“ Türkiye ile İngiltere ara- sında bugün çok dostane, çok gamimi ve itimatkâr münasebat mevcuttur. ,, Ağestas 936 Türkiye Dış İşleri Bakanı TEVFİK RÜŞTÜ ARAS Son Posta “ Türkiye ile İngiltere ara- sında daha sıkı bir antant Montrö konferansının neti- cesi olmuştur. ,, Temmuz 936 Cuma — 4 Eylül 1936 SİYASİ KISIM İngiltere Dış İşleri Bakanı Sene — No. 2189 ANTHONY EDEN ekizinci -Edvard, veliahtlığı ıama—ı nındanberi âlem- şümul bir şöhret kazanmış, dünya- nın uzak, yakın her yerinde — ta- yınmış ve seyil- miş bir şahsiyet- tir. .:': _Şiıhrelîn ve bu sevginin en belli di âmili, genç kralın, gerek mevkiü- %ubı, gerek şahsi merakı sevkile yukarı bütün dünyayı gezip do - —'nlzı, dünyanın bütün milletlerini ya- Ü h görmüş, dünyanın her tarafın- ;r sınıf halk ile düşüp kalkmış ol- ; - &Km':l E_dvard kendi memleketinde de Ü ç millet tarafından en derin sev - iİle, bütün İngiltere tarihinde eşine düf olunmıyan bir bağlilik ile kar-| R n hükümdar sayılabilir. khl“nun sebebi sekizinci Edvardın hıdsh'k gibi ötedenberi fevkalbeşer bir m'h?ı’“ ve haşyet havası içinde ya - hly. ü mu.essesenin, asra ve asrın zih- çinçtinde göre mühim bir değişiklik ge- Söğen lâzım geldiğini takdir ederek beği ikliği müessesenin vakar ve o- ht gaç zerre kadar eksiltmeden, bel- a ba 'düğü saygıyı yükselten bir tarz- aŞarmasıdır. uâül Edvard atalarından kendisine fak makamı beşerileştirmeğe muyvaf- .!mülmakln bir içtimai ihtilâlin önünü » Britanya imparatorluğunun her hî*'hut yakından temas etmek saye - Bçir & bir kaç defa dağılmak - tehlikesi N imparatorluğu kurtarmış, fa - , anıfların davasını benimsiyerek bu Od YI müdafaa etmekle devrin adamı P“!’.unu göstermiştir. İ “M&n kral Edvard tam manasile ı'f;'rnqn adamıdır. ehi 94 senesinde doğan Edvard mü - disinin eline geçtiği gündenberi sa- Ylarm debdebe ve merasiminden u - hmğır hayat yaşamağa, âvam çocuk- Ve Ja düâup kalkmağa başlamış, ev - n lîıenxı: n(ıiel!m-hi;dc. bilâhare Oks - Magdelen kolejinde — geçirdiği m;la’da tam manasile bir t:ıl:lî hağ-ı 1 yaşamış ve kendini bütün istisna “n'ı"l?ıyuzlnrdan uzak tutmakla zevk- Ouştır, .Şğnç prensin Oksfordda tahsili Yle hhul olduğu sırada büyük harbin N ası, onun derhal askettiğe geç - 'Mhe sebep olmuştur. Prens, bu su- tepheye koşmuştur. —â?erî tecrübelerin en çetini ve en —qh';nmi harp sahnelerinde geçer. İn- orada en büyük imtihanla kar- ş““ar. Zekâ, fazilet, azim, irade, iyi- %Ennîık, cesaret, korkaklık orada ihi gösterir, ,:’Gşı-_ riyetin iç yüzünü bütün iyiliği hmî'_lwmği, ve bütün vahşeti ve çir - he :ı! ile ortaya döken bu büyük sah- & tirir. .“’ğguıerenm genç velinhtı da büyük b*lu:î dört s_enc_slnl değişik harp cep- |. iqnde harbe iştirak ederek ve har- %fı'llak eden türlü türlü askerlerle SÜp ka e Gd alkarak geçirmek sayesinde, en K ':'e €en hakiki terbiyeyi görmek ve büyük terbiye kaynağıdır. Bu - görülen terbiye ve burada geçi- harbeden ordular y deni faa rp yılla - likeleri önlemek için çalışmağa ve ortalığı bedbinliğin kaplamaması, tehlikeli düşüncelerin yayılmaması, buhran ile mücadelenin müsbet neti - celer vermesi için bütün kuvvetile ça- . hş;'akat buhran bundan ibaret değildi. İmparatorluğun kendisi de temelinden sarsılıyordu. ları ana memleket olan İngiltere teerübe insanları olgunlaştırır ve |birlikte harbe girmişlerdi. Harp bu ül- keleri zedelemiş, ve sı Bu memleketlerin her biri kendi ken - dine bütün bu fedakârlıklara niçin kat- landığını soruyor ve bu suale katlanı- lan fedakârlıkları muhik gösterecek bir cevap veremiyordu. O halde impara - torluk parçalarını mak, im; rinin tam istik! i. Bu sayede, harp facialarında runmak, Avrupanın karışıklıkları yü - t Yazan: Ömer Rıza Doğrul kat Genç veliaht, bu buhranları ve teh- alıldı İmparatorluğun bütün dominiyon - ile ü yıkmıştı. bağlıyan bağları ) ik eczasından her âlini ilân etmek gerek- ko - - n meydana gelen yığın yığın alardan kurtulmak mümkün olur lâp, buna|du. Majeste Sekizinel Edvard barp yıllarında, insan elinin yapmağa alışık olduğu şeyleri makinelere yap - tırmağa ve makinelerle istihsali kat arttırmağa muvaffak olmuştu. Ma- kineyi bırakarak, insan eline dönmek medeni bir irtica olurdu. Bunun neti - cesi olarak ortalığı iş yoksulluğu kap - lamıştı. İş yoksulluğu, sefalet ve açlık, | ş bunlarsa ihtilâl ve buhran demek oldu- ğu için vaziyet son derece tehlikeli idi. SEKİZİNCİ EDVARD | Dünyanın en büyük İmparatorluğunu dağılmaktan kurtaran genç kral | | İngiltere imparatorluğu yıkılır ve İn - giltere, Britanya adalarından ibaret kalırdı. İngiltere hükümeti kat'i bir tedbir ile bu cereyanların önüne geçmek mec- buriyetinde idi. Genç veliahtın dehası ırada kendini gösterdi. Veliaht, iyetinin kuvvet ve cazibesine gü - venerek büyük bit seyahate çıktı. Ve Kanadayı ziyaret ettikten sonra im - paratorluğun diğer parçalarını birer birer dolaştı. Seyahatin verdiği nelice, son dere - ce büyük oldu. İmparatorluk eczası - rasındaki bağlar sağlamlarmış ve im- paratorluğu teşkil eden ülkeler birliğin verdiği kuvveti takdir ederek birbiri- ne eskisinden daha fazla bağlanmışlar- dı. Bu seyahat İngiltere ğunun tarihinde bir teşkil etmektedir. Çünkü iftirak hare- ketleri bu seyahatten sonra zaafa uğ - ramuş, ve vahdet fikirleri mütemadiyen kuvvetlenmiştir. Bu geniş seyahatler, genç veliahtin |bilgisini, görgüsünü, tecrübesini art - tırmış, tanıdıklarının sayısını çoğalt - mış, alâkasının ufkunu genişletmiş ve ılürlu türlü seviyelerde, türlü türlü va- |ziyetlerde gördüğü insanları daha en yakınlarının şahadetile sabit - tir. Bunların hepsi de bu seyahatler- du. Çünkü| Bu cereyan kuvvetlendiği takdirde 'k(Aıknı siyasi kısmın son sayfasında) TÜRK - İNGİLİZ DOSTLUĞUNUN 400 YILLIK TARİHİ Yazan: Reşad Ekrem Koçu ütenekkiren — se- yahat eden İn- giltere Kralı Ma- jeste Sekizinci Edvard, Ulu Ön- der Atatürke mi- safir geldi. Halk arasında yaşayan, onu bü- tün samimiyetile seven ve onun tara- fından bütün varlığı ile sevilen bu iki büyük devlet reisinin karşı karşıya geldikleri gün, Türkiye ve İngiltere tarihlerinin eşsiz günlerinden biridir. Bugün Türkiye ve İngiltere tarih- lerinin müşterek sayfalarından, tarih- te Türk - İngiliz münasebetlerinden bahsetmenin zamanıdır: Türkiye ile İngilterenin ilk müna- sebetleri on altıncı milâd? asır ortala- rında, Kraliçe — Elizabet devrinden başlar. Bu münasebetin en eski - vesi- kası da İngiltereye Üçüncü Murat için eşya almaya giden tüccarlara kolay- Elizabetin karşısında en kuvvetli rakip, İspanya idi. Akdenizdeki mütte- İ|fiklerile beraber İnebahtı'da Türk do İhk gösterilmesi hakkında Kraliçe Eli- | nanmasına bir baskın yaparak mahve- zabete yazılan 1580 tarihli namedir.|den İspanyollar, bir asır evvel keşte Kraliçe Elizabet, İngilterenin en | dilen zengin Amerika müstemlekele- kuvvetli hükümdarlarından Sekizinci rile, Atlas Okyanusunun da en kuv- Hanrinin kızı idi. Babasının ölümün-| vetli denizci devleti idi. İspanyol do den sonra büyük kardeşleri olan Ed- | nanmasının adı «Yenilmez donanma,» vard ile Marinin kısa süren saltanat-| idi. İnebahtı felâketi olduğu zaman ko: larını müteakip 1558 de 25 yaşlarında | ca vezir Sokullu İspanyanın müttefiki hükümdar olmuştu. Protestan mezhe-/olan Venedik cumhuriyetinin İstan; bine salik olan bu uyanık fikirli ka-| buldaki elçisini çağırtmış: «Biz sizden dın, İngilterenin en büyük hükümdar-| Kıbrıs adasını aldık. Siz bizim donan- larından biri oldu. Ve İngiltere bu ka-| mamızı yaktınız. Biz sizin kolunuzu dmm zamanındadır ki Avrupanın en) kestik, siz de bizim sakalımızı. Kol ye- kuvvetli bir devleti oldu. İngiliz deniz- | tine gelmez amma, sakal gene blızı*.». ciliği, İngiliz sanayil ve İngiliz müs-| demiş ve devletin kudret ve kuş'V_c-tlm temleke imparatorluğu bu kadının za-|de: «Bu devlet gemilerinin iplerini sır, manında kuruldu. Ve nihayet Elizabe- | madan yelkenlerini atlastan yaptırır'ı tin zamanı, İngiliz fikir ve san'af hâaya- diyerek ifade etmiş, İnebahtıda mah- tımın da en parlak bir devri oldu. volan Türk donanmasının yerine, erte- İşte Türkiye - İngiltere münasebet-|si yıl yeni ve muazzam gemiler dol- leri de Elizabetin zamanında başla-|durmuştu. muştı. (Arkası siyasi kısmın son sayfasında) Kral Coroun taç giydiği 1911 genesinde oğlu ve veliuhdı Sekizinci Edvard babasını öperek sadakal ve hürmetini arzediyor.