20 Ağustos — SON POSTA S CN C Kahramanlık, aşk, heyecan ve macera KORSANIN KIZI Son Posta'nın tarihi tefrikası — Daha ileriye ateş edin. Bizimki «|bizakarak kendilerini gemilerine attı- leri vurmamaya çalışın. Elden gelmez-|lar . 8€ ne yapabiliriz? Haydi, çabuk olun!.. İspanyol gemileri daha iyi ateş e - debilmek için lâzım olam vaziyeti çok- tan almışlardı. Türklere ve onlarla omuz omuza|bin seçme asker ve bir çok Yazan : Kadircan Kaflı Numara : 51 Sabah olduğu zaman yüz on İspan- yol gemisinin karaya düştüğü görük İspanyol kumandanı: dü. — Vira, demir!... Hayreddin beyin askerleri hemen Kumandasını vererek denize açıla- | kaleden fırlıyarak bu gemilerden dökü- cağı strada bitkin Bir haldeydi. Yirmi;len askerler üzerine hücum ediyordu. Bunlardan teslim olanlar yakalanıyor, tanınmış harbeden Cezayirliler neredeyse bü -| kumandanlarla birlikte yola çıkmış, |olmıyanlar hemen kıhçtan geçiriliyor- tün İspanyolları denize dökecekler, ya-|büyük bir zaferle döneceğine gözile |du. hat öldüreceklerdi. Hattâ gemilere bi-| görmüş gibi inanmıştı. Gemilerden birisi tuhaf bir tesadüf le hücum ederek zaptetmeleri bekle -| — Fakat her şey umduklarının tama |eseri olarak devrilmemiş, hattâ yan bi- mile tersine olmuştu. le gelmemişti. Prova tarafından kum- Fakat İspanyol gemilerinin bütün| Halbuki omun başma gelen felâke-|sala düşmüş, orada, denizde durur gi- kıy boyunca sıralanmış oları provala- |tim henüz ardı kesilmemişti: Bi, yahut kızağa çekilmişcesine sapa- :NMR iki yüz top birden pat-| — Verilen emre tağmen İspanyol ka-|sağlam bir halde durmuştu. Ortalığı boydan boya bir alev ve — SRyrelyi / Gülleler Türk ve Cezayirli askerle- |Yorlardı. Çünkü hava durgundu. Tin ortalarına düşüyor, her gülle on - lardan bir veya bir kaçını hemen yere Seriyordu. Hayreddin bey hhınııııınıııh'ıuıı-lınlıııııı.ve €mretmişti : beğik — Ceriye... Top menzilinin dışarı- |" ğ Türkler ölülerini ve yaralılarını ala- Tak geri çekiliyorlar. Fakat harbin arkası kesilmiyor. Topların yağdırdığı korkunç sağ - ııpınyonı:ı biraz doğrultuyor ve akşama kadar sürüyor. Güneş battığı zaman İspanyollar da, Türkler ve Cezayirliler de yerlerine çe- kilmişlerdi. Hayreddin beyin askerlerinde, e - Ptyce yaralı ve ölü vermelerine rağ - TMen zaferin taşkın neş'esi vardı. gemilerini ve ordü - gâhlarımı derin bir sessizlik kaplamış- "pü”y"l kumandanı 0 gün en az altı bin aaker kaybetmişti. Kalan askerin de cesareti kalmamıştı. Bir meclis kuruldu. Bu kadar kuvvetle Cezayir kalesini geçirmek mümkün olamıyacağın - dan geri dönmeye karar verdiler. Hüylcüıbıybuıııınhııı'euı- sıkılmıştı. Fakat gece yarısına doğru yıldızdan Temeğe başlıyan rüzgâr pek çabuk hız- :'dlvımlıühımhılimıir- Hemen o gece İspanyollar kıyıdaki rla askerleri yüklemek istiyorlar« d'j fakat fırtına o kadar sert ve de- biz © kadar dalgalıydı ki buna imkân ı.d"'“!'uılııdı. üxlyın kurulmuş olan iskeleye, de- Bemilerin, sandalların bile yanaştı- "İlması kabil değildi. & ki İspanyol askerleri topları- Ordugühm — etrafına kazılmış olan Metrislere dizdiler. Fırtmanın dinmesi- Ai beklemeğe kurar verdiler. Güneşin doğmasile beraber Hay - 'l.:d— beyin askerleri yeniden ve da- bir coşkunlukla hücuma Teçmişlerdi. Hayreddin bey düşman — toplarına EDla küzşahik . vermek için kaledeki x bir kısmımı çıkarıyor, asker- üilhleiııekoyınldqeöîyor- Firtına ve harp iki gün sürdü: f gün akşama doğru hava durul- H—BNİ gemileri o gece kıyıya ya- Tötılar ve toplardan bazılarını aldılar. tözi örın ve askerin yüklenmesi işi bü- Eı: Ve sessizce devam etti. B i gü ü ları Bi Y_ gün Hayreddin bey on! Eniden hücum emrini verdi. vhh“n'mdm daha sıkı ve yaman '::n— başlamıştı. qu 'Yollar bu sefer daha yaman bir Tha uğradılar ve topları karada dırgaları Kmandan çıktıkları halde as-| Hayreddin beyin askerleri hemen ker taşımaya mahsus ve Barça deni «|onu da sardılar. len büyük gemiler bir türlü çıkamı -| Bu gemide altı yüz altmış İspanyol askeri vardı. İçlerinde tüfek ve man - İster istemez kadırgalar da bekledi- |cınık kullanan askerler de bulunuyor- ler. du. Geminin kumandanı Ferdinand Cece yansma doğru birdenbire u -|teslim olmuyor, Türk ve Cezayirli as- nlasde delik. Basla fuk kapkara oldu. Şimşekler çaktı,|kerler üzerine top ve tüfekle ateş ede- gök gürültüleri havayı sarstı. Çıkan bir |rek onları yanlarına sokmuyordu. fırtına çok geçmeden bir kasırga hali-| Hayreddin bey hemen kaleden bir kaç top getirtti. Geminin karşısına Gecenin korkunç karanlığında de-|koydu ve ateşe başladı. nizin coşan ve birer dağ gibi kabaran | Ferdinand teslim olmamakta inat e- dalgaları İspanyol gemilerini beşer o-|diyor, bir taraftan da karaya düşmek- nar karaya atıyordu. ten kendilerini kurtarmış olan altmış Çığlıklar, çatırdılar, denize döküle-|kadar gemiden bayrak sallıyarak yar- rek boğularların imdat diye bağrışları|dım istiyordu. birbirine karışryordu. hisarlar U. Müdürlüğünden İdaremiz ihtiyacı için şartnamesi mucibinde — (20.000) kilo benzin 24/ VHN /936 tarihine rastlıyan Pazartesi günü saat 11 de pazarlıkla satın alına- (Arkası var) caktır. İsteklilerin şartnamesini görmek üzere her gün ve pazarlık için de| — Tabanca, av tü - tayin olunan gün ve saatte 75 7,5 gü venme paralariyle birlikte Kabataşta İnhisarlar Levazım ve Mübayaat şubesi Müdürlüğündeki Alım Komisyonu-| kürek, kazma - gibi muza müracaatları. (237) A X, 1 — Şartnamesi mucibince «15.000» Hra muhammen bedelli, beheri «3500» Litre hacminde «4» adet kaynak imbiği kapalı zarfla eksiltmeye 2 — Eksiltme, 29/1YX/936 - tarihine rastlayan pazartesi günü saat 11 de Kabataşta Levazım ve mübayaat şübesinde alım satım komisyonunda ya « pılacaktır. 3 — Şartnameler parasız sözü geçen şubeden alınacaktır. 4 — Eksiltmeye girmek isteyenlerin asgari bir hafta evvel fiatsız tek - liflerini Müskirat fabrikalar şubemize vermeleri ve eksiltmeden evvel tek- liflerinin kabulüne dair behemehal vesika almaları lâzımdır. 5 — Muvakkat teminat parası «1.125» liradır. 6 — İsteklilerin yukarda tayin olunan günde tam saat 10 a kadar ek - siltmeye girebilmesi için lâzım gelen vesikalarla birlikte kapalı zarfları sözü geçen komisyon reisine teslim etmeleri lâzımdır. 283 * x 340 Kilo demir çember kavalyesi 920 » bakır » raptiyesi Şartname ve nümuneleri mucihince yukarıda cins ve miktarları — yazılı malzeme 28/8/936 tarihine müsadif Cuma günü saat 15 de pazarlıkla satın alınacaktır. İsteklilerin şartname ve nümunelerini görmek üzere hergün ve pazarlık için de tayin olunan gün ve saatte 967,5 güvenme paralarıyle bir - İnhisarlar Levazım ve mübayaat Şubesi Müdürlüğündeki A. ve nümunesi mucibince 1000.000 metre kırmızı çizgili kana- viçe 31/8/936 tarihine rastlıyan Pazartesi günü saat 15 de pazarlıkla sa- tın alnacaktır. İsteklilerin şartname ve nümunesini görmek üzere her gün ve pazarlık için de tayin olunan gün ve saatte 94 7,5 güvenme paralarile birlikte Kabataşta İnhisarlar Levazım ve Mübayaat şubesi Müdürlüğünde - ki Alın komisyonuna müracaatları. «312» İstanbul Gümrükleri Satış İşleri Müdürlüğünden : 469 mezat kayimesi 607 kilo 273 Hira 15 kuruş yün mensucat, 470 mezat kayimesi 5151 kilo 515 lira 10 kuruş oto ve araba yaylığı için de- mir lâmadan kesilmiş demir. Bu eşya 20/8/936 saat 14 de İstanbul 'gümrüklerindeki satış salonunda açık arttırmaları yapılacaktır. Arttır- maya geleceklerden yüzde yedi buçuk pey akçesi ve ünvan tezkeresi aranır. (429) Ziraat Vekâleti Satınalma Komis- yonundan : Ankarada Etlik merkez serom binasında yapılacak tadilât ve ilâvei inşaat için kapalı zarf usulile açılan ve 17/8/1938 tarihinde ihalesi yapılacağı ilân olunan eksiltmenin görülen lüzum üzerine müddetsiz olarak tehir edildiği ilân olunur. (421) (370) Astarya dağlarınım eteklerindeki bu gü- zel İspanyol şehri artık derin bir uykuda bulunuyordu. Gece yarısından pek sonta ve sabaha karşı birdenbire şehifn sokaklarında bir yaylım ateşi duyuldu. Mavzar ve mitralyöz kurşunları iâlık ça- Tarak camları parçaliyor, çatılara saplanı- yor, sokağa çıkanları yere seriyordu. — Ordu isyan etmiş! Dediler. Ordunun başında bulunan generaller ve yüksek rütbeli zabitlerin çoğu İspanyanın asil silelerine mensup idiler. Krah seviyor- lardı ve papazlara bağlı bulunuyorlardı. Sosyalist hükümeti, ordunun başından bu saltanatçı kumandanları ayırmamış olmak- la çok büyük bir yanlışlık yapmıştı. Hele lspanyada otuz bine yakın manastırda top- lanan yüz binlerle pâpazın kara gözüş ve inanışları korkunç bir kâbustan farksızdı. İşte gimdi papazlarla kralcılar elele ver- mişler, halkın arzusu ve reyile iş başına geçmiş olan sosyalist hükümete karşı is - yan etmişlerdi. İsyan eden asker, amelenin ve fakir hal- kın oturduğu mahalleyi kasıp kavuruyor- du. Pencereden bakanlar, kapının eşiğin- de görünenler hemen yere seriliyordu. Genç Kastiyanzo bir ilk mektep mualli- miydi. Son seçimde belediye Azalığına geç- mişti. Şövalyeliğin ve papazlığın amansız bir düşmanıydı. Şehtin demokrat ve sos - yalist gençliği onun etrafında kuvvetli bir çenber örmüştü. Silâh seslerini duyduğu zaman ihtiyar annesile kızkardeşini ve onun babasız ço - cuğunu evin bodrumuna kapattı. Sonra e- vin damına çıktı. Sağına soluna seslendi: — Avilüya... Avilâya.. Avilâ, şehrin biraz dışarısında küçük bir tepeciğin üzerinde, çiftçi, amele ve esna - fin oturduğu büyük bir mahalle idi. Şehrin belediye veisi olan bir ustabaşı da orada oturuyordu, feği, mavzer, balta, #ilâh ve silâha ben- zer ne bulunursa a - hnıyor ve genç şe - fin söylediği — yere gidiliyordu. İsyan eden as « kerler şehrin diğer tarafından — girdikleri için Avilâ yolu henüz kapanmamıştı. Avilâ daha uyanık davranmıştı. Belediye reisi Algrasa hemen siperler Çingene Yazan: Ragıp Şevki Yarınki nushamızda : Yazan: Kadircan Kaflı k bir çocuk almıncız ortasından vurularak yı « kılyor, biraz #onra onun yanına koşan om altı yaşında bir genç kız da kalbinden vu- — ruluyor, düşerken parmakları arasındaki tabanca siperin toprakları arasına karıp « yardı. sü Vurulanlar gittikçe çoğalıyordu. Algrasa da yazalılar arasındaydı. Eğer şu askerler buraya bir süngü hü « brrakmıyacaklarına çüphe yoktu. Bunları kurtarmak gerekti. Eğer âsi askerlerin kumandanlarının bulundukları yeri bilme ve oraya bir bomba savurabilse asker dağılır ve onlar kurtu « kurlardı. Lâkin bunu nasıl yapabilirdi? Birdenbire kafasında bir şimşek çaktı. Algrasanım yanına gitti ve düşündüğünü anlattı. Yaralı adam onu bırakmak istemedi: — Olamaz. Sen bize lâzımsın! Sen on. ların hepsinden daha değerlisin! dedi. Kastiyanzo sert bir sesle cevap verdi: — Bunu ancak ben yapabilirim ve yap« malıyım. Siperin bir kenarına çekildi. Belindeki fişeklikte ne kadar kurgun varsa boşalttı, Oraya küçük ve fitili bombalardan bir ka- çını yerleştirdi. Fitiln ucunu azıcık dışan çıkardı. Sonra beyaz bir mendili bir tüfe « Şin ucuna bağlıyarak havaya kaldırdı. / Âsi askerler: — Vivaaal.. Diye bağırdılar, Ve yürümek istediler. 4 Fakat Kastiyanzo meydana çıktı. Heri ye doğru haykırdı: — Yaklaşmayın. Biz teslim olacağlız, fakat bir şartımız var. Kumandana söyler Cevabını verdiler. Kastiyanzo büyük bir evin, büyük bir salonuna girdiği zaman orada bir general, iki şekiz kadar da yük. sek rütbeli — za « bitle karşılaştı. A « zalarında iki bü « yük rütbeli pa « pazla, emlâk sa « döğüşü dam vardı. Kumandan, İspanyol gencine döndür — Söyle bakalım. Dedi. Kastiyanzo yorgun bir bakışla — onları kazdırmış ve amele ile halkı oraya yerleş -| süzdü: tirmişti. Kastiyanzonun oraya gelişi büsbü- tün kuvvet vermişli. Bu halkın diştan trnaktan artırarak si- Jâhlandırdığı, bu halkın sırma ve üniforma içinde şerefle dolaştırdığı askerlerle ku - mandanlar, şündi onların üzerlerine yü - rüyorlardı. Büyük toprak sahipleri, krallık zama - nında sarayın verdiği paralarla yaşamış o- lanlar ve papazlar hep ordunun ardına ta- kılıyorlardı. Fakat hürriyetlerini kaybet - mek istemiyen halk ta, kadın, kız ve er- kek, ne olursa olsun onlara karşı koyma - ga, kurdukları hükümeti korumuya karar Kai Askerler süngü takarak ve ateş ederek hücuma geçtiler. Mitralyözler işliyor, mavzerler patlı - yor ve bombalar atılıyordu. Tepeden aşağı bir yaylım ateş açıldı. Silâh seslerinin kimisi ince, kimisi kof, kimisi de serlti. Bir kaç asker yüzüstü düşünce, diğer » leri geri kaçtılar. Evlerin duvarlarına, taşların — arkasına, ağaçların gerisine sinerek durmadan ateş etmekte devam ediyorlardı. Harp uzadıkça uzuyardu. Milisler siperlerinden çıkamıyorlar, is- yan eden askerler de onların siperlerine giremiyorlardı. İki tarafın ortasında yüz- lerce ölü yatıyordu. — Biz yeniliyoruz. Buna şüphe — yok. Teslim olacağız. Fakat bir şartımız var, — Nedir? Kastiyanzo durdu. Masanın üstünde du. — ran sigara kutusunu gösterdi: — Bitkin bir haldeyiz. Lütfen bir si « gâra içmeme izin verir misiniz? — Buyurunuz! Kastiyanzo sigarayı aldı. Bir yüzbaşı bir kibrit yaktı ve uzattı. Kastiyanzo uzun bir nefes çekti. Heskes onun ağrından — çıkacak olan şartı bekliyordu. Çünkü onlarm da doğ- rusu bu ölüm kavgasından o kadar hoş « lanmadıklarına şüphe yoktu. Kastiyanzo ucu iyice yanmış olan siga- rayı fişekliğin bir kenarına doğru rastgele indiriyormuş gibi, götürdü, Orada bir fitilin tutuştuğunu kimse anlı- yamamıştı. Birdenbire salonda korkunç bir patla « yış oldu. Ortalık duman, alev, misket par- çalarile doldu. Genç İspanyol — sosyalisti parça parça Bir halde olduğu yere çö « kerken oradaki general ile zabitler ve di « ger adamlar da ölü ve ağır yarah olarak yakılıyorlardı. ; Siperlerden fırlıyan milisler şehre sal « dırdılar. Başlarını kaybeden askerler çil yavrusu gibi. dağılıyorlardı. * Kastiyanzonun parça parça olan yü « zünde bile, yaptığı yiğitliğin mukaddes gah Milisler arasında şimdi on sekiz yaşında İrıltısı açıkça okunuyordu. C. H. P. Genel Sekreterliğinden 10 Ağustos tarihinde münakasası ilân edilen Sinema makineleri vesair malzemenin münakasa günü bazı firmalar tarafından bu müd- det zarfında teklif yapılamıyacağı anlaşıldığından ve şartnamede bazı tadilât yapıldığından dolayı 15/9/1936 tarihine kadar temdit edilmiştir. Yeni şartnameler 5/8/1936 tarihinden itibaren Ankarada C.H.P. Genel Sekreterliği ve İstanbulda C.H.P. İlyönkurul Başkanlığı tara« fandan parasız olarak verilecektir. (111) hiplerinden üça « —