Evleneceği gün saklambaç ııynarkenç sırra kadem basan genç kız Meğer eski nişanlısının yanına kaçmış, mahkemede de nişanlısı ile beraber beraret kazandı Üçüncü cezada, reşit yaşına başma- mış bir kızı yanında alıkoymaktan suç lu bir delikanlının duruşmas: yapılmış tır. Bu delikanlı, tahmil ve tahliye ame- lesinden Akiftir. Kendisinden davacı sı fatile de Müşerref ismindek! kızla tah mil ve tahliye amelesinden Abide celp name göl ilmiş, bünlar da hak gelmişle: Fakat, Müşerref, davacı olmadı; söylüyordu ve Tophanede geçen hâdi” seyi şöyle anlattı: - Beni Akife, babam nişanlamışt Biribirimizden memnunduk, Ancak son radan aramıza ufak ve geçici bir anla- şamamazlık girmişti. Bu aralık, babam merhüm oldu. Bu Abid, beni vası sıfla tiyle başka bir adama nikâhlamak hu- susunda zorladı. Ahlansak istediği Ali, yaşı geçkin bir adamdır, Herhalde orta yaşlıdır. Benim küffüm değildir. Ben de istemedim. Abid «ille bununla evleneceksin!» diye ısrar etli-. Bunur. Üzerine kaçtım. Babamın beni nişanla dığı Akifin yanına gittim: O da beni ev sahibi İhsanın yanına misafir etti. A- kiften hiç bir şikâyetim yoktur. Beni ne kaçırdı, ne de iğfalle veya cebren yanında alıkoydu. Ben, İhsanın evinde gönül mzasiyle oluruyorum. Bu dava neticelenince de, hemen evleneceğiz. çünkü sevişiyoruz! Babam, beni ona nişânladığı zaman, yaşım henüz evlenmeme müsait bulun muyordu. Şimdi müsalittir. Bu Abidin, daha babam öleli kırk gün olmadan bt ni ahbabı Ali ile evlendirmeğe zorla - masının sebebi de, babam ölünce tah- mil ve tahliye şirketinden veriien 240 küsur liraya tama etmesidir. Müşerrefin böyle — demesine karşı, Abid, şöyle dedi: — Ben, bu kızdan davacıyım. Onun hem baba dostu, hem de Beyoğlu Dör: düncü sulh hukuktan aldığım vesayet ilâmiyle vasisi bulunduğumdan, geçen de kendisini iyi bir adamla evlendir mek istedim. Halbuki, düğün günü be- nim 95 Hiramı alarak, Akife kaçtı. Ken disinden paramı isterim! Reis, burada alacak davasına bakıl- madığına işaret etti ve Akifi sorguya çekti. Akif te, şu cevapları verdi: — Müşerref, öteden beri nişanlım- dır, Vaziyet, tıpkı tıpkısına anlattığı gi bîdı: Kendisi, kendi arzusile, İhsanın evinde misafirdir. Seyişiyorı k ya kında da evleneceğiz! Kİ R Şahit Celileyle Muzafferin mazbut ifadeleri okundu. Bu arada Müşerrefin AH ile evleneceği gün kızlarla saklam- baç ve koşmaca oynarken, bir aralık fi Okuyucularıma Cevaplarım Gedikpaşada Bay H. Entürke: Mektubunuzu kâfi derecede vazih bulmadım. — Kadından ve aşktan hiç hoş -« lanmam, diyorsunuz. O halde sizi mes'ut edebilecek sadık bir zevce bulup bulamamık endişesinin kafa - nızda yeri ne? Biraz daha vazih olunuz, konu * şulim. * «Babasının oğlu» imzasını kulla - nan okuyucum diyor ki: Evliyim, iki senedir aramız açık, ayrı ayrı evlerde yaşıyoruz. karım benden ayrılmak arzusunda, sebebi babasının inatçılığıdır. Halbuki ben çocuğumu düşünerek bu hal şekline yanaşmiyorum. İşin fena noktası şu ki, uygunsuz takımından bir kadına *Dedilerek tevkif olunmuştur. “CÖNÜL İŞLERİ' * âşık oldum,'*öndan 'da vaz geçemi - rara kadem bastığı, Akifin yanma kaç tığı anlaşıldı. Müddeiumumi Feridun Bagana or- tada ceza kanununun 430 ncu madde- sine uyar bir suç bulunmadığı nokta- sından, Akifin beraetini isted.. Necip Nadir, Hüseyin ve Salim de, ittifakta beraet kararl: J Abit, bir | Müşerrefle Akif ise, çıktılar. Davayı merakla takip eden bir çok kişi de, peşlerine takıldılar müddeiumumi mütalcasını söyledi Asliye üçüncü cezada bakılan «Açık Söz» ve «Cumhuriyet» gazeleleri ım iklı yakışık almıyan neşriyat mevzulu davaların birleşik duruşma - sında, Müddelumumi muavini Feridun Bagana esas hakkındaki mütaleasını söylemiştir. Her iki gazetedeki yazılardan bir kıs mından dolayı, «Açıksöz» ve «Cumhu- riyet» neşriyat müdürlerinin cezalan - dırılmalarını, ancak suç karşılıklı ola- rak işlendiğinden, cezaların düşmesini istemiştir. «Cumhuriyet» in dava ettik lerinden karikatürist Ediple muharrir Nizamettin Nazifin de, beraetleri iste- ğinde bulunmuştur. 29 Mart saat 14 de şahsi iddia ve mü dafaalar yapılacaktır. Bir yankesici derhal mahküm edildi Dün sabah Mehmet isminde bir ço- cuk, Galata köprüsü üstünde durup ba hk tulanları seyrederken, minde biri gelmiş, çocuğun dalgınlığı- ni fırsat bilerek sol cebine el sokmnş, etraftan görülmüş, yakalanmıştır. Meşhut suç kanununa göre Sultan - | büsten iki ay, on gün hapse mı Bir caket hırsızı yedi ay hapis yatacak Nasip isminde biri, dün sabah saat sekizde Aksarayda yapısı yeni bitmiş ,ve boyası çekilmekte olan bir bınada çalışan boyacı Hayrinin orada asılı ce- ketini almış, dışarıya çıkmış. O sırada odaya giren Hayri, ceketini yerinde görmeyince, Nasibin peşine düşmüş ve neticede ceketi aşrranın elindeki va- Hzde bulunmuştur. Sultanahmet üçüncü sulh ceza suç- luyu yedi ay hapisle cezalandırarak, tevkif etmiştir, yorum, Kafam tahal değil, ne ya » payım?» * Okuyucum karısının ayrılmak ar- zularına sebep olârak babasının inat- çılığını göstermişti, fakat kendi ha » yatı hakkında müteakip satırlarda verdiği izahatlan anlaşılryor ki bu inatçılığın istinat etliği hakikf va « ziyetler de yok değildir, Ne yapayım? diyor. Ortada kendisinin düşünemiyeceği bir va - ziyet yak ki cevap vereyim. «Mecnun» imzalı mektup sahibine: Mesele bugünkü şeklinde kabili hal değildir. Neticeyi almayı zama- na bırakınız. Anlaşılıyor ki sabret - dar daha bekleyiniz, ortada muade- le kalmamış olur, mesele kendili « ğinden halledilir. TEYZE Açık Söz, Cumhuriyet davasında | Abdullah is Iv_.-simn unutulmaması için daye Karşısı llim ve musiki Çoc derhal menediniz. — Kim söylüyor? Ben söylüyorum. İlkmekteplerden mı rılmalıdır. Kim söylüyor? Ben söylüyorum Lise talebesi ( zun bir konsere gitmesine hiç bir zaman Müsâaade et- meyiniz! — Kim söylüyar ? Ben söylüyorum! Bir ilim adamı hiç bi ki dinlemez. Musiki bil ki dersi kaldı- zaman musi- ex, Müsikiden anlamaz. Kim s Ben İlmin yeri olduğu yerde' musikinin İyeri yoktur | — Kim söylüyor? lüyorum! — Üniversitenin İmi konferanslar verilen salonunda bir kere bile bir mu- siki konseri verilmedi, verilemez, ve- rilemiyecektir. üyor söylemiyorum Ya kim ? . Üniversite rektörü söylüyor, Esa sen ben de ondan cesaret &larak bütün ötekileri söyledim ya! | İMSET İki laç arasında bir dünya meselesi (Baştarafı 2 inci saylfada) ser alekitlâk islâma hitap ediyordu Düce İtalya İmparatorlüğunun müslü manlarına söylüyor. O zamanki nüma- yiş, herkes için bir sürpriz olmuş ve |bir diplomatik hüdise yaratmıştı. Bu |günkünde sürpriz yoktur ve hâdise çı- karacak mahiyette değildir. Fakat, asıl hâdise çoktan beri çıkmış bulunuyor. Belki de, İngiltere hükümeti, Habeşis- tan İmparatorunu, taç giyme merasi- |mine, bu hâdisşenin Habeşistan mese- etmiş tir ! Dünya dönüp duruyor. Muhittin Birgen Hamiş: Geçen gün bir makalemde «cüm- denin maksudu. smecellenin maksudu. diye | ahmet üçüncü sulh cezada yapılan duü-| çıkmıştı. Dün de .mürettep bir» kelimeleri Bunun gibi, a- Bu nmevsimde ne giymeli? Tayyör ve truvakar manto. Tayyö- rünüzün eteği düz, dar, boyu biraz kı- saca, ceketi klâsik bir biçimde olmalı- dır. Boynunuza bir tilki yahut da güzel bir eşarp koyabilirsiniz. Takımınızın daha ziyade «öğleden sonra» ya uymasını İsterseniz truvakar manto yapınız, Her ikisinin de kumaşı sık, ve gevşemez by- cinsten olmah, Mart 24 A;ru;ada yeni bir harp tehlikesi baş gösterdi Musolininin dün Romada söylediği nutuk Londrada İngiltereye karşı bir ihtar mahiyetinde sayılıyor (Baştarafı 1 inci saylada) 1 — Musolininin şimali Afrika dan acele dönüşü, Faşizmin 18 in ci yüdönümü mMünasebetile söyle diği ve İngiltereye bir ihtar mahi yetinde telâkki edilen nutku, 2 — Belçika Kralının Londra zi yareti ve bu vesile ile Garp paktı nit tahakkuku için yaptığı temas lar. 3 — İtalyan Hariciye Nazırı Kont Cianonun Belgrat seyahati, 4 — Vatikan ile Almanya arasın da çıkan son ihtilâfın neticesinde, Alman elçisinin geri çağırılmasu İtalya ile İspanyâ arasında şma akdi için yapılan mü Za reler. Faşistler - Demokratlar Görünüşte biriblirile hiç alâkası ol mıyan bu meseleler, esas ilibarile bir noktada bir Avrupa- devletleri ni İki zümreye ayırmaktadir. Faşistler ve Demokratlar zümresi. Bütün bu faaliyeti yakından takıp e- den İngiliz siyasi mahafili, Faşist dev- letlerin tehdidkâr harekeli karşısında ciddi bir endişeye kapılmsmakla bera ber, muhtemel bir harp sergüzeştine meydan vermemek için tedbirli davra nılması İüzumunu — ehemmiyetle ilert sürmektedirler. Paskalya yortularından sonra, vazi - yetin tebellür edeceği tahmin edilmek tedir. Amerikanın ilk adımı Lor , 23 Hususi) — Vaşington - dan bildirildiğine göre, harp borçları- nın tasfiyesine dair kongreye bir ka - nün projesi teklif edilmiştir. Bu teklif kabul edildiği takdırde, İn giltere le Fransanın Amerikaya olan harp borçları affedilecek, Faşisı devlet Jerin borçlarının tamamen ödenmsi i& tenilecektir. Yapılan teklifin esbabı mucibesinde Amerikanın, Demokrat devletlerle bir lik olduğu tebarüz ettirilmekte ve Fa- şizm aleyhinde bulunduğu sarahaten gösterilmektedir. Musolininin nutku Roma, 23 — Faşist muharibler bir - * | liklerinin kurulmasının 18 inci yıldönü mü münasebetile yüz bin kişi önünde söylediği nutukta Musolini demiştir ki: «Yiıldönümü, benim Afrika seyahtin: den döndüğüm tarihe tesanüf ediyor. Bu seyahatin ne uzatılmış, ne de kı saltılmış olduğunu bazı ecnebi gazete lerinin okuyup yazmaktan âciz mümes- silleri bile anlıyabilirlerdi. Hokkalarla mürekkep Halihazırda İtalyaya hücum etmek için hokkalarla mürekkep sarfediliyor. Dokuz ay süren ve muhasırların rica tile neticelenen iktısadi muhasara, İlai ya hallkının kabilfyetini göstermiştir. Lâkin şunu da söylemelidir ki, profes yönel sulhçular tarafından tertip edi- len bu hücum, şimdiki ihtilâfları ve ka zışıklıkları doğurmuştur. İtalya unutmuyor İtalya halkının herşeyi kolayca unut ti dan bahsediliyor. Bu, bir hatâdır. talya halkı Adua intikamın: almak için 40 sene beklemiştir. Siyah gömlekliler, Parolamız şudur; «Unutmamak ve hazırlanmak.» İspanya meselesi _Wl'ı. 23 Havas Ajansı muhabirin B. Grandi, dün Lord Piymouth ile yapmış olduğu görüşme esnasında ade mi müdahale kontrol şeflerinin tayini hakkında henüz Ramadan talımat al - mamış olduğunu beyan etmiştir. Bay Musolininin kararına burada e dişe içinde intizar olunmaktadır. Bu ka yarın muvafık Olacağı ümit edilmekte- dir. Ancak General Frankonun hızme- tinde bulunan İtalyan kataatının Gua- dalajara cephesinde uğramış olduklar: hezimet dolayısile İtalyanlarla Almanla yın heyecan tevlid edecek bir hareket te bulunmalarından korkulmiktadır. Bay Musolininin vaktinden evvel Lib yadan dönmesi, İalyanın Paris sefiri | | | | İspanyada cumhuriyetçiler siperlerde Bay Cerruinin Romaya hareketi ve Bur gosdaki Alman sefiri General Faupelin Berline dönmesi burada bir nebze he: yecan uyandırmıştır. Yeni bir gerginlik Londra ile Rmoa arasında yeni bir gerginlik çıkmasından korkulmaktadır. Çünkü İngiliz gazeteleri Guadalajara muharebelerini «Yeni Caporetto» diye tavsif etmektedirler, İngilterenin protestosu Roma, 23 (A.A.) — İngiliz büyük &i çisl yeniden Hariciye Nazıri Kont Cia noyu ziyaret etmiştir. Temin edildiği- ne göre, büyük elçi, İtalyanın İspan- daki gönüllüler meselesinde aldığı hat t bareketi protesto etmiştir. Paris, 23 (Hususi) — İtalya tarafın dan takip edilen siyaset etrafında ga2e teler uzun boylu tefsiratta bulunmak tadırlar. Jurnal gazetesinin Roma mu habiri Musolinitden bugünkü beynelmi lel havayı düzeltecek sarih karar bekf Jememek lâzım geleceğini bildirmekte dir, İtalyanın İspanyadaki vaziyetini mü talea eden Pertinax şöyle diyor! Franko mağlüp olursa Frankonun, yardım görmediği tak * dirde, hükümetçiler tarafından — mağ- lüp edileceği muhakkaktır. Figaro da gazetenin Roma muhabiri yazıyor: İspanyol ihtilâtinin akim kalması bu rada hakiki bir milli hezimet olarak his sedilecektir. Çünkü üç ay evvel Bur- gos hükümetini tanımış ve yardım için birçok gönüllü göndermiştir. Bu hay: siyet meselesinin, Bay Musolininim bundan sonraki hâdiseler için ittihaz Küzumu karşısında kalacağı kararlı mübim bir rol oynıyacağı şüphesizı Ayni gazetede Dormesson diyor «Fakat 0 zaman birçok beyneimilel ihtilâtlarda korkulmaktadır. Zira ade * mi müdahale konirolü meriyettedir. Ve hakikaten verilebilecek tevil ve tef - sirlerin de hududu vardır. Filhakika, keri vaziyet 24 saat zarfında değişebi- lir.>» Musolini ne yapacak Londra 23 (A.A.) — Daily Eks pres gazetesi, aldığı mahrem haberle- re istinaden Musolini'nin askeri şef- lerle İspanya vaziyetini tetkik edece- ğini yazmaktadır. Duçe, acaba İspanyaya yeni kıl'ar lar gönderilmesine mi karar verecek- tir. Yoksa ademi müdahale komitesi- ne gönüllülerin geri çağırılmasını mt teklif edecektir? GCazete, bu suali sorduktan sonra şunları ilâve eylemektedir; «Şimdi İtılyıiıın askeri haysiyeti mevzuu bahstır. İtalyan kıt'alarının 14 panyada uğradıkları muvaffakiyetsiz- lik esnasında Müsolini'nin en kıymet- K generallerinden biri öldürülmüştür- Duçenin yakında vereceği karara if* tizaren İspanyada hizmet etmek iste- iyen İtalyanlar hâlâ tahaşşüt kamplarır na kabul edilmektedirler. Nevws Chronicle ve Daily Herald (Devamı 11 inci sayfada) İ