İzmige yeni inşaat İzmirde yeni mimariye göre yapılan yeni binalara 16 milyon sarfedildi. Belediye evlerin iç taksimatına ve | Çete şimdiye kadar yüz- renklerine bile dikkat ediyor İzmirde yeni yapılan bi nalardan Gazi Ilk Mektebi İzmir, (Hususi muhabirimizden) — İzmir, yeni çehresile yepyeni bir şehir halini. almaya başladı. İzmirin Sakız biçimi evlerile İtalyan mimarisi tarzın- daki evleri yavaş yavaş ortadan kalka- rak yerine biraz daha basitleri, fakat Jdaha kullanışlı olanları yükseliyor. Ev- welce İzmire gelen bir yabancı herhan- gi bir eve girince karşılaşacağı şekli bi- Hirdi. Şimdi bu evler yerine beş odalı we iki katlı, kübik evler yapılıyor. Bu evler tek aile içindir. Ötedenberi İzmirlilerin bahçeye ve çiçeğe iptilâ derecesine varan bir inci- zapları var. İzmirin hemen bütün ev- lerinde mütevazi birer bahçe vardır. Çiçekler fazla mütenevvi değildir. Fa- kat limon çiçeği (manolya), her İzmir- li kadının bahçesinde en güzel yeri iş- Bal eder, Belediye hesap etmiş; İzmir yangı- nından sonra, İzmirde ev, mağaza ve apartıman inşaatına sarfedilen para on altı milyon lirayı bulmuş.. Bu anlalış- taki apartıman kaydı fazladır. Çünkü İzmirde ancak dört apartıman vardır. Merdivenli evden hoşlanmıyan İzmir kiler apartımandan hiç hoşlanmazlar. Kaşta hüviyeti meçhul bir dilsiz bulundu Kaş (Hususi) — Kazamızda dilsiz Çbir adam bulunmuştur. Üzerinde, hü- viyetini tesbit edecek hiç bir şey bu - lunmadığından, kim olduğu anlaşıla- mamıştır. Zabıta tahkikat yapmakta - dll'ı Bursada bir sünnet düğünü Bursa (Hususi) — Burada sünnet - çilik yapmakta olan Mehmet Rifat a- dımdaki bir vatandaş sünnet masrafla- rı kendi hesabına ait olmak üzere kırk kadar fakir çocuğu sünnet ettirmek suretile güzel bir hayır işlemiştir. Sün- net olan çocuklara ayrıca büyük bir eğlenti de tertip edilmiştir. 24 pai'maklı adam Bursa (Hususi) — Askerlik muaye- nesini yaptırmak üzere büyük Susur- luk köyünden buraya gelen Ahmet a - dında birisinin muayenesi yapılırken gerek ayak ve gerekse el parmaklarının * altışar tane olduğu görülmüştür. Yir - mi dört parmaklı olan Ahmet muayı Pazar Ola Hasan B. Diyor Ki: sonunda, Hasan Beyciğim., — Harbiye mektebi de Ankaraya gitti. İzmirde en fazla kullanılan evler iki katlıdır. Binaları, İzmirin geniş arazisi üzerinde yayacak şehre, d! re benzemiyen bir hus daha faydalı görülmüştür. İstanbulun bulutları arayan yükselişine mukabil İzmir yayılıyor. Bu da başka bakımdan bir hususiyettir. İzmirin müşkülpesent belediye rei - si yeni yapılan inşaatı sıkı sıkıya kon- trol ettirmektedir. Orta dereceli bir ev yaptırılması imkânsızdır. Bütün evle- rin iç tertibatı da dış tertibatı gibi kon- trol altına alınmıştır. Her evin bir ha- mamı, duş kısmı ve medeni ihtiyaçla- Ya cevap verecek tertibatı bulunacak- tır. Eğer plânda bunlar ihmal edilirse inşa müsaadesi verilmiyor. Sonra daha başka ve mühim bir nok- ta: Evlerin dış ve iç tezyinatı ve bil - hassa renkleri üzerinde dikkatle duru- luyor. Evlerin iç ve dış kısımlarına ko- yu renk boya kullanmak memnudur, Sebebi: Belediye, evleri matemin de- ğil; neşenin yuvası yapmak istiyor. O surette ki, hariçten İzmire gelen bir ya- bancı hiç değilse evlerin rengiyle in- şirah duysun. Diyarıbekirde iki yaralama vak'ası Diyarıbekir (Hususi) — Hanik na- hiyesine bağlı Tişanto köyünden Ra - mazan ile ayni köyden Mehmet ara - sında bir kadın meselesinden müna zaa çıkmış, .neticede Ramazan Meh - medi tabanca ile ağır surette yarala - mıştır. Tahkikat yapılmaktadır. Lice kazasının Geras köyünden Mehmet , ayni köyden Mustafa oğlu Hüseyini henüz mahiyeti anlaşılmıyan bir sebepten dolayı hançerle ağır su - rette yaralamıştır. Suçlu Mehmet ad- liyeye verilmiştir. Uludağa kar yağdı Bursâ (Husust) — Uludağda dağ sporcuları için yapılmakta olan sığınak yakın bir zamanda bitecektir. Dağa tekrar kar yağmıştır. Bu sebeble Bur- sada soğuklar başlamıştır. İzmitte bir hırsız yakalandı İzmit (Hususi) — İstanbuldan mul- telif yerlerden saat çalarak İsmite geti- rip ucuz fiata satan meşhur hırsızlar - -|dan Ahmet İzmit zabıtası tarafından | tahsil memuru Abdi tayin edilmiş, işe başlamıştır, Biz iyet vermek | SON POSTA Hayvan hırsızları yakalandı lerce hayvan çalmış Çanakkale (Hususi) — Altı kişilik bir hayvan hırsızı çetesi yakalanmış- tır. Bunlardan burada yakalanan Sü- leyman, Lâtif ve arkadaşı Ayvacık ve Bayramıç taraflarında çaldıkları hay- vanları Balıkesir mıntakasında Şaban, İzzet ve Mahir'e teslim ediyorlar. Bun- lar da Balıkesir taraflarından - çaldık-| ları hayvanları bu tarafa geçiriyorlar| ve bunlara veriyorlarmış. Bu suretle iki yıl muntazaman de- vam eden hırsızlıklarla yüzlerce hay- van aşırılıp satıldığı anlaşılmıştır. Ayvacıkdan hayvanları — toplayıp Bahkesire geçerlerken Balye Pazar- köy nahiye müdürü tarafından hüvi- yetlerinin tesbit edilmesi için kendile- rine sorulan bir kaç sorgudan — sonrar verdikleri kaçamaklı cevaplardan bun- ların harsız olduğu anlaşılmış ve bera- İberlerinde bulunan 17 hayvanla - bir- İ|likte Ayvacığa sevkedilmişlerdir. Bu İsırada Mahirle İzzet kaçmışlar, fakat tekrar yakalanmışlardır. Hayvanları sahiplerine iade etmiş- lerdir Haklarında kanuni takibata gi- rişilmiştir. Dadayda iki zelzele Daday (Hususi) — Biri gece yarısın- dan evvel diğeri gece yarısından son- ra iki defa hafif, ertesi gün de muhtelif fasılalarla ikisi hafif ve ikisi şiddetli olmak üzere altı defa hareketiarz ol - muştur. Gündüzkü sarsıntıda halk çok korkmuş, herkes binalar haricine çık jmıştır. Bir kaç gündür yağmurlu ve o nis - bette soğuk geçen havalar açılmış har- manlarını bilirmiyen köylü yeniden ça- lışmağa başlamıştır. Balıkesirde bir çocuğu kamyon ezdi Balıkesir (Hususi) — Burada feci bir kamyon kazası olmüş. 10 yaşların - da Osman isminde bir çocuk kamyon altında kalmıştır. Yük ve yolcu dolu olan 116 numaralı || Rasimin idare ettiği kamyon Deveyon- cası denilen mahalden geçerken oralar- da oynıyan bir çocuğa çarpmıştır. Ço-|* cuk yere yuvarlanmış, bu sırada kam- yon düşen çocuğun bacağını çiğnemiş- tir. Bacak bir etle vücutta sallana kal- mıştır. Hastaneye — kaldırılan Osman derhal ölmüş, ir de yakalanmıştır. Çeşmede bir cinayet Çeşme (Hususi) — Çeşmeye gelen ziyaretçileri eğlendiren komik Mustafa Alaçayında temsil verdikten sonra kendisini buraya getiren Kartal Ah- met tarafından para yüzünden bıçak- lanarak öldürülmüştür. Katil Ahmet, yakalanarak adliyeye teslim edilmiştir. Biga maliyesinde tebeddülât Biga (Husust) — Münhal olan Biga malmüdürlüğüne Uzunköprü malmü- dürü Rıfkı tayin edilmiş ve gelip işe başlamıştır. Çanakkale varidat müdür- lüğüne tayin edilen Biga talisil memu- ru Muammerin yerine de Bayramiç — Aslan yavrularını ar tık aramızda göremiyece- yeme, dostum! Onlar, gü- neşe İ'.km. daha ve daha yiğit olurlar! Sayfa 5 Son Posta'nın Atinada spor anketi Ne netice Atina, 26 (Arkadaşımız Ömer Be - sim sabaha karşı telefonla yazdırdı) — Yedinci Balkan oyunlarının ilk hazırlı- ğina bugün Yunanlıların Meçhul As - kerleri namına dikdikleri âbideye çe - Jenk koymakla başlandı. Bu merasim, Atina olimpiyatlarının tesis edildiği gündenberi ilk defa ola- rak yapılıyordu. Bunun için fevkalâde alâka uyandırdı ve hemen bütün Ati- na halkının sokaklara dökülmesine se- bep oldu. Merasim için tayin edilen saatte bü- tün sporcular ikamet ettikleri Akropol | palasın önünde, ayrı ayrı birer kafile halinde dizildiler... Alfabe sırasına gö- re en başta Bulgarlar yer almı ırdı. Onları Romanyalılar, Türkler, Yugos- lavlar, ve nihayet Yunanlılar takip edi- yorlardı. En öne de bir askeri bando geç mişti. Sokak hıncahınç doluydu, hare- ket edildi, ayni fetle dolu olan s0- kaklardan geçile ideye doğru yü- ründü. Alkış etrafi çınlatıyordu. Fakat ben dikkat ettim ki en fazla temayül, en fazla alkış bize müteveccihti, hattâ bize münhasır gibiydi. Abidenin etrafı Efzun askeri ile çem- ber altına alınmıştı. Çemberin arkası da hıncahınçtı. İlk çelengi Bulgarlar koydular, bu sırada Bulgar marşı Ça- lındı. Sonra sıra ile diğer çelenkler ko- nuldu. Bizimkini Bay Vildan Aşir koy- du. Bu sırada İstiklâl marşı çalındı ve alkış, ardı arkası gelmiyen türkçe yaşa sadaları arasında dakikalarca sürdü, nihayet Yunan çelengi konuldu. On - dan sonra da âhideye mahsus olan zi- yaret defterine imzalar atıldı. Merasimden sonra Otele döndükten sonra Balkan heyet- lerinin antrenörleri ile ayrı ayrı ko - nuştum. İlk mülâkat için karşıma Yu- nan antrenörü çıktı, bana: — Geçen senekinden çok kuvvetliyiz, bütün atletlerimiz en yüksek formla - rındadırlar. Birkaç tane Balkan reko- rünü kıiracağımızı ümit ediyoruz, dedi. Çok emin görünüyordu. Çok neşeliydi. Yugaoslavya antrenörü ise o kadar e- min değildi : — Maalesef kuvvetli değiliz, dedi. Bununla beraber Yunanlıları sıkıştıra- bileceğimizi sanıyorum. Atletlerimiz çok genç, bu itibarla biraz da tecrübe- sizdirler. Maamafih endişede değilim. Romanya antrenörü : — Kısa söyliyeyim, birinci gelece - ğiz dedi. Bulgarlar : - 17 atletle geldik, geçen senekin- den iyiyiz. dediler. Bizim vaziyetimize gelince, maalesef hayli ümit bağladığımız gülleci İrfan ile Avrupada bulunan diğer atlelimiz Fethi gelmediler, heyecanla onları bek- Hiyoruz. Federasyon Reisimiz Vildan Aşir ne diyor ? Son dakikada Vildan Aşitle görüş - tüm. Atletlerimizin çalışmaları ve o - Himpiyatlar hakkında düşünce ve mülâ hazalarını şöyle anlattı : — En iyi kadroyu en yüksek ran - dıman verecek hale getirmek için bir- çok emek sarfettik, takımımız hakika- ten en iyi bir formdadır. Çocuklarımı- zın, renklerimizi bu çetin müsabakalar da şerefle müdafaa edeceklerine emi - niz. Yunan ekibi çok kuvvetlidir, Yugos- lavlar ile Romanyalılar en ileri yer için çetin bir mücadele yapacaklardır. Atletizmde zafer en değerlinindir, bu değer de ve muvaffakıyet te hiç şüphe yok ki, yıllarca emek sarfedenindir. Vaziyetimizi iyice tesbit etmek için bundan sonra antrenörümüz Luiz ile görüştüm.. En sağlam hükümleri vere- bilecek bir mütehassısın hükümlerini kıymetli bulduğum için Son Posta oku- yucularına bildiriyorum. Milli takımımızın antrenörü diyor ki: — Yüz metrede finale kalacağız, Ve belki de Vedat üçüncülüğü alacaktır. 110 metrede manialar fazla olduğun dan büyük şans yoktur, maamafih 2 nt- letimizin finale kalabileceklerini ümit ediyorum. 800 metreden çok ümitvarım, 10000 metrede Maksut koşacaktır. Bu müsa- bakada ikincilik ve hiç değilse üçüncü- ; alacağız ? lük şansı vardır. Yüksek atlamada Pujatın kazanaca- ğanı ümit ediyorum. Güllede İrfan gel- mezse ümidimiz hayli azalacaktır. Vey sinin de formu fena değildir. On bu - çuk metreden fazla atarsa, üçüncü ve mnihayet dördüncü olur. 4400 bayrak yarışında üçüncü ol- mamız ihtimali vardır. Atina olimpi - yatlarına Arnavutların iştirak etmeme- si aleyhimize olmuştur. Antrenörümüzün tahminlerini bil « dirdikten sonra biraz da Yunan fede « rasyonunda yapılan işler hakkında ma- lâmat vereyim. Federasyon abaka- lara iştirak edecek atletlerin isimlerini tesbit etmiştir. Yüz metrede iki seri üzerinden ko- şulacaktır. Birinci seride Yunanlı Fran koni, Yugoslav Puvaç ile Mehmet Ali koşacaktır. İkinci seride Yunanlı Skalaryo, Yu- goslav Bavey ile Vedat koşacaktır, 110 metre manialı koşuda Sedat Yu- nanlı Spikoda ve Yugoslav Boradoviç Bulgar Dolçef ile koşacaktır. Faik te ikinci seride Mantikas ile yarışacaktır. Çocukların hepsi üzerlerine düşen milli vazifeyi lâyikıyle başarmak az - mindedirler, Akropol palas otelinde ne- şeli bir vakit geçiriyorlar ve müsaba- kalara hazırlanıyorlar, yarışların neti- celerini, en ufak teferrüatına kadar mu fassal surette Son Posta okuyucuları- na bildirmekte devam edeceğim. Olimpiyadlar Nasıl Açılacak? Dün stadyomda Maarif Nazırının hu- - zurile yarın başlayacak olan Balkan 0- — yunlarının açılış tecrübeleri yapılmış-: tır. Olümpiyatların açıldığını 150 borazan haber verir vermez, birinci nümune Elizun alayı efradı bayraklarile stad - yomda gizlendikleri yerden çıkacaklar, bunları da Balkan devletleri grupları ellerinde bayraklarile takip edecekler- dir. Atletlerin yemini yapılıp ta nutuks lar söylendikten sonra Olimpiyat mar- şı çalınacak ve Likavitos tepesinden a« tılan toplarla stadyoma olimpiyat bay- rağı çekilecektir. Ömer BESİM Silivride üç kaza Silivri (Hususi) — Burada bir gün- de üç kaza olmuş, Tekirdağından İs - tanbula gitmekte olan 4İ numaralı kamyonet, şoför Mehmedin yo! bilme- mesi yüzünden Silivriye bir kilametre mesafede hendeğe yuvarlanmıştır. Nü- fusca hiç bir zâyiat olmamıştır. Aynı günde Fatih mahallesinde Zehranın e- vinden yangın çıkmış, fakat derhal sön- dürülmüştür. Silivriden geçmekte olan yol müte « ahhidlerine ait taş yüklü bir kamyon da 10 yaşında Haydar oğlu Mehmede çarpmış, çocuğun bacağını ezmiştir. Bir hâdise ve bir fıkra Hâdise şu: Cemiyeti Akvamın Konsey salo- nunu döşeyen Avusturya nükümeti salonun duvarına 1683 de Viyana ö- nünde Türk ordusunun rüc'atini gös- teren büyük bir halı asmış. Bu halının üzerinde Lâtince ola « rak : «Türkler panik halinde kacı « yorlar.» ibaresi varmış. * Fıkra da şu: İri yarı adam, ufak tefek adama kızmıştı. Ufak tefek adamı bir temiz dövdü. İri yarı adam çekilip gittik - ten sonra ufak tefek adam koltukla- yımı kabarttı: — Nasıl p: gördük: Seni Ufak tefek adam, koltuklarını biraz daha kabarttı: A — Öyle ama, dedi, ben de ona bir fiske vurdum ya! " İMSET