SON POSTA. Gençler ceza ile kahveden I.gouâı,_,,yafı; , uzaklaştınlamaz! rallığın iadesi H AI(Bıı tarafı 1 inci sayfada) Baştarafı 1 inci sayfada) lik kendi thtiyaçlarını karşılayacak te- İyecektir. Bu da Al, Meğahe'Dür öYi Bir mektep talebesi bakınız ne diyor: | miz bir muhite sahip değildir. Bizdeki İestmin cder maahiyermael bamamile — Mektep talebelerinin kahvelere | ev ve mektep teşkilâtınm gençliğin ih- R l iyettedir. çt düşmeleri, aile ve mektebin gençli-| tiyacına karşılık verebilmek şartların- ÖReZ çA'A') — İstefani ajan- nma ihtiyacına cevap vereme- | dan mahrum bulunması bu vaziyeti | “'en resmi bir tebliğine göre, İtalya ması demektir. Kahve bir top- | doğuruyor. Ötedenberi biz de bu mese- "'_"“’" bakanı Kont Ciano bu akşam lantı yeri haline gelmiştir. Oraya gi-| le ile uğraşıyoruz. Maddi imkânsızlık, | YiYanaya hareket etmektedir. Kont, den arkadaşını buluyor. Orada biraz| kendi teşebbüsümüzle talebe için bir | Avusturya Başbakamı Şuşnig ile hari- kumanda etmek bile var. Kımı.ii—lıömık salon» açmamıza mâni oldu. |ciye Bakanı Schmidt'in ziyaretini iade madan, su istemek, kahve emretmek, | Birlik firması altında bir kıraathane, |edecek aynı zamanda Roma proto- gazete gelirtmek... Bunlar hep ayrı ay- | bir Jokanta ve bir de yurt tesisi için ba- | kollarını imzalayan üç devlet konf. L aGi nfe- rı birer psikoloji meselesidir. Bunları | zı sermayedarlar müracaatta bulundu- |ransı için i eden davetiyeleri gö evimizde, mektebimizde tabil olarak ya | lar. Biz, «Birlik» firmamızı hiç bir men derecektir. CBIP kütiki ctııy e S pamıyoruz. Kahve bir parça da bu ba- | faat beklemeden ortaya koymağa mu- nide t lı' a kanlerans 11 teşrinise- kımdan bizi çekiyor. Oraya bir kere a- | vafakat ettik. Fakat bir tek şartımız | " <© toplanacaktır. kştk mı yakamızı kürtaramıyoruz. O | vardı. Gençliği, bir kahveden çıkarıp Kont Ciano Viyanadan sonra Ma- hava, içimize işliyor. Gitmek isteme- | diğer bir kahvehaneye sokmamak için | *” Başbakanı ve Hariciye Bakanının sek, fena, mânasız bulsak bile gene gi- | mutlak bir kontrol hakkı istiyorduk. — | *Yaretlerini iade için Peşteye gidecek- diyoruz. Bunu nedense kabul edemadiler. Biz |tir. , Mekteplerimiz ders harici talebe ile| de vazgeçtik. Artık ümidimiz, gençli- Roma 7 (AA.) — 9 ikinciteşrin- Meşgul olamıyorlar. Daha açığı, tale- | ğin kahve köşelerindeki acıklı vaziye- |de Viyanada toplanacak olan İtalyan- fpeyi ders harici meşgul edemiyorlar. | tini gözönünde tutarak, bu işin, elinde | Macar konferansının çok ehemmiyet- Evlerimiz gerek inşa tarzı, gerek dö-| maddi imkânları olan alâkadarlar ta-|li olacağı tahmin olunmaktadır. Bi şenme şekli ve gerekse aile fertleri ara- | rafından başarılmasındadır. konferans — neticesinde —A: aa sındaki münasebet bakımından genci | Bir diğer Üniversite talebesi de şun- | Krallığ :e Y vu.ıtulyadı bağlayamıyor. ları söylüyor: SA AD YAT RĞREGE ÜN FT ee saği 'Talebe kahveye gitmesin de nereye| — Bu kahvehane meselesi bir içler ]c:..n“fmn tekrar - silâhlanması müm- gitsin? İşin can alacak yeri burası: | acısı, bir ağlatıcı haldedir. Biz erkek | Ündür. Şimdi saat 16. Günlerden cumartesi. | talebelerden vazgeçtik. Kız arkadaşları Doktor Şaht Ne vakit gelecek? Üniversite kütüphanesinin kapıları sım | mızdan bazıları da kahvehaneye alış- sıkı kapalıdır. Kenardaki parmaklık- | tılar. yan bakın. İçeride küçük bir kapının | Fakat nereye gitsinler? İstanbul Hal- 'üstünde (okuma salonu) diye yazılı-|kevi —salonu var, Filhakika bu BAkTaT 7 FERaA dır. Orada biraz dolaşırsınız. Pencere- | salon — dolup — boşalıyor ama, — o- Tipe, _( ususi) — Vreme ga- den bir hademe başını uzatır ve ne is-| nun da — istiap imkânı ihtiyacı kar- | “etesinin istihbaratına nazaran, Al man İktısat Nazırı ve devlet bankası Umum Müdürü Dr. Şaht bu ayın 15 inde Ankaraya gidecektir, Türkiyenin beş senelik iktısadi plâ- nının tatbikında Alman sanayiinin teş- riki mesâisinin imkânlarını temine çalı: şacak olan Dr. Şaht, bazı Türk ma- denlerinin işletilmesine dair de mühim tekliflerde bulunacaktır. tediğinizi sorar, Mükâlemeyi uzatırsa- nız aranızda şu muhaverenin geçmesi kabildir: — Kimse yok mu? Kapalı mıdır? — Bugün cumartesi, öğleden sonra kapalıdır. Yarın pazar gene kapalı. Pa- Zartesi günü açılır, — Kaç kişi alır burası ? — 120 kişi alır ama, kalabalık gelir- 8e 150 ye kadar çıkar. Buna mukabil yüksek tahsil yapan talebe kadromuz, ne kadardır biliyor m, 6200 adet, 6200 kişi- bir okuma salonu. Hem şılamağa asla yetişmez. Bahususs kah- vehaneye alışmış genç birden bire kü- tüphanenin sessiz, kayıtlı, ciddi havası- nt kabul edemez. Muhakkak yadırgar, Kökleşmiş bir itiyadı, ancak tatmin 2- de ede, sevdire sevdine değiştirmek ka- bildir. Eğletdiriyor görünürken, insa- nn Tuhu Üzerinde menfi tesirler yapan bir muhiti ancak ustalıkla yenebiliriz. Bu da bir talebe istirahat ve eğlence hanesi açmakla mümkün olabilecektir. Gençlerle yaptığımız bu konuşma - lardan sonrna şu kanaate vardık: İlk, orta ve lise talebesini polis kuv- TAKVIM Geçen bilmecemizde kazananlar (Dünkü nüshadan kalan kısım) — | dil, Adana erkek ortamek, 1/Eden 33! MUHTIRA DEFTERİ Necdet Sayar, Kastamonu Jisesi Davudpaşa ortamekteb Cahid Çalış, | 1/A dan 628 Necati, Sultanahmet Üçlef Narilli ortamekteb 2 den 175 Bedia İl-| Çeşme sokak 7 de Mitat Elçin, Küçı'ıl'l terberk, İst, 60 ıncı mekteb, 398 İhsa - Ayasofya Medrese sokak Muharrefii ne, Ankara Çankaya binbaşı Zeki oğlu| Dede, Beyoğlu 27 nci mek, 9 Feyzi, Gee Muammer, Nişantaşı Rumeli cad. Cabi| rede ilkmek. Hatice Talu, Çanakkali apart. 12 de İbrahim Aynal, Bursa A -| Camiikebir yanında 21 de Cemaleddifi tatürk cad. No, 51 de Nihad, İst 2 nci| Bingöl, Beyoğlu Bulgar mek.37de Blâ” mek. 5/B den 591 Yusuf Özkan, Te -| gov Lötikof, Ceyhan kahveci H ıseyilı kirdağı Namık Kemal mektebi 5 den| oğlu Rıza Durukan. Samsun Hançı Leman Balıkkıran. mahallesi Yenihamam sokak 84 Senlik n TARAK Kâayseri tapu kâtibi Hamza Câbir Gü* İst. 2 nci mek. 5/B den Yaşar, Be -| rer, Mersin Gazi mek. 4 den 199 Melit yoğlu İtalyan lisesi Nuri Ülkmen, İst.| ha, Mersin İsmet paşa mek, 5 den 350 Lisesi 2/K dan 61 Süleyman Vural, E- | Nezihe, Adapazarı İzmit cad. 8 de Fetl minönü şubesi başkanı Avni kızı Ner-| Ankara — Yenişehir. Türk — Maarif min. Cemiyeti örtamek, Salâhaddifik MÜREKKEBLİ DOLMA KALEM | Kırklareli Şevket —Esen — cezant” Çamlıca Kısıklı Hanimseti sokak 5 de | gi Sermet, Beyoğlu Musevi — lisesl Süreyya Meriç, İst, Erkek Lisesi 378 |384 Jan Papo, Diyarıbekir ortamelk Fikri Baysal, İst, 15 inci mek. 5/A dan | 2/C' den 664 İlhan, Diyarıbekir orta * 160 Nermin Turnaoğlu, Kumkapı orta- | mek, 7 de 541 Halid Gökbilen, Beyoğ” mektep 285 Hurşit. lu L inci mek. 105 Mebmet, İst. 44 üne | DOLMA KURŞUN KALEM cü mek. 3/A dan Mihriban, İst. Erkek İst. Erkek Lisesi 1248 Ferruh, Fatih | Yisesi 828 Yusuf, Ankara Yüksek Zi * Tezgâhcılar sokak 45 öe Zehra Özadası, | raat mek. Marangoz atelyesi 19 Mus « Kumkapı ortamek. 300 M. Yılmaz, İst.| tafa, Küçükmustafaşa Ayakapı cad. 30 Erkek Lisesi 5/A dan 385 Ekrem Uy-| İsmail oğlu Hasan, Adana terziler a guner, raşesinde şapkacı ve kurukahve- j KİTAB ci Hasan Renkliikurd, Alemdar mahal- Gireson örtamek. 1/B den 63 Şük -| Jesi Çatalçeşme sokak 50 de Sermet U ran Erge, Samsun Muradiye sokağı 21 | Jusoy, Balıkesir. 2. Kor. bandosund$ de Melâhat, İzmir Karataş ortamek. | Gd. üst çavuş hemşiresi Hatice, An * 1/D den 1343 İbrahim. İzmir Ticaret| kara Yeni hâl Urfa pazarı 19 da Mebr Lisesi son sınif 229 Muzaffer Erden, | met Ali oğlu Abdülhadi, Gelenbevi or“ Beypazarı Hacı Faralı zâde Nur: oğlu € temek. 2/D den 398 Kernal, Kasımpa * Ziya, İst. Akşam Kız San'at mektebi | £ Türü çelebi mahaltlesi Şeyh Ali so- Seniha Kurul, Erbaa tahrirat kâtibi| kak 28 de Mediha, İst. Erkek Lisesi 159 Tevfik oğlu Coşkun, Ankara Leblebici| M Yilmaz, Cihangğir Kumru sokak mahallesi — Karakol — sokak — 614 | Kumru apart. 3 de A. Güler, Ankarâ$ Hatice, Tokat ortamek. 1/C den 191 Demirtaş mahallesi Hacı Musa bey cad. Şevki, Ankara Sıhhat Bakanlığı Sıhhi- Yeniyol 30 da S,Ceylân, Ankara Cebes ye Mümeyyizi İzzet kızı Nural, Foça| gj Eriç sokak 26 da Rıdvan, Beyoğlu 15 nüfus memuru Galib kızı Jale, Balıke- | jpecj mek. 146 Özen, Zonguldak Kozlu sir Gazi ilkmek. 3/B den Dişci oğlu| ilkmek. 5 den 50 Öğuz Fuad, Adana $ Muhsin. kânunusani mek. 3 den Nahid, Tarsu$ postane karşısı 101 de Ahmet oğlu Ab- düsselâm, Adana Necati bey mek. 5 « den 295 Melâhat. 4 Ka ae a elname nni nn mer ea nan ee manea ” KART Sultanahmet Dizdariye Çeşme sokak 6 da Güneş Özman, Ankara birinci or- temek. 2/2 den 109 Kemal Yazar, İst. Erkek Lisesi 614 Vedad Özman, An - kara Çocuk Sarayı cad. İlhan sokak 8- Or. HORHORNİ âminönll eczanesi yanında Tel. 131 Her akşama kadar hıhlıını'—kıbd eder. de pencereleri mezarlığa bakan türbe bozması bir yer odası, Talebe Birliği Reisi de diyor ki: — En büyük derdimize temas etti- niz. Hiç birimiz arzu etmediğimiz hal- vetile kahveden çıkarıp siciline ehem- miyetini takdir edemiyeceği bir kayıt düşürdükten sonra sokakta bırakmak, bu fena itiyadın önünü almak için baş vurulacak yegâne tedbir olamaz. Bu- de Kömül yanında Cezmi, Sultanahmet Üçler mahallesi 46 da Bülend Bayrak- | şan, İst, Erkek Lisesi 1219 Hami Ay - Kasım — || din, Çine ziraat memuru kızı Ayten, E- Rum! sene | 1352 1802 8 de hepimiz ayni muhitin içinde çalka- aıyoruz. Bu gösteriyor ki, bu bhale sa- ik olan bir zaruret vardır. Çünkü genç- peedaamlanaiandekldkekeilk nun asla bir faydası görülmiyecektir. Gençlere severek devam — ede klüpler açmalıdır. —— İKi Saatli Maarif Duvar Takvile Taklitlerini nlııı.ııııd'k için dikkat etmelidir. Her “ türlü * mhlumatı, — esatlari, “ vakitleri, “fırtınaları, bava — değişikliklerini, — Arabi,— Ruhhi — Ayları, — mevsimler, Yarihi- vakalar, darbimeseller, maniler, lâlifeler. hikâyeleri havi bu.kiymetli Takvfmin taklidi çıkmıştır. Aldanmamak için FDU LA D LA LA L D DT L K e LN DA ALA L LA Y:_unı Muazzez Tahsin Berkand —— Müallânın kulağında tek tek kelime-| — Zaten bugün o artık senin ler uğulduyor. bütün bir hayat devrilirken bu adam-| patron... Bunun senin Ekreminle hiç lar nelerden konuşuyorlar! bir ilişiği yok! Cenç kız bütün kuvvetini toplama - ğa çalışıyor... Biliyor ki her geçen sa-| Filhakika kâtiblerin oturduğu tarafa te- niye tehlikeyi yaklaştırıyor, biliyor ki|nezzül edip de baş çevirmedi; — yalnız bir kaç dakika sonra ona: — Bayan Dalmen, mukavele pro-/|ama, belki de yüzüne bakmış olsaydı jesinin fransızcasını okuyunuz! Diyecekler. mesi lâzım... Bunun için başkasına | nımazdı. söylüyormuş gibi kendi kendine: Her halde sen kendi şerefini muha- — Cesaret! diyordu. Bu kadar ada-|faza etmeğe mecbursun.. burada bir mın içinde bir his faciasını belli etme- | memur olarak bulunduğunu unutma! melisin! Bâhusus o hiç bir şey anlama- | Sinirlerine hâkim ol! — malıdır. Ona karşı gürürünü, izzeti -| — Dikkatl Sinirlenme.. Ekrem seni ta- nefsini, kadınlığını muhafaza etmeli- | nımadı, tanımıyacak... Bu uzun say- sin! faları okurken sakın sesin titreme - O seni karşısında, son ayrılık gü -| sin! Sakın onu tanıdığınmı, onun bura - nünde ona: daki varlığının sende bir buhran yarat- — Çıkınız! sizi artık istemiyorum! |tığım belli etme! Diyerek yüzüğünü yüzüne atan ağrur Muallâ gibi başı yukarıda gör-|ra artık kalbinin yarası kabuk bağla - dir/ leri için «Ek- tem» değil «Bay Taylan» dır. Yeni Burada bütün bir dram oynanırken,| gördüğün, ilk defa tanıdığın büyük İda bulunanları seçmeğe çalışıyor. Esasen o seni tanımamış - olmalı!|İşirin bir gülüşü var; fakat yanındaki | girerken bir baş eğmesile selâm verdi | vesli. bile bu uzak diyarda, bu solgun yüzlü Jolgun bir insan kafasına dönmüş... Bayan Dalmeni eski şen, genç ve taze |Eskiden bu kadar derin bakışları yok- İşte o zaman kendisini kaybetme - Muallâya benzetmek.. belki de seni ta-|tu. Anlaşılan büyük işlerle uğraşmak Bu kadar senelik ıztırablardan son- |gin. mıştır. Sen de onu sevmiyorsun ar -|yorum. Acaba babalarına benziyorlar | yordu, 1ci Teşrin | Resmt sene) 26 ] 1938 lâziz Taşmağaza civarı 42 de F. Şen - PAZAR — SI SAĞLIK VERİR tık... Boş yere kendine «o buradadır; )mı? Daha ilk cümleyi okuduğu anda senelerce sonra işte nihayet onu gö -| Ne tuhaf, bu karşımda gördüğüm | Ekremin yüzü bir boraya tutulmuş gi- rüyorum!» gibi telkinler yaparak âsâ-| Bay Taylan benim için artık eski gün-|bi karmakarışık olmuştu. bini bozmal lerde tanıdığım ve sevdiğim adam de-| — Muallâ kâğıtları çevirirken gayet Bak elin titriyor... Dikkat et! Bu -| ğil... Bunun yüzünde o günlerden u -|tabit bir kirpik kıpırdatışile ona bak « rada bir vazifen var.. bu vazile her şey- |zak bir mana var; fakat böyle olduğu|tuğı vakit onun gözlerinin gitgide bü- den üstün olmalıdır, şimdi senin için...|pek iyi,,. Patrona karşı Ekrem diye|yüdüğünü.. korkuya, acıya benziyen bakarsam zavallı ben ne olurum? bir bakışla dışarıya fırladığını görmüş« Muallâ artık kuvvetlidir.. sinirlerine| — Bizim Hofman cenabları bir kö-|tü. hâkimdir. Artık etrafına soğuk ve alep İşede kedi gibi sindi. Asıl büyük direk -| Fakat güya bu karşısındaki adam âde gözlerle bakabiliyor. Hattâ ora « |törlerin yanında onun düdüğü ötmü -|onun için yeni gördüğü ve henüz tanı yor. Fakat zavallı adamcağız arada bir|madığı bir âmirmiş gibi arada bir, — Şu Brüksel murahhası pek se -|tatlı tatlı bana bakıyor. O da bu ya -|herkese olduğu gibi, ona da bakarak vimli bir adam. Sarı bıyıkları altında | bancılar arasında tanıdık bir yüz gibi| okumakta devam ediyordu: beni görmekten hoşlanıyor. «Madde 6. — İki taraf arasında şu arkadaşı hilekâr yüzlü.. bizim patronu| — Macar madmazel Brüksel mu -|hususlar kararlaşmıştır». aldatmağa, fiatı kabartmağa pek he -|rahhasına biraz fazla bakıyor. Abdal| — Pardon madmazel, lütfen bir sa- kız, yazısını şaşıracak...Bereket ver -İniye durur müsunuz? Bay Taylan pek — Ekremin yüzü manalı çizgilerle|sin ki bana da burada not tutturmuyor| yorgun gibi görünüyor. lar... Halim ne olurdu benim? — Rahatsızsanız içtimaı yarına be rakalım. — Bayan Dalmen, lütfen mukave-| — Bir parça içeride istirahat etmez zekâsını açmış.. yüzünü değiştirmiş. — |lenin fransızca tercümesini okur mu «| misiniz? — Fakat neden İzmirde doktorluk |sunuz? Ekremin başı masanın - Üüzetinden yaparken böyle bir iş adamı oluverdi?| — Muallâ kendi sesinin beyecansız â-|ağır ağır kalktı. Kanlı ve bulanık bir Doktorluğu bırakmasına sebeb nedir? |hengini bulduğunu daha ilk kelimeler-|çift göz, şaşkın bakışlarıle odada do- llk gördüğüm dakikada düşüneme -|de anladığı için bütün soğuk kanlılığı-|laştı. miştim ama şimdi buna şaşıyorum, — |mı ve aadeliğimi muhafaza ederek o-| — Hayır, teşekkür ederim.. biraz Acaba karısı mı onu doktorluktan | kumağa başladı. başım dönmüştü, geçti. Seyahat yor - ayırdı? Sahi, Özkan onun karısının| Almancasımı, türkcesini ve fransız« | gunluğu olacak.. devam edebiliriz. çok zengin olduğunu söylüyordu: casım tekrar tekrar okuduğu ve ter -| — Bu acs kısik ve boğuktu, Bulanık — Şişman, suratsız, kendini be -|cüme ettiği bu mukavele projesinin bir| gözler bir saniye Muallâya takıldı ve ğenmiş bir kadın | Fakat zengin mi zen-|çok maddeleri âdeta aklında yer etmiş- | aynı boğulan ses türkce mırıldandı: ti. Bunun için vakit vakit gözlerini kâ-| — Okuyunuz Bayan Dalmen.. sizi Ekremin çocuklarını görmek isti -|&ıtlardan ayırarak etrafına bakabili -| dinliyorum. * (Arkası var)