20 Ağustos 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

20 Ağustos 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

V, A LA a SON POSTA Tokat yakında suya ve| stadyoma kavuşuyor Şehre bir âyâr düdüğü konulacak, ve stadyom açılır açılmaz birincilik müsabakalarına başlanacak Tokat (Hususi) — Cumhuriyet devri- he kadar hiç imar görmiyen Tokal, on yıl içinde, büyük bir değişiklik göstermekte - Sir, konforlu - bir hastane “ile, Halkevi, Hava Kurumu, Ziraat Bankası, Sıfat istasyonu binaları yapılmıştır. Bun- nn ber biri ayn güzellik tapyan büyük tehilkenin önü alınmalıdır ekmeceden Edimeye giden ş0sc- nin üzerinde bir taş köprü vardır ki, Kanuni Sultan Süleyman dev - rinde yapılmıştır. ve o vakiltenberi Türkün eski zamanlarda askert se- ferlerini he büyük itinalarla hazırla. dığının canlı bir şahidi olmak üze- Te sapasağlam, bütün heybelile ye- zinde durmaktadır. Fakat ne yazık ki, eğer bize Baber doğru ise bu köprü şimdi ha- Tzap olmak tehlikesine maruzdur. — «İstanbul - Edirne yolu betonlaştı- rilirken bu köprü de hafif bir ta - mir gördü. Bu tamir esnasında da üzerinde duran harap olmıya yüz tutmuş büyük kaldırım taşları çı - karıldı, yerlerine amma o eski koca taşlar yekdiğeri- ne horasanla tutturulmuştu, yağ - mür süyünün ayaklara mâni oluyordu. Parkanin araları isa kumdur ve su ayaklara sızmıya baş- Tamıştır. Yapılacak şey basittir, su« parkeyi kaldırıp üzerini su sızdır. - muyan ilâçla karzışık çimenlo yap - maktan ibarettir.» Bize bu haberi veren yürdseverliğinden dolayı tebrik et- tik. Burada yaptığımız şey onun hislerine tercüman olarak endişenin varit olup olmadığını anlamak için âncelemeye girişilmesini istemeklen ibarettir, diyoruz. Hakkımız yok mu? sına şiddetle ihtiyaç var- Taşk ö prüde b İ r kaza iki cinayet Bir genç anasını ve ağabeyisini öldürdü Taşköprü (Hususi) — Son gün - lerde Taşköprüde birbiri üstüne bir kaç zabıta vak'ası olmuştur. Bunlar asâyişe taallük eden vak'alar olmayıp sadece kaza ve kavga gibi şahsi vak'a- lara inhisar etmekle berabar şimdiye kadar tam bir sükün içinde yuşayan -|Taşköprüde nazarı dikkati celbetmiş- Cumhuriyet meydanının ortasına Ata - Kirk heykeli dikilmiş. sınsi inkişafa yar - Üm etmiş olan elektrik fabrikası vücuda Betirilmiştir. Samsun, Turhal, Sivas bele- elerinde olduğu gibi, halka saat üyürı Sötmek üzere buraya da, bir canavar dü- getirtilmesi kararlaştırılmıştır. Tur - ker fabrikası muhit için çok faydalı ş, gehrin karanlıklarına kadar bütün a- Taiye pancar ekilmeğe başlanılmıştır. Şehrimizin suları bol olmasına rağmen f içilebilecek kadar temiz su bul- Bak mümkün olamamaktadır. Sular evler- Tokat valisi Faiz Ergun geçerken kirlenmektedir. Bunun se -| yapılmasına başlanmıştır. tesisatın iptidal oluşudur. En çok kul- n ak ve kara sulardır. Bu ak ve kara sular yerine şimdi yüz 'k Bin lira kadar bir paranın sarfile Çör- ik memba suyunun şehre getirtilmesi ka- Yarlaştırılmıştır. Bu su şehre getirtildiği za- Bân halk temiz ve sıhhi içme suyuna ka - Hazırlanan program mucibince mıntaka birincilik müsabakalarına, yirmi ağustos- ta başlanacaktır. Bugüne kadar, spor mey- danının yapılma işi bitecektir, Husuat muhasebe bütçesi, geçen yıla nazaran bu yıl daha fazladır. Burada lise sıkıntısı vardır. Orta mektebi bitiren genç- Tar, parasızlık yüzünden başka yerlere gi- Vali ve Cumhuriyet Halk Partisi baş-| demedilderi için tahsillerini K F:d' Ergunun çalışmalarile, İnhisarlar | mecbur kalmaktadırlar. Bunun i 'esinin Üstündeki tarla hususi muhase- | ta, bir İlse açılma: farafından satım alınmış, apor meydanı | dır. Datçalıların bir muracaatı - Kasabalarma Güreli isminin lmesini istiyorlar — Anadalunun cemu- 8 küin adalara karşı Marmaristen Sarbe doğru deniz içine uzanan güzel bir "mudıdı:. Datça denilen bu güzel ka - İaba gimdiye kadar yolları bozuk olduğu makil vasıtalarından istifade edeme - #ek Süzünden inkişef”edemiyordu. atça şimdiye kadar nahiye idi, fakat Hasankalede bir cinayet Bir adam karısını ve karısının âşıkını vurdu (Hususi) — Buraya dört buçuk saat mesafede bulunan Bedrevar köyünde Remzi isminde bir adam karısını fşıkı ile birlikte yakalamış, — vurmuştur. Remzinin karısının âşığı, Remzinin am Bu vak'alardan biri Urgancı köyün- de olmuştur. Hacı Şaban — oğulların - dan Ali oğlu Hasan tabanca ile bem a- nasını, hem de ağabeyisini vurmuş - tur. Annesi Halime derhal ölmüş, ağa beyisi İsmail de bacağından yaralan - Cinayetin bir ahırın paylaşılması yüzünden çıktığ anlaşılmıştır. * Bağdere köyünden Hüseyinin 3 yaşındaki kızı Saadet yedi metre yük- sekliğinde bir çardaktan düşmüş, öl- Bir gün Remzi eve geldiği zaman ka - tisile amcasının oğlunu ambarda sevişir - ken görmüş, fakat yanında silâh olmadı - bir an evvel| ğından bu işi görmemezliğe gelmiştir. Vilâyet tarafından son yapılan tetkikler ünde bu güzel yerin edilmesi takarrür etmiş ve fnaliyete fmıştır. Kaza dahilinde bulunan ha- Yolların kâffesi tesviye edilmiştir. Bi- İnşası fanliyetine de devam edilmekto - Halk kazaya Datça isıninin yerine bu Yine bir gün Remzi amcasının evine gitmiş ve otururlarken amcasının oğlu eve gel - miş, Remzi bunu görünce tabancasını ateş- liyerek amcasının oğlunu vurmuştur. Rem- zi bu cinayeti işledikten sonra doğru eve imar için büyük bir adım atmış o-| gelmiş ve karısına vaziyeti söylemiş, o da: — Mademki benim sevgilimi vurdun. mukabelesinde bulunmuş ve ağlamıya başlamıştır. Remzi bu sözleri işitince yeniden kız - mış, bu sefer de karışının-üÜstüne atılmış ve onu da tabanca ile vurmuştur. Ziraat talebesi Zonguldakta Zanguklak, 1 Y(ALA.) — Ankara Ziraat enstitüsünden 66 kişilik bir ta- iga filokseral mıntaka addedilecek | tbe grupu W“!“Ük hi_"ih' lardır. k seneden itibaren Tekirdağ dün Safranbolu ve Filyos üzerinden bağından Amerikan asma çu- Zonguldağa geldiler. tedarik olunacak, halihazır bağ- linin izmine izafetle Güreli adının i için Dabiliye Vekâletine müra-| B.ni de öldür, Biya bağları köklenecek Biga (Hususi) — Şehrimiz bağla- yıllardanberi devam eden has- filoksera olduğu, geçende bura- len Trakya genel enspektörlüğü Müşavirliği tarafından — yapılan eneden anlaşılmıştır. ** Günerik köyünden - Yamal oğul larından Osman oğlu İzzet ile Bekir oğlu Hasan tarla yüzünden birbirleriy- le kavga etmişlerdir. Bu kavga neticesinde İzzet bıçakla Hasanı bacağından, Hasan da taşla İz- zeti kafasından ağır surette yaralamış. Yerinde bir belediye yasağı 'Talebeler Havzadaki maden bölge -| Biya (Hususi) — Mektep tatili mü- ü ökleni, leri i|lerini gezdiler. Halkevi tarafından yüz|nasebetile çocuklardan bazıları kahve- Ben e sae. greederine.Slal hî;;ı.lk bir çay verildi. Gece de hükü -|hanelerde garsonluk yapmakta idi. Be- köyleri, daha şimdiden | met bahçesinde Halkevi” müzik kolu, |lediye ahlâki ha:mdan bukııl: mnhııı(ır:ıu bağ » kökler -| misafirlerin iştirakiyle milli oyun ve|görmüş ve mektep çocu rnın kah- " rem Serü :;l:ıüler tertip edildi. velerde çalışmalarını yasak etmiştir. Pazar Ola Hasan B. Diyor Ki: Hasan Bey — Hayır! Se. ala'yerin ver diye değil, bos nim param yok diye aldım! »>* Anlıyorum: Sen — beni 'or, hiç iltifat etmiyor-| vaktiyle param var diye al- ... Benden gitikçe uzak- /Sayfa 8 Japon âlimi Konyaya gitti, cektir. roket ettiklerini iddia ederlerse cemiyet nizamları kadar siyasi nizamların da milletlerin yaşayışları Üüzerinde tesiri vardır. Ben işi ilim cephesinden tetkik e- derek iddia ediyorum ki açık bir milliyet: çilik her ileri millet için lüzumludur. Ja - ponyada milliyetçilik cereyanı cidden kuv- vetlidir. Bunun faydalarını bizim gibi nis- beten kabuğuna sığınmış milletler daha iyi farkediyorlar. Milliyetçiliği beynelmilelciliğin aksi ola- rak kabul etmek doğru olamaz. Biz Japon- yerleşmiş ve milkleşmiş taamüllerimiz var- keveeeraseseenen e eanncna Adap_qz_arında Şehir haricine bina yapıl- ması yasak edilecek Adapazarı (Hususi) — Şehrin ve çev- resinin sulak ve rutubetli oluşu, bu muhitte bol ağaç yetişmesine âmil olmuştur. Şe - hir, hariçten bir orman manzarası arzet- mektedir. Fakat, bu ağaçlar, Şehrin garp cihetindeki mahallelerin havasını kesmek- tedir. Şehrin ana eaddelerile İstaryon cadde - sinde vaktile dikilmiş olan sık ve boylu ağaçlar, şimendiler idaresi tarafından bu- danacaktır. Beladiye, bundan sonra, şehir haricinde bina yapılmasını yasak etmiştir. Zira, otuz bin müfuslu ve on iki bin haneli bir şehir olan Adapazarı, dağımık bir haldedir. Bu- nun için belediye, şehri merkeze toplama- Ba çalışmaktadır. Bursa Bisikletçileri Herekeden geçtiler —| İzmit, 19 (A.A.) — Marmara turu- na çıkmış olan Bursa bisikletçileri şeh- rimize geldiler. Kendilerini bisikletçile. rimiz Herekede karşıladılar. Burada Halkevinin bir gece misafiri kaldık - tan sonra sabah Motorla Değirmende- reye geçerek yollarına devam etmiş- lerdir. Somada bir tarla kavyası Soma (Husust) — Somanın Dualar köyü sakinlerinden Hatice ile Çerkes- köyünden İsmail bir tarlayı ortak ola- rak ekmişlerdir, Bir kaç gün evvel ha- sat yapılacağı için Hatice taksimin ev- de; İsmall de tarlada yapılmasını iste- mişlerdir. Bu yüzden aralarında kayga çıkmış, Hatice işin halli için köy muh- tarına gitmis, muhtar da ikisinin arası« nı bulmaya tavassut etmiştir. Fakat İsmail biçilmiş bütün mahsulü arabaya yükletmiş ve muhtarı dinlemek iste- memiştir. Hatice arabanın hareketine mani ol- mak için öküzlerin önüne geçmiş, fa- kat İsmail öküzleri övendire ile dürte- rek kadının arabanın altında kalmasına ve ağırca yaralanmasına sebebiyet ver- miştir. İsmail yakalanmış hakkında ka- nuni takibata başlanmıştır. Bu daima böyledir. İzmir 18 (Hususi) — Tetkikler yap - mak üzete şehrimize gelen Japon profe - İsörü Koji Okubo şehrimizde — tetkiklerini bitirerek Konyaya hareket etmiştir. Pro - fesör Türk dili kurultayında bulunmak ü- zere ayın yirmi ikisinde İstanbula döne « İnsanlar, ne kadar iyi maksatlarla ha- yarın gelecek Koji Okubu “ Korekt bir inkılâp daima araştırır. » diyor dır. Garp kültürünü Japon kabı içinde e - rittikten sonra ona da mülli bir ruh ver < dik. An'anevi âdetlerimizi milli seciye ve ahlâkımızi büyük bir titizlikle ettik. Ve bizi tetkik fırsatını bulanlara an- kattık ki Japom, daima ve evvelü Japonyar hıdır, Kendi istediği gibi değil; fakat Ja « ponluğun istediği gibi düşünmek ve olmak Tmecburiyetindedir. muhafaza Esasen bilgi beynelmileldir. Bilmek içir hususiyetlerden fedakârlık yapmıya İüzum yoktur. Amma biz hayatımızın Japon ola- rak kalmasına dalma dikkat ederiz. Belki de nazarı dikkatinizi celbetti. Biz het sene bir çok talebimizi dünyanın muhtelif kö « pelerine göndeririz. Evvelce tahsil için düm yanın dört tarafına yayılar bu — talebelet gimdi, diğer milletlerin neler yaptıklarını; Sizin çalşısanız hakkınde yanılanlar çok azdır. Ben pek kısa bir zaman içinde çok şeyler görmek fırsatını elde ettim. Büyük- leriniz cidden derin bir nüfuzu nazarla he Büyük inkılâplar için ehemmiyetsiz — şey yoktur. Her şey bir ehemmiyetlir. İdare « cilerinizden temas ettiklerim bana çok iyil bür fikir aşıladılar. P Gölcüklerde sayın Adliye Vekilinizle tanışma fırsatını elde ettim. Japonya ile alâkadar oldular. Bana sordukları suallere gereken cevapları verdim. Korekt bir İn- kılâp daima araştırırz. Bu daima böyledir. Baba, oğluna camekândaki limonu gösterdi: — Oğlum, işte buna liman dnlzı.ı_ — Limon neye yarar baba? — Eskiden salataya sıkarlardı. * Turanç, portakala baktı: — Sen de, dedi, kendini limon gibi nimetten mi sayıyorsun ) » Sirke, salataya nisbet verdi: , —— Oh olsun gene bana muhtaç kal- dın yal x Bir bardak Kmonatanın — maliyet' gudur: Yarzım liman 7,80 kuruş Dört şeker 1,00 kuruş Bir bardak su 0,25 kuruş Yekün 8,75 Bu hesabımı gördükten sonta limo- natanın bardağını beş kuruşa — verenle. rin, limonatayı limonla yaptıklarına i- ter İnan ister inanmal * — Karım bugünlerde hiç bayılmı- yor. — Demek hiç kavga etmiyorsunuz. — Kavga ediyoruz amma, limonun on beş kuruşa çıktığını biliyor. * — Bugün biraz limoniyim. — Öyle ise yanına yanaşmağa — geh İMSET

Bu sayıdan diğer sayfalar: