18 Eylül 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

18 Eylâl MEMLEKET HABERLERİ SON POSTA Antalyada sıtma mücadelesi 15 yaşından 60 yaşına kadar herkes mücadeleye davet| edildi, su birikintilerinin kurutulmasına başlanıldı Antalyanın gür su kaynaklarından biri Antalya (Hususi) — Memlekette bir goök su membaları mevcut olmasına su birikintilerinin izalesi için de yeni baştan çalışmalara başlanılmıştır. 15 Tağmen hâlk susuzluktan büyük bir sı-| yaşından 60 yaşına kadar bütün halk kıntı çekmektedir. Çünkü mevcut su-|mücadelede çalışmaya ç ların kâffesi yüzde 30-40 nisbetinde ki- reçlidir. Bittabi bu sular gayrikabili şürbdür. Ve bu gayrikabili şürb suyu içen halk vahim hastalıklara uğramak- tadır Vilâyet ve belediye bu mübrem ihti- çağrılmış ve Kaçarali bahçesi civarından faaliyete başlanılmıştır. Antalyada mükemmel bir memleket hastahanesi vardır. Fakat âlet noksan- lığı yüzünden bir çok şubelerde hasta- haneden istifade etmek mümkün ola- yacı önlemek için uğraşmakta ise de|mamaktadır. Hemen her gün rontken, bir türlü tatbik sahasına geçilememek- tedir. Antalyada suların mecrası da bugü- nün sıhhat şartlarına uygun bir tarzda yapılmış değildir. Kadınyarığı, ve Du- dun çayının kenarındaki su birikinti- naklüddem âletlerine ihliyaç hissedil- mekte ve bu yoksuzluk yüzünden bir çok hastalar tedavi edilememekte ve ölüme mahküm kalmaktadırlar, Sarıköyde bir kaçakçı yakalandı leri sıtma tevlit etmektedir. Eskiden| Sarıköy (Hususi) — Dere köyünde Anmlyadaki 200 bin nüfustan yüz bini-|Mustafa ağa adında birini in üzerinde nin sıtmalı olduğu tesbit edilmişti. Bu- | yirmi beş kilo kaçak tütün ile bir havan gün yapılan mücadele sayesinde bu|tutulmuştur. Mustafa adliyeye teslim mikdar yarı yarıya azalmıştır. Mevcut edılmlıtır İzmire giden ziyaretçilerin sayısı 100,000 ne yaklaşıyor Vapurlar yolcuyu istiaba kâfi gelmiyor, halk Bandırmada otellerde ve hanlarda bekliyor İzmir fuarı ön ünde kalabalık Bandırma (Hususi) — İzmir fuarının açılması dolayısile yolcu adedinin faz- Jalaşmasından ekspres günleri sabah- ları iki tren kalkmakta, akşamları ise iki tren gelmektedir. Denizyollarının Bandırma hattına tahsis ettiği vapur- lar yolcuların ancak bir kısmını alabil- mektedir. Bu yüzden yollarına devam edemiyen yolcular han ve otollerde ka- hp başka vapur beklemektedirler. Denizyolları idaresinin bu vaziyeti Duydun mu Hasan . Belediye gene mühim bir karar vermiş.. gözönünde tutarak ekspres günleri da- ha fazla yolcu alacak vapur bulundur- ması icab etmektedir. İzmir (Husust) — İzmir fuarını zi- yaret maksadile | eylül tarihinden 15 eylüle kadar İzmiri ziyarete gelenlerin sayısı 93,134 kişidir. Fuarda büyük iş- ler başlamıştır. Bilhassa harice yapılan Mersin belediye- sinden dileğimi 1Z Mersinden bildiriliyor: Mersin belediyesinin bir müddetten- beri gürültü ile mücadeleye karar ver- miş olduğunu bize kadar akseden ha- berlerden öğreniyoruz. Fakat kanaati- mizce, bu mücadelenin şeklinde bir ak- saklık var. Mersin belediyesi, gerek geceleyin, gerek sabah saat sekize kadar müvez- zilerin mahallelerde en hafif sesle dahi gazete satmasını menetmiştir. İstanbul belediyesi de, Mersin belediyesi de ve sair diğer belediyeler de ayni kanun ve nizama tâbi olan müesseselerdir. Buralarda cari olmayan ahvalin Mor- sinde tatbik yeri bulması, dediğimiz gi- bi ortada mevcut bir aksaklıkdan ileri gelmek gerektir. Buna mukabil demir tekerlekli ara- baların gece saat üçte işe başlamaları Mersinde, gürültü ile yapılan raücade- lenin mahiyetini değiştirir gibi oluyor. Bundan başka, gene Mersin beledi- yesi, on sekiz yaşından aşağı çocuklara müvezzilik yaptırmamaktadır. Genç çocukların ağır yük kaldırmalarına göz yumulursa, havasız ve ziyasız izbelerde çalıştırılırsadır ki gayrilinsani bir hare- kette bulunulmuş olur. Yoksa, ekser defa âlil ana ve babasına bir lokma ek- mek tedariki için koltuğunun altma bir tomar nur ve ziya destes. sıkıştıra- Sayfa — 5 Gerede panayırı hazırlıkları başladı Osmanlı İmparatorluğunun 40 sene evvel yıktığı güzel bir spor an'anesi bu yıl yeni baştan ihya ediliyor ve panayırda spor müsabakaları tertip ediliyor Geçen yıl kurulan Gerede panayirinin bir köşesi Gered (Hususi) — Bundan beş yüz sene evvel Kıradya ismini taşıyan Ge- rede kasabası şimdiki kasabanın bir ki- nilen sayfiyenin eteklerine doğru uza- mevcuttur, Sonraları kasabanın yeri değişti ş, Esentepenin cenubunda ovaya nazır şimdiki kasaba kumulmuş- tur. 60,000 nüfusu, 180 parça köyü rak bununla gününü gün eden bir biça- | Yeniçaga, Mengen adlı iki nahiyesi var- reden nasıl yaş kaydi aranabilir?, Son Posta: Hakikaten eğer böyle bir karar varsa, Mersin belediyesi gibi ol- gun bir müesseseden bu kararın geri | alınması beklenir, Bir cınayetın failleri bulundu Adapazarı (Husust) — Bundan bir müddet evvel Adapazarına bağlı Kâ- | dır. Buranın ahalisi eski Türk an'anele- rini hâlâ muhafaza etmektedlir. Burada her sene eylül nihayetinde büyük bir panayir kurulur, lx: gün '« devam eder. Bir kaç gün fasıla ile tek- rar panayir kurulur. Bu üdet tâ Selçu- kiler zamanından kalmış bir taamül imiş Anadoluda en eski panayir kuran kasaba burasıdır. Bu sebepten bura - nin panayırı diğer kasabalara benze- mez. Çok ehemmiyelli ve kalabalık Jolur. Bundan başka haftada dört pazar kurulur. Bunlardan ikisi nahiye mer - zımpaşa nahiyesinin Yoncalı kuyun—w,ezıerınde biri Dörtdivan mevkiinde, den İsmail oğlu İbrahim mısır tarlasına biri de m giderken meçhul şahıslar — tarafından öldürülmüştü. İsmail oğlu lbrıhımın“;mın halkı Orta eZ abadadır. İhtiyarların riv: lerine göre, bu- dan — gelmedir. katilleri jandarmanın yaptığı sıkı araş- Çagataylara nisbet edilen Eski Çaga tırma neticesinde meydana çıkarılarak | adliyeye teslim edilmiştir. Bunlar Yoncalı köyünden arabacı Ahmet ve oğlu Adem ile cütüm şerik- leri Müsikka ve Aşırdır. Alpulluda bir tren kazası Alpullu, (Hususi) — Alpullu iş tasyonunda makinist Efe Mehmedin i- daresindeki tren manevra — yapmakta iken şeker fabrikası amelelerinden Ra giıp oğlu Ekreme çarpmıştır. Ekrem te« kerlekler arasında kalarak iki ayağı kopmuştur. Ekrem hastaneye kaldırıl- mıştır. Tahkikata devam edilmekte - dir. Bir şakanın sonu Samsun (Hususi) — Gece parkın kapısı önünde bir cerh vak'ası olmuş tur. Yakup ve Şevket adında iki genç parkta şakalaşırken iş kavgaya mün - cer olmuş, Yakup kaçmak isteyen ar- kadaşına parkın kapısı önünde yetişe- rtek bıçakla ağır sürette yaralamıştır. Vak'a akabinde yetişen polis mec- ruhbu hastaneye göndermiş, carih Ya- satışlar ve siparişler mühim bir yekün|kubu da derdest ederek adliyeye tes » tutmaktadır. n B. Diyor Ki: *« Bundan sonra şehirde hiç bayat mal satlıramıya - lim etmiştir. Hasan Bey — Şu halde, bundan sonra kendisi de i - mar projelerini ikide bir ta« zeleyip önümüze koyamıya » cak. |köyü de o zamanlardan kalmıştır. Ge- redenin şimalinde ( Arhut-Argut) d.ı—. ğının üzerinde hâlâ Keçi kaleşi namile bir kale hrabesi vardır. Bu kalenin tarzı inşaşı diğer kalelere benzemez. Kale üç kademe sur içerisindedir. Kale ciyarın- da Muaviyeye ait bazı sikkeler bulun- muştur. Meşhur Köroğlunun menkibe- leri Yozgattaki Çamlıbele atfedili - yorsa da Köroğlunun aslen Geredeli olduğu iddia edilmektedir. Şah İsmailin Osmanlı hükümdarına gnndcm ği çok kıymetdar hediyeleri hamil kervanın buradaki Çamlıbelden geçerken Kör- oğlu tarafından müsadere edildiği mer- widir. Osmanlı imparatorluk devrinde Yıldırım Beyazıdın Geredede bir haq müumı, bir camii, Eskiçaga köyünde de bir hamam ile bir cami vardır. Gerede panayırının — hususiyetlerin- | den biri de eğlence ve spora geniş mik- yasta yer verilmiş olmasıdır. Tâ Selçu- kiler zamanından âdet edilip bugüne kadar gelen bu iktisadi ve ticari tanış- manın eğlence ve spor kısımları çok en- teresandır. Bundan kırk sene evvelisine kadar âdeta eski olimpiyatların bir ben- zeri şeklinde devam eden bu panayıra meşhur ciritçiler gelir, cirit oyunları, Adapazarında Kereste kaçakçılığı Tahkikatı Adapazarı (Hususi) — Büyük mik- yasta kereste kaçakçılığı yapıldığı hü- kümete ihbar edildikten sonra orman müfettişi umumisi Rahmi Adapazarına gelerek teftişlere başlamıştı Teltiş es- nasında bir çok kimselerin kereste ka- çakçılığı yaptığı tesbit edilmiş ve sor- guya çekilmişlerdir. Müsadere — edilen keresteler iskân müdürlüğüne veril - mekte ve müdürlük vasıtasile Roman- yadan celbedilen göçmenlere ev yaptı- rılmaktadır. Şimdiye kadar müsadere edilerek iskân müdürlüğüne verilen kereste mik- darı 289 metre mik'abını geçmiştir. Bu kaçak işile alâkadar iki memura da iş- den el çektirilmiştir. kalkan ve gürz marifetleri yapar, mü- sabıklardan birinciliği kazananlara bü- yük mükâfatlar verilirmiş. Osmanlı lometre yukarısında hâlen Esentepe de-|imparatorluğu bu çok güzel spor an'a« nesini de baltalamıştır. Bundan kırk nırmış. Burada bazı kale ve hamam sene evvel bir cirit oyununda yiğitler- harabeleri gibi eski eserlerin izleri hâlâ | den birisi anf bir darbede ölmüş, o za- manın hükümeti de bu âdeti ortadan - kaldırmıştır. Belediye heyeti bu sene- den ilibaren yine bu spor ve eğlence- lerin yapılmasına karar vermiştir. Bu panayır her sene eylülün yirmi beşinde başlar yirmi sekizinde hitam bulur.. Dört gün devam eder. İki hafta fasıla- dan sonra tekrar teşrinievvelin doku- unda başlar, üç gün devam eder. Geçen sene ilk panayirda 14,789 me- vaşi satılmiştır. Satış pavyonlarının adedi 843 olarak tesbit edilmiştir. Bu sene yapılacak panayıra çok ehemmiyet verilmekte, müteaddit spor eğlenceleri, at koşuları, pehlivan güreşleri, mehtap eğlenceleri ilâve edilmektedir. Birin- ciliği kazananlara büyük mükâfatlar ve- tilecektir. Tarihte ilgisi bulunan bu pa-. nayırın çok parlak ve güzel olması için belediye şimdiden hazırlıklara başla- EERGN L Se n . S | Hâdiseler / arşısınd Günün adamı — Günün adamı kimdir? — Hitler! — Bilemedin.. — Öyleyse Musolini! — Gene bilemedin.. — General Franka.. — Bilemedin, bilemedin, bileme. — Sen söyle bakayım, — Söyliyeyim: Oduncu! Erkek karısına çıkıştı: — Hep senin sabırsızlığın yüzün- den oldu. Kızı yazın bir dondurma- cı ile evlendireceğimize bir kaç ay daha bekleyip kışın bir oduncu ile evlendirseydik daha mı fena olur - du. * Bir kaç ay evvel onu: — Oduncu Diye çağırıyorlardı. Şimdi ise: — Bay oduncu! Diye çağırıyorlar. * — Hizmetçin bakkalın çırağile kur yapıyor. — Vay namussuz kız vay, hemer evden kovayım.. — Yalnız bu kadarla kalsa iyi; o duncu ile de anlaşmışlar. - Kıza iftira etme, o böyle şey - ler yapmaz! Odun yakmakla, odun yemek ara sında netice itibarile hiç bir fark yoktur. Her ikisi de insanı ısıtır. * Bir kadından bahsediyorlardı: — Kadımn değil, dediler odun! Adresini sordum. — Ne yapacaksın? Cevap verdim. — Ahp evime götüreceğim, ma « lüm ya önümüz kış!.. İMSET İ aai