M Ağustos — r ae e— ——— ——— Kahraman Ordumuzun büyük geçit resminden intıbalar Takss e Ş_'_c_gahal notları: Geçit resmine iştirâk eden tanklarımızın üzerinden tayyarelerimiz alçaktan uçarken Ağır topçu kıt'atımı: z mütleharrik bir çelik kale halinde geçerken Sağda: Mareşal Çakmak ve Generaller geçit resmine iştirak eden kıtaalın önündeki bayrağı selâmlıyorlar. Solda: Topçularımız geçerlerken Motörlü kıtaatımız ve topların geçişini iftiharla seyreden köylülerimiz Linz istasyonunda bir. tevakkuf esnasında Ne zaman bir yolculuğa çıkacak olsam, yurdumuzun bir köşesine sinmiş küçük bir istasyonun hayali gözlerimin önüne gelir: Güneşin altında yanan bir bina, ve bu binanın önüne, bin bir türlü aşyanın ara - snda birikmiş, kadın erkek, çoluk gocuk bir sürü halk... Bunlar istasyona tren zamanından er - ken gelmişlerdir, ve otada yakıcı güneşin altında saatlerce bekliyeceklerdir. Bazan bu bekleyenlerin arasında kendimi de gö - rürüm, eşyamı bırakacak bir köşe, yahut ta nakledecek bir vasıta bulamamışımdır. oturup beklemeyi tercih etmişimdir. Ba - zan da bavulumu yüklenip yüzlerce metre taşımışımdır. * Avrupaya bir çok defalar gidip geldim, iç memlekette yaptığım gon seyahatlerimde de yeni yeni bir çok kolaylıkların belirme- İstasyonlarımızda birer istihbarat bürosu lâzım. Avrupalılar yolculujğru yorgdı'îuk_halinden çıkarıp zevk ve eğlence haline getiriyorlar, biz de buna çalışmalıyız* ye başladığını gördüm, bununla beraber eski yolculukların üzerimde bırakmış ol » duğu tesirleri bir türlü silkip atamadım. Yolculuğa da çıkıyorum, bavulumu ha- Ellettikçe hafifletirim, bana öyle gelir bir çok yerlerde bunu kendim taşıyacağım, vagondan vagona götüreceğim. * Almanyanın Kolonya istasyonuna ak - yama doğru varmıştık, Bizi Belçikaya götü- recek olan tren ise gece yarısından bir sa- at sonra gelecekti. Bavullarımı yakalıyan hamal : — En basit şey aşyanızı emanet dairesi- ne bırakıp trenin gelmesinden beş dakika evvel almaktır, dedi. Emanet dairesine gittik, beheri için onar kuruş vererek makbuz mukabilinde bavul- larımızı bıraktık, Hamalın da yine makbuz mukabili aldığı on kuruş ücreti de ödedik- ten sonra serbest kaldık. Şimdi ne yapacağız? Kolonya istasyonunda bir istihbarat da- iresi vardır. ki, müracaat edenin soracağı ber çeşit suale cevap vermekle mükellettir. Gidip sorduk: — Şimdi saat all, gece yarısından bir saat sonraya kadar tamam yedi saatlik vak- tHimiz var, bu müddet zarfında ne yapabili- riz? Kadın bir saniye söyledi: — İstaâyonun — karşısında bir tevakkuf mahalli vardır. Oradan geçen 4 numaralı tramvaya bininiz, biletçiye söyle- yiniz, sizi «Königinstrassen indirsin. Ora- da kuleli lokanta vardır, Ren nehrine karygı yemeğinizi orada yersiniz, sonra lokantanın düşündükten — sonra tramvay önünden geçen 7 numaralı wamvaya biner- siniz .Bu tramvay Ren kıyısını ve şehrin en kalabalık caddelerini - dolaşır. Bu suretle #ehrin gece manzarasını görmüş olursunuz. Tramvayın münteha mintakasında — Tçatr Chapapilhaus vardır, bu gece filân opersti oynuyot, gecenin mütebaki kısmını da © rada geçirirsiniz. Tiyatro saat on birde bi- ter, geriye kalan iki saatın bir buçuğunu da | filân çalgıh kahvede geçirirsiniz. Bunun için dahil şu kadar marktan ibarettir. Ve kudın hem söylüyor. hem de bir kâ- gida not ediyordu. yapacağınız masraf — bepsi Verdiği programı aynen tatbik ettik. İs tasyona döndüğümüz zaman trenin kalk - masına beş dakika vardı, hamal emanet dairesinden eşyamızı aldı, — vagonümuza yertleştirdi ve biz de eğlenceli bir geceden | söndürülmüştür. ki|resi ile istihbarat bürosunu bulabilir, yamı- sonra otelde istirahate çekiliyormuşuz gibi yataklarımıza uzandık. Lozanda trenden inmiştik. Bizi Cenev « reye götürecek olan trenin gelmesine iki saat vardı, iki saat istasyonda beklenemez ya? Bayullarımızı emanct dairesine bı « raktık, ve istihbarat dairesinden bu iki sa. at zarfında ne yapılabileceğini sorduk. He- men söğledi, fakat o söylerken biz hatırla: dık ki Lozanda her Türk için biri acı, diğeti tatlı iki hatıra kaynağı vardır, —acı hatıra Osmanlı idaresi zamanına aittir, İtalya ile Trablus seferini müteâkip yaptığımız sulh müzakerelerinin cereyan ettiği Ouchi kö- yündedir, tatlı hatıra ise Cu rine aittir, kaynağı İsmet İnö: Mücadelemizi tetviç eden muahedeyi im- zaladığı salondadır. Buraları görelim, de « dik ir Seyahate çıkan bir adam Avrupanın hes bangi bir şehrinde, bir kasabasında, hattâ beşinci sınıf bir uğrağında bu emânet dal- başında para değiştirme dairesi ile birlikte, Fakat ben bütün bunların bizde de ay« nen ve tamamen yapılmasını istemiyorum, lüzumlarına kail de değilim. Fakat Sirkecide; Haydarpaşada a2 çok bulunabilen — kolaylıkların genişletilmesin! istemeyi fazla bulmuyorum. Meselâ ecnebi vapuru İstanbula gelmeden İzmire uğrar, Toros ekspresi Ankaradan geçer. İstanbul- dan, Haydarpaşadan gayti bu iki şehirde de niçin tıpkı Avrüpadakiler gibi birer e- manet dairesi, istihbarat — dairesi, seyyâh gezdirme teşkilâtı, evet bütün bunlar ne « den mevcut olmasın? Bu iki şehirde vapur" ve tren epeyce — durur, içlerinde — ekseriya epeyce yolcu da vardır. Niçin üniformalı bir memur bu yolcuları birer birer dolaşmasın: — İstimbot veya otomobil emriniz2 â » müdedir, İzmiri veya. Ankarayı mutlaka görmelisiniz. Ücret azdır, ve şundan ibaret- tir, Çümlesini neden söylemesin, neden on- ları iİknaa çalışmasın ? Yapılabilecek şeylerdendir, diyorum Ekrem Uşaktıgil Bir dolandırıcı yakalandı Dün İsmail oğla Sedat isminde bir dolandırıcı yakalanarak adliyeye tes » lim edilmiştir. Bu adam muhtelif ta - —| tihlerde, İsmail Robert ve Örner na - — minda üç kişi dolandırmıştır, Vapür büfelerini kontrol Akay ve Şirketi Hayriye vapurları- nin büfelerinin pisliğinden şikâyet e- dilmiş ve bu-cihet Dahiliye Vekâleti- nin nazarı dikkatini celbetmiştir. Vekâlet, belediyeye gönderdiği bir tamimde vapurların sıkı bir - şekilde kontrol edilmesini ve garsonların yol - cuları rahatsız edecek kadar — bağare malarına, büfelerin pis - tutulmasına — | meydan verilmemesini bil: i Cam fabrikasında yangın başlangıcı | Dün gece dokuzu #6 geçe Paşabahçe cam fabrikasının kömür deposu yakınında bir yangın başlangıcı olmuşsa da — derhal