6 Sayfa SON POSTA Kıskanç bir ana kocasile üç çocuğunu öldürdü , Paris Ağustos (Husus!) — Nantes- *x Buhran içinde yakalanan kadın: — Beni bırakın, öteki çocuklarımı da öldüreyim! diyordu. da tüyleri ürpertici bir cinayet sal tur. Bütün Fransa bu cinayetten bah- setmektedir. Bir kadın kıskandığı ko- casını ve altı. evlâdından üç tanesini merhametsizce öldürmüştür. Vak'a şu suretle ce m etmiştir; Nantes'da Sen Terez mahallesinde uzun senelerdenberi yerleşmiş “bir a- ile oturmaktadır. Garelle #ilesi “den- mekle maruf olan bu aile konu Komşu ya ve yeni evlenen çiftlerle nümünei imtisal teşkil etmekte, herkes o mes'ut çift diye onları göstermektedir. Altı tane çocukları Vardır. En büyü- gü 9, en küçüğü de 2 yaşındadır. Saadet Bozuluyor Fakat Madam Garelle altıncı çocu: | ğunu dünyaya getirdikten sonra bir Histerie buhranma uğramış ve ailenin ağzının tadı bozulmuştur. Kadın ara sıra sinir nöbelteri geçirmektedir. Mösyö Garelle karısını çok sevdiği için onunla yakından meşgul olmakta- dır. Rahatsızlanıp sinirlenmemesini te- min için elinden geleni yapmakta ve karısını iyileştirmeğe çabalamaktadır. Fikri Sâbit Fakat buna rağmen Madam Garelle harçınlıklarını arttırıyor, ve “kocasının artık kendisini sevmediği zehabina ka- LL — Altı çocuk anası oldum, üzerime ,de sinir geldi. Artık muhakkak beni sevmez, gider güzel kadınlarla düşer! kalkar diyor. Kocası karısının kafasındaki bu ka- ra düşünceyi bertaraf etmek için fev- kalâde uğraşıyor. Serbest dakikaların- dan hiç bir tanesini dışarda geçirmi- .yor. Evine bağlanıyor. Karısıyla meş- gul oluyor, fakat onun O hıçınlıklarına bir türlü mâni olamıyor. Diğer taraftan Madam Garelle şüp- helerini izale etmek şöyle dursun bilâ- kis gittikçe sinirleniyor, korasının ar- kasma adam koyuyor, günün gayri mu- ayyen saatlerinde çalıştığı yerde bas- kınlar veriyor, Bazan kocasından af diliyor, ve ba- gını alarakkırlara gidiyor. Facia Gecesi Facia gecesi Madam Garelle yatak- tan birdenbire kalkıyor. Kocası yanın- da derin bir uykuya dalmış, ufak bir perde ile ayrılan yandaki odada ise üç küçük çocuk uyuyor. Kadın yatağından fırlıyor, Madam Garelle mutfağa gidiyor, eline et satırını geçi- riyor. Ve hiç bir şeyden haberi olmı- yan zavallı kocasının kafasına birderi- bire indiriyor. Adamcağız nefes bile alamadan boğuk bir hırıltı çıkararak, ruhunu teslim ediyor, İçerdeki en büyük çocuk, darbenin gürültüsüyle uyanıyor, ağlanlağa baş- lıyor, çılgın ana, bir kahkaha atıyor: — Onun evlâdısın.... Sen de gebere- ceksin! diyor ve çocuğun üzerine koşu- yor, ancak dokuz yaşında olan yavru, büyük bir korku ile karyolanın üze- rinde sıçrarken öbür çocuklar da uya- nıyorlar, Kendisini adamakıllı kaybeden an- ne, elindeki satırı önüne gelen yere vu- ruyor, evvelâ beş yaşındaki yavrunun kafasını parçalıyor, sonra ortancanın canına kıyıyor, ve nihayet kardeşleri- nin bu feci âkibetini görerek korku- dan bayilan üçüncü ve en büyük yav- ruyu boğuyor. Bu gürültü üzerine apartırıanın alt katında oturanlar yukarı fırlıyorlar, kadmı aci acı kahkahalar atarketi güö- rüyorlar, elindeki satırı teslim ediyor: — Neye geldiniz? Ben diğer üç ço- cuğu da öldürecektim, diyor. Hep o alçak babanm evlâfları de- giller mi kahrolsunlar... Sonra hüngür hüngür ağlıyor. Polis bu acıklı hâdiseye vaz'ıyet et- miş ve tahkikat yapmağa başlamıştır. Kadının çıldırdığı tahmin edilmekte- doğru 'dir. —— — © Okuyucularıma Bina düşer. İyisi mi dalma tabif o - lunuz, kendinizi olduğunuz gibi ; gösteriniz. Hele yapınacıklardan Cevaplarım çekininiz. Bu vaziyette sizi el Şişlide oturan bir delikanlı, ken-. 9: samimi ve devamlıdır. di kullandığı inisiyallara Bay” vi yeme içe les Balyede Bay Turana: , sevi ii Fa- yakından maale - em ei ei sef tanımıyorum. Bir fikir veremi , genç kızda bir uzaklaşma hissetmiş, sebebini o düşünmüş, bularsamış, .k benden soruyor. z A.MM.F,;. Bu okuyucum 19 yaşındadır. Kız | — Aşk semte, hava ile, su ile de- da hiç değilse 16, 17 yaşında ola - Gişmez. Siz sevmiyor, gönül eğlen- cak, âdeta iki çocukturlar, Çocuk « diriyorsunuz. Bir genç kız için en iyi man anlaşılır! 3 Gene Şişlide oturan bir genç kız, kendisini nişanlısına daha ziyade 'sevdirtmek için benden bir reçete istiyor, bunu kendisine genç kız kal- binin daha iyi ilham edeceğine ka - ni olmakla beraber söyliyeyim: Erkeğin üzerine fazla düşmeyi - niz, muhakkak kaçar. Ona karşı faz- la çekingen de davranmayınız, mu- , hakkak unutur, başkalarının arka - den sö hen ski Ankara Ç. 8. C. M. Ergüleç: — Hayatınızı ya- pacağınız en makul hareket kızı ai- lesinden ir, istemenizdir. * Y. Ziya Yurt Övren; — Hayatınızı kazanmadan, bir yu- İ Jbit etmek istemiştir Onun'ne netice Hayvanlar konuşurlar mı? *”*»x Per kısım âlimler, çıkardıkları seslerde mana bulunduğunu, bir kısmı ise bunların şuursuz hay- kırmalar olduğunu söylüyorlar Hayvanlar ağızlarından sesler çıka- rırlar, meselâ merkebin, beygirin, ho- Tozun kendine mahsus bağırmaları var- larlar, fakat acaba kükreyiş, miyav - larlar, fakat acaba bu güğreyiş, miyav- layış ve havlamada sözler ve manalar var mıdır? Hayvanat âlimleri bunun derin tetkiklerde bulunmuşlardır . İngilterede bir âlim horozları mü İşahede altına almış, seslerini o plâğa, | inaklettirmiş, ihtizazları tesbit etmiş ve seslerinde bizim kulağımızın alamadığı İtarklarin mevcut olüp olmadığını tes- üzerinde | faldığını daha öğrenmeden, Avusturya- h bir âlim de ayni tecrübeyi beygirlere! tatbik etmiştir. Avusturyalı âlime na- — SIHHİ BAHİSLER — Şehirlere en korkunç | hastalıkları yapan toz meselesi nasıl halledilir Belediye amelesinin, ev hizmetçilerinin ellerindf süpürğenin alındığı gün toz meselesinin en müh) kısmı ortadan kalkmış olacaktır i Yazan: Doktor İbrahim Zâti Öget Şehirlerde toğ meselesi son derecede |tinde iken bile hiç hoş değildir. ehemmiyeti haiz bir meseledir. Havaya|bu tozlar içinde henüz nekahat d yayılan tozların (eneffürte güçlük husule | yatağında bulunan bir kızılı hi getirmesi ve hattâ hazan ziyanın güzel te-|döküntüleri, bir çiçekli hastanın di sirlerini azaltması gibi mihaniki zararlerin- |tüleri, bir vetemlinin balgamları, bi dan başka bilhassa hastalık nakletmesi gi-| palazlı hastanın ağız ifrazatı ve Yi bi hayati tehlikeleri vardır. Gfolunun kazural zerratı ve parç Maalesef bu belâya karşı çok kuvvetli | bulunabilir. İşte o zaman bu kayıta müdafan vasıtalarımız yok gibidir. Velmarüz kalan bir çok vatand mevcut olan vasıtaların da lâyıkile tatbiki |hastalanmalarına ve ölümüne sebeb sok büyük müşkülütı mucip olmaktadır. / İrilmiş olmaktadır. Bütün bu izahatisi) Sokak tozlarının içinde muhtelif mad-İra şehir tozlarının zararları ve tebii zaran böygirler birbirlerile konuşmak- ta ve mükemmel surette meram anlat- maktadırlar , Şimdi ilim adamları iki kısma aynl- rdır. Bir kısmı hayvanların: kat'i- yen konuşmadıklarını, ağızlarından şuursuz sesler çıkardıklarını iddia et- imektedirler, Diğer bir kısmı ise bu iddiayı gülünç bularak demektedirler ki: — Biz hayvanların ağızlarından çi- kardıkları seslerin manalar! olup ok madığını kestiremeyiz, insanlık âlemi- nin haricine çıksak ve muhtelif lisan- larla konuşan kimseleri bir araya ge- tirerek onların münakaşalarını dinle- sek acaba ağzımızdan çıkan kelime- leri tefrik edebilir misiniz? Hayvanların ağzından çıkan sesler içinde bizim kulağımızın almadığı Nü- ansların mevcut olmadığını nereden biliyoruz? Onların da beyinleri: var. Hareket- lerinde şuur görüyoruz: Bir kedinin kendisini ateşe attığını, otomobilin önünden kaçmadığını hiç gördünüz mü? Bir tavuk kanatlarını yavrularının üzerine niçin gerer. De- mek ki onlarda da şuur vardır. Şuur olunca birbirlerine meram: ifa- de edecek sözler sarfetmeleri de çok muhtemeldir. Amerikalı bir mütehassıs da bu fikri şu yolda teyit etmektedir: — « Bir tavuk civcivlerile gezinir- ken gökte ve hattâ çok yükseklerde bir atmacanın uçtuğunu görünce bir ses çıkarır, Dikkat ettim, Her tehlike anında ayni burçın sesle haykırır. Ve bu haykırış üzerine bütün civcivler derhal analarının kanatları altına siğı- nırlar. Vahşi kuşların av aramak için uç- tukları zamanı bilmem hatırlar mısınız? Gökte bir daire teşkil ederek uçarlar, içlerinden bir tanesi daireden ayrılır, diğerleri dönmekte devam ederler, Ön- deki gider bataklıkların üzerine alçalır o keşif vazifesini yapar. Geri döndüğü zaman daire birdenbire bozulur. O zaman her ağızdan sesler çıkar, müna- kaşa ettikleri hallerinden bellidir. Ni- hayet bir mesele üzerinde karar kılar- lar ya hep beraber aşağıya inip avlarını haklarlar yahut da uçup giderler.» Amerikalı mütehassıs demektedir ki: eğer keşaflık eden kuş meramını anlat- masa bunlar nasıl olur da uçmakta veya aşağıya inmekte karar verebilirler. Hava kurumuna yardımlar Artvin, 1 (A.A.) — Bu hafta içe - risinde üç uçağımızın köylerinin üze- rinde uçmakta olduğunu gören ve çok sevinç duyan Yusufeli kazasının Ersis köyü halkından bir bayan boğazında taşıdığı zinet altının ve bir giftçi de o deler vardır. Bunların bir kısmı temamen | hakkında fazla söz söylemeğe lüzum mihaniki tesirleri ile zarar verir. Fakat tiyaç'kalmaz asnırım. 1 bizzat maraz âmili değildirler ve müblek| O Görülüyor ki toz problemi nif te değildirler. dildiğinden daha çok mühim bir b Fakat bizim en çok korktuğumuz © *| hıfzmnıhhası meselesidir. Buna şüphe zerlerinde mikroplann bulunduğu tozlar- Fakat bu meseleyi nasıl halletm dır. Yerden kalkan ve üzerinde adedi sa “| © Pratik olarak toz meselesi ile ü6! yılamıyacak kadar çok olan mikroplar *0*| telif sekilde mücadele edilmek 189 kaklarda ve umumi yerlerde her daim has) | © Umumiyetle sokak tozları # valanarak akciğerlerimize kadar dahil ol-! adele j maktadır. Ee Her şeyden evvel orta detetede büyük Mi eme bir şehrin sokak tozlarının yeme 3 — Sokaklarda pisliyen hayiiği varizi tetkik edelim: Sokak (tozları i ci şii e o İNİ do bay kuruyup havalanan tozları ile mi vanların ve ifrazatının binbir türlü mah - sulâtını bulacaksınız. Hastaların balgamları bu meyanda başta gelen ve en müblik olan ifrazattır. Kezalik tiyatro, sinema gibi yerlerden ve yahut bu gibi umumi toplantı mahal - lerinden 'de vücudumuza mikroplar dahil olurlar. Bilhasa kalabalık bir kitlenin mütemadiyen girip çıkığı bu gibi kapak yerlerdeki tozlar içindeki mikroplar - bus ralan hiç güneş görmediği kin - dah ii) eye külmalarnı istizar etmek birli ve daha mukavim olurlar, alem ER Keş yedi! (e Sokak tozlarında en ziyade bulunan ve|di, uçan hayvanlar ve at gibi) her korkular yaratan mikroplar tifo, zatürree kaklara terkettikleri kazurattan ve mikiobu, verem mikrobudur. Bunlari toz-|teveilüt edecek hastalıkların önünü larda bulunan diğer mikroplara nazaran. için çok şiddetli ve ciddi belediye daha mukavim Ve daha zehirli ve tebli -İlan tatbik etmek lâzımdır. Hayvan * kei olanlardır. Bu mikroplardan O başka |lerinin hayvanlarımın abdestlerinin çocuk koleram yapan ve mide ve barsak|den geçen nehirlere ve yahut deni? hastalıklarım meydana * getiren omeşbur)larına ve yahut hiç olmazsa kenar kolibasil mikrobu, flegmon gazöz denilen | rımlarının bir tarafına bırakmalarım! 4 çok mühim bir hastalığı tevlit eden Nikolâ: |etmek, aksi takdirde sokaklarda g*”, yer basili, tetanoz mikrobu, meşhur şar *| miyeceklerini bildirmek lâzımdır. Bö bon hastalığını yapan mikrop ve diğer|nizamın tatbiki güçtür. Fakat ne $* muhtelif entanlar ve meselâ grip hastalığı-İçok faydam dakunacağı ve eskiye nı tevlit eden mikroplar da havadaki toz-| vâziyette bir salâh husule getireceği "| larda bol bol mevcuttur, “| hakkaktır. Bu mühim bisteye ehemmiyetçe diğer -| | Üğüncü, yani ev tozlarınâ geli lerinden asla geri kalmıyan tufeyli hay -|bususta ideal olarak yapılacik şey vanatın yumurtalainı, serfelerini de ilâ-İhelâ kanalizasyonları tesis ötmekti ve etmeği unutmıyalım. © “Fakat itiraf edelim ki bütün b Bu tufeylânn âmillerinin sokaklarda do: İpılması çök masraflı bir iştir ve nih aşan ehli hayvanatın, bilhassa köpeklerin | istikbal meselesidir. ği ileri geldiğini zikretmek icap Şimdilik “evlerden, balkanlarda z Fransanın Liyol yehimeki klgielllğrli a HEŞMNR e seli gölkelen mezkür şehrin nüfusuna göre bir nisbeti bi umumi hıfzıssıhhat eN yapılmıştır. Liyon altı yüz bin kişilik bir) ”* olan hareketlerin kat'iyyen ö: şehirdir. Burada beş yüz kadar köpek tes- bit edilmiştir. Her köpek 250 gram ka » zurat çıkardığına göre her gün bu hay - vanların öteye beriye bıraktıkları, serptik- leri pisliklerin miktarı iki bin beş yüz ki »| loya baliğ oluyor. Bu miktar her gün cad- delere, sokaklara veya meydanlıklara kö- pekler tarafından yayılmaktadır. Bunlara ilâveten şehirlelde adetleri öldukça çok olan kedilerin, kuşların, ve günden güne adetleri artan güvercinlerin pisliklerini de ilâve edersek bu fecaat hakkında bir fikir edinilebilir sanırım. Bunlardan msada o meskenlerimizden dağılan, serpilen tozlar vardir. Her sabah işgüzar ev bizmelçileri veyâ ev kadınları ev temizliğine başladıkları vakit ilk işleri yerlerde bulunan halıları silkelemek, eşya ve mobilya üzerindeki tozları bezler ve sü- pürgeleri ve paçavralari şiddetli sallama » larla sokağa doğru atmaktır, * j | — Sokak tozlarından kurtulmak selesi, şehrin, enddelerin ve sekaklsfj, pılış tarzı ile şiddetle alâkadardır. Y rın. çok muntazam asfaltlar ile günde iki defu bolca yıkanması, usulünün tamamile kaldırılması © gibi canlı esasları burada zikredebiliriz Fakat gerek toz toprağın gürültünün önünü almak için mühendislerin ve mütehassısların ve mak lâzımdır. Dahili avlu ve bahçeleri olân b apartımanlarda. temizlik işleri çerit Ci pılmalıdır. Bütün bunlara rağmen mek lâzımdır ki bu tedbirlerle ortadan kalkmıyor, sadece azalıy© En iyi çare şüphesiz tozların sür antiseptik bir sürette boşluk ; tasile toplanmasıdır. “a Buna intizaren evlerde ve apar” # da süpürgenin tamamen kaldırılma” bf ediyorum, Muşummaların, this v hut patkelerin evvelâ nemli beliğ. kabası alındıktan sonra ikinci bir İnme ile temizlik çok güzel temi | Süpürgenin' kaldırdığı toz bir pi havada kaldıktan sonra tekrar yö vaş odanın bütün eşyası üzerine başlar. Ekseriyetle sık sik sü e. balda göne biz çek yerlerde 10214 va kurmak kudretine maddeten ma- lik olamadan nasıl oluyor da bu şe- kilde harekete kalkışıyorsunuz?. Si- xe gönlünüzle değil, kafanızla hare- ket etmeği tavsiye ederim. TEYZE Ba ev tozları bu suretle başlarımız ü- gün döğmekte olduğu harman mah «| sinde dalgalandırıırken, yalnız biz de - sulünü tamamiyle hava kurumuna te- öl, o sokakta bulunan ve yiyecek, içecek berrü etmişler ve bütün köy halkı da)satan dükkünların içine ve pasta ve bö » o gün akşama kadar hava kurumuna | rekçilerin malları üzerine de serpilir, siner para ve zahire teberrü etmişlerdir. durur. Bunlar alelâde kir ve toz vaziye » yet edilmesinin sebebi budur. Ti Süpürge ile toz ortadan kalk” dere yerini değiştirmiş olur. Beliği melesinin, ev hizmetçilerinin elle! geri pürgenin kalktığı gün toz mesel mühim kısmı halledilmiş olacaktı” m.