Ustanım eli hattaniyehim — üstünde, sapsarı yalıyor. Ömer, eğildi. Bu eli öptü. Birden - bire aklına çok uzaklarda, hatıra - lar arasına karışmış biz hastane koğu- şu geldi. Orda da bir hasta vardı. Onun iki bacağını Birden keamişlerdi. Ve Ö- mer çocuktu. O bacakları kesilen has- tanın da böyle sapsarı bir eli vardı. Ö- mer, o eli de öpmüştü. Nuri ustanın konuşması yasaktı. Doktor hastanın yanında çok otu- rulmasını da menetmişti. Örmer, ağlamamak için kendini zor tutuyor. Bir hasta bakıcı girdi içeri. Ziyaretciler, çıkmak zamanı geldi - - gini anladılar.. — Dava edeceğim, ana, dedi, e Avukat Ömerin ilk davasını açtığının Ömrner, bu tanımadığı ziyaretciyi a yağa kalkarak kabul etti: Yazan : Orhan Selim KAN KONUŞMAZ! Son Postanın Edebi Tefrikası: 97 Eskiden babamın mahalle koraşusu i- Mişsiniz.. — Evet... Her iki babanın da en iyi Göstü.. Ömer kıpkırmızı oldu: — Ne demek istiyorsunuz?, ee Yani, şey, hem Nuri Llııııı de sonra Seyfi Beyin... İ Ömer birdenbize cevab vermedi. Sonra gayot soğuk: — Ne istiyorsunuz? dedi. Ali h’ M. ürdü: — Oğlum, dedi, koskoca avukat ol- muşsun.. hayatır garib cilvelerini ben sana anlatacak değilim.. Ömer, tıpkı 89 Kâmranın sözünü kesen bir mahkeme reisi gibi: — Sadede gelelim, dedi. Ali bey bizaz şaşırdi. — Geliyorum oğlum, dedi.. malüm ya, elçiye zeval olmaz.. şu kaza mese- lesi hakkında konuşmağa geldim.. « Aanlamamazlıktan — gelerek sordu : — Hangi kaza2 — Canım, bilmez gibi söyleme, Nu ri ustanın başına gelen kaza... Dava — Buyrun beyefendi, dedi.. arza -|açmışsın.. nasıl olsa hukuku umumi> nuz?.. Ali Bey bir iskemleyi çekip Ömerin karşısıma oturdu: — Siz Ömer beysiniz, değil mi2. dedi. — Evet., — Beni tanımadınız mu? — Hayıt.. — İyi bakın yüzüme. bakın maşab Tah siz de çok büyüdünüz ama ben si- zi görür görmez tanıdım. ye davası açılırdı... Bir de senin dava Ömner sinirlendi: — Benim dava açıp açmamam, si- zi neye alâkadar cdiyor... Ali bey kekeledi: — Beni değil... Fakat sana çok ya- kın olan birisini., belki bilmiyorsun.. Seyfi bey... — Yani kazaya sebebiyet veren a - — Behü sizi tanıyamadım efendim. |dam.. ne olacak. — Eh. tabii, küçükler büyükleri ta- nımazlar ama, büyükler küçükleri tar mır.. Ben Ali.. hatırladınız mı? — Hayır.. — Harbıumumiyi ya. Ömner, birdenbire Ali beyi tamdı. Yüzünden değil.. Harbsumumi sözün müdürünün odası, atölye, hepsi, hep- vi gözünün önünden geçti. — — Hatırladımefendim, dedi.. siz Üs- - küdardaki fabrikanın sahiplerinden... Bir Doktorun Günlük Pazar Notlarından — €) Çok oturma Hastalığı Bunlar umuml veyahut mevzlüdir. U- inumidir: Meselâ insan bu tarada hayat sürünce vücudundaki faaliyet durur. İh- tirakat azalır. Yağlanmağa, şişmanla- mağa başlar. Bundan tevellüt edecek pek çok bastalıklar vardır: Karaciğerde | | süfra kesesinde taşlar tekevvün eder. Böbrekde kezalik kum — ve taş teraküm eder, Şeker hastalığı meydana gelir. Kulb de yağlanmağa başlar. Ekseriya bu gibi kimselerde damar gerginliği (Yansiyon) artar. Vücutta kilolar art- tıkça her gün iştiha daha ziyade fazla- laşır. Yemekten kendilerini alamazlar. Ve bu süretle vaktinden evvel ihtiyarlık başlar. Erkeklerde mesane yani İdrar deposu ağmındâ prostat ve avam dilinde, kesta- ne denilen bir uzuv vardır. Oturak buyut geçirenlerde prostat büyür, sık sık idrar Relir. Gece bir çok defa uykudan kaldı- rır. İdrar darlığı başlar. Sonda kullan- mağa mecbur olunur. Tehlikeli bir hasta- Dikter. Yürümeği, açık havada dolaşmağı yayati bir prensip telekki ediniz. Bu tav-| hatılıyorsunuz | laşıldı mı?. Seyfi beyle benim biç — Seyfi bey senin bahandır.. ustanın, | SON POSTA A eeei Şükrü Kaya Dahiliye Bakanımız ve ayni zaman- da Fırka Genel Sekreteri bulunan Şiük- Yü Kayanın dün Cemiyeti Akvamda u- mumi siyaset düşüncelerimiz hakkında verdiği nutuk her taraftan takdirle kar şılandı. Şükrü Kaya kısa zamanda bü- yük adımlar atarak şahsiyetini yapmış devlet ricalimizdendir. 1890 da İstan- köyde duğduğuna nazaran bugün 46 ya 'şundadır. Şükrü Kaya tahsilini Galata- saray Sultanisinde yaptıktan sonrü ;tinde Muhacirin müdü: Bu vazifesi haşında fedakârlıkla çalı- şan Şükrü Kaya mütareke devrinde di- Ber vatanseverlerle beraber Maltaya ır. | lunuyordu. Atina, 3 (Ilususi şurette gönderdiği- miz muhabirimiz Ömer Besimden) — Yedinci Balkan oyunlarının ikinci saf- hası Alina stadında kalabalık bir seyir- vi kitlesi önünde yapıldı, mermer tri- bünler hemen hemen ağzına kadar dol- müştu. Seyirciler meyanında Yunan yeliahdi Preüs Pol, Atina elçimiz Ru- şen Eşref, General Şükrü Nuili de bu- Müsabakaların neticeleri şunlardır: 200 metre sür'at koşusunda : Melih ve Vedat müsabaka harici kaldılar. Fi- sürülmüştü. Avdetinde İzmire beledi- 7 ye reisi oldu. Oradan mebus seçilerek Millet Meclisine girdi, evvelâ Ziraat Vekilliği yaptı, bir müddet vekâlet san- dalyesini terkettikten sonra Tekirdağı mebusu Cemilden inhilâl eden İç işleri Bakanlığına geçti ve elyevm bu meyv- kit işgal etmektedir. — Benim babamın adı, Nuri usta-| Şükrü Kaya dahili meselelerde olauğu dir, Ali bey, anlaşıldı ma? Ve ben Nu- kadar harici işlerde de vukufile tanım- Ti ustanın davasını der'uhde ettim. Ali beyz Am | 5 bir devlet adamımızdır, dışarıdaki bir mesaisi esnasında kıymetli diplematı - miz Tevfik Rüştüye memleket içinde daima o vekâlet etmiştir. Şükrü Kaya kalemile de memleketi- — Bunu senden beklemezdim, de-|mize hizmet etmiştir. (Şişko) daye İr den.. Üsküdardaki fabrika.. gözlükki | d- Belki Seyfi beyin sana ve validene | sanımıza fransızcadan naklettiği eser amca, tahta oyuncak âraba, fabrika karşı kabahati, kusuru vardır. Fakat|çok akunmuştur. Bundan başka Malta- affetmek kadar büyüklük olmaz.. sen bilirsin ama... er: — Yeter, diye bağırdı.. eğer konur şacak başka işleriniz yoksa, beni daha fazla meşgul etmeyin Ali bey.. Ali bey, kıpkırmızı ayağa kalktı. Ali bey kapıdan çıkarken: — Nurinin yetiştirmesi, ne olacak, diye söyleniyordu. O gece Ömer, Ali bBeyin nasıl gel - “diğini, neler konuştuklarını Gülizara 'birer birer anlattı. | Gülizar hiç âes çıkarmadı. Yalnız 'yatmağa gitmek için ayrılırken: ! — Ömer, dedi, bir geçid geçiyor - 'sun.. V Ömer durdu: | — Benden şüphe mi ediyorsun a - 'na?.. Geçid filân geçtiğim yok. Baha- 'mın, Nuri ustanın bacağını kesen hu- 'susf otomobili kullanan adam mah - küm olacaktır.. Mesele istintak hâkimliğinde tabit seyrini takib ederken, Ömer de, bir ta- Fraftan tahkikat yapıyordu. Ve tahkikat neticesinde öğrendi ki: O akşam otomobili bizzat kullanan. Beyfi bey Büyükderedeki atelde veri- Ten bir öğle ziyafetinden dönüyormuş. Ziyâfette bol içki içilmiş.. Seyfi beyin sarhoş olduğu ihtimali çok kuvvetli. * Ziyafette bulunanlar arasında Sü - heylâ ve kocası da var. da Şarl Jid'in İktisadi Mezhenler Ta- rihini de lisanımıza nakletmiştir. İsmet İnâ;ıünün Direktifleri (Baştarafı 1 inci sayfada) «Kayseri Bez fahrikasını, yapısı bit- tikten, tamamlanmış bir eser - olarak işlemesi yoluna girdikten sonva ilk de- fa bugün gördüm. Fabrika, iyi malzeme ile kurulmuştur. Bunu vücude getiren- ler mükemmel bir eser meydana. çı - 'karmak için yi yürek ve azimle çalış- ğu kadar bu dost ve samimi taraf için de kuratılara teşekkür etmek borcu - muzdür. K Bundan sonra bu fabrikada çahşan - Hara birkaç mülâhazamı söylemek iste- rim : Bizim ideallerimizin ve vatana kar- şı ödemeye çalıştığımız Borçların bizi de Türkiyeyi — endüstrileştirmektir. Memleketimizin refahlı ve emniyetli İi:likhali için bunu şart tutuyoruz. Bu kanatle takip ettiğimiz siyasetin icra vasıtası Sümer Bank ve onun ilk ve mü kemmel eseri Kayseri bez fabrikasıdır. Kayseri bez fabrikasının eudüstriye ve Sümer Bank eserlerine bir örnek ol- ması için biç bir fedakârlıztan çekinil- ekonomik esaslar bu fabrikada çalışan- Tarın insan ve işçi ölarak, en iy! hayat ve istirahat şartları düşünülmüş'ür. Büyük, küçük bü fabrikada çalışan- Tarıt tek vazifeleri onu, milletin örnek bir milli müessesesi haline getirmek - tir, Fabrika olarak örnek, san'atte, tek- nakle Yunanlı Frankuli 22 9/10 sani- yede birinci geldi. İkinci de Yunanlı i- di. Romanyalı üçüncü oldu. 5000 metrede birinciliği 15 dakika 52 saniye ile Romanyalı, ikinciliği çok iyi bir yarışla Maksut !6. 4/10 ile kazan- dr. Üçüncülüğü de Yunanlılar aldılar. Disk atmısda Yunanlı Filan 48,4 met- ve ile birinci geldi. Romanyalı ikinci, Yugosluvyalı üçüncü idi. Bu müsaba - kaya bizim namımıza iştirak eden Vey- si 41,24 atarak ancak beşineiliği tuta - bildi. Uzun atlamada Lütfi miüsabaka hari- ci kaklı. Hüseyin Şükrü altıncı oldu. Birinciliği 6,82 ile Romanyalı, ikincili- Şi Yunanlı, üçüncülüğü de Yugoslav - yalı aldılar. 400 metre maniada Fethi müsabaka harici kaldı, Seçmelerde PFaik 59 1/10 o Birinciteşrin” 4 YEDİNCİ BALKAN OYUNLARI Atletlerimiz beklenile muvaffakıyeti elde - edemediler 'ye rekoru yaptı. Fakat finalde Yu h Mentikas 55,10 ile birinci, gene nanlı ikinci, Yugoslav üçüncü oldi Faik ancak altıncı olabi!di Cirit atmada Melih beşinciliği Yunanlı birinci oldu. Balkan bayrak koşusunda Yunarll ilar birinci, Yugoslavlar ikinci, Roma hlar üçüncü, biz dördüncü ve Bulgi lar da beşinci oldular. Bizim takım R cep, Galip, Vedat, Nazmiden müre ti. Takımımız koşuyu üç dakika 37 niye 6/10 da bitirdi. Bugünkü neticelere göre Yunanl artık birinciliği siğortaladılar, yalılar kendilerinden beklenmedik bamle ile Yugoslavlara yetişliler, P gar günü Üçüncülükten ikincil'ğe g meleri ihtimali kuvvetlendi. Biz elde etmemiz icap eden dereci ri tutamadık. Puvan neticeleri şöyle O müuşlur: Birinci Yunanistan 102, Yugosla! 51, Romanya 46, Türkiye 22, B tan 5, Son müsabakaları Pazar günü yap râk pazartesi buradan hareket edece ğiz. Salı günü İstanbuldayız. Gelecek seneki Balkan olimpiyat! Bükreşte yapılacak Atina, 3 (Hususi muhabirimiz Be simden) — Burada toplanan Balkan limpiyatları kongresi gelecek Olirayi yatların Bükreşte yapılmasına kal koşarak ikincl oldu ve yeni bir Türki- ' vermiştir. ——— .. HAYATI UCUZLATMAK İÇİN Blum, Cenevrede yaptığ temaslardan memnun- kaldığını (Baştarafı 1 inci sayfada) söylüyor in onundan itibaren tatbik edilece! Cenevrede İngiliz, Rus, Küçük An -htir. tant nazırlârile konuştum. Türkiye Ha-| Berne, 3 (ALA.) — İsviçre h riciye Vekili Tevfik Rüştü Arasla gö- rüştüm. Belçika, İsveç murahhaslarile temas ettim,e rarla durmuştur. Para meselesine geçen M. Blum ha- yatı ucuzlatmak için sarfettiği mesalyi tebarüz: ettirmiş, para meselesi etra - fında noktai nazarını anlattıktam sonra peği ümidini izhar etmiştir. Fransız Başvekili silâhsızlanma mese lesinde kuvvetlenle temas etmiş, Ce - olarak teplanan komisyonun faaliye - tinden babsetmiştir. M. Blum silâhlanma yarışının ÂAv - rupanın sulhü için bir tehlike teşkil et- tiği ve bu tehlikeyi izale için beynel - milel büyük bir Ronferans toplanması icap ettiğini söyliyerek sözlerine niha- yet vermiştir.- Fransa ve İsviçre gümrük resimlerini indirdiler Londra, 3 (Hususi) — Frangın kıy- metten düşürülmesi üzerine ihüikâra meydan vermemek ve piyasayı müşkül vaziyete düşürmemek gayesile, Fran- sız hükümeti bazı tedbirler almıştır. Resmi gazetede, kararname şeklinde neşredilmiş olan bu tedbirler mucibim- ve, muhtelif ithalât maddelerinin güm- rük tesmi yüzde 10 ile 20 nisbetinde tenzil,edilmiştir. Bu tenzilâl teşrinigv- kale gibi sağlam karakterde olması lü- zımdır. bugün verdiği bir kararla birçok eşyayi ü yi işla bildiriyar: Dit Cimsisak - Aatakliek lâhları bırakmak — konferansının tarihi olan 1932 den beri ilk defi Lange'i reislizşe —ve Türk murahhast B. Necmeddin Sadık'ı reis vekilliğin mışlardir. İşin maddi tarafı için oldu- |nevrede 1932 senesinden beri ilk defa | seçmiştir. Bir Frensız Gazetesinin Tavsiyeleri Paris, 3 — B. Blum'un Cenevreye yaptığı seyahati mevzuu bahseden İnr transijean gazetesi diyor ki: «B. Blum'un Cenevrede beşler kon” feransının toplanmasını tacil için ça Tışması lâzımdir. Fransanın, bu Bati teşebbüsüne büyük bir ehemmiyet ve' rilmekle beraber Doğu — Avrupasına karşı alâkasızlık beslemediğini Mosko” vaya anlatmak lârmdir, Fransız - İngi* liz müzakereleri şimdi başlamış b Tunmaktadır. Fransanım erkâmharbiya ittifaklarının çok kat'i bir tatbikini is” tememesi şartile bu iki devlet arasın" da bir anlaşmaya varılacağı tahmin o? lunabilir. ç Blum gelecek hafta silâhaızlanma hakkında bir kanferans verecek ve har* biye bütçelerinin bildirilmesi — suretilt siyemi bühassa kadınlarımıdlaa memur- dara tevcih ederim. Büu esnalarda gazetelerin birinci say- faları gene boş kalmıştı. Politika mese-| lesi birdenbire halledilmiş, gazeteler bi- rinci sayfalık haber ararlarken iki hafta önceki kazayı yakaladılar.. (Arkası var) (*) Bu notları kesip saklayınız, ya - hut bir albilme yapıştırıp — kolleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar bir döktor gibi imdadınıza yetişebilir. silâh kentrolünün ilk merhalesine der' hal varılmasını isteyecektir. Bundan başka gerek B. Hitler tar rafından ortaya atılan meselelerin ge' nikte, ekonomide hülâsa iyi işlemede bez fabrikası Türkiye milli örnek... Bunlar kadar mübim olan in-|hayatında kendi an'anesini kurmaya tizama da çalışkanlıkta, disiplinde, ör- | ve tatihini MM“;WM mhı; Ğh nek bir fabrika... Ve hepsinden mühim | katimiz ve Mecola g olarak biranilli müessese ruhunda cum. |ilk yazılarmın müllet hâlrasında derin |rekse Polonyanım. tekliflerinin. tetkikİ huriyetçi, milliyetçi küllürü ile Ana -|kökler salarak devam etmesine bağlı|için bir kotoni devletleri konferansı" dolu ortasında medeni ve manevi birjolacaktır.» ÇALA.) İnın toplanması mevzuu Bahsolacaktır.