse ona razıdır. Ancak kuvayı milli- ye elile, Ankaranın gölgesi altında © - İursa daha memnundur. Bunun için; iki jandarmayı, kaçan kuvayı milliye - Yi arayıp bulmıya memur etmiş, jan - darma da devrilen telgraf direklerini (ekib ede ede, bir gün evvelki dostları nın ve silâh arkadaşlarının kurduklaı pusuya düşünceye kadar vazifesini ifa etmiş! o Bütün bu tafsilâtı, o zamanki mem - ieketin bu işleri hakkında, bizden son- ra geleceklere biraz malümat bırakmak maksadile veriyorum. Bu yazıları bu- gün okuyanlarla yarın okuyacaklara bütün samimiyetimle temin ederim ki © geceyi ve onu takib eden maceralı günleri bizim kafile gayet sükünetle, gayet tabii bir hava içinde ve bir daki- ka bile korkmıyarak geçirdi. Kandıra lamış, silâhlarını almış, karargâha kuvayı milliyesinin korkup kaçmasını da şimdi, her ciddi işin içinde, böyle tuhaf şeyler de bulunacağını gösler * mek Üzere hikâye ediyorum. Hattâ on- Biraz sonra yanımıza gelen jandar -İlara da pek korkmuş diyemezdik. Yan- malar, orada aradıklarını buldular:|lış haber almışlar, erken karar ver * ayı milliyesi, kaymakam )|mişlerdi. Doğru haber almış oldukları rde yapacakları iş, yapm'ş olduk- ok, kasaba sükün İçİnde.İ ları şeyden ibaretti, 40-50 başıbozuk as- © yirmi kadar mahalli jandarma re, kasabanın bir kanım |kuv eti Anzavurun kalabalık bir hü - düşünmiyecek, Kocaeli dahiline doğru çekilip öteki kuvvetleri arıyacaktı, Al &ontrol edemedik- ME eticeye Ğ onun karşısına oturdu. Men, e kesi vardır. * Kuvayı milliyenin avdet |leri içindir &i şimdi «kendi gölgelerin-| Tren kalabalik değildi. Vedaa gelenler kın olduğ hakk a eril vel etmesi çok münasip olur. Kaymakam )den kaçmış» mevkiinde bulunuyorlar *| ge bir kaç kişiden fazla değildi. A ike böelilüyurdu kilür “İse ka Somalili e Pİ mke re öle İİ itila sai smini hatı amadığım bu zat için kası var, il d ilerledi. are © İtİlâK, İngilizlerin bizzat «bağı- ; 8 çi letleri zımbaladı, çıktı, bir yolcu ile ko -İru ilerledi Işi» dahilde uzun boylu hare * Pmıya kalkacaklarından ümidle- ii ir « Bütün ümidleri rkeslerdedir. «Halife ordusu * * : tavaf kumandan olan Am İstanbul Mel'us İntihıbı te'tiş Heyetinden : Miyorlar * bir hayli şeyler bek Abdülhak Hamit Tarhandan açüan İstanbul Meb'usluğu için Cumhuriyet Hai * «Ankarib sizin ( tarof'as) Partisince emekli Tuğbay Şükrü Âli Ogelin namzet gösterildiği ilân olu - ve onu istilâ etmiş olacaktır» - diyor) nur. «21845 diden, M Ordusunu büyütmek için şim- Sel Mesin, o Pagandaya ehemmiyet ver » Benilik Mi Bin tavsiye ediyordu. Propaganda * mahanımen minatı “kardeşi, ssa Çerkesler, Arnavudlar ve erimiz olan» Rumlarla Erme" m e Üzerinde daha küvvetle müessir Arnavudköyünde Lâtfiye mahallesinin Orta sokakta 7/9 Noh ev (60 Beşiktaşta Sinanpaşa mahallesinde 7 No.lı dükkân üstünde ufak kirse EŞ YY — —— | nuştu. Jean Deloup'nun kendine benzet- i şeyler geldi. Çikıp o adamın yanına dı Trende cinayet Yazan: Pierre Dominigue Çeviren: Nurullah Ataç a Jem Deloup, ekspresin korldorunda| — Ya bu adam bir katilse? dedi. Öldü önünden giden adsma bakıp. rür, sonra da kaçar... Katilin ben olmas — Hali tavrı, kıyafeti benimkine ben-| dığımı nasıl ispat ederim? | ziyar, dedi. Kloroform kokusunun gittikçe yayıl 4 Adamın elinde, pek de ağır olmadığı| masına rağmen Jean Deloup'nun bu belli olan bir küçük valiz, kolunda da| korkusu çok sürmedi. Zaten o fikir şöyle bir yağmurluk vardı. Jean Deloup: bir aklından geçmişti; daha doğrusu o « — Fibisesi de benimkinin eşi, dedi. (o |nun için bir eğlence olmuştu Deminkf Adam son kompartimana girince yüzü |adam başında şapkası, kolunda yağmur« i gözüktü, Tuğu ile dışarı çıktı. Elâivenlerini de giys — O da benim gibi sakalın, bıyığını| mişti. Kompartimanın kapısını tekran traş etmiş. Elbette, şimdi bıyık bırakan | kapadı. Dışarıya oldukça şiddetli bir ko“ yok ki! Şimdi hepimiz, bir kalıptan çık-| loroform kokusu yayıldı. Adam gayef mış gibi birbirimize benziyoruz. sakindi, gülümsiyerek: Jean Delaüp bir an © kompartimana| — Siz hâlü burada mısınız? diye sor girmeği düşündü. Niçin girmesin? Bilâ-| du. kis hoş bir şey olurdu. Fakst bir evelki| .. pvet, buradayım. kompartimsnin önünden geçerken içeri-| Adam o zaman kompartimanm kapısı de sarışın, taze bir kadın gördü; gidip na bir kadın çantası astı ve imdat İşare« tine asılp çekti, Uzun uzun bir düdük se- Biraz | si duyuldu. Tren yavaşlamıştı. Adam: — Hayırlı akşamlar! deyip kapıya doğ- | 1 Jean Deloup cevap vermedi, Bu işin, i ği adam koridorda ayakta duruyordu; | içinde kendisi için bir tehlike olduğunu. biletçi onun yanından geçerken hiç dur- | sezmişti ama o tehlikenin ne olabileceği. madı ve; «Sizi şimdi görmüştüm!, derini iyice kavrıyamamıştı. Adam kapıyı, gibi selâm verdi. Bu hali yerinden seyre- | açmış, vagonun basümaklarından iniyons 1k İ|den Jean Deloup kendini tutmasa kah -İdu. Jean Deloup ne yaptığını pek de dü“ kahayı sahverecekti. İçinden: - Tuhaf | şünmeden çantayı alıp onun arkasından; şey! dedi, biletçi yanıldı, onu ben zan -| seslendi: | netti, Ben dışarı çıksam herkes bizi ikizİ — Bunu unutuyorsunuz! | kardeş sanacak. - Aklına bir takım buhef| yierif dönüp bir sırtlı. Jean Deloup İİ onu bir daha görmedi. Kapı kapanırışlı. 8-| Jean Deloup gidip yüzünü pencereye dam meğe karar verdi; Jakat tam o sıradı 4,50) rışın kadın bir şey sordu. Konuşmağa| yadı. Tren bir orman içinde; gece de zi- | başladılar, Kadının tatlı bir sesi ve güzel | firi karanlıktı. l i ! si, bız, > göylüyordu. Arnavudlar bah-| oda 43 3,gy| bir gülmesi vardı. Konuşmaları vee Kapılar birbiri arkasından açıldı. Bi » | aka Örner kaptanı alâkadar etti.| Karagümrükte Kökçüler sokağında 42 Nol Fetvacmini Nuri sürdü. Birdenbire tren Dr gara GİF) yp çeğaşin telüşli geldi: : Bini gi, id Mollanın kâtibane cümle -| Efendi mektebi 48. 3g) en yg demi a a yağ olasi Erdil inçe iii mop yıyamadığı için ne demek istedi-| Beyoğlunda Meşrutiyet caddesinde 6 No'lı dükkân w 9 Pei açtı. Jean Delaup| kim çekti? lar ba ik le izah ettim. «Arnavud-| Galatada Fermeneciler sokağında 16/165Nolı dükkân 300 22.50) basını öte tarafa çevirdi. ve o.adarmı hâ- Köridör kalabalıklaşmıştı; Yolculardan diye e ar namussuz mudur, bre?»| Beyoğlunda Meşrutiyet caddesinde 18 No.lı dükkân 360 7 İaörkerde düğü görükle ökmen iriz kik, Mi Abe Ömerin köpürmesi, © di-| Galatada Karaköy caddesinde 4/4 Nolı dükkân 1020 1650 | madı, dışarı çikti Adam başını çevirince — Burası kloroform kokuyor, dedi. lenceli gi rüşkül veziyetin biraz da €ğ-| Galatada Karaköy caddesinde 6/8 Nolı dükkün 1080 8) | irkildi, Jean Doloup'ya gözlerini büzerek | Biletsi dipteki kompartimanı açtı, m tarafı idi, - i Fatihte Çarşamba sokağında cedid Abdurrahim Efendi medresesi 300 O 2250 paktı ve: lâmbayı yaktı. Kırkla kırk beş arasında | ndira müddelumumisi Fatih Çarşambada Defterdar İbrahim Efendi medresesi 216 © 1620) Doğrusu hayret edilecek şeyi dedi, | gayet esmer bir kadın kanapenin üzerine | Yukarda semti, se ballar teslim tarihinde. dıradaki müddelumumi herkes - Malümdu, Bütün çeteler, onu u - Si öğrenmişlerdi. Kand:ra kuvayı “<yesi teşekkül ettikten sorra, hattâ Le onu temizlemek bile iste « rez fakat, sakin ve sulh ruhlu bir| şnende bulunmalıdırlar. (i) (2370) rat olduğunu sonradan görüp an- * a Kandıra kaymakamı, her iki İ: da okşıyarak idare eden Siyasal wlile buna mani olmuştu. Şimdi, eMa- derki, bu herif bu kadar hainmiş, di- Kir, kğ işini tamamlamak | «» Kaptan, Karaaslan hep kız - e. | a ellerine geçse, çiy çiy yi- a kabili inhina çelik hortum, vak Erçen gazetelerden de Adapazarı tı hakkında malümat gidik. Ku- dan Mahmud beyi öldürmüşler ve dre bay! işgal etmişlerdi, Fakat, Kan- * ii dair bir şey yoktu. Ziya, gaze - al bir de kendisi okuduktan s0, e Kiğaçaki; Kandıra hakkında bi miz a olduğu sözleri tek - taka inim ki, biz gölgemizden kaç - lacak ve fotoğraflı olacaktır. m Bizim beş fırkalı büyük ordu- D m öskeri kumandanı Dayı Mesud Bizim yirmi beş kişilik hâssa ala- j Wk muhammen kiralarile ilk teminatları yazılı olan ina- tibaren #38, 439, 940 seneleri MAYI:* sonuna kadar ayrı ayrı kiraay verilmek üzere açık arttırmaya K m Mr uslardır. Şartnameleri leva « nm müdürlüğünde görülebilir. İstekliler hizalarında gösterilen ilk teminat mak- buz veya mektublarile beraber 17/5/937 pazartesi gürü #ast 14 te Daimi Encü- Beşer metreden ibaret olmak üzere 19 metre uzunluğunda 2 tane lâstik veya * Muhammen bedeli İlk teminatı a A kam e ammmaammmmmammmn 420 lira 31 lira 50 K. Buçuklu gaz depoları için yukarda cirsi mikdarı ve muhammen bedelleri ya- nh olan hortum açık eksiltmeye konulmuşlardır. Nümunesi depuda ve şartna - mesi de Levazım müdürlüğünde görülebilir. İstekliler 2490 numaralı kanunda yazılı vesika ve hizasında gösterilen ilk teminat makbuz veya mektubile bera- ber 175.937 pazartesi günü saat 14 de Daimi Encümende bulunmahdırlar, (B) (2469) * 1 — İstanbul Ziraat Barıkasından aylık almakta olan İstanbul Belediye ve Hu- susi İdaresinden müteşekkil mahalli ve idare emekli ve öksüzlerinin 937 yıl birinci altı aylık yoklamalarına başlanmıştır. di 2 — Yoklama ilmühaberlerinin cevabı arkasındaki izahata göre silintisiz yazı- 3 — Maaş sahipleri yoklama ilmühaberlerini oturmakta oldukları Nohiye Mü- dürlüklerine tasdik ettirdikten sonra resmi senet, aylık cüzdanı ve nüfus tezke- vesile birlikte Mayıs 937 sonuna kadar aid oldukları Belediye Şubelerine müraca-* atla yoklamalarını yaptırmaları ilân olunur. İs 215 uzanmış yalıyordu, yüzüne de bir men- idil örtülmüştü, Biletçi onun omuzunş dokundu: — Madame... bu ne benzeyiş! — Hakikaten öyle. Hem elbiselerimiz de bir örnek! — Hiç şüphesiz zevklerimiz bir olacak.. Koridorda yalnızdılar. Yolcuların çoğu) Kadın biç kımıldamıyordu. Biletçi kompartimanlarda uzanmış uyuyorlar - mendili kaldırdı. Yüz bembeyaz, gözler dü yarı açıktı. İki üç yolcu içeri girmişlerdi. Birdenbire o adam da selâm verip kom.| Jean Deloup da onların . arasında idi... partimana girdi. Jem Deloup içinden: | Biletşi birdenbire ona doğru dönüp: « Bizim birader ahbaplıktan hoşlanmı-) — Siz bu madamla beraber bu kompar- yor» dedi. timanda idiniz, değil mi? diye sordu, # Kompartiana bakmak istedi arma öteki) 769” merEge Pia; Süreye «air meli kaj kapamış, perdeleri de çekmişli | cevap Verdi: len Delik koridorda yalnız ati — Hayır, ben yandaki kompartimanda O sırada biletçi tekrar geçti. Dışarıda bir idim. Ama karli gördüm, demin teenden garın ışıkları parladı. Jean Deloup neresi atladı. Benim gibi uzun boylu bir adam olduğunu anlamak için pencereden Kes arkasında açık renk bir elbise var, Kun. karken biletçi nezaketle: duraları da sarı”. i — Fontainebleau'dan geçiyoruz, dedi) (Yolculardan biri: | ve çekilip gitti. Koridör gene ıssız kal -| — Hiç şüphesiz saçları da siyah, değil muşta. mi? dedi. — İşte tam o sırada Jean Deloup garip Biletçi kadın çantasını yakalamış, s0 bir koku duydu; bunu evvelâ tanımadı, | ruyordu: fakat sonra apandisit ameliyatı hatırına) — Bu da bu zavallı kadıncağızm çan * | geldi: Evet, kloroform kokusu... Gitgide) tası değil mi? çoğalıyordu. Jean Deloup derin derin) — Belki öyledir. Katil giderken onu kokladı. Artık hiç şüphesi kalmamıştı. | Kapıya astı. i (Devamı 11 inei sayjada)