8 Şubat 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

8 Şubat 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

üK l E : İi Şehir Tiyatro Yazan: Halit şte Yusuf Ziyanın hüneri bu ramantik mevzudan sonuna kadar neşe ve nük eksilmiyen bir fantezi çıkarmasını sindedir. Artık bu çerçevenin et- ındaki sahısLm istedi; tip rolünde oğlunu da (© rden Reşid £ hu n-m se genç kızı ve iki 1ov yal ilâveyi unutmayın, geriy şağı yukarı tahomin etmi: te bu curcuna içinde Aşk Mek: hyor ve kıvrak, bol bir müzikle kadar hiç sıkmadan insa: yör. Bu da, bir operet içi vaffakiyet değildir sanırım. Umumi bir görüşle Sehir Tiyatrosu temsillerinden bahsederken bü opere - tin mevzuu Üstünde biraz fazlaca du - eğleni mek içindir. Nasıl ki bu Aşk “vkuu de de böyle üzerinde durulacs lar vardır: Bir kere bazı sahnelerde ha ihtimal piyesin aslında olm Hme, bir söz sıkıştırmağa vesile olu -|4 yor, derken öteki o anda aklına g#elen bir nükle savuruyor, nükjeye irticalen diğer bir nükte ile ceva yi Ş çÇığırından çÇık iz buna açıkça tü tekim opereti seyrettiğim ge , yânım- daki locada oturan'ardan biri arkadaş?| l larıma: «Galiba, dedi, bizim için d kendi aralarında aynuyorlar!» işic se- yirciler arasında bu nevi muhakemele- Tin uyanmasıdır ki Şehir Tiyatrosunun operet kısmındaki temsillere karşı hak h olarak Mübali fikirler uyandıravil bu ise hiç-arzu edilecek bir şey de; sahnedeki aktör halk üzerin ik komik tesir ve sempatisine güvederek, üst localardan - birirden yükselen bir kahkahayı aynen o anda tekrara başlarsa vaziyet tulüattan da çıkarak ortaoyununa daha laşmış olur. Artık seyircilere de, man da cenaze merasimi yap! murtarak ve susarak oöperet seyi mekten hiç kimse bir zevk duymaz, (*) — Birinci yazı nüshamızdadır. 6 Şubat tarihli ——— -| bir piyeste de jönpremiy -| taille'den adapte edilmiş bir -| oynanıyordu su hakkındaki görüş ve düşüncelerim t |) Fahri Ozansoy Bu defa dikkatime çarpan diğer bir nokta da, Meftun Bey rolünde Vasfi | Rıza ve Fettan Hanım rolünde Bedia - nın rollerine göre çok genç görünme - - İleri idi. Eski İstanbulun bu iki şeyda bülbülü her halde aradan otuz şu ka - dar yıl geçtikten sonra ellisine yaklaş - ir rdir, Demek ki ne o kadar şız, hal- -|lerini beğenmedikleri bugünkü genç - erin modasına uygun bir kıyafetle do aları, ne de kırışıksız terütaza bir —ulluc daha n düşer ve san'at uğruna sahnede k yaşlılığı benimsemek, artis- iki yaşını hiç bir zaman büyül - temez. Hem efendim, daima yaşlı roller yacak değiller ya... Yarın başka , yahut şuh genç kadın rolleri oyniyacaklardır. Aşk Mektebi'ndeki fedakârlıklarını o piyeslerde istedikleri kadar gençieşe - rek telâfi edebilirler. Burada aktıma gelmişken bir haltıramı kaydetmeden geçemiyeceğim. On beş yıl evvel ayni sahnede be - nim Hazan Yuvası isminde Henrı Ba- Eserin en büyük yaşlarında muhteris bir kadı li ve son derece ağır, yorucu bir O zaman Türk kadım henüz sahneye çıkmadığı cihetle Darülbeda - 'in en birinci kadın artisti Eliza Bi - -| nemecyan'ın bu rolü oynaması İâzım yordu. Fakat bir türlü Eliza'ya bu- rmek imkâmı bulunama- dı. Tipime gitmez diye bir kere ayak Hattâ kardeşi Onnik Bin mecyan: «Şimdi bu rolü oynarsa kırk beşinde hangi rolü oynasın?» diy du! Yalnız en fazla hayret ettiğim |oldu: Bir yıl sonra Başlacı ismi mde on altı yaşındaki mel:tepli kız rolünü gene ayni Eliza Binemacyan | seve seve kabullendi ve oynadı. O za- 1 pek le şişmanlamış tarihte Eliza'nın ya otuz beş mi bilmem, la | kaş kırk beş yaşındaki rolü ken on altı yaşındaki folü oynama hiç bir mahzur görmemişt kadın ve artist kaprisi!. Bu yazıyı halinde terennüm edilirken seslerin ba- zan karıştığını da kaydetmek Lqıeıım Bilhassa koristlerden bazılı sup lâkayd kalması hiç iyi bir tesir u- yandırmıyor. Bu gibi aksaklıkların da | giderilmesi Şehir Tiyatrosu'nun operet | kısmında da dram kısmındaki pürüzsüz | fakiyeti görmek arzumuzdan do- Öperetin dekorlarına gelince, imi bir tek kelimede ifade edebi lirim: Hayranlık. Rejisörün ım'zımen kuruştaki büyük kudreti kadar u kabul ett a ! Ne denir, Üünüp yaptırması gözlerimiz için her temsilde başka bir ziyafet hazırlı- yor, Fakat bu defaki dekor — ziyafeti bundan evvelkileri de bastırdı. dim. Bu, bu kadar olur... Bılıd Fahri Oıınmv M Okuyucularıma Cevaplarım Ankara - Kayaşta Bay (N.N.er) €: Pek yakında bahsettiğiniz mev - zun bir defa daha avdet edeceğim, fakaf siz bana lütfen söyler misin bu genç kızların esosyete hayatı» ta- birinden kastları nedir? * Bay Yektaya: Bir ayyaşı gönül rızası ile içkiden vaz geçirmek pek güçtür. Tavsiye, nasihat, tekdir bu ayyaşın üzerinde aksi tesir yapar, korkutmak ta müm- kün değildir, meseleyi biraz tesadü- fe bırakacaksınız. * Bayan Muzaffere: Fena bir yol tutmuşsunuz, ayrı bir eve çıkmak lüzümunu kocanızn bizzat anlamasını temin etmek müm- kündü, hedefe doğru yoldan gide - cektiniz. Bence vaziyeti ıslah etmek mümkündür. O tarzda hareket etme- lisiniz ki talktan kocanız caydığını size söylesin, bu kal: n evde rahat edilemiyeceğini de gene > anlasın. Biraz diplomatlık ediniz. * Şehremininde Bay (Ergün) e: Gönül bahislerinde cesareti alış - kanlık verir. Size ne söylesem, ne öğretsem yapacağınız ilk mülükatla cümleleri şaşırmanızın önüne geçe- mem. Faydası yoktur. Kızaracaksı - nız, kekeliyeceksiniz, söyliyeceği - nizi unutacaksınız, sonra da işin ken- diliğinden yoluna girdiğini görecek- siniz. Merak etmeyiniz, TEYZE bitirmeden, operette koro | yese en uygun, en orijinal maketleri | 'Tuzağa düşürülen genç kız ÇAdresi makfurdur| Hükümet kuvvetinin daima müca * dele ettiği ve hiç göz açtırmadığı 1rz düşmanları gene ara sıra bir fırsatını bulup genç kızları ayartıyorlar. Böyle bir hâdise de bundan bir kaç gün evvel vâki olmuştur. Resmini koyduğumuz yüz on yaşındaki genç kız bu takımdan irz düşmanlarının |kurdukları tuzağa düşmüştür. Hâdise- | haber aldığımız zaman muharrirle- zden birile fotoğrafermızı genç kı- za gonderd k. Muharririmizin kendisi- €e yaptığı mülâkatı aşağı yazıyoruz. Muharririmiz arlatıyor: İrz düşmanlarının tuzağma düşen geaç kızın evinin kapısı önündeyim. | kapıyı çalıyaram: W Kim 0? — Benim, gazete muharriri. ırsunuz? — Ne is — Bu evde tuzağa düşürülen ve son- ra kurtarılan bir genç kız varmış, ken- disile konuşmak isterdim. | Kapı açılıyor, bir odaya alınıyorum. Bir kaç dakika geçiyor. Tuzağa düşü- m genç kız utana utana yanıma ge- yor. Bu kız henüz seksen yaşıni bitirme- miş terütâze bir halde. Yüzüme ba - karken âdeta utancından yere batıyor. | Kendisine soruyorum: — Kızım, ben senin baban sayılırım. -|Bu hâdise nasıl oldu, açıkca anlat. — Anlatayım diyor, başıma gelen - leri anlatayım da benim gibilere ibret Lolsun. Anlatıyor: — O gün evde canım sıkılmıştı, Şöy- O nelle biraz çıkayım, dedim. Şekerciden güzellik! ne ihtişamı! hani aşkolsun, de-| peyniş şekeri alıp, peynir dişlerimle | yiyecektim. Sokakta komşumuz bayan | Ayşeyle karşılaştım. Bana: ş — Gel, dedi, seninle beraber senin gereesaaeaeaR ee eReRArEREELELErEAAERE eee — Dekııe ©o senden daha geveze imiş. İki sanattenberi mütemadiyen söylüyor. rz düşmanları Bu kızcağızı tuzağa düşürdüler ||ıbı gençlerin bulunduğu bir yere gi- |beni almak istiyecek erkek de bulamı- & Bd genstllarin ' delir AA saylalarında görülen yazılara delim. Ben de onun sözüne kandım. Meğer beni fena yere götürüyormuş. Ben ne bileydim. Öyle bir yere gittim ki.. içer- de bir alay erkek vardı; hepsi de beni görür görmez: ği — Ne iyi oldu da geldi. Böyle körpe, böyle güzel kız şimdiye kadar görme- dikti. Demezler mi. Sıkıldım; utandım.. ne yapacağımı şaşındım: Aman yarabbim, dedim. Genç ya - şımda beni böyle namussuzların elin » den kurtar. Bu sırada ev sahibi olduğunu tah - min ettiğim kadın bana bir fincan bir şey getirdi. Her halde bir içki olacak. İçer içmez kendimden geçtim. Ve artık Btesini bilmiyorum. Nihayet polisler geldiler. Ben kur - tuldum; kurtuldum ama ası) işin fena- sı bir kere lekelenmiş oldum.. bundan sonra hangi erkek beni alır. Yaşımı de- min söyledim ya, yetmiş yaşındayım. Bu genç yaşta bu hale gelmek çok acı, halbuki ben biraz daha büyüyeyim de evleneyim diye bekliyordum. Şimdi Çivi çakmak Bütün kadınların bilmeleri lâ A gelen bir şeydir. Çivi çakmak esas barile kadına aid bir vazifedir. £ çeti kadın manikürlü elile çekici tu viyi duvafa dokundurur ve çekiçle v zerine vurur. Böyle yapınca bihikm! taalâ çivi duvara giriverir ve ç_.kı'ı olur. Kadınlar sakın çivileri manikürl tırnaklarile tutup ve buradan ı,ıkırm" ya kalkmamalıdırlar, Çünkü tırnaklarının kırılmak ihti mali çoktur. Çivi duvardan ancak k“' petenle çıkabilir. yacağım. Genç kızın samim! ve içten gelen hüznü karşısımda ben de ağlamıya başlamışlım. Bu takım ırz düşmanla - rına karşı daha şiddetli davranmak 1â- zımdır. Artık bunun gibi vak'alar duy- mak, işitmek istemiyoruz. Genç bir şalrimiz * N At nallamak Mademki çivi çakmak kadına düştfi bir iştir.. çivi çakmakla hemen heri ayni olan bu işi de kadın yapmalıdik At nallamak gayet kolaydır. Bi hassğ erkekler bunu iyi yapamazlar. Çi u"u atlar hırçın mahlüklardır. Sert davrif nılmaktan hoşlanmazlar. Kadın mu’ ca vaziyet değişir. Kadın ata: | —. 1ütfen sol arka ayağınızı kaldırif mısınız? * Der demez, at derhal o ayağını Kalt dırır ve kadın da evvelâ nal denil: müşten yapılmış pabucu atın )ı)dl*’.'_' yerleştirir ve: — Müsaade ederseniz canınızı acitf madan bu nalı tesbit edeyim. Der.. bu nâzik teklif karşısında bif kat daha yumuşıyacak olan at bura d3 razı olur. Ve Bayan nalband duvarl çivi çivilediği tarzda atın nalın: da dın son viler. zad fütürist şairler arasında en genç x ve en olgunudur. Şiirini okuduktan sonra siz de kıymetini takdir ede - Dam aktarmak Her kadının bilmesi gerekli olan bif ceksiniz.e CE şeydir. Evinin damını aktarmasını Ba ba ba ba miyen kadın tam manasile bir ev Kat Ab ba dını sayılamaz, Dam aktarmanın vsür Da da da lünü de yazalım: | A ga Kadın sivri ökçeli ıııurpınımndı* ..._ en yenisini giyerek dama çık:—ı.ı'ıdl Çiş Kiremitlere şöyle bir göz pxdlımj' için damın etrafımı dolaşmalı ve d9 | laştıktan sonra ökçeli iskarpinler ökçelerile kırdığı kiremidleri birer rer sayıp onların yerine yenilerini ' malıdır. Kiremlileri bu sefer ökçeli iskarpil leri çıkararak döşemeli, döşendik! sonra tekrar bir defa daha ökçeli İf karpinlerle damın etrafını dolaşıp den geçirmelidir. Gene kiremidler kırılırsa ıırır tur. Çünkü giremit kırılması ılm!lJ noktak nazardan faydalıdır. Ki rE istihlâkini çoğaltır ve müstahsile ya t zanç temin eder. Piş Aaaanne Meme Mama Pat Cüt Süt Hım Buu H

Bu sayıdan diğer sayfalar: