j MZ NAMI: İspanya ihtilâlinin (Macar Kral naibi doğurduğu tehlike i (Baştarafı 1 inci sayfada) Mlârındaki hükümet kuvvetlerinin ki a edildiğini, general Franko- ya doğru yürüdüğünü ve oya doğru da bir kuvvet gönder- mi haber vermektedirler. | Deyi Telgraf gazetesinin Madrid - 29 hususi muhabiri ile görüşen İs - Ya başvekili demiştir ki: 4 Size şu kadar söyleyebilirim ki on |) Yirmi güne kadar kat'i vaziyetlerle cağız. Fakat, çete harbi belki yila , aylarca sürüp gidecektir . t “ebi mallarına gelen zararlar, taz - t verilmek suretiyle tamamen *8K edilecektir.» erun isimli Alman vapuru hak- i i suale de B. Giral şu cevabı | : iy “Bu vapur, İspanyol sularında dur- ik tulmuş ve Kadikse petrol naklet - te olduğu görülmüştür. Petrol id- Yasak olduğundan Kamerun va - ya kaptanına, geri dönmesi söylen- >» > Beynelmilel vaziyet Londra, 22 (Hususi) — İtalyanın e» Yermesine rağmen beynelmi - Vaziyet vahametini kaybetmemiş - m Kamirun vyapurunun ta Sü yüzünden ortaya çıkan mesele hallolunmamıştır. İğer taraftan Almanyanın İspan - bulunan teb'ası ve üçüncü Rayih inde Bocelona ile Moskova rad- “Yarının yaptıkları Filistinde tedip hareketi propagandaya giliz - Arap müsademe- lerinde Araplardan 33 kişi öldü Kudüs, 22 (A.A) — İngiliz o Maktül vermiş Diğer taraftan perşembe günü, hen yakininde Araplarla “bir k müfrezesi arasında vukua elen ve bütün bir gün devam olan hakiki bir muharebede Araplar 32 telefat vermişlerdir. i kaybetmemiş bulunu- iliz fevkalâde komiserliği omiteleri kongresinin top- menetmiştir. Mısır - İngiliz muahedesi i Kapitülâsyonlar ; tarşambaya defnediliyor “4, Kahire, 22 (Hususi) — İngil- o ©6.*- Mısır omuahedesi gelecek ba FE aş ME , mel i iciye Neza- etinin Lokarno salonunda yapı- Yarış . Mısır heyeti murahhasası , Londraya Omuvasalat ve | Yefasimle istikbal edilecektir. Lai muahedenin en mühim kısmı 5 İniş an peri müte- TA . Misir yollarının inşası Kahire, 22 (Hususi) — EK Maia gazetesinin verdiği malü- ak göre hükümeti yeni yapıla- ri miz e ait projeleri mıştır. İngiltere - Masır Şahedesi imzalanır imzalanmaz “© Yolların inşasına başlanacaktır. kt b ; karşı Alman hükümetinin Moskova nezdinde yaptığı protesto Alman mat- buatı tarafından şiddetli neşriyat ile tefsir edilmektedir. Bir Alman gazetesi «Almanya, Ya- hudi Bolşevizminin devamlı tahrikle- rini, Hitler ile hükümeti” aleyhindeki mütemadi küstahlıklarını mukabele - siz bırakmamak azmindedir. Madrid ile Moskova medeni milletler gibi bir hattı hareket takibine kabiliyetli değil lerse Yahudi Bolşevikler başka türlü ders almalıdırlar.» diyor. Alman matbuatı yakın zamana kadar komünist propagandalarına mukabele ile iktifa ediyordu. Bugün ise gazete- ler, Rusyanın garp hududunda hara - retli bir surette tecavüz hazırlıklariyle meşgul olduğunu iddia ediyorlar. Bazı Alman gazeteleri Rusyanın Şimal Buz denizinden Leningrada ka- dar kışlalar inşa ettiğini yazıyorlar. Bu gazetelerin bir kısmı Rusyaya kar- şı bir ehlisalip hazırlamak için medeni milletleri birleşmeğe davet etmekte - dirler, Fransa hükümetinin İspanyaya ade- mi müdahale anlaşmasını sür'atle intaç için bir konferans davet edeceği- haberi ne teyit, ne de tekzip ediliyor. Paravada o başmuharriri, Kold Zıv Madridde İspanya başvekili tarafından kabul edilmiştir. Başvekil Rusyada İspanyaya karşı gösterilen dostluktan dolayı teşekkür etmiştir. Osloda toplanan kongre Murahhaslarımız umumi alâkayı celbeden malümat verdiler İstanbul, 22 (A. A.) — Ağustos başında Oslo'da toplanan “ tarih- ten evvelki ve tarihsel zamanlar bilgileri ikinci arsrulusal kongre- sine Türkiye namına iştiriâk eden Türk tarih kurumu üyelerinden profesör antropolog Dr. Şevket Aziz Kansu ve arkeolog Remzi Oğuz Ank evvelisi memle- m dönmüşlerdir âlimlerimiz bu kongreye Türk Tarih Kurumunun geçen yıl Alacahöyük'te başladığı haf- riyatta çıkan kültür eşyası ve iskeletler hakkında çok şayanı dikkat tebliğler yapmışlar ve teb- liğler kongreye iştirâk eden bü- tün dünya âlimleri tarafından büyük alâka ile dinlenmiş ve âlimlerimiz tebrik edilmiştir. Bu tebliğler o kadar alâka uyandır mıştır ki murahhaslara ayrılması mutad olan bir çeyrek saatlik zaman umumi arzu ve israr Üz€- rine uzatılmış ve arkeolog Remzi Oğuz Arıkın hafriyatta lunan kültür eşyası üzerinde projeksiyon- la verdiği izahat iki saat devam etmiştir. Bir haftada yakalanan kaçakçılar Ankara, 22 (A.A.) — Geçen bir hafta içinde gümrük muhafa- za örgütü 49 kaçakçı, 1292 kilo mrük kaçağı, 303 kilo İnhisar çağı 19 altın lira, 163 Türk lirası, 2 tüfek, bir tabanca, 55 mermi, 821 defter sigara kâğıdı, 247 keçi koyun ile 40 kaçakçı hayvanı ele geçirilmiştir. Avusturya ve krallık Viyana, 22 (A.A.) — Kraliyetçilerin Österreğcher gazetesinde yazdığı bir makalede kraliyelin yeniden reisi Wiesner, tesisi meselesinin musyyen bir müddet için tehir edilmiş olduğu haberlerini otekzibe başbakan Şuşmig tarafından mezun kılms| dığını kaydetmektedir. SON POSTA: Hitlerle görüştü Londra 22 (Hususi) — Macaristan naibi krelisi Amiral Horti, Viyanada baş: vekil doktor Şuşmig'i ziyaret ettikten sonra Tirol'e gitmiş, Amiralın Bavyerada bulu- nan Her Hitler ile görüşeceği söylenmişti. Bu düşünceye sebebiyet veren (o âmil, iki devlet şefinin yakın bir yerde bulun- malariydi. Bugün alınan malümata göre A- miral Horti, Her Hitleri ziyaret etmiştir. “Bu on altı kuduz .. Köpeği kurşuna Mi Diziniz!, Moskova 22 (Hususi) — Zinoviyef ile 15 arkadaşının muhakemesi bitmek üze- redir. Müddelumumi beş saat süren ve maznunlardan her birinin vaziyetini tah. bl eden beyanatından sonra şu sözleri #öy- İemiştir: «Bu on altı kuduz dizinizin Muhakeme © esnasında © suçlular- dan bir kısmı Tomeki, Buharin, Uğra- nof, Radek, Piyatakof, Uerebyiakof Sökoliniköf'un da şeriki cürüm oldukları pi iddia etmiş olduklarından ilk altısı hak- kında tahkikat açılmış ve diğer (| İkisi ise mahkemeye tevdi olunmuştur. Diğer taraftan eski Troçki taraftarla” rından Piatakov ve Rakovski, Pravada gazetesinde Troçki aleyhinde yazılar yaz- makta ve onun alçakça cinayetler tertip ettiğini anlatmaktadırlar, Radek de ayni şekilde hareket etmiş ve İzvestia'da Troçki ile taraftarları aley- binde şiddetli bir yazı yazmıştır. Devlet neşriyat işleri şefi Tomski ise tevkif olurlacağı vakit evinde ölü bulun- muştur. Kalb sektesinden öldüğü anlaşılı. yor. Dil Kurultayı yarın saat 14 de açılıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) Ecnebi dil bilginlerinden rahip Ba- renton da bugün şehrimize gelmiştir. Rahip Barenton Türk dili üzerinde derin tetebbüleri olan bir adamdır. Sü- mer lisanı üzerinde tetkikatı ve eserleri vardır. Bundan başka bugün de şehrimize bir Yunanlı ve bir Bulgar profesörü gelecektir. Yunan profesörünün ismi Angang- natsapulostur. Bulgar profesörünün ismi de Piyerdir. Kurultay Dolmabahçe sarayının ön salonunda toplanacaktır. köpeği kurşuna ve * Kurultaya iştirak edecek olan kıy- metli dil bilginlerinden Viyanalı dok - tor Kivergiç, Güneş - Dil Theorisi hakkında gazetemize kıymetli bir ma- kale yazmıştır. Bu makaleyi, bugün ikinci sayfamızda (Hergün) sütunu- muzda bulacaksınız. T.T. T. K. Kurumunun dünkü ziyafeti İstanbul, 22 (A.A.) — Üçüncü Dil Kurultayına iştirâk etmek üzere mem- İeketimize gelen ecnebi dil âlimleri şe- refine Türk Tarih Kurumu asbaşkanı Bayan Afet bugün Dolmabahçe sara- yında bir çay ziyafeti vermiştir. | Ziyafette ecnebi flimler tarih ye dil kurumu üyeleri hazır bulunmuşlardır. Ziyafeti Büyük Şef Atatürk şereflen- dirmişler ve âlimlere ayrı ayn iltifat- .GÜZELLİ! | ENİSTÜTÜSÜU Filistindeki mücadele F ilistin © mücadelelerinin (tam dördüncü ayını tamamladığı bu sirada gelen haberler, Arap grevcile - ri ile İngiliz kuvvetleri arasında şiddet- li bir muharebenin vuku bulduğunu ve kırktan fazla Arabın maktül düştüğü- nü bildiriyor. İnsanların, ölümü göze alarak şe - refli bir dava uğrunda savaşa atılma- ları, ve o davayı kanları bahasına da olsa kazanmak istemeleri, diğer in- sanların kalbinde heyecan uyandırır. Hele böyle bir şerefli dava uğrunda a- yaklanan ve fedakârlığı göze alan in- sanlar az, ve hasımları çok, hem pek çok olursa bu davanın uyandırdığı he- yecan ve kazandığı teveccüh katkat artar. Filistin davası bu mahiyette akisler bırakacak bir dava mıdır? Değil mi - dir? Bunu muhakeme etmek sadedimi - zin haricidir. Muhakkak olan bir şey varsa Filis- tindeki savaşın günden güne alâka da- iresini genişlettiğidir. Bu dava ile alâkadar olanların en birincisi Filistin Arapları, sonra yeryüzündeki bütün Araplardır. Da - ve ile ayni derecede alâkadar olan bir taraf da Filistin Yahudileridir. Sonra yeryüzündeki bütün Yahudilerdir. Fi- listinde emniyetin hüküm sürmesin - den mes'ul olan devlet İngiltere oldu- ğundan o da ayni mesele ile ayni de - recede alâkadar bulunuyor. Nihayet bu üç alâkadar taraftan son- ta bütün dünya efkâri umumiyesi var ki bir avuç toprak içinde bir avuç insa- nın boğuşup didişmesini hayret içinde temaşa ediyor. Filistin, bir mukaddesat yurdudur. Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslü - manlar bu yurdu takdis ederler. Fakat bu üç dinin bu memlekette yaşayan salikleri, bir çok kudsi an'a - nelerle bağlı oldukları bu yurdu bir sevgi kaynağı yapacaklarına, husumet volkanı yapmayı tercih ettikleri için bu memleket dünyanın huzurdan en uzak kalan memleketleri arasına gir- di. Bugün Arap da, Yahudi de, İngiliz de, Filistinde mutlak bir hâkimiyet sa- hibi olmak istiyor ve bu yüzden üçü de boğuşuyor ve didişiyorlar. Sonunda en kuvvetli kimse, o gale- be çalacak. Yani İngilterenin silâhları, Yahudilerin serveti Arabı yenecek.Fa- kat Arabın da silâh ve paradan üstün bir kuvveti var ki o da milli ruhudur. Milli ruh, muvakkat bir zaman için yenilmiş, sönmüş görünebilir. Fakat bu ruhun her mağlöbiyetten kuvvet aldığı, tarihin öğrettiği en büyük ders- tir. Ö.R. Doğrul ta bulunmuşlardır. Ziyafetten sonta sarayın balkonun- da Atatürk davetlileri huzurlarına ka- bul ederek dil bilgileri üzerinde ken - dileri ile iki saatten fazla görüşmüşler- Atatürk, bu görüşmelerin sonunda: «Dünya dil âlimlerinin Türk âlimleri- le beraber çalışmaları dil ilminin şim- diye kadar halledemediği bir çok güç- Jüklerin hallini kolaylaştıracaktır. Bun- dan büyük hakikatler de meydana çı- kacaktır.» demişlerdir. ki ahbap çavuşlar 5 ma İssanya hâdiseleri karşısında Amerikanın seyirciliği önroe prensibi, İspanya hâdiseleri nünasebetile bir defa daha armu - lusal sahada tesirini gösterdi. Bu suretle, Şimali Amerika, Cenubi Amerikanın bazı büyük devletlerile istişare yaptıktan sonra, İspanya hâdiseleri münasebetile iki taraf arasında tavassutta bulunamıyacağını bil- dirdi. Kabul etmek lâzımdır ki Amerika hükâ- metinin bu istinkâfı, herhangi bir hodbin- lik eseri değildir. Fakat Amerikanın öte- denberi kendisine ana prensip ittihaz eyle- diği bir hattı hareketin tabii bir netice- sidir. Amerika, başka k&'alarda olup biten hâdiselere doğrudan doğruyu müdahale et. mez. Bu hâdiselerin, uzaktan seyircisi kal makla iktifa eder, Nitekim İspanyada ce- rTeyan eden dahili harbin karşısında da ay- ni hattı hareketi ittihaz eylemiş bulunmak» tadır. Birleşik Şimali Amerika hükümeti ile Cenubi Amerikanın Brezilya, Şili gibi bü- yük: devletlerini bu yolda yürümeye sev» keden sebep, sadece Avrupa İşlerine karış» mak istememeleri değildir.Bu müdahale ile, mücadele halinde bulunan iki taraftan her ikisinin de müstakil birer devlet tanınmış olacağı kaziyesidir. Halbuki, bazılarına gö“ re Madrid hükümetine karşı isyan etmiş © lan kuvvetler, sadece âsi telâkki edilebi- lirler. Yabancı bir tavassut teşebbüsü, bu kuvvetlere meğru bir sıfat izafe edebilir. * Birleşik “Amerikanın Avrupa hâdiseleri karşısında bitaraf kalmak istemesi nazari bir karar mahsulü değildir. Şimdiye kadar anudâne bir surette sulh siyaseti güden bu devlet de, bu siyasetin artık geçer bir ak- çe olmadığına karar vermiş ve sulh sever- liğini silâhla bir bitaraflık şekline sokmayı muvafık bulmuştur. Son günlerde, bir kısım Amerikan alaylarının gayet küvvetli hava müdafaa toplarile techiz edilmeleri, Ame- rikanın yeni takip etmekte olduğu suleu si- yâselinin bir neticesidir. Nitekim geçen - İerde bir piyade alayının teftişinde bula « nan reisicumhur Rüzvelt, bu alayın erori pe verilen yeni tayyare müdafaa toplarını okşamış ve alay kumandanına dönerek: — Ne güzel silâhlar! Gönül, bu silâh ların her alayda kâfi mikdarda bulunması nı istiyor; demiştir. Relsieumhur Ruzvelt'in bu mülâhazası, Amerikanın kuvvetle silâhlanması lüzumu na dâir bir işaret telâkki ediliyor ve dün- yada, sulha inanan son milletlerden biri de, böylece, selâmeti, gırtlağına kadar si- lâhlanmakta buluyor. — Selim Ragıp Burdur belediye Reisini vurdular Burdur (Hususi) — Belediye reisi Rıza bir tecavüze maruz kalmış, ta « banca ile öldürülmek istenilmiş, fakat sol kulağı yanından aldığı bir yara ile kurtulmuştur. 2 Tecavüzü yapanlar iki kişidir. Belediye reisi, gece jandarma bin- başısı Rızanin evine misafirliğe git * miş, bir müddet oturmuş, avdetinde bu iki kişi yolunu keserek üzerine ta- banca ile ateş etmişlerdir. Silâh sesine yetişen polisler müte- cavizleri yakalamışlardır. Belediye re- isi tedavi edilmiştir.