$t | Uyanan Arap ! Nasyonalizmi ve Türkiye || nasyonalizm hareketi vardır. Suriye - nin bugünkü resmi temsilini yapanla - rın büyük bir kısmı, Fransa müstem- lekecileri tarafından kurulmuş nasyer nalistler olduğu muhakkak buhunmak- la beraber, Suriyede, sade orada değil, her tarafta temiz bir Arab ve İslâm nasyonalizmi uyanmış bulunduğu da âşikârdır. Biz uyanıştan yalnız memnun ola - biliriz. Arab milleti ile bizim ar. daki mânevi bağlar, Türk devletini! lâik olmasına rağmen, halk kütleleri arasında çok kuvvetlidir. Maddi bağ - lara gelince, memleketlerimiz, biri diğe. rinin parçası denebilecek kadar bir - birlerine bağlıdır. İklimlerindeki fark- lar, mahsullerindeki farklar, dağ ve nehirlerindeki alâkalar, demiryolları ve cihan hareket yolları bakımından da bu memleketler arasında sıkı bir iktısadi alâka şebekesi mevcuddur. Siyasi alâ- kalara gelince, onlar da, biz de düne kadar istilâ tehlikesi altında yaşamış milletleriz. Onlar bu istilâyı bizden da- ha acı tattılar. Bu bakımdan da ara * mızda müşterek menfaatler vardır. Şu halde, Arablar ne kadar uyanırlar, mil- M varlıklarına ne kadar sahib olurlar- sa biz de o kadar rahat eder ve mem - nun ouruz. * İş böyle olduğu halde, son zaman - Jarda uyanan Arab nasyonalizmin! bi - ze karşı tahrik etmek için, bilhassa Fransız manda memurları -tarafından her şey yapılmaktadır. Halay mesele- sinden isltifade ederek, Arab nasyona- lizmine bir nevi emperyalizm çeşnisi ilâve edilerek, fikirler bize tehyic ve tahrik ediliyor. Arab nasyonalistleri de düşünmiyor- lTar ki bu meselede nasyonalist değil, henüz nasyon, millet olmadan, empe - riyalist olmak tehlikesindedirler. Bu - nun için aramızda, hiç yoktan, bir me- sele meydana çıkıyor. Bu vaziyet, A - rablarla Türkler arasındaki münase - betlerin geleceği bakımından gayet teh. likelidir. Buna karşı tedbirli olmak 1â- zımdır. 'Türk milleti ve Türk devleti, bu va- ziyet karşısında gayet tabii olan tayrı- nı almış, siyasetini tüyin etmiştir: A - rab nasyonalizmine karşı yalnız bir a- ğabey vaziyetinde bulanân 'Türk nas- yonalizmi, ı::k ccnebi - tahrikâtı ile uyandırılan hava, gerek yeni uyanân ve henüz şuurlanmıyan bir Nasyonaliz- min ifratları ile karşılaştıkca hiç kız - mamak, sinirlenmemek ve siyasetin ta- Bif olan inkişafmı beklemek. Onlar bizden kaçsalar bile biz onlara yaklaş- makla mükellefiz; onlar bize küfür de etseler, biz onlara tatlı söz ve güler yüzle mukabele edeceğiz. Bu bir zaru- rettir ye biz de bunu yapıyoruz. Fakat, bunu uzaktan, kendi kendi - mize yapmak kâli değildir. Hislerimizi düşüncelerimizi onlara göstermek ve doğru | — Yazan: Muhittin Birşen ee (Baştarafı 1 inci sayfada) Muhabirin dedikleri hakikaten doğ - Arab öâleminde kuvvetli bir Re Bazılarımız sabahları uykudan u- yandıkları zaman acaba bugün ne yapmalıyım? «diye düşümiye koyu- hlurlar» uzun ya kafa yorarlar. “Kemanım yemek Yemez ki ziyafette Yanıma alayım., bir akşam yameğine davet etmişlerdi. Kraysler davetli olduğu yere - gitti. Kendini karşılayan ev sahibi: — ÜCztad, dedi, kemanınızı beraber almayı unutmuşsunuz. Ziyafete gelir- kan onu dayanmıza alacağının ürüit etmiştik. Kraysler cevap verdi: — Fakat benim kemanım, yemek yemez ki giyalete gelirken yanıma alaydım. Kundura dağıtan meb'us Fransanın meşhur gazetecilerinden biri, uzak diyarlarda sakin zenciler na- mına meb'usluğa namzetliğini koy- muş ve baldırı çıplak seçicilere kendi- sine rey verdikleri takdirde birer çift papuç vermeği vüdetmiş, Nihayet seçim günü gelmiş, o da herkese birer çift yerine birer tek pa- puç vermeğe başlamış. Zenciler asabi- leşmişler: — Sen bizi aldattın, biz tek ayaklı insanlar değiliz ki birer tek ayakkabı dağıtıyorsun ) demişler. ğ Namzet gülmüş ve şu cevabi ver- miş: — Siz reyleri verin, öteki tekleri de ©. zaman dağıtacağım | Yeni Rudolf Valantino Yeni Rudolf — Valantino — de- düyi k B Kanlr ea ler. B ga a Sie Tke n Bal * .. kadın —öpen —adammış. — Vaşing- Bu tedbirler muhtelif ve çoktur. tonda — şerefine verilen bir — baloda, Birinc! derece Arablara ve ezcümle komşularımız olan Suriyelilere karşı hiç bir fena niyetimiz ve gizli maksa : dimiz olmadığını göstermek üzere mü- temadi neşriyat yapmak vazifesi var - dir. Bu cümleden ilk teşebbüs olmak ü - zere radyolarımız Arabca neşriyat jyapmıya başladılar, Fakat, yapılan heşriyat kâfi değildir. Daha uzun neş- riyat yapmak ve bu memlekette mev- cud olan his ve fikirleri radyo vasıtasi- le onlara anlatmak çok güzel bir iş - tir. Şimdiye kadar yapılan neşriyat ekseriyetle Türkiyenin yarı resmi ga- zetesinin makalelerini vermeğe mün- hasır kaldı. Halbuki, Türkiyenin res - mi kayıtlârdan her suretle âzâde, sırf milletin gelişi güzel fikir ve hislerine tercüman olan gazeleleri de vardır. Bunların neşriyatı da bu memleketteki fikir ve hisleri göstermek bakımından çok mühimdir. Bunun için, hem bu ga- zetelerin de yazılarını vermek, hem de (Devamı 8 inci sayfada) kadınlar tarafından yapılan bir teklif Üzerine hepsini seyanen öpmeğe mec- bur tutulmuştur. Rober bu vazifeyi yapmağa başla- mış, bir çok evli kadınları öpmüş, işe evvelâ valinin karısından başlamiş, fa- kat o arada kadınlar da rahat durma- maşlar ve onu öpmeğe koyulinuşlar. Öyle ki Rober vazifesini bitirdiği za- man yüzünde beyaz tek bir yer — kal- mamış. Yapılacak iş taayyün edinciye ka- dar vakit öğleyi, tatbik sahasına ko- nuluncıya kadar da vakit akşamı bu- Gününüzü başuboşuna mahvetmek istemezseniz, tatbik edilecek progra- mı gece yatarken yapınız. Sabahle - yin kalkınca derhal işe başlaymız. RARAS ÜRERGÜN BiR FIKRA | Mahzuz oldum Beşinci Mehmede, saraya gelen her kimi haber verirlerse; — Memnun oldum; mahzuz ol - dum. Selâmı şahanemi tebliğ ediniz. derdi, Aksaray yangını —olmuştu. Yangında yananlar bir heyet seçip saraya gönderdiler. Hallerini padi - şaha anlatmak istiyorlardı. Mabe - yincilerden biri padişahın — yanıma girdi: dum. Selâmı şahanemi tebliğ ediniz. B Radyo spikeri Geveze olmamalıdır Geçenlerde bir akşam Londra rad- yo istasyonunda Gmeşhur — adamlar İresmi geçidi» isimli bir revü makledi- Hirken oyun icabı oyuncular: «ÂAramız. |da seksapel olan var mı?» diye sorü- yorlarmış. Bu sırada «var, Mis Simp. son!» diye bir erkek sesi işitilmiştir. INDA Yöürümesini bilmiyen Fakat çok iyi Uçan genç kız S Amerikada Betti Swel isimli bir genç kız vardır ki üç yaşında bacakları tutmaz olmuş o zamandanberi hiç yü- rümemiştir. Fakat son günlerde bu kız-tayyareciliğe merak sarmış, çalış- bir pilot- Şabadetnamesi — vardır. Ve yürümeyi beceremediği halde uçmayı Norveçteki otellerle Östendedaki otellerin farkı Fransa seyyah teşkilâtı memurların- dan iki kişi Fransadaki — pahahlıktan bahsediyorlar ve hükümetin propagan- da yapmadığından şikâyette buluna- rak, diyorlarmış ki: — Nis'de ve Kan'daki otellerin Os- tende'daki otellerden daha ucuz olduk- larını ilân ederek halka tanıtmalıyız, ve meselâ Ostende'da bir gecelik otel kira sının 200 frank olduğunu, ayni odanın Norveçte 300 frank olduğunu söyliye- biliriz. Diğeri hayretle sormuş: — Demek Norveçte bir gece otel be- deli 300 frank ha? Çok pahalı. Mahatabi gülmüş: — Fakat unutma ki Norveçte - bir gece altı ay devam eder! Sakallılar cemiyeti İngilterede ve Amerikada sakallı- lar cemiyeti kurulduğunu okuyucula- rımıza bu sütunlarda bildirmiştik. San İşin garibi bu sözü ağzından kaçı- / gelen Fransız gazetelerinden — birinde ran asıl radyo spikerinin kendisi imiş. ' böyle bir cemiyetin Marsilyada da te- Tabil mesele büyümüş Con Rorke is'şekkül ettiği haber verilmektedir. Ce- mindeki bu zat ile Niyuz Kronikl ga-/|miyeti iki üniversite talebesi kurmuş zetesi muhabiri görüşmüş ve spiker|tur. Bunlar işi sırf eğlenmek m,.k_d. şu süretle herkesten af dilemiştir: — |le yaptıkları halde kısa zamanda 7000 «Alâkadar zatların cümlesine ve Illı:iya malik bir cemiyet sahibi olm:- İ ; 5 Seillinü ır, Şimdi, Marsilyada her adım ba- îl—lh":mmîuaaî"* hai İlnğ iğım kumpanyama karşı eti Drklar ikleri | tim. Bu sırf bir dalgınlık ve dil kay- de: «Helkın gözleri matraş — çehreler ması eseridir. Bu âna kadar böyle bir| görmekten bıkıp usanmıştır. Biraz bık- yanlışlık yapmadığım için çok müte-| kınlıklarını gidermek için bu cemiyeti essifim.» kurduk» demekte imişler. Geçenlerde Beyazıt semtinde bir di ©O zaman hatırımıza mahallenin eski di ve mahalleyi elimizle İSTE İSTER İNAN duk, oturduğu mahallenin adı ile sormadığımız kimse kalmadı. Bu adda bir mahallenin olduğunu bilen yoktu. hemencecik, elir verdik. Şimdi belediye bazı mahallelerin henüz alışıla - İSTER İNANMA! mamış olan bu yeni isimlerini yerlerine büsbütün yenilerini koyacaktır. Fakat bize öyle geliyor ki halk bu mahalleleri gene elli, yüz sene evvelki en eski adlarile anıp gitmekte devam edecektir. Binaenaleyh biz isim değiştirmenin derhal tesir yapacağına inanmıyoruz, fakat ey okuyucu sen: R İNAN İSTER İNANMA! lostun evini arıyor- adı ile sormak gel- koymuş gibi bulu - Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı Suriyede nümayişler Aldı yürüdü (Baştarafı 1 inci sayfada) fan son vaziyeti ve hükümetin mu- karreratı bildirilmektedir. Türk diline karşı Hama, 14 (Huzusi) — Suriyede Türk diline karşı vataniler tarafından âdeta bir cephe alınmıştır. Türkçe ko- nuşanlar hakarete uğramaktadırlar.' Sokaklarda Türkçe konuşanlar, şapka giyenler gibi tecavüzlere maruz kal- maktadırlar. Fesatçıların içtimaları Humus, 14 (Hususi) — Antakya- da Adalı Hacı Mehmet oğlu Rasim, belediye reisi Etem Civelek, Kuseyrj Salâhattin, Kuseyri doktor Mithat, ere meni meb'us Muses Derkaloayan, avu. kat İzmirliyan, meb'us Sadık, Maruf, malmüdürü Sadık, kaymakam Esved, jandarma kumandanı yüzbaşı Münir, komiser Karabet, Radi, Azmi, Salih, Ali, İlmt Sancak maliye reisi Hüsnü |Cebbare, maliye müfettişi Fuat, Usbes | ı tülamelü! kavmf cemiyeti reisi Zeki, ri İskif, müddeiumumi Şas mil Emin caferi, Şamlı Salâhattin, Huybuncu Memduh, Selim aralarında sık sık içtimalar yapmaktadırlar. Bu içtimalarda Sancakta Arap te zinin müdafaası ve Türk tezinin iptal' için tertibat almak — meselâ — protestc telgrafları çekmek, mazbatalar topla.: mak gibi usullere ve konsey kararını acayip tefsirlere tâbi tutarak halk ara- sında Sutiye lehinde yapılacak propar gandaların esasları bazırlanmaktadır. Mısırın Milletler Cemiyetine girmesi Mesele oldu (Baş tarafı 1 inci sayfada) mesi ilk defa olarak vuku bulmakta « dır. İrak'ın bu daveti yakın Şark Arab devletlerinin bir tesanüd eseri olarak telâkki edilmektedir. Bu münasebetle İtalya'nın Conev « re'ye iltihakı, daha doğrusu Habe tan murahhaslarının Milletler Cemiye bnden uzaklaştırılması meselesimin Mısır'ı kabul etmek için toplanacak heyeti umumiyede mevzuu bahsalaca- B hatırlatılmaktadır. Çünkü bu top - lantıdan evvel fevkalâde olarak topla nacak olan heyeti umumiye, murah * hasların salâhiyetlerini tetkik edeceks tir. Zannedildiğine göre, Habeşistanın murahhasları uzaklaştırılacaktır. Bit rivayete göre de bütün hükümetler İ- talya'nın Habeşistandaki hâkimiyeti « ni tanımış oldukları için Negüs Ce « nevreye murahhas göndermiyecektir. İtalyan - Habeş ihtilâf; dolayiske or taya çıkan müşkülâtın - gelecek mayıs Ayında tamamile zâll olması da ibti « malden uzak değildir. Masır'ın cevabi Kahire, 14 (ALA.) — Mısır hükü meti, Mfiletler Cemiyetine kabulünü taleb etmesi zımnında Irak hükümet tarafından kendisine yapılan daveta Mmüsbet cevab vermiştir. TBiliyor musunuz ? 1 — Bizim Fas dediğimiz memleke 4 tin beynelmilel ismi nedir? 2 — Eski Galilte eyaleti nerede idi ve hangi şehirlerden ibaretti? 3 — Budda dinine kaç milyon insan saliktir? (Cevapları Yarın) * Dünkü Suallerin Cevapları: | — Meşhur Norveçli yazıcı İbsen. 78 yaşında ölmüştür. En lür eser- leri Bebeklerin adı, Yabani Ördek — ve, Hedda Gabberdir. 2 — Mantin& şehri çok eskiden Ar- kadiyanın bir şehri idi. Ispartalıların, burada Yunanlılara karşı kazandıkları zafer ile şehir büyük bir nam kazan - mıştır. 3 — Fiyoni adası Danimarkadadır. Adada 327,000 insan yaşar?