Nisan 7 —91 — Sinirsiz kadın olmaz, az sinirlisini seçmeli | Sevdiğim kadın klâsik Türk kadını tipindedir. Yani: Tenasübü endama malik, orta boylu, balık etinde ve renk beyaz ve mat.. — Gözler bademi ve siyah.. Kirpikler gür — ve kıvırcık.. Kaşlar yayımsı.. Saçlar kumral, Burun çekme.. Dudaklar az etlice. Ağzın yanları yukarı doğru ha- — fifç kıyrık.. Yanaklar gamzeli Tabiati: Uysal, müvazeneli, az sinir- — H (hiç sinirsiz olmıyan yoktur). Kana- atkâr, duygulu ve vefakâr. Bilgisi: Biraz müziğe ve bir lisana vâkıf, lise mezunu.. Hayatta yardımcı- — sız kalırsa: kolları bağlı, şaşkın vaziye- te düşmiyecek. Ömrünün müreffeh günlerinde, hizmetçilerine tamamen -— hâzım olabilecek kadar ev kadını bil- Bilerile mücehhez olmalıdır. Ankara : A. Akkar (Adresinin neşrini istememiştir.) Ö ÜN Iaııı kadın: Sade ve tabil kadın Hoşuma giden bir kadında aradığım - evsaf şunlardır: — Sade ve tabii olmalı. Yüzü hafif yu- — varlak, saçlar kumral, teni açık pem- be, koyu yeşil tahrirli gözler.. Boy ha- — fif uzun., Omuzlar geniş.. Bel ince.. Ba caklar düzgün.. Vücudu ile mütenasip toplulukta küçük, balık etinde bir tip.. — Bu tipteki genç kız orta tahstili ve iyi / bir aile terbiyesi görmüş olmalıdır. Erenköy Sundiye hat boyu No. 32 de Cemal Tarhan -S — Erkek Doktor veya Mühendis olmalı Benim beğendiğim erkek tipi şudur: Boy uzun, renk kumral, kaşlar kara, omuzlar geniş, balık etinde. İşini ve yu vasını seven ve düşünen erkek. Mesle- ği de doktor veya mühendis.. a Heybeltada : $.. (İzim ve adresinin neşrini İstememiştir) öm Vi — Kadın kıskanç olmalı, fakat kıskançlığını belli etmemeli İşte benim düşündüğüm kadın tipi: — Orta böylu, kara göz ve kara kaşlı, — küçük burunlu, ucu az kıvrık küçük a- — Biz, küçük dudaklı, balık etinde, ne - Şişman, ne de zayıf, dalma sıcak kanlı ve açık kaipli olmalı. Tahsiline gelince, ancak okur yazar ol.mzl' Bir ir ev kadınının bileceği bü- Mektubun — son satırlarını okutken kıybelmuleıdır İıdıHırıııı büken yüzbaşı Fikret va- er cevap yollıyan okuyucuya hediye verilecek, neticede en güzel cevap sahibi S0, ikinci 25, üçüncü 10 lira mükaâfat alacaklar tün bilgilere sahip bulunmal. Kıskanç, fakat kıskançlığını göstermiyecek ira- deye sahip bulunmalı, Birkeci Ankara caddesi Melek Kabvesi | Hüseyin Eren —- 95 — Kadın ve Erkekte ne gibi vasıfar , yüzde kaç nisbetinde bulunmalı ? Ben kadın ve erkekte aranılması lâ- /Zzam gelen evsafı ve tipleri yüzde nis- betiyle şu şekilde tesbit ettim: Erkekte : Seciye yüzde 30 Tahsil » 30 Aileye bağlılık » — 25 Güzellik » 5 Küfüv » ** Kadında: Şahsi ahlâk, kocaya sadakat , yuva- ya bağlılık yüzde 40. En hoş ve taze meyvaların usare- lerinden istihasl edilmiş tabü bir mey- va tuzudur. Emsalsiz bir fen harikası olduğundan tamamen taklit edilebil - mesi mümkün değildir. Hazımsızlığı, mide yanmaklarını, ekşiliklerini ve muannit inkıbazları giderir. Ağız ko- kusunu izale eder. Umum! hayatın in- tizamsızlıklarını en emin surette slâh ve insana hayat ve canlılık bahşeder. İNGİLİZ KANZUK Eczanesi | Beyoğlu - İstanbul Genç yüzbaşı iki yıl evvel çiçekleri /— purün Çanakkale sınırlarını selüâmla -| şolmadan bırakıp gittiği gelin odasının — mak için uzun uzun çaldığı düdük ses-|hatırasını ve hararetini kaybetmeden | — lerini işitince ayağa kalktı ve mek -|uzaklaştığı eşinin hayalini Sakaryadan — tubları çantasına yerleştirip kamara -'İzmire kadar varlığında nasıl taşıdığı: dan çıktı. nı ve onlardan aldığı kuvvetle düşma- Vapur yarım yolla sahile yakın ge-'nı yok etmek için ne heyecanla çarpış K çiyordu. |tığını düşündü ve gönül dolusu bir va- Bütün yolcular güvertede sıra ol - ıııuşlar şehidleri selâmlıyorlardı. — Genç yüzbaşı memleket için can ve- — yen silâh arkadaşları için vaziyet aldı. — Ona öyle geldi ki bu tepelerde toprağa karışan yetmiş bin Türk genci bugün — hürriyetine, istiklâline kavuşan vata - nin sinesinde geride bıraktıkları sev - — gililerin, dostların vefakârlığından şüp geçirdi. — heretmiyerek mes'ud yatıyorlar. Bu gece onun en heyecanlı gecesi Ölmeye gidenler — geridekilerden |oldu. — bekledikleri bu vefakârlıktan mahrum| — Yarın sabah doğacak güneş onun kaldıkları an düşmanın boğazına atıl-|hayatını yeniden kuracak ve yahud ter ak için aradıkları en büyük heyecanı| melinden bozacaktı. tan aşkı ile ellerini gökyüzüne kaldırdı ve sıra tepelerde yatan yetmiş bin şe- hid arkadaşının ruhuna dua etti. * Vapur İzmire yaklaştıkca endişesi artan yüzbaşı Fikret geceyi nöbette bulunan arkadaşı ikinci kaptanın kar marasında ve mektubların başında li |Feri âdeta cevab vermeğe mecbur edi- | $uriye hariciye nazırının sözleri (Baştarafı 2 inci sayfada) tanbuldan geçerken, samimiyet - edasi hrlar, Aklımı başına almamış, şuurlan- | takınarak, muhabbetten mamış olanlar da Suriye gibi, her ba- | bahseder tuhaf olur kımdan bir başka türlü parçalanmış ta- lihsiz millet hayatı yaşarlar. Hayat kanunu -bunu böyle istiyor; bizim için yapılacak hiç bir şey yok - tur, Bununla beraber. biz Suriyeye dar - Bgin değiliz ve onun talihine de acırız. Muhittin Birgen İstanbul Borsası kapanış fiatları 6 -4 - 1937 * Suriye Hariciye Nazırı Sadullah Ca- biri Beyin İstanbuldan geçerken gaze- tecilere Böyledikleri sözlere gelince, biz bunlarda, bütün teminata rağmen, Yetiştiği ailenin sosyal durumu ve muhiti yüzde 10, Tenasüp yüzde 7,5 Cinsi cazibe yüzde 7,5. Tahsil yüzde 10. Görgü yüzde 15. samimilik eseri hiç görmüyoruz. Bu- :'::l a f;;” ifüv yüzde 10 nu.r: sebîbi de gayet basittir: Primü 112.00 "4_'0; üzerinde durularak düşün-| Vatanilerin en koyu gazetesi olan Liret El Kabesdeki neşriyat, onların bize| karşı olan fikir ve duygularının gayet açık bir delilidir. Türkiye aleyhinde bu Müzevircesine, bu kadar yalanla, ! ile dolu neşriyatı, otuz senelik uhakeme ve zevk kud- her birinin ayrı ayrı yapılabilir. Beyoğlu Rmin camli 8. N. T. UZUR - BEBRBU B1 fti ş eyLŞ zetecilik hayatımda bir defa bile'| 1 Avusturya ŞL T 7 Hediyelerim z gürmedim. Makedönya matbuatı, Taş-|) | Şark z ae Dünkü 86 - 90 numâralı cevapla- || nak matbuatı, Çarlık matbuati gibi bir|| 1 pengü , v takım matbuatta aleyhimizde yazılmış tuvalet malzemesi, res!! (çok şeyler hatırlarım. Fakat, Suriye kepli dolma kalem olarak seçilmiş- Jmâlbumındı. bu arada, bühassa, hü- lir. | kümete en yakın olan El Kabeste oku - Bunlardan İstanbul dışın - || duğum şeyleri, başkalarında hiç hatır- da bulunan okuyucuların hediy lamıyorum. ri posta ile adreslerine derhal gön- Bir taraftan aleyhimizde bu neşriyatı derilmiştir. “Gstanbulda bulunan o || yapan Vatanilere, bir taraftan da İs - kuyucuların da idarebanemize ge- || * lip hediyelerini almaları lâzımı Hediyeleri ayrılmıştır. Kendilerin! bekliyoruz. Pazardan başka hergün müracaat edi lir. Hediyelerini idarehanamizden ala cak okuyucularımızın yanlarında hüviyetlerini isbat edecek bir vesika bulundurmalarını rica ederiz, rın hediyeleri dolma ' kı 20 Lev ÇEKLER Açılış 29285 0,90 171575 15,0516 46981 Kapanış , İSTANBUL &... 625 625 4 35 $ 1 oo 1079160 2A DOYÇE LEVANT LİNYE ss 3445718 — 345160 G. M. B. H. HAMBURG 00 00 277 ;—7_:“ B e Doyçe Levant Liuya hanbürg A, îc":_",,;"" e 31838 — 3.1288 . Hamburg, Ailss Levint Linye A. G. Bremesn Hamburg, Brem, Anvers, *'stanbul Ve pahisyalı arasındı #zımel ve avdet muntazam posltaisrı İstanbulda betienen vapurlar. İse L. M. Russ vapuru 12 N sana doğru Man:ssa vapu u 14 Nisana doğru Peos vapa.u 14 N.gana doğru Burgaz, Varna, Köstence içmm li- manımızdan — harekel — edecek ğ yapuriır Andros vapt.u 7 Nisına doğru Manissa vapuru 17 N.sına doğru Yakında Hamburg. Brem, Anvers ve Roterdam limanları içın hareket edecek vapurlar Andros vapura 10-11 Nis na doğrü Kaliro vapuru 14-15 Nısan& duğrü Fazla tafs lât için Calata'da Ova- kimyan hanında Doyçe Levante Linye vapur acentalığına müracasi. Telefon: 44760--4769 )| Yapağı Anadoal EBlcucucam7 Meklubhr sona yaklaş Nilüferin nihayet mağ ihtimali bu neticeyi belli edecekti. Fa- kat buna ihtimal var mıydı ? Akşam yemeğini hafif bir meze ve bir kaç kadeh rakı ile geçiren genç lefon etmediğini görünce — otomobille| Böyle samimi bir arkadaşlıktan du- geleceğine öyle kuvvetle inanmıştım | yacağımız zevki nerede bulabilirdik. iL. Bu tatlı heyecan içinde beklerken |Sana bir hayat arkadaşı olâmadım, is- otomobilin boş geldiğini görmenin ne|tediğim halde olamadım. Hiç olmazsa tesir yapacağını tahmin edersin. bir derd ortağı ve yahud sade bir fikir Şoförden utandım, arkadaşı da mı olamazdım. Bunu ol - yüzbaşı kamarada gene mektubların! — Mektubun bu bir kaç satırını oku -|sun bana çok görmek için ne secbeh üzerine eğildi. duğu zaman gözleri sevinçten parlı -| vardı? Elinde okunmamış ancak iki mek -| yan genç yüzbaşı derin bir nefes aldı| — — Bugün €en masum' emellerim kı- tub kalmıştı. ve dudağının, ucundaki sigarayı yere|rılmış bir halde bu satırları yazarken Ne varsa bunlarda vardı. düşüren bir geniş tebessümle söylen -|içim sızlıyor. Hayatımda arzu edip Suad Pertev son mektubunda Nilü-|di: muvaffak olamadığım şey yoktu. Fa> — Sen utanmazsın serseri.. senin|kat sen en körpe ve en temiz gönül he- yordu. Otomobilini sokakta bekleti -'gibi namus düşmanlarında utanmak | yecanlarıma bir kaya parçası gibi kar- yor, Nilüfer gelemiyecek olursa tele -|olsa evli bir kadına, kendine yüz ver -İşı geldin.. ne var, ne oluyor, ıuıdu çer fonla haber vermesini istiyordu. O -|miyen bir kadına böyle kepazece mek-|kiniyorsun. nunla mutlak bir muhabere kapısı aç-|tublar yazmaz. Aferin Nilüfer, Melek| Ve anlıyamadığım bir nokta var. mak için hazırlarlan bu fırsatt Nilüfer|gibi kızsın, Son mektubumu sana bir ziyaret ona verecek miydi? Ve sigarasını tazeliyerek okumağa| fırsatı ile veren İsmet hanımelendiyi Sigaraları birinden ötekini yaka -İdevam etti: sıkı sıkı isticvab ettim. rak dudağından eksik etmiyen yüz -| &.. Halbuki o dakikaya kadar ne| Mektublarımı sana yalnız kaldığı - başı Fikret geri kalan iki mektubtan|tatlı hayallere dalmıştım. Telefonla|nız bir zamanda benim tarafimdan birini daha aldı. mâzeret beyan etmediğini görünce| gönderildiğini söyliyerek veriyormuş. Açtı. mutlak geleceğine hükmederek Bü -|Bunları red etmek elinde iken hiç iti- Suad Pertev bu mektubuna şöyle| yükderede mavi yalıda güzel bir ye -İraz etmeden aldığını ve derhal sakla - başlıyordu: mek hazırlatmıştım. Orada mor sal -|dığını anlattı. Nilüfer.. kımlar altında taze balık yiyecek, bir-| - Bu saklayış ve bu kabul edişte bana «Müteessirim. Teessürümün sebe -|birini anlıyan iki arkadaş gibi konuşa-/ümid veren bir ketümiyet olduğu hal- bini izaha ne lüzum var. Beni ne zalim | cak, derdleşecektik, de cevablarını vermekte gösterdiğin i- bir istihza ile beklettiğini pek iyi bili-| - Ne olurdu: Ne çıkardı. Ne mahzur, |nada şaşmamak mümkün mü? yormn'l'wut&ın—hhduırm ' vardı), yar) Do b e e