10 Sayfa “ Son Posta*,, nın tefrikası : 99 — IKINCI Rasputin öldü diye Çeriçe y yasa gömülerek simsiyah — Haaa.. o halde; İmparator Vil -| İelma, mağlöbiyeti kabul edorek bütüm Alman ordusunun silâhlarının teslime hazır olduğunu bildirmiş olacal: Hayır sevgilim, hayır.. bunlar » dan çok mühim.. çok, hem de pek çok mühim, — Bu gece, dişim ağrıdı. Uyuya - madım. Fenâ halde uyku sersemiyim.|ben ve (Şehid Peygamber).. her iki -| işciler nihayet araya araya güneşe ka- Beni üzme sevgilim. Şu, çok mühim|miz, Cenabıhakkın huzurüunda birleş-| vuşmuşlardı.. ve uzun yıllardanberi 1z- havadisi söyleyiver. — Ah.. bir türlü dilimi' Varmiyoti Nasıl söyliyeyim bilmem ki.:. Maale -|di... Gerek Cenabihak ve gerek Şehid| tak - kendilerini hıyflı karşı muzaffer öci, Mukaddes Pederi kaybettik. Bil-.|Peygamber, hiç bir zaman sizi terk et-| sayıyorlardı. Bunun için hepsinin yüzü sen Cemil, o kadar müteessitim ki... — Yaaaa?.: Vah, vah.. eminol ki sevgilim; teessürüne ben de samimi - yetle iştirâk etmek isterim, Zavallı a- dam.. muhakkak, fazla içkinin tesirile sektei kalbden vefat etmiştir. — Hayır-: hayır., hayır... Alçaklar.. caniler.. onu bir pusuya düşürmüşler. Rovelver kurşunile telef etmişler. — Necür'et).. Bu — Ne cür'et.. ve ne felâket... felâket haberini alır almaz, durama -| dım., Biraz teselli bulmak için, koşup sana gelmiye mecbur kaldım. — O kadar iyi ettin ki, sevgilim... Bugün akşama kadar, müteveffa Ras- putin'in ruhunu şâd ederiz. Ve.. etmişlerdi... Eski Romalılar gibi, uzanarak bol bol (Mader Şarabı) İçmişlerdi. Çünkü, müteveffa Raspu - tün, bu şarabı pek 'çok severdi. * Başta, (Çariçe) olduğu halde, bütün Rasputin'e tapanlar, derin bir hüzün ive kederi içindelerdi. (Şebid Peygam- ber) için yaslara girerek, simsiyah ma- tem elbiseleri giymişlerdi. Çariçe, yemekten içinekten kesil -| mişti. İbadet odasındaki büyük aba - noz salibin önünde diz çökerek, saat - lerce zamanını: — Ey mesih!.. O mübarek adamı e- limizden aldın. Bizi, mahzun ve mü - kedder bıraktın. Hiç şüphesiz ki, bu - na tahammül edeceğiz... Fakat, ya ev- İdim.; abvğili (Aleksi) m.ne olacak),. Şimdi ona, kim şifa sunacak?.. Ya - rab!.. Yeni bir mücize ihsan et. Evlâ- dima, yeni bir halâskâr gönder. Çarlı-| ğeh taç ve tahtını boş bırakma Diye, yalvarmakla geçirmekte idi. Cenabıhak, Çariçenin duasını kabul etmişti... Arada bir kaç gün geçer geçmez; bir l i den Dahi Bir Doktorun Günlük REEZ Notlarından — (*) vrasteni vrasteni, &inir zaafı azimi, a asabi kimselerde, her şeyden le müteessir olanlarda görülür. Bü- lmaği yorgunluklar neticesi de nev- rasteni görülür. Nevrastenide dimağda luk hizsedilir. Hastada çalışma ka- azalır. Düşünür, sabahları baş ağ- e uyanır, bazan bel ağrısı da blur. HAL li görülür. Okuma ve bel- leme küdreti azalır. Kendinde kalb hüas- Yerem bastalığı ve bu gibi mühim arın başladığını zanneder, çok hhimdirler, uykuları azdır. Cenij- ten, kalabalıktan çekinirler. steni Arazı hissedenler derhal ha - rını değiştirmelidirler. Meselâ be- ammelidir. Dima; ruyorsa bir müddet bedeni hate- e'lerle dimağını dinlendirmelidir. Açık havada germeli ve iradesin! takviye care- sini aramalıdır. Nevrasteni cinnet delili demek değildir. Delilikle tahavvül etmez. | Şilası kabli bir hastalıktır. ı —MMLLİ —— (*) Bu notları kesip saklayınız, yahut bir Albilma yapıştırıp kolleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir. çok y KISIM — emekten içmekten kesilmiş, matem elbiseleri giymişti Nazıtı (Protopopof) saraya gelmiş.. acele, Çariçeyi görmek istemişti. Ve.. !Çıriç:nin huzuruna girer girmez; ta- mamile Rasputin'in jestlerini taklid e- derek: — Madaml.. Cenabıhak tarafından, zâti haşmetinize mühim bir meselenin tebliğine memur edildim ...Bu gece; tik. Cenabıhak, irade etti. Şehid Pey- garaber'in ruhu, benim ruhuma gir - miyeceklerdir. Berjim vasıtamla, her türlü duâ ve niyazlarınıza vakıf ola - caklar, ve sizi himaye edeceklerdir... Aldığım emir üzerine; sizi, Cenabıhak ve Şehid Peygamber namına takdis e- diyorum. Ve bugünden itibaren, Şehid Peygamberin ruhani ve manevi siya setinin başına geçiyorum. Demişti. Bu sözler, ne kadar mecnunâne olur sa olsun; öyle bir zamanda ve öyle bir şekilde söylenmişti ki; (Çariçe); der- hal bu deli Dahiliye Nazırının önünde diz çökmüş.! derin bir tevekkül ve iti- kad ile haç çıkararak — Size.. iman ediyorum. Diye cevab vermişti. Çok gariptir ki, bu gülünç sahne; bildünbbe. Cariçönin * kalbine büyük bir teselli vermisti. Tıpkı, Şehid Pey gamberin hayatındaki duâ ve efsunlar ıgıhi_ o anda kendisinde bir hafiflik hişsetmişti... Eğer şu anda Çariçenin yerinde bir başkası olsaydı, hiç şüphe- siz ki, bu adamı tepeden tırnağa ka - dar süzer: — AÂzizim!.. Siz, ya çıldırmışsınız. veyahud da, mevkiünizi tahkim etmek için böyle gülünç bir vasıta ila kurnaz- hk etmek istiyorsunuz. Fakat, ben si- zin kadar budala değilim. Der; bu küstah ve mütecasir dahili ye nazırinı kapı dışarı ederdi. -Fakat |Çariçe, böyle şeyleri aklından bile ge- çirmediği gibi, bu yeni (mükaddes a- dam) a da mutlak bir şekilde itaat et- mişti. Onunla; tam bir saat, dua oda- sında başbaşa kaldıktan sonra; yor gun ve bitâb bir halde, yatak odasına çekilmişti Dahiliye Nazırı Protopopof, bu ilk oyunu muvaffakiyetle oynıyarak za fer kazandıktan sonra; asıl mahareti- ni göstermiş.. Çariçenin kendisine © - lan iman we itikadını büsbütün sağ - lamlaştırmak için, derhal vilâyetler - deki adamlarına ve husust ajanları - |na emir vermiş.. Çariçeye, hadsiz he - sabsız mektuplar göndertmişti. Geniş Çarlık ülkesinin bin bir köşe sinden gelen bu mektupların meali de, şundan ibaretti: (Haşmetmeâb!.. Şehid Peygamberi rüyamızda gör - dük. Kendisi; (Dahiliye Nazırı Pro - topopof) un ruhuna girdiğini.. ve onu Çarlığın beka ve selâmetini — terhine vekil ettiğini söyledi. Çarlığın ümid ve istikbali olan (Çaroviç Aleksi) o - nun duâsı bereketile yaşıyacak., (Mu- |kaddes Çarlık), her türlü - felâketten |mesun kalacak.., F> Si takdili Tedilierbe : erlalar | rüyamıza giren Şehid Peygamberin i- radesi üzerine yazılmıştır. | Bir hafta zarfında, Çariçenin hususi odasındaki masasının üzerinde biriken mektuplar koca koca yığınlar teşkil et- mişti, Dahiliye Nazırı, bu oyunda o kadar muvaffak olmuştu ki; icad ettiği dü - zenbazlığın bir hakikat olduğuna, bir kaç gün zarfında kendince de kanaat lıelm'mi, (Arkası var) SON POSTA « Son Posta » nn Tarihi Tofrikam : 38 Sama made başladıkta esirlerin yüzleri güldü. Maden ocaklarında çalışan muztarib tırabı yenmeğe - çalıştıkları için şimdi - mahkümiyetlerini bir an için unuta- lüyordu. Ve bu yüzden, yıllardanberi kam - çısı altında inledikleri Tankut'a karşı her işcinin ruhunda bir isyan duygusu belirmişti. İşciler artık Tankut'un yü- zünü görmek istemiyordu, Gariptir ki, işcilerdeki bu duygu - nun doğuşunda Sama'nın hiç bir tesiri olmamıştı. Sama hiç bir işciye: — Sen Tankut'u sevme.. ona isyan et.. o, fena bir adamdır. Dememişti, Sama, zaten Tankuttan bahs bile etmezdi. Bir gün Sama ba- kir madeni çıkaran işcilerin çalıştığı kuyunun ağzında duruyordu. İşciler - den bir kaçı kuyunun ağzına hava al- mağa çıkmışlardı. Bu işciler arasında ölüme mahküm bir suçlu, Samayı gö- rünce durdu.. ve alnından akan kirli terini elile silerek gülümsedi: —ABesi bu:kadar yakindan görme c miştim, koca aslan! Seni hangi ana doğurdu? Sen saray meydanlarında |Küheylânların üzerinde perende ata « rak seğirtecek bir yiğite benziyorsun! Gudea, senin gibi bir aslanı, bu cehen- nemin içine nasıl attı? Ölüm mahkümunun bu sözü, yıldı- | rım çarpmış gibi, Samanın beynini bir| anda bereket versin kaşlarını ça- altüst etmişti.. kendisini çobuk topladı.. |tarak cevab verdi: — Ben buraya kendi isteğimle gel- dim, Gudeanın emrile burada çalışa - cağım — Desene sen de, burada bulundu-' ğun müddetce, bizimle beraber güneş görmemeğe,. dünya görmemeğe,, mes'- ud insanlardan uzak yaşamağa mah - kümsun! | Sama Sumerli bir zabit olsaydı, bel-| ki o dakikada içinde bir isyan arzusu duyacaktı, Fakat, kendisinin de Suz'lu bir esir olduğunu düşünerek kendini tuttu.. mahküma cevab vermeden rüdü.. başka bir kuyunun başına git ti Bu kuyunun başında da - iri boylu fakat zayıf yapılı bir gençle karşılaş - Ocak işcisi göğsünü güneşe vermiş, hızli hizli soluyordu. Sama işciningyanına sokuldu: — Neden çıktın kuyudan ..? Nöbetci EFczaneler Bu gece nöbetci olan eczaneler şunlar - dır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda ; (Şeref), Alemdarda : (Bsad) Bakırköyünde ; tİstepani. Beyazıdda ÇAşadar Vakram), Eminönünde Kemal, Cevadi, Penerde - (Hüsameddin) Karagümrükte - (Kamali. Kücükparar- da : (Necati), Samatyada : (EBrofllay) Şehremininde : (A. Hamdi). Şehzadeba. şında : (Hamdi) Beyoğlu cihetindekiler: Galatada : (Sporidis) but), Kasımpaşada : hiyede : (Kanzuk, — Güneşi. — Şişlide (Halk), Taksimde : (Taksim, İtimad Üsküdar - Kadıköy ve Adalardakiler: Büyükadada; (Şinasi). Heybelide - (Ta- naş). Kudıköy Söğütlüçeşmede : (Hulüsi Osman). Kadıköy Muvakkithanode : (8a- adet), Üsküdar Çarşıboyunda ; (İttihat) Hasköyde : (Bur- (Vasıfı. Merkez na- *SÜMERYILDİ TUNÇANY (Beşir || bi l n ocaklarında çalışmd: n sonra istihsal af Yazan : Celâl — Havasızlıktan — tıkanıyordum,| — Ya sen.. ? v!' | mellât (1) Canımın boğazıma geldi-| — — Ben de onu sevf” ğini duydum.. yüreğim çarpıyor. Mü-|rinde aramıza bir dikett saade ediniz de şuracıkta bitaz dinle - onun da benim de ©W neyim! Ve onu zorla, tehdi Sama işciye bir tas su verdi: aldı. — Otur burada. Hava al biraz: şim-| — — Sen ne yaptın? di iyileşirsin! — Henüz bir şeY ” İşci bir taa $uyu son damlasına ka -| vermemiştim. O: dar bir nefeste içti.. gözleri açıldı. teşvikile beni CMI S ]hh — Çok susamışım. Besbelli bu fena-|Gudea yalnız onu Bi hk susuzluktan gelmiş. İçime bir fe -|meden, bana bu © rahlık çöktü. — Bir genç hn:lâj — Nerelisin sen? ceğini ve sebebsiz Hİ — Nipur'luyum., başını yakmıyacağın! y — Bacağında ince bir zincir var..|dinlemeğe lüzum Bö' ’ B suçun ne? — Böyle adâlet ,ııı;’ j İşci içini çekerek cevab verdi: dın olur da yalan lö:]/ — Ellj araba maden taşımağa mah-| — Henüz kadın # kümum.,. Suçum bir genç kızı yolun-|aldatma ve avutma dan sapıtmaktır ama.. asıl suçlu. ben | Sen yalan ıöylüyo"“' değilim. liyen odur... Ne za” — Ya kim..? yorsun burada? — Odur. Kendisi,. — İki yıldır.. — Yolunu kestiğin kız mı ? — Kaç araba — Evet. Fakat, ben suçsuzum, mel- | kadar? ider lâ! Ben kimsenin yolunu kesmedim| —— Yirmi arabay! büa’ ömrümde. O, her sabah benim yolu -| — O halde üç yıl mu beklerdi.. beni çok severdi. demek ? a TleR AD Zi ELA j içinde D n ZM 1â harabelerinde büldüğü kitabelerde | 199 Sıkarabi bu kelimeye sık sık rastlandığına ba - lacağım. Si kılırsa: (Efendim.. yiğitim, ustam.; ae- | Genç mahküm, T lanım..) manasında kullanıldığı anla - | yaklarına kapanara' ( sılmaktadır. d Şiddetli Soğukların — Doğuracağı tehlikelere karşı En iyi Koruma Çaresi ÇAPAMARKA Bu nofis gıdanın 15 gramlık pak' Her yerde B kuruştur. . TETTERKT Akay İşletmesi Müdürlüğu? Haliçte Unkapanı köprüsü yanında demirli ve İdaremizi? : Haydarpaşa vapuru açık arttırma ile satılığa çıkarılmışt!?" , Arttırma 5/Şubat/937 Cuma günü Akay şefler en v / başlıyarak 16 da ihalesi yapılacağından taliplerin | re işletme şefliğine ve 96 7,5 güvenme ve arttırma M* mene gelmeleri. 44600