Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Altı evin içyüzü _ Nakleden: Osman Cemal Kaygılı . —4 — - Beşinci kapım: B“_"Sl tıpkı Naşidin tiyatrosu gibi bir İa Bay da, bayan da, görümce de, meytnîna da, sütnine denilen ihtiyar hiz- Oğluç dîe ailenin yetişmiş bir kızı ile bir di. Sayet şen, alaycı, şakacı şeyler- mB“'ada baktım, gece gündüz bir vur g“mı Çal oynasın! dır gidiyordu. İaçi tlar, kemanlar, gramafonlar, radyo- !i'u'ı - ** Ve bunlardan başka her Gel p, emalar, her gece tiyatrolar... Oh! keyfim gel! | mîduığda— lfiç bir gün evde oturmak ol- Şi Bibi hiç bir gece de saat ikiden Bm“ylmya yatmak yoktu. ?emeı:n-m da en garip, en tuhaf âdeti lç_îlıelı: zamanlarının hiç belli ol- B 881 idi Zaten burada kaldığım bir ; %wwhkalabahk ailenin bir kere kurul p &raya gelip de bir sofra başına yedikl .t?plu% ve ağız tadile bir yemek Bı.u-:nm Börmedim. Uyuma he_rkesin yeme, içme, hattâ Mesela :aktl bile birbirine uymazdı. Valtısını Vin bayı sabahleyin kalkar, ka - ğider, Araeele acele ayakta yapıp işine Yuy dan küçük bayanla küçük hi kenğimp benim getirdiğim kavaltıları- he her karyolalarında yaparlar. Sütni- Yana Saatte bir mutfaktaki tel dolaba SİP ne bulursa onlardan birer birer ha ü'eGğ’“:lmce denilen dul kadın kayna- kaVaıtbuhkte öğleye yakın uyanıp sabah İsş, S1 ile öğle yemeğini bir arada yer- Öâzân asıl bayanı hiç kavaltı yapmaz. derığ N sonra yataktan kalkip biraz çöp- Tz dı; Sonra gittiği sinemalarda, tiyatro - ŞY Yuna pasta, kurabiye, simit tı - : ağkşamhn da öyledir. Meselâ sütnine k&r, Sarşıdan iki kilo et getirip mut - İlk g Şengele asar. Akşam oldu mu eve Küt dinîn l:u çengeldeki etten biraz kesip etten k ku_lbastı yapar; ikinci gelen ayni ö endine şişkebabı kızartır; üçüncü pm_en ayfü e“&n biraz haşlar söğüş ya- dü ıbyfer, dördüncü beşinci gelenler de Ulurlarsa onları sütnine ile bana avale Edip hu Yaptırır, tıkınır. değiîı ltneselâ bazan evde sütninenin eli miş oluî Makarna pilâv gibi şeyler piş - Biğ e sa bunu lvîer gelen tıpkı mahalle- Brani mşhîllebî, dondurma — yer gibi öü e _t-'lhaga bölerek nerede olursa ol- , ımı mutfakta, kimi sofada, kimi mi- 0dodasmda. kimi koridorda, kimi ban- garabeaîmda atıştırır durur, Buranın bir öikaz bı" bir tuhaihğıda her gün kadın , ırFçok zıyaret?ılerin eksik olma - ÇĞriye * Fakat, bu ziyaretçilerin a mst&lm_maz; bunların onda dokuzile eaf gelirse o, sokak kapısında konu- ğıeı;— kömürcü, kolacı, &v sahibi, eşya İcrâ mıîî; tellâlı, r_nahalle bekçisi, eczacı, harap Ubaşiri gibi şeylerdir. Eski ve içi resîîdbir apartımanın külüstür ve loş kîldığıme cîturan bu ailenin yanında Tpt Müddetçe ben zaman, mekân, huşı'na ;kıt. yemek, içmek, uyumak, ko - şıl_ı_i şeylerin bütün edep ve er- kânını, bütün âdetlerini unutur gibi ol- kimi şunu yaptırır, kimi bu- Unlar bakkal, zerzevatçı, terzi, mo- | muştum. Yalnız bu ailede benim elime bir hayli para geçerdi. Fakat bu parala- rın bana hiç bir hayri olmazdı. Çünkü evdekiler öteberi almak için beni nere - ye gönderirlerse oradan döndüğüm Za - man verdikleri paranın üst tarafını kat'iyyen benden almazlar: — O da senin olsun Hamarat! Derlerdi. Sonra gene bunlar, ellerine para geçir- diği zaman çıkarıp bana da hepsi beşer onar kuruş verirlerdi. Fakat, parasız kal- dın mıydı, gene her biri başıma üşüp be- nim biriktirdiğim paraları benden ödünç alırlardı. İşte ben bu kapıyı bırakıp 0- radan ayrıldığım zaman evdekilerin her birinde ikişer üçer lira alacağım kalmış- tı. Buradan ayrılmam da şöyle olmuş - tu. Galiba bu ailenin tanıdıklarından baş- ka bir aileye bir evlâtlık lâzım olmuş, bunu duyan sütnine de onlara: — Ben size münasip, gayet iyi ve adı gibi kendi de hamarat bir evlâtlık bulu- rum amma, bahşişimi isterim! demiş ve onun üzerine de gelip beni - kandırarak buradan gizlice aşırmış, götürüp altın- cı kapıma yerleştirmişti. * Altıncı kapım: Burası gayet ciddi, ayni zamanda ga - yet alafranga bir yerdi. Burada kimse, kimse ile sen diye konuşamıyor, herkes birbirine siz! diye sesleniyordu. Burada orta yaşlı bir bav, kendisinden ' hayli genç bir bayan, ben yaşta bir ke - rime hanım, kartaloz ve kaknem bir mü- rebbiye vardı. Buraya girdiğimin daha ikinci günü bayan benim o canım adımı değiştirdi; (Hamarat) yerine beni (Ha - maaar) diye çağırmıya başladı. Tabit ö- tekiler de ayni nağmeyi tutturdular: — Hamaaar... aşağı! — Hamaaar... yukarı! Lâkin, o dilini eşek arısı sokasıca kart ve kaknem mürebbiye, benim bu sonu kısaltilmış, ortası uzalılmış yeni adımı büsbütün yanlış çağırmıya başlamasın mı7 Mübarek karı bana bir türlü: — Hamaaat! Diyemez, boyuna: — Himaaar! Diye çağırırdı: — Himaar, kiz, çay alacak küçük ha- num, hazir yap çay takim! Biz böyle orada gâh Hamaar aşağı, Hamaar yukarı... Gâh ta Himar gel bur- da, git şurda! diye diye bir hayli vakit geçirdik. Lâkin burası da beni bir hayli sıktı ha! Ben, burada âdeta makine gibi bir şey olmuştum. Bir gün,, yani buraya girdiğimin sekizinci ayında mı idi, ne idi evin ben yaştaki nazlı, nazenin bayani tutturmasın mı: — Ben bu kızı bu evde istemem! Diye... Sebep te ne imiş biliyor musu- nuz? Birisi, yani kendi akranlarından birisi ona şöyle bir şey yumurtlamış... Bir gece akranı olan o komşu kızile bizim evde oynarlarken öteki, berikinin ku - lağına eğilmiş: — Sizin demiş evlâtlık, yahut ahretlik kız için apartımandaki bütün kadınlar senden daha güzel! diyorlar. Hattâ orta kattaki modistre madam sizin ahretlik (Devamı 8 inci sayfada) C4 VT HAŞ > . 5 PO i aa a v a ae a z — e A | Fenerbahçe - Gençlerbirliği maçından üç güzel enstantene Milli Küme Maçları Fener sahasında devam edildi. Beşiktaşa karşı düzgün, canlı bir oyun çıkaran An- kara Gençlerbirliği takımını görmek için | stadyomu oldukca kalabalık bir seyirci kütlesi doldunnuştu_ Oyuna Gençlerbirliği başladı. Fener - bahçe rüzgârı arkasına alarak Ankara sahasına kolayca girdi. Gençlerbirliği ilk dakikalarda sahaya alışamadıklarından ve dünkü seri oyundan sonra yorgun bu- lunuyorlardı. Ağır hareket ediyorlar, ve yerlerini bir türlü bulamıyorlardı. 10 uncu dakikada Niyazi topu ortaya gönderdi. Boş duran Ali Rıza bundan is- tifade ederek Fenerbahçenin birinci go - Gençlerbirliğine fri lünü attı. Derhal Gençlerbirliği akına geçti. Yaşarın sert ve korkutucu hare - | ketlerinden birini hakem gördü. Firikik cezası verdi. Sağ açık güzel bir şüt çekti. Fakat top kale direğine vurdu. Fener - bahçe bir gol tehlikesi atlatmış oldu. Ankaralılar daha henüz bir iş yapamı- yorlar. Eğer oyun böyle giderse muhak - kak ağır bir mağlübiyete uğrıyabilirler. Kadri, Halid, Hasan bugün çok güzel oynuyorlar. Bütün tehlikeleri atlatıyor- lar.. Birinci devre Fenerbahçenin galibiye- tile bitti. i> İkinci devre başlar başlamaz Kadri is- ka geçti. Fikret topu yakaladı. Kaleye doğru uzaktan bir şüt çekti. Top kaleci- nin eline gitt.. Bugün dünkü gibi çok fena bir oyun oynıyan Rahim topu elin- den kaçırdı. Ve top içeri girdi. Hiç beklenmedik bir şekilde yapılan bu gölden sonra Ankaralılar canlandılar. Yaşarın, Angelidisin, Cevadın sert oöyun- larına aldırmıyarak daima akınlar yap - mağa başladılar. Rasim böyle bir inişle topu ortaya geçirdi. Niyazi koştu, yetişti. Güzel bir şekilde topu içeri attı. Genç - lerbirliği hemen hemen Fenerbahçe sa - hasında oynuyordu. Fakat bu uzun sür - medi. Fenerbahçeliler tekrar canlandı. Oyun bitmek üzere iken artık Hüsamed - din, Yaşar, Cevad, ve hemen bütün Fe- nerbahçeliler topu dışarı atmağa ve sert çıkışlar yapmağa başladılar. Bu aralık “Ankaralı Niyazi Cevadı, Yaşarı çök gü - Milli küme maçlarına dün İstanbulda || Fenerbahçe Ankara Gençlerbirliğini dün ancak yenebildi Neticeler F. Bahçe 2 - G. Birliği 7 A, Gücü 3- D. Spor 2 zel geçti. Kale önünde topu dışarı attı ve oyun da Gençlerbirliğinin 2-1 mağlü- biyeti ile bitti. Hakem: İzmirli Mustafa. Gençlerbirliği: Rahim, Kadri, Halid, İhsan, Hasan, Selâhaddin, İhsan, Niyazi, Rasim, Asım, Selim. Fenerbahçe: Hüsameddin, Yaşar, Le - bib, Reşad, Angelidis, Cevad, Niyazi, Na- ci, Ali Rıza, Esad, Fikret şeklinde idi. kik çekilirken Güreş birin 'ileri Seçildi Güreş Federasyonu tarafından ida- re edilen güreş müsabakaları dün de Kasımpaşa klübü salonlarında devam etmiş ve bitmiştir. Alınan neticeler şunlardır: 56 kiloda: Hasan Tahsin (Güneş), Ahmet Bekire (Kasımpaşa) galip gel- di. - Büyük Akkan (Kasımpaşa) Sercisi (Güneş) yendi. Hasan Tahsin (Güneş), Cemale (Gü neş) galip, Büyük Akkan da (Kasım- paşa) Ahmet Bekiri mağlüp etti. 61 kiloda: Hüseyin Abdullah (Gü- neş), Hüseyin Şabanı (Kasımpaşa), Haydar (Güneş) Kâmil Yalmanı (Gü- neş) yendiler. Basri (Kasımpaşa), Hüseyin Abdul- lah (Güneş), Haydarı da (Güneş) tuş- la yenmiştir. 66 kiloda: Koloğlu (Kasımpaşa), Hikmeti (Kasımpaşa), Yahya (Güneş) Feridunu (Güneş), Rasim (Kasımpa- şa) Hasan Tunçkolu (Beykoz) mağlüp etmiştir. 72 kiloda: Mehmet Ali (Güneş) Ah- mede (Kasımpaşa), İsmail Vehaba (Gü- neş), Beyit'e (Kasımpaşa) galip geldi- ler. 79 kiloda: Faik (Galatasaray) Hasip Aliyi (Güneş) mağlüp etmiş, ağırda ise we e İzmirde Ankaralılar güzel oynadı İzmir, 2 (Hususi) — Ankaragücü ikin- ci maçını bugün Doğansporla yaptı. Sa- ha oldukca kalabalıktı. Hakem: Sait Se- lâhaddin idi. Takımların kadorsu şu şekilde idi" An- karagücü: " Ateş, Enver - Ali Rıza - Bilâl - Semih, Abdül, Hamdi - Şükrü - Yaşar - İsma « il - Abdi. Doğanspor: Mahmut, Adnan - Keşfi, İsmail ! Nu- rullah - İrfan, Sabri - Fuad - Hakkı-Meh- met - Nejad. Oyuna Ankaragücü başladı. Oun 10 da- kika kadar mütevazin ve daha ziyade An- karalıların faikiyetiyle devam etti. İlk tehlikeyi Ankaragücü atlattı. 13 ün- ,cü dakikada Hakkı bütün müdafaayı at- latarak kaleci ile karşılaştığı halde ace«- lesinden topu kalecinin eline verdi. Doğanspor 10 dakika kadar faik bir vaziyette Ankara kalesine sıkı akınlar yapıyordu. Nihayet 25 inci dakikada Ne- Jadın golposta vurarak geri gelen bir şü- tünü güzel bir vuruşla Fuad oyunun illr gölünü attı. Ankaragücü bugün daha güzel oynu « yordu. 33 üncü dakikaya kadar tazyik « lerine devam eden Ankaralılar sağdan bir hücum esnasında Şükrünün bir kafa vuruşile beraberlik sayısını yaptılar. Bir kaç dakika sonra da Ankara sağiçi İsma- il Doğanspor beklerinin hatasından isti- fade ederek Ankaragücünün ikinci sayı- sını İzmir ağlarına taktı. Bu sayıdan gay- rete gelen İzmirliler mütemadi hücum- lara başladılar. Devre de bu tazyik al « tında ve 2-1 Ankaragücünün lehine ola - rak bitti. — İkinci devreye İzmirliler galib gelmek için tam bir enerji ile başladılar. Bu gay- retin neticesi daha ikinci dakikada ken « disini gösterdi ve İzmir takımı Hakkının ayağı ile beraberlik golünü yaptı. Oyun (Devamı 8 inci sayfada) L LA eee Salih (Güneş) Zühtüyü (Güneş) 2 da: kika 5 saniyede yenmiştir. Umumi netice 56 kiloda: | inci Hasan Tahsin (Gü- neş), 2 inci Büyük Akkan (Kasımpa- şa), üçünilüü Ahmet (Kasımpaşa), 61 kiloda: | inci Basri Kâmil (Kâ: mil (Kasımpaşa), 2 inci Haydar (Gü- neş), 3 üncü Hüseyin. Abdullah. 66 kiloda: | inci Yahya Ömer (Gü- neş), 2 inci Ahmet Koloğlu (Kasımpa: Şa), 3 üncü Rasim (Kasımpaşa), 72 kiloda: linci Beyit (Kasımpaşa), 2 inci Ahmet Kandemir (Kasımpaşa), 3 üncü Mehmet Ali Taş (Güneş), 79 kiloda: | inci Faik (Galatasaray), Z inci Rızık (Kasımpaşa), 3 üncü Ha- sip (Güneş). 87 kiloda: | inci Faruk Konya (ÂAn- karagücü), 2 inci İsmail İslâm (Kasım- paşa). Ağır siklet: | inci Salih (Güneş), 2 inci Zühtü (Güneş).