y » ya Cenevrede (Baştarafı 1 inci sayfatla) döndüğü: yazıyör ve «mesele gitlik- abında Roma edevekmişiz. Zetelerinin Roma | aile atfen şu| sındaki mü - a girmekle be- t Aras - Ciano mülâkatı henüz va- » ' 23 (A.A.) — Bugünkü metbu-) atmadan Sancağın is iklâli tez ar etmekte olduğumu” | zu kaydettikten sonra İngiliz - Fransız görüş, mutabakat ve tesanüdünü sak - lamamaktadır. © Ere Nouvelle, Homme Libre, Excel- ior gazetelerinin mütaleaları şu su - retle hulâsa olunabilir: «Fransız teklifleri Ankarada iyi kar şılanmadı. Prestiş ve umumi politika mülâhazaları meselesinin Fransız - Su riye ihtilâfile manda dairesinde halli- ni imkânsız surette karıştırıyor. Gent- lemen Agreement'ı Akdeniz paktile tamamliyarak İtalyan hedeflerinden endişeleri izale etmek, uyuşmağı ko - laylaştırır.» t yeni bit gss konuşmalar Bütün gazeteler arasında İskende- tun meselesine dair yapılan müzake- relerden bahsederken yukarıya dercet- tiğimiz'dimlerile nikbin davranan yak| hız Populer gazetesi vardır. Diğer taraftan (Petit Parisisn, şu| mütaleaları ileri sürmektedir: “Almanya ve İtalyanın Türkiyeyi itilâfgirizlik hususunda teşvik etmele- ri ne kendisine karşı dostluklarını gös-| termek içindir, ne de Türklerin güzel gözlerine âşık olduklarından dolayı- dır. Bu iki devletin maksadı arazi ta- mamiyetine kimsenin tecavüz edeme- mesi nazariyesini Türklere ihlâl ettir mek, manda sistemlerini ve akalliyet kaidelerini altüst ettirmektir.» Ami du Peuple gazetesi, Türkiye- nin Fransadan gayrimemnun ve İngil- tereden sukutu hayale uğramış olma- sı neticesi olarak Musolini tarafından yapılan müsait teklifleri kabul ötme- sinden korkmaktadır. «Bügün İtalya, Montrö mukavelenamesine iltihak edi. yor. Türkiye fiilen Habeşistan impara- torluğunu tasdik ediyor. İk: devlet a- ratında kurulan bu anlaşma daha ziya- (Baştaralı 1 inci sayfada) | Büyük deniz Li SON POSTA Bayveki, İtalyan o | Cenevrede konuş Sefirini kabul etti i (Baş inrafı 1 inci sayfada) Jnaşmaları hakkınğ addid teşebbüsler yaparak gperginliği| tir: izale etmeğe çalışmışlardır. İ Cenevre 23 ğ ayri ide | Türk murahhas heyeti bugün Ar -İmuhabir bildiriy©! Hey'eti iştimamdan evvel İtalyan *“-İ karacan yeni talimat aye Tahmis) Fiemez firi “Başvekâlet binasında Başvekil İns edildiğine göre, bu talimattan” sORTA| aldığına göre, FE önü tarafindan da kabul edilmiştir. (Türk heyeti hattı hareketini değiştire- Mil — N ei Sefir geç vakit Anadolu klübüne ge-)cektir. Milletler Cemiy lerek Şükrü Saraçoğlu ile ikinci defa görüşmüştür. Bu ziyaretlere burada büyük bir ehemmiyet atfedilmektedir. 'kamında ziyaret ederek bir müddet görüşmüştür. Öğleden sonra Vekiller | mevcuttan 0Z Bu haberi alınca derhal harekete ge-| vEMeYe hazır İçerek Ankara muhabimize ve hükümet | mandanın idamef merkezimize sureti mahsusada gönder- Eden, Sancak diğimiz arkadaşınız Muhiddin Birgene |şimdiye kadar bit lunmuştur. 'Türklet r? Miyettar meri “- İmeselede tavassui şvurdular ve bize bu haberin İyica etmişlerdir. aslı olmadığım bildirdiler, Cengere 23 Ü Diğer taraftan şayianrn memba O - w bilüi — lan Vreme gazetesine de telefon ede - M. Fa | ve Sa rek ne diyeceğini sorduk. EF Bize şu cevab verildi: aa ea İlk ümidler arasında yapılan Belgrad 23 (Telefonla) — Cenevre |da İskenderun di. İşin tuhafı, yangın bulma wletini| deki Yugoslav heyetinin relsi ve Yu -İmandalar prensi keşfeden bir Fransız olduğu halde, bir| göslavyatım Paris elçisi Puriç, bugün |çaresi bulunmak Fransız gemisine böyle bir slet ko -| Cenevrede bir ziyetet vermiştir. drmler atılmıştır. nulmamıştı. Tayfa ve yolculardan 767 Anadolu ağam &3 kişi kurtarıldı. 49 zavalh ölmüştü. A-İxii Rüştü Aras, Numan Menemenci - U a janslar günlerce, Georges Philippar kâ-| oğlu ve diğer Türk murahhasarile, 12- zazeğelerinden, uzak sahillerde bulu -İportör Sandler, Rumen Hariciye Nazırı nan zavalıılardan, sandallardan bh -| Antonesko; Fransız Hariciye Nan Ne Kk settiler. Delbos, Müsteşar Viyeno ve Çekosle - | ebiri bildiriyor: Se Kendi haline terkedilmiş (vlan) akya #murâkham hazır bulunmuşlar. | müzakerelere bu ği Tekzib maceraları (Başlarafı 6 ıncı sayfağa) Çan sesini duyan kumandan ba arkaya çevirdi. Ve yukarıda kaptan köprüsünde iki kadın siloetinin delite- sipe çırpındıklarımı gördü. Seğirterek onları kurtardı. * Yolculara hiç bir tazminat verilme-| Humanite gazetesi diyor ki: de tevessii edemez mi?» «Santağın mevtud statüsü tehlike -| Exeelsior gazetesi, İskenderunda siz feda edilemez. Karşılıklı yardım |bir Fransız - Türk kondominyomu te- paktı, ve İkirlı ticaret rmahedesile sui- | sisjne mütedair olan Türk teklifinin tefehhümler dağıtılabilira Cemiyeti Alkvamın hoşuna gitmediği. Petit Parisien gazetesi de şu mülale-| ni kaydettikten sonra diyor ki: #larda bulunmaktadır! «İtalyanın bü gibi emsal teşkil e! dik İn Üi : re : ! mr İngiltere, s yi İdecek hâdiseler vukuuna ne de sılmesmi've Türk talebleri geniş DİP) £, duğu kolaylıkla “anlaş surette tatmin edilmek süretile beşka- İÇünkü bu gibi hâdiseler Alm arına da Yol i $ li; Fransa ve İnzilz sikayetleri ba ha > İmerkezi Avrupada ve İzalyanların şi susta kuvvetle birbirine dayanıyor. En | mali Afrikadaki gayelerine tamamile büyük koz ız İngilterenin müzahe -İmutabıktır.» retidir kat'i talimata bağ) Echo de Paris gazetesinde Perti - İN olmakla b erin inkıtaıİmax, İskenderunda manda isisteminin | istemedikleri de muhakkaktır.» “İdevam edeceği fıkrasını muhtevi olan| Populalr gazetesi, görüşlerin bozuk-İbiy Fransiz teklifini tahlil ederken di- ça olduğunu ve fakat ümldsizliğe dü - ü #ini ve Wdenle olan fikir mu - büyük ehemmiyet vermek! ğini kayı nekt ta-| r. anların, yör ki: Pu teklife bakarak M. Blum'un İs- A ve kenderun hakkında da Suriyede oldu- Amidü Pevple; ayni fikirdedir. o Jğu gibi atiyen-istiklâle, gitmek üzere Paris Soir diyor kir muvakkat bir manda usulü ileri sürdü- «M: Sandler, ne vakit dokter Atası | ğü zannedilmemelidir. Bu teklif, şu de- görerek kendisine veni bir metin ver- | mektir ki, İskenderunda Cemiyeti Ak- mek istese, «bunda yeni bir şey yok, İvam tarafından tayin edilmiş ve mese- Fransa hep olduğu yerde sayıyor» ce-'lâ Denziz'de olduğu gibi mahelli muh- vabini aliyor. Hatbuki M. Eden, dün) tariyeti temin vazifevile tavzif edilmiş gece Fransız murahhasına «Sizi bu) bir Fransız komiserinin bulunması de- meselede biraz yumuşak buluyorum» meliir.5 deyken şüphesiz ki aldanmamıştır.» — ——— Paris 23 (A.A.) — Havas ajansı | Faşizm - Bolşevizm mi, Bolşe- bildiriyor: vizm - Avrupa mı? «Yakında bir itilâfa o varılacağını (Baştaralı 3 üncü sayfada) tahmin etmeye hiç bir mani yoktur.» ! ya ile İtalyanın iddialarına göre bu - me > Tesla an Eli Telası: 30 < RASI a Peride Celâl Sana çektirdiklerimi bana 6 -Jzü söylerse ona ikinci bir bfihranın detmek bakkındır. Gözlerin ne ka-| gelmesinden, büsbütün fenalaşmasın- dar harikulâde (bilsen!. Bana nef-ldan korktu. Onun bakışlarında hâlâ retle bakıyorsun, şüphe ile ba -İ«git, git.» demek isteyen o mana var- kıyorsun fakat ne kadar gizlemek ie-'dı. Elini sür'atle dudaklarından çek - tesen muhakkak ki bazan da sevgi ilejmişti. Sırrı Nihad yavaşca: bakıyorsun. Her şeye rağmen beni| — Biliyorum, dedi. Daha yaran çok kalbinden atamadın çocuğum.. o ka -İderin, bana duyduğun kırgınlık öyle dar iyisin ki.. seni hayatıma karıştır.İbir günde bitecek kadar köksüz değil. makla bir zamanlar en kötü bir hare-| Fakat bekliyeceğim. Zaman geçsin. O keti yaptığımı, bütün hayatıma malİzaman seninle daha uzun konuşacağız. olacak hir fedakâzlık yaptığımı sa -| Sana söylemek istediğim öyle uzun niyordum. Aldandım.. fakat öyle gü-!şeylerim var ki., zel bir aldanış oldu ki bul, Şimdi ben! OAğ'r ağır karyolanm yanindan çe - eski Sırn Nihad değilim Seza.. yeni-' kildi, odadan çıktı. Seza hâlâ yatakta den yaşzmıya başlıyorum ve sen be-|doğrulduğu gibi idi. Onun arkasından ni © güzel parmaklarınla dünyaya, bakıyor, düşünüyordu: Bütün bunla - güzel, çok güzel bir dünyaya çıkarı-!ra inanması mi İâzimdı?. Feride ile gei Yazan: tulan bir ağaç gibiyim şimdi ben Se -/dam yalan söylüyor, kendinde küçük za, Bu teze aşıyı baha veren senin iyi, | kıza Karşi hafif bir şüphe sezer sezmez| çemediği yabancı bir kadın görüyordu, | tipin tasvibine arzeğilecektir. güzel kslbindir çocuğum.. ve.....; böyle tatlılaşiveriyordu. «Uzun uzun ja mezsrına İeslim etti. Asırlarca de - Georges Philippar, yana yana, alev - lerini oynıyan sularda akislendire, a - Kislendire, pazafertesi, salı, çarşam - ba ve perşembe günleri serseriyrme do-|İ ga arasında bir laştı, Cuma sabahı, Londra gemi kur-| janmıştır. tarma şirketinin Preserver vapuru, 0 nü Perimde yakaladı, Preserverin kap- tanı gemiye - çıkt. O güzel, nazlı Gevrges Philippardan, sefil, biçare ve kavruk bir iskeletten başka birşey kalmamıştı. * 1 daha dolaşan Georges Philip- er kustu, Sonra t suya yaslandı ve Zevk, eğlence için yapılmış olmasına| rağmen, en feci şekilde kendisini ebe- | vam “edegelen su ve 'aleş mücadelesi yeni bir kurban dala kazanmıştı. İH hdid etmek nok « günkü #tatüko'yu tasmdan bölşevizm ile faşizmi terazi- nin aym kefesine koymak kadar gü lünç ve mantıksız bir şey olamaz. Çün kü faşizm, kendine benzer rejim ihdeas ettirmek maksadile diğer mem - İeketlerin iç işlerine burnunu Sokan bir mefhum değildir. Halbuki komü - nizm, her suretle başkalarının harimi- ne girmek isteyen bir mevzudur. Bi- dır. miştir. Fransız vE Ziyafet esmasnâs bilhassa (o Sancak İleden sonra testi 5. meselesi görüşülmüş, Türkiye ile Fran-|viye metinleri üze” arilaşma zemini hazır - İbulunmak üzere dır. Prensip it Fransız Hariciye Nazırı Delbos, t -İy:. “Türklerin das yafetlen sonra Paris - Soir gazetesi mu- i ti ta bulun" habirine kısaca şu 'beyanatta bulun - istimzaçta bu muştur: «— Sancâk ihtilâfının halli için mü- Müşahitler v ssid bir bava husule gelmiştir. Ümti -| Ayrılınca” var olduğumu söyliyebilirim.» z (Baş tarafı Ziyafetten çıkan Rüştü Arasın çeh -| pılan propaganda. i resinde de memrüniyet eseri görün -İ| yanları nefretle 7 ii Hakların veri hman Türkler rtik haberler bivbiri ardısın sö *| beklemektedirice » etmeğe başlamıştı. Nitekim biraz| o Müşahidl heyeti” sonra da İngiliz ajansı olan /Royterin | ğu müddetçe ken hâbevlerini. neşreden Londra radyosu | Fransız istihbarat i. şu malfmatı verdi: j ko yapmış ve # ra 23 (Hususi) — Cenevreden * şahidlere ters 89 diğine göre, Türk ve Fransız| Türk halkının mw yetleri bugün Sancak meselesi otra-İ mü fında görüşmeler ve tekliflerini kar - şılaştırmışlardır. Bu görüşmelerde İn- söliz Hariciye Nazırı Eden ve raportör Sanüler de hazır bülunmuşlardır. Siyasi mehafilde hâkim olan kansate göre, Sancak ihtilâlinin halli mümkün olacaktır. İki heyet arasında yapılan konuşmalar müspet netice vermiş ve naenaleyh karşılaşması lâzim gelen ideolojiler, faşizm - komünizm değil Avrupa - Bolşevizm olmak gerektir. Dava, şimdi, bir de bu şeklile düm- yanın gözü önüne yayılmış olu - yor. — Selim Ragip v6 hiç bir zaman onunla anlaşamıya - cağız.. z i Saatlerce uyuyamadı ve penceresi -| nin tül perdelerinde şafağın ik ölgün | parçaları oynaşmyıa başlayınca başı bitâb bir halde yastıklara biraktı, Ka. bir anlaşma zemini hazırlanmıştır. Türk ve Fransız heyetleri gece, mü- zakerelere devam edeceklerdir. Anlaşma Artik geceyi ve müzakerelerin sonu- nu beklemekten başka çare yoktu, Ssbaha karşı İngiliz ajansı şunları bildirdi: Londra 24 (Radyo - Sabaha karşı)— Rüştü Arasın riyaseti altında bulunan heyetile Pr Hariciye Nazırı Delbes, Müsteşar Viyeno ve Tüâportör Sandler dün gece, Cenevrede, tekrar fasında karmakarişık düşüncelerle u- yudu. Karışık rüyalar gördü. Bazan küçük Ayşe «Anam, snam» diye, üze- rine koştu. Fakat köçük parmakları ile genç kadının gözlerini oymak istiyor. du. Sonra geniş, ağaçsız, çıplak bir yol. da Selim Naciden kaçmak için uzun u- zun koştu. Hep genç adamın nelesini ensesinde hissederek kalbi korkusun » dan deli deli çarpıyordu. Sonra Feride- yi gördü. Müthiş bir karanlıkta yalnız onun billârdan sarı bir toparlak gibi yanan el& gözlerini görüyordu. Bu göz ler garip bir şekilde açılıyor: «Hayır, hayır o seni sevmedi, © seni sevmi - yor..n diye, pıril'parıl müstehzi bir işık. la yanıyordu ve bu hayallerin içine sik sik Sırrı Nihadın derin bakşılı, durgun| edilen bir komiserin muhtar Sancağın yüzü karışıyor, hep bu aynı kelimeleri| ve Suriyenin. irtibatını temin etmesi yorsun. Aşi edilerek kurumaktan kur -i konuştuklarını hatırladı, Evet, bu a -| söylüyordu; «Seni seviyorum, seni se-| de muhtemeldir. viyorum..» sonra Seza yüzünü iyi se- Sırrı Nihad sık sik bu kadına da döne - Birdenbire durdu. Genç kadın ya 4 konuşacağız» demişti. Fakat Seza o 1 aynı sözleri tekrar ediyordu: «Seni takta doğrularak, devam etmeme nun gözlerinden anlatmıştı ki, ne olur- n seviyorum.. seni seviyorum.» Genç elile onun ağzını kapamıştı. Bu eli tit-'sa olsun bu adam asıl istediklerini ona| kadın böylece kâbustan kâbusa düşe - riyen porma götürdü. Öptü. Ve wseni seviyorum.» benimle uzun uzun komu- diye, sözünü bitiremedi. Genç kadın) şacak, dedi. Fakat hiç bir zaman asil “züne öyle garib bakıyordu ki bu 4ö-Janlamak istediklerimi ni x rek, bunalarak uyuyordu. * Bir hafta sonra idi, tArkası var) Dün Anadolu ajansı da Cenevre ko- toplanmış ve.Sancik meselesi etrafın- da muvakkat bir prensip anlaşmasına varmışlardır. Muvakkat anlaşmanın başlıca esas - ları şunlardır: I — Sancak, Suriye devlet çerçevesi dahilinde tam muhtariyeti haiz bir i - dare olacaktır. 2 — Bu muhtariyet Sancağın dahili işlerine ve idaresine şamil olâcak, ha- ridi temaslar Suriye devleti vasıtasile yapılacaktır. 3 — Fransa, Suriye ile akdettiği son mukeveleyi yukarıda zikredilen şekil- de fadil edecektir. 4 — Suriye, Milletler Cemiyetine a- za olacaktır. Milletler Cemiyeti tarafından tayin En şiddetli b TE iri GRiİ Bu prensip anlaşması Türk hüküme- Sencek meselesinin pazartesi veya sali günü Konseyde görüşülmesi çök muhtemeldir. ç Vaziyet şimdilik bundan ibarettir. Kaydi ihtiyatla verdiğimiz bu heber- lerin hükümetimiz tarafından teyidini bekliyelim, Anadolu ajansınm verdiği haberler