.-SON POSTA' * İttihad ve Terakkide on sene '— On ikinci kısım No. 16 CİHAN HARBİNİN SON PERDESİ| Eski Tanin Başmuharriri Muhittin Bi gen Yazan: Talât Paşa bir taraftan Enverin, diğer taraftan Vahdettinin arasında fena halde bocalayıp duruyordu Her şey gösteriyordu ki inkılâbın, İttihat Terakkinin âmansız düşmanı olan irtica, ilk fırsattan istitade ederek on senelik meşrutiyet hamlesinin bütün muha- , sebesini birden yapıp her şeyi Abdülhamit devrindeki şekle irca etmek istiyordu. Vahdettin'in İttihat ve Terakki dü: manlığı, aynı zamanda onun siyaseti- nin büsbütün aleyhinde, büsbütün ter- sine olan bir siyasetin de tarafdarlığı- ni temsil e yordu. 918 inkılâbı, mer leketi artık sarih surette ikiye ayırmış- tı: İttihat ve Terakki, milli, inkılâbcı, demokrat mücadeleci — ve — vatan- sever bir unsurun ekseriyetini temsil e- diyor, ötede gayrı milli, mürteci ve hat- tâ himayeye kadar giden zayıf bir harici siyasetin, padişah ve halife ğin karmakarışık tarafdarlarından mi tekkeb bir zümre bulunuyordu. Varlıs| ğinın başlıca unsurlarını yalnız İstan - bulda bulan bu zümrenin elinde, Kâ - mil paşa ile Ali Kemal tarafından bay- Takdarlığı yapılan bir İngiliz tarafdar- İiğı bayrağı vardı. Harbinden hemen evvelki zamanlar - dan itibaren gizlenmiş, bütün harb Müddetince hiç meydana çıkamıyarak bir tarafa atılmıştı. 918 — yazında Vahdettin, bu muhalefet bayrağına ya- Yaş yavaş yeniden meydana çıkma ce- tareti vermeğe başlamıştı. Etrafta bu » hu gösteren alâmetler dolaşıyordu. Vahdettirin ilk icraatı Vahdettin, tahta oturur turmaz, ilk ak üzere, başkumandanlık sıfat y sahibi kendisi ol duğunu göstermeğe ehemmiyet ver - Miş ve Enver paşanın unvanlarında ta- dilât yaptırmıştı. Bu hal, zaten baş - lamış olan dedikodunun kuvvetlenme- tine sebeb oldu. Padişahin, İttihat ve Terakkiden Abdülhamidin intikamını &lmıya ahdettiğinden bahsedenler bi vardı. İngiltere ile anlaşmak, münfe- Tid sulh yapmak sözleri 918 yazında artık herkesin ağzında dolaşan günlük dedikodu mevzuu olmuştu. Her şey gösteriyordu ki inkılâhın ve İttihat ve erakkinin amansız düşmanı olan ir - Hca, zuhur edecek ilk fırsattan istifade tderek, on senelik meşrutiyet hamlesi- hin bütün muhasebesini birden yapıp devri tasfiye — ve her şeyi — Abdül- hamid devrinde olduğu şekle sokmak İstiyordu. Fazla olarak bu defa, mem- lkketi doğrudan doğruya ecnebi hima Yesi altına koymak fikrile de meyda- ha çıkmıştı. İşte, Talât paşa bu cereyanların ve öreketlerin ortasında bunalmış, Vetlerinin dörtte üçünü kaybetmiş, —a amance a.. kuv- Okuyucularımızdan bir rica Müuhtelif mevzulara — dair hergün bir çok mehtuplar ol maktayız. Bunların çoğu, hu- sasi mahiyette cevap verilme- sini istemekte ve bu isteklere tarafımızdan — memnuniyetle riayet olunmaktadır. Caze - temizin okuyucu — sütunun - da değil de hususi mektup - la cevap verilmesini — isti - Yen okuyucularımızın, mek - tuplarına on kuruşluk pul ile etmelerin! bilhassa rica ede- riz. Bu ricamıza riayet edil - mediği takdirde bir çok mü- Yacaatların cevapsız kalacoğı Zarvri ve tabüdir. Bu bayrak, Cihan | kışmış, ne yapacağını şaşırmış bir hal de bulunuyordu. Envere ve umümiyet- le vilâyetlerde askeri hâkimiyete karşı bir mukavemet ve müvazene unsuru nazırlığına getirmiş, kendisi muhtelif| cereyanları te'life ve bunların arasında çalışıyordu. Kulaktan kulağa artan fısıltılar arasın: da, Talât paşanın Enverin nüfuzunu hâkim bir rol oynamıya bertaraf ederek münferid silih çarele- ri aramıya çalıştığından, iplerle meşgul olduğundan bahse- 'or, öbür taraftan da, Enverin, son bir hücum ile İttihat ve Terakkiyi, Ta- lât paşayı bir tarafa atıp kendi şahı bunun- için idare kurmak iste Hattâ, Enverin bu için İsmail Hakkı paşanın da bazı ter- tiplerle meşgul olduğu habet verilmişti. Talât paşajya Haber — veren zâtın aynı zamanda bu zâtın İsmail Hakkı paşadan göyet açık teklifler almış bu- beri devam eden bu tarzda larâ pek'de ehömmüyet vermez Ve Hat- tâ inanmazken, artık, gözleri bir hayli eçi ilmış olduğu için, şimdi ciddi bir alâ- ka gösteriyordu. Bütün bunları ben uzaktan görüyor- dum. Talât paşanın gölgesi ve derd or- tağı olan Mitat Şükrü bey artık Enver- den Bir gün matbaaya geldiğim zaman benim odamda onları başbaşa konuşuyor gör- cskisi gibi bahsetmiyordü. Vahdettinle Enver paşa arasında sı -| vardır, hâkimiyeti altında, büsbütün askeri bir|lamış olan İngiliz söyleniyordu. 've nihayet Almanya ile dün fikirlerini tatbik)tün büyük askeri her suretle itimada lâyık olduğunu ve | diye — onları yalnız birakarak başka bir odaya çekilmek üzere iken Talât paşa bana: — Otur, otur... Dedi. Oturdum, O, Mitat Şükrüye olmak üzere İsmail Canbuladı dahiliye| dönerek, sözlerini tamamladı: — Hülâsa, dedi, iki ateşin arasın - dayız. Bir tarafta o, öte tarafta b.(0 Sonra, bir lâhza durdu; dalğin dal - gin düşündü ve ilâve etti: — Harici düşman da caba... nasıl halletaek? Hepsini çaresini buluruz ama o da güç.. Ben, bu iki ate n hangileri oldugu- nu derhal aFlanıı—nm Biri Vahdettin, öteki de Enverdi. Üçüncü ateş, harb, Süuriyede şimale doğru yürümeğe bâş- Bunu tazyikı nın bü - ordusun kuvvetleri arasında cereyan eder mücadele, asıl ateş, büyük atesti. Belki evvelkilerin çaresi- bulmak kolay, fakat en n bunun çaresi ni bulmak müşküldü. Bunun için, bu halletmenin |xrlli'lz.ıîye i etrafını saran gençlere anlat ladı: — Size (uhuf be mektup hikâyesi... kimyagerdi, Hi arkadaşım yed maz bir kac, « Günün birinde karısı, eski yatı t arkadaşlarından birine Bu kadın gayet f riyakâr ve alçak |bir insandı. ekâsını macera peşine hasretmiş viodansız bir - insa Sabuil ıvııı'*dık bu k |ın evvelâ ari iye başladığı vakit enelik evli idi; bulun. için elinden mıyordu, Bütün n nenin yerine geçerek Claude'nin servetinden istifade etmek idi. bull çok güzel bir kadındı. gü - lü, ağır yürüyüşlü, sözünü” ge- bilir bir kadın... Zavallı Ger. e yapılı kat utangaç ve çekingen idi, bu kadınla rekabete gi- rişecek kadar cesareti 'yoktu. « Claude'e gelince, bu, zayıf-seciyeli |bir adamdı. Fazla çaliışkan olduğu için gençliğini görememişti. Bunun içindir ki entrikacı kadın, romantik aşk rolleri yaparak onun aklını çakmekte güçlü çekmedi. o kadar ki kimyager vazilesi- ni bile unuttu. zavallı adama ne olmuş- |tu? Bu ince ruhlu güzel genç kadının hona âşık olmasına imkân var mı idi? Sâbuil aşkını o kadar mahirane anlat. ti ki, zavallı Claude şimdiye kadai yük bir muhab « betle — tapındığı karısindan — ay « rılmayı bile ak - lına getirerek ye- ni bir hi mayı zü iki siyaset dostu, kim bilir bu odada , ne vakittenberi başbaşa konuşmuşlar, lunduğunu gören Talât paşa, çoktan -|derdleşmişler ve sıkılmışlardı ki Mitat edikodu - armızı olmuştu. hülâsa edip sonra bir |Şükrünün çehresi kıpk Valât paşa, bahsi kapadıktan sözlerini |düşündü ve sonra, bana dönerek sor « |du: — Sen hâlâ burada mısın? Dedi — Yarından sonra gidiyorum, de « Sonra bir lâhza durdu: düm. Belki gizli konuşacak bir şeyleri (Arkası müddet | adın, karısından mütemadiyen ayırmak tazyik çine niha; ü için Germanle, £ ada bir kaç gü mecburiyetinde kaldı, Sat istifade ederek Clau te cesaret edemi: yorsunuz, yazın öyle ise!.» « O kadar ısrar etti ve zavallı ai öyle bir kandirdı ki, kimyager m bu yazarak gön Sabuil: » dedi. Yoksa kart- naz gelir ve siz de e bir şey söyle « Eğer şimâ an istifade et . niz, her de sizi lımıkn giderim. Bizi seviyor ve ıztır Çt’kl:ynm:n reg: men kaı-ın ııılrr_ık nl t ne olur, bana Jd:ır müsaade le l)ı' işim var, se yarın lâboratuvarda ac bu ; * e bitirmeliyi rüum, mektubu «Sabull i h saat ön birde acağın mektup ve zarfı et,| postaya bizzat atacağını - |sonra çekildi r | Reçti. mek- | rastgeldi. | -İyet şefkatli söz Sihirli mektup Yazan: F. Varal söyledikten « O gider gitmez, Claude, kendisini bakmıyarak, işinin başına bir kitap'an bir formü'. ba v birbirine karşı yatağ karak bir sürü eczay yordu. Ancak sabahe görülen bir 'uüm moktüul yazdı, Zarfı postaya entrikacı kadın t « Dört gün sonra Poitiers'ten bir mektup geldi. Germanie er kullan » biç bahsetmiyordu. takarrür — etmiş c sorfra geleceğini bildir mektupt evvelce de Bibi iki g du. Ne demekti bu? Germâni€ mahsus Mmu yapıyordu? Ertesi günü geldiğinde köpürecek mi idi, yoksa mektup eline geçmemiş gibi mi ya) Sabuil'nin gayet endişe rdı, Claude ise tamamen « İki gün sonra Germanie, duü iyore | rında tatlı bir tebessümle geld hiç bir şey yokmüş gibi kocasını ve âr kadaşını sevgile öptü. Sabull dayanamıyarak: nderdiğimiz mektupları aldın mı? diye sordu. « — Hangi mektuptan bahseti «— G Yarınki nushamızda : On sene evvel.. Yazan: Efim Zozulâ tediğini anlıyorum, Alay mek a kaybolmasından korkuyor İşte erak etme, dım,; aldımı: bak! «— Bünün a - n çeviren: Alaz şüçleri yok, bir nisanı kal İna balik yutturmak is ikaten mektubun — Poitre armış olması lâzımdı bir mektup, bir nisanda kat sık & postaya atılırken simsiy i ers'e gittiği vakit nasıl bembeyaz olu - yordu! larla yazılmı « Claude karısına çoktandır ! olarak muhabbetle baktı ve sa! kin: defa «— Evet, dedi, çifte oyun öynadım. Kimyağerlik bu. Eski bir kitapta | ül buldum. Onunla bir mü na dört sayfa dok rdum ki dört saat erinde bir iz bile kalmıyacaktı. uyan bir insanın kendisi 1 için güzel! bir « Germanie bunlardan pek bir ş anlıyamıyordu. «Sabull şapkasını giymişti Bir randevüm var, dedi; muştum” Yarın gelirim!» « — Evet, dedi, çifte oyunu oy « Cinude de günün birinde Ş, tatlı tatlı her şi « Germanie evvelâ ürperdi, « unut yavaş ya sonra lstanbul Merkezi Eksiltme A — İdari şartname B — Femni şartname — Eksiltme 2/Mart/937 Salı tafa paşa şokağında mezkür merkez goılcrmmı şarttır. Salı, Çarşamba, Pe:şembe günleri | tatbik olunacaktır. “996,, Limanı Sabil Sıhhiye Komisyonundan: 1 — Anadolu Kavağında sabık Sahil Sihhiye Merkezi binalarının tamiri açık eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 1667 lira 50 kuruştur. 2 — Bu işe ait şartname şunlardır: 3 — İstekliler bu şartnameleri Sekiz kuruş mukabilinde İstanbul Lima- | m Sahil Sıhhiye Merkezi Levazımından alabilirler. günü saat 14 'de Galatada Kara Mus- satınalma komisyonunda yapılacaktır 5 — Eksiltmeye gireceklerin 125 lira 10 kurüş muvakkat teminat para- sı ile en az 3000 liralık bu gibi ı'ln:l' yaptıklarına dair bir ehliyet vesikası <ı93ı » Akay İşletmesi Müdürlüğ ünden : Kurban Bayramnna müsadif 22, 23, 24, 27/Şub_l/4)u7 Pazartesi, Akay Hatlarında Pazar - tarifesi