Sulhü takviye Siyaseti Yazan: Muhitlin Birgen B ugünkü Avrupa kabinelerinin en çalışkan azaları Dış işleri Ba kanlarıdır. Seyahat çantaları, hokka ile kalemleri gibi, masaları üzerinde durur, Dün akşam yatmış olduk'ın © daları ve yatakları kendileri bilirler: Bu akşam nerede yatacaklarını ise Al lah bilir. İşlerine ve güçlerine gelince, bu da sülhün takviyesine çalışmaktır. Senede on binlerce kilametrelik demir- yolu, bir o kadar otomobil yolu ve bir hayli de hava yolu katederler. Nereye Bidiyorlar ve nereden geliyorlar? diye Borarsanız daima ayni cevabı alırsınız: Ya sulhü takviyeye gidiyorlar, $ahut ta sulhü t eden geliyorlar, Sulh sö- zü, onların ağızlarında ebedi bir kasi. deden ibar gün ondan bah- sederler; her yaptıkları şey onun için. dir; sulh, bin bir âşığı olan bir peridir; bu âşıklar, etrafında dı aşırlar. kerlek üstünde ge , hep onun için- n biri Hle konuştu mu, hemen ötekiler, birer birer harekete gelirler; oniar da konuş. k isterler. Bu güler yüzlü, beyaz ka- , fettan peri o kudar güzel bir şey- dir ki onun için, onun uğurunda âşık: lar herşeyi yaparlar: Hatâ harbi bile! * Gene bugünkü Avrupanın en çalış- kan insanlarının başında her nevi silah fabrikalarının müdürleri vardır. Bun- lar da, geceli gündüzlü meşguldürler. halindeki demir ve çelik fabrikalarda su gibi akıp giderek t r alıyorlar. Ufak el kum. n, otuz beş santimlik de kırk beş santimlik havan toplarına va- sadi hareketleri bunların fabrikalar ve müdürleri Çalışırlarsa dünya iktıs dar iyi gittiği tecrübe ile sabiş olmuş- tur. Bütün bu fabrikalar da suih için Ça« lışıyorlar, Sulhü takviye için, onu mu- » Viyanada, Harbiye Neza- in cephesinde koskoca bir lâtince yazı vardır ki mânası, aynen bi- zim eski bir mısramn aynidir: Hazır ol harbe, eğer ister isen sulhü salah! Onun için, herkes sulhü muhafaza et mek üzere harbe hazır olmaya çalışır. Bugün de bu gayret, her vakitten faz- la görünüyor. İşte, dünyanın sulhü bu suretle mu- hafaza ediliyor. Hariciye Bakanları bir taraftan, silâh fabrikaları öbür taraftan, | elbirliği ile dünyanm sulhünü muhs- faza için, harbe hazırlanıyoriar, Yeni Avrupa harbinin küçük mikyaslakı tec rübesini, emumi bir prova halinde İs- panya sahnesinde yayan milletlerin bü tün maksatları sulbü muhafazadır. Al- Mmanya ve luıyı gönüllüleri, İngiliz ve Fransız gönüllüleri, Rus gönüllüleri, & ğer kâh Franco » Franko - tarafında, kâh hükümet tarafında, vücuterini kur Şuna, gülleye ve bombaya hedef yapa rak can veriyorlarsa hep ayni maksad hizmet etmek içindir. Hep sulhü tak ye için! Demek, Avrupa milletleri, sul- hü takviye için yalnız Hariciye Bakan- larını seyyar posta tatarları haline g. tirmekle, harp fabrikalarını gecel düzlü durmadan çalışan ateş nefesl ritler gibi faaliyette tutmak tifa et- miyerek, battâ sulh uğurunda, İspan - yada, fiilen harp te ediyorlar, Eğer günün birinde sulhün nâzik pe- risi, artık bu kadar (hlimama dayana- Mmiyarak, Tüzumundan fazla beslenmiş bir insanın birden bire ölüvermesi gibi, vefat edecek olurga bundan dolayı hay- ret elmeğe kimsenin hakkı olamaz. Bu| — kadar ihtimama hiç bir canın dayan- ması imkânı yoktur!. Muhittin Birgen Sabık İngiliz Kralı Şerefine ziyafet Viyana 25 (ALA.) — İngiliz elçisi B. Selley, Dük de Vindsor'un yakında Sankt - Wolfgang'a azimeti münase- betile Dük'ün şerefine bir ziyafet ver- miştir. ş )ııl:kındıkı haberden daha çok para Yıllarca süren”dargınlıkların, mah kemeye intikal eden büyük kavgala- rn, cinayetle hneticelenen şiddetli münakaşaların esaslarını araşlırırsa. nı görürsünüz. Leyleklerle Kartallar | ge Dünyanın her yerinde Çarpışıyorlar Bir leylek ve yuvası Evvalki gömkli Son' Posladla he doludan aldığımız bir. mektubu nep- retmiştik. Bünda leyleklerle kartallar arasında vuku bulan müthiş bir hava |mukarebesinden bahsetmiştik. Dün gelen Fransız gazetelerinden birinde şu havadisi okuduk: Dieppe üzerinde müthiş bir hava muharebesi olmuş ve bu muharebede 800 leylek ile 2400 kartal maktul düş- müşlerdir. Gazete bu hâdiseden bahsederken leyleklerle; kartalların bilhassa son ru: bu asır zarfında birbirlerine karşı düş- manca tavırlar takınmakta olduklanına ııııeı etmektedir. |Bir gazeteci nasıl olmaldır?| Dünyanın gazetecilik ilâhlarından biri olan Hopkins meslek hakkında şu mütaleayı ileri sürmüştür: «Gazetecinin — muvaflakiyeti, de- | vamlı kariler elde etmektedir. Kar'i| gerçi heyecanlı haberler alır, onları ©-| |kürken merakinı izale için bü işi ya- par, Fakat eğer ona, her gün iyi hüber: ler verirseniz gazeteyi sever. Binaen- aleyh bir gazetecinin ilk arayacağı şey, müheyyiç haberden ziyade — ferahlık |veren haberdir. Buhranın kalktığı hak- 'lı-—'h bir haber harbin patlayacağı Halk cemiyetin nasil -olduğu: il, nasıl olacağırı merak eder, Gazeteci olmak ve devamlı kari sahi- bi bulunmak istiyorsanız, âfet, tehlike haberlerinden ziyade — fakir fukarayı '|kurlarınış. Husust kâtipler, SON POSTA: teşlenir, ateş der. O zaman münaka: dan biri veya ikisi sinirli £ ve düşünmek imkânı büsbütün kal- maz... HER GÜN BİR FIKRA | Eşrefin cevabı Şair Eşref günün hirinde hiev ettiği adamlardan birile yüzyüze gelmiş. Eşref oralı olmamış, fakat öteki meseleyi kurcalanuş, — Siz, demiş, beni hiey etmişti- niz. — Olabi yorum. — Nasıl hatırlamazsınız, bakm ben nasıl hatırlıyorum. Bana müs - tebid dediniz, hırsız dediniz, rezil dediniz, sersem dediniz. Bitün bun- lar içerimc işledi. Eşref artık kendini tutamamış ve cevab vermiş: — Her halde demiş, içerinize leyen benim dediklerim dı Fakat pek hatırlamı- Ben, sizin içerinize — işlemiş — ol ları deyiyerdim. * — Tembeller Sanatoryomu Bostonda Tenbellik — ismi verilen bir sanatoryom vardır. Yorularak is- tirahat etmek isteyenler — veya hokikt | tenbeller bütün işlerinin başkalari ta- rafından yapılacağını bilerek , buraya giderler ve burada yatanları hususi has ta bakıcıları giydirirler, soyarlar, yer meklerini yedirirler ve gazetelerini o- tenbelle- rin istedikleri mektupları yazarlarmış. Amerika hükümeti bu müecsseseyi memnuniyetle karşılamış ve sihhiye nezaretile üniversite profesörlerinden bir ruhiyatçı bu müessese için şu fikri ileri sürmüşlerdir: — Bu müessese fevkalâde iyi bir müessesedir, Tenbelleri tamamile ken- di hallerine terketmek ve onlara can kıntısının ne demek olduğunu anlat” |mak suretile kabili şifadır. Orada yâ- |şamaktan bıkanlar muhakkak çalışkan bizer unsur olurlar. Mikropsuz ev Deyli Herald gazetesinin yazdığına inanmak lâzım gelirse, — Japonyanın Yokohama şehrinde bir Japon doktoru garip bir ev inşa ederek kendisini mik- roplardan korumak istemiştir. Mikrop korkusu yüzünden sinire uğrayan bu adamın yaptığı evde pencere yokmuş. Hava hususi âletler ve makineler va- sıtasile tasfiye ediliyormuş. Doktor bu evin duvarlarını süblime ve soda mah- sevindirecek ve hiç değilse teselli ede- wk ynzılur ).ııınız » - |lülile otamatik bir tarzda sık sık sıva- KA Sinir münakaşaya manidir Bi Sinirlendiğinizi veya ks ı'şımzdık.. nin fazla asabiyete kapıldığın: gi dünüz mü derhal kat'i bir karar ile mü makaşayı kesiniz, bütün ısrarlara rağ men kararırızda sebat ediniz, birkaç gün sorra tekrar ayni bahsşe döner- seniz havanın tamamiyle değişmiş ol du ğunu "oruııünuı SÖZ APRASINDA Trenlerinde kömür Yerine kahve Yakılan memleket —.ezuyada Rio Urade ile Praguibo, Sul arasında işleyen trenlerin lokomo tiflerinde kömür yerine kahve yakı- maktadır. Hükümet beynelmilel piya sada satılamıyan kahve stoklarını sa- tın almakta ve kahve müstahsillerini bu suretle memnun etmektedir. Bu trenlerde seyahat eden yolcu- Tör:mis gibi kabve kokusunu: koklayar yok sEyabat ölmekle * ve Binacableyl dünyanın en iyi kökulu seyahati Bre Zülyüdü Şapılmaklağır. * Canlanan Kingkonglar Masallarda isimleri , geçen, davlsa maymunların isimlerine King Kong! Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı | Anormal - Sıcaklar (Baştaralı 1 inci sayfada) biz. Bu vaziyet anormal görülmekte ve Avrupanın bir çok Meteoroloji â: limleri bu anormal sıcakların sebebini araştırmakta ve bu husustaki tetkikle: Tinin neticelerini neşretmektedirler. Bu arada hiç bir ilmi esasa istinat etmeyen tahminlere ve kehanetlere de tesadüf olunmaktadır. Bazı garp ga" zeteleti havaların iyileşmesini yazın i: yi geçmiyeceğine alâmet telâkki et mektedirler. Onlara göre: Bu sene yaz rüzgârli ve soğuk geçecektir. Bu hususta Kan- dilli rasathanesi Müdürü Profesör Far tinin fikrini sorduk. Kıymetli âlimimiz bize şu izahatı verdi: — Havaların birdenbire ısınmasi gayritabildir. Memleketimizde her se* ne bu aylarda kaydedilen sühunet de“ recelerine nazaran bu sene şu günler* de kaydetmiş olduğumuz hararet de* recesi çok yüksektir. Havaların beş al tı gün lodos gittikten sonra bir gün poyraz esip tekrar beş altı gün lodos €esmesi de anormal bir vaziyettir. Far kat bu anormal vaziyet yalnız mem* leketimize mahsus değildir. Bütün Avrupada hattâ Amerikada vaziyet b merkezdedir. Havanın böyle erkenden düzelme” sine bakarak yaz mevsiminin fena ge- çeceğine hükmedilemez. Bu hususta kat'i bir şey söylemek de zaten doğru değildir. Yalnız şu kadarı söylenebilir ki bu anormal havaların neticesi ola* rak önümüzdeki Haziran ve temmuz aylarında da rüzgârın ekseriyet itiba” rile poyraz olması ve umumiyetle mev simin serin geçmesi mümkündür. Havaların böyle mevsimsiz olsrak: isymasının - yalnız — memleketimize mahsus olmadığını — söylemiştim. Bu vaziyet ilk olarak — Amerikada başlar mıştır, Barometre tazyikinin azlığı yü* züxden hasıl olan bir vaziyettir. Ve bu hâdisenin ilmi sebepleri henüz malüm değildir. Barometre tazyikinin azlığın” İselete hak veröcek bir denilmiş ve bu muhayyel hayvanlar|dan tevellüt eden bu hava vaziyeti A* hakkında bir de film çevrilmişti. En-| merikadan - Okyanusa geçerek garbi transijan gazetesinin yazdığına — göre| Avrupaya oradan ” da memleketimize bu muhayyel hayvanlar dünya yüzü-|kadar gelmiştir. Memleketimizin bar ne hakikaten çıkmışlardır. zı kısımlarında henüz bu anormal ha- Entransijan gazetesi Rio de Joneira-| va tesir era etmeğe başlamamıştır. — * dan aldığı bir telgrafa atfen şu havadis| " Hülâsa vaziyette bir anormallik, si vermektedir: . ; vasdir.-Ve bu yalnız memleketimize Coyez ormanlarında insandan beş' münttasır değildir. Bu lodosların ilâni" misli Düyük olan -hayvanlar görül-*haye devam etmiyeceği ve yazın poy” Müştür. Bu hayvanlar — geniş'meşe a“ / razlı ueç:cegî tahmin olunabilir. » Baçlarını kollarile kırıyor ve ağaç par- " P SAT ARTRETREN , çalarını avlarının kafasına —atıyorlar. |— Bi Fesim sizin mi? mip, bazı maden armielelerinin:karşısına | Şoti Posla okuyucuları arasında ir eğlence tertip etti: Ş,.kıî::. NL m'f:“' u:îî]:'ıf:::: Hetgün şehrin bir semtinde kalabâk BNU 5 Görüter. £ antazeki yel) DRar ça a FAO D lıoı;ml çektiriyoruz. Bu fotoğrafı 6 nct vermiştir. Bu hayvan, öküz, inek, ve| noter B. Galip Bingöle - göstermekte; keçilerin dillerini kopararak yemek-! içinden tek bir simayı ayırmaktayız. ten zevk alıyormuş, Dikkat ediniz: Bu seçilen sima belki 13 rakamının uğursuzluğu | sizi, belki bir dostunuzu, belki uzaktan 13 D Fyakından bir tanıdığınızı gösteriyor. rakarnından müşe'am eden kim-| Şâkındı SERAE TAE Üremize müradcaat ettiği zaman kendisi- bötün Franim ziğülekü yürmekt |ne üç liralık bir hetiye takdim edile- Sraka gazeteleri yazmakta ve! ektip Yukarıda gördüğünüz fotoğraf Wün - uğursuzluğuna nazatı para günü Taksim stadındaki mâç- dikkati celbetmektedirler, larda çekilmiştir. Çehresi çizgi da- 13 mart günü saat 18 e doğrü| hiline alınmış olan ve bunun büyülü- ise ahiren Fransada vükua gelmiştir. Bu hâdiseyi Mont - Dore'nin Auvergore giden tren | müş şekli ayrıca — gösteriler Bay devrilmiş ve 18 kişilik bir kafile halin-| matbaamıza - müracaat — ederse he de yola çıkan bir spor grupunun 13 ki- | diyesi - “derhal - takdim — edilecek * byormuş, si de ölıııügıüı tir. Bundan evvel neşrettiğimiz fotoğ- Yakından tanıdığımız bir arkadaş «İstanbulda yeni yapılan umumi nin bekçisi günde tamam 15 Tira bah; ISTER İNAN hesapla da ayda mübalâgasız 450 Tira kazanmaktadır» Bunu bize söyleyen arkadaş herhangi bir iddiayı İSTER İNAN İSTER İNANMA! İSTER İ anlattı: incelemeden - orta; helâlardan birisi. şiş toplamakta, bu | mumi belâ bekçi: okuyucu sen: leyip hesap etmeyi de pek sever. Buna rağmen bir dar para kazanabileceğine biz inanmâdik, fakat ey raflarda kendilerini tanıyan okuyucu- Tarımiz matbaamıza müracaat ederek hediyelerini almaktadırlar. Avusturyada yeniden bir çok tevkifat yapıldı Viyana 25 (A.A.) — Nazilerin iki-propaganda merkezi meydana çı” karilmıştır. Bunlardan birisi, OICH' Tichiscker Beobachter isminde gizli bir gazete çıkarıyordu. Bir çok tevkifat yapılmıştır. NANMA! ya atmaz, merakhdır, saatlerce bek- sinin büyük bir ticaret evi sahibi ka- Pa Y oDi dd