KIRK GÜNDE Tanımadığınız mem Yazanı DEVRİÂLEM leketler ve insanlar Ekrem Zelzele ve Volkanlar Memleketi: TAPONYA Bir Japon ailesi Üşte bir memleket ki beşik gibi salla- mır, bir çok dağlarında ateş ve duman fiş- kınrır, sahillerini hortumlar kasıp kavurur, deniz altı selzeleleri ile bir çok şehirleri or- tadan kayboluverir. çay ziyafelind, neş'eli ve son derece nazik, faül, müteces sis, becerikli ve temiz insanlar olup her za- man ispat etlikleri vechile enerjik ve mu- İtehammil kimtelerdir. Bir Japon kizı ipeke ten veya krepondan yapılmış — elbisesi ve Japonya bugün yer yüzünde en çok zılıe—rkolundı, arkasında aile armasını taşıyan leye maruz kalan yetlerden biridir. Japon- yada zelzele olmadan hiç bir günün geç - tiği vaki değildir. Japonyanın en mühim adası olan (Hondo) da ayda vasati (20) zelzele olur. Hattâi halk arasında yayılmış olan bir efsaneye göre Japon adaları (Zu. nama) adı verilen gayet büyük bir balı « Bn üzerine dayamyor. Hayvan bu yükün ağırlığıle ara sıra kımıldadıkça zelzele o - hurmuş. Japonlar sabah akşam sallanmağa alışmış olduklarından zelzeleden hiç kork- mazlar. Yalnız evlerini umumiyetle bir katlı hafif malzemeden yaparlar. Tarihte zelze- lelerin kurbanları pek çoktur. En son ola- rTak 1923 de (Yokohama, ve Tokyo) da vukua gelen zelzelede (100,000) den faz- la insan telef olmuştur. Bazen bu zelzele- lerle beraber (Raz de maree) denilen de- mizin karaya hücumile her şeyi silüp süpür me hâdisesi de olur. 1854 de gayet güzel ve sakin bir havada birdenbire deniz al - tında vukua gelen zelzele ile deniz karaya doğru hücum etmiş ve her şeyi silüp sü - pürmüştür. O esnada Yedo demirli bulunan — bir Rus — gemisi bir kaç defa denizin dibine inip çıktıktan sonra batarak mahvolmuştur. Bu nevi hâ- diseler Japonyada az değildir. Japon adaları büyük Okyanosu çeviren ateş çenberinin bir parçasını teşkil ettiği için üzerlerinde #önmüş veya yanar halde pek çok volkanlar vardır. Volkanların adedi yüzden fazla olup bunların do - Kimanında | İmantosu ve son derece itina ettiği kuva - fürü ile pek girindir. Japonlarda artistik his pek ziyade inkişaf etmiştir. En — basit bir Japon köylüsü bile kulübesini yapmak için akar su kenarında nezaretli lâtif bir yer Çarar. Büyük sarayların bahçeleri ivicaçlı ve bir çok fantazi şekillerin mecmandır, Ja- ponyada her şeyde san'at görülür. En müs- tamel ve şahsi olan şeylerde bile, Eğer san'atın yüksek şahikalarına, resim ve heykeliraşına bakılacak — olursa — bunları beşeriyetin en yüksek san'at nümuneleri derecesine çıkaran güzelik, asalet ve style vasıflarile muttasıf olduklarını — görürüz. Bütün bunlarla beraber Japonyanın mede- pi âlemle teması yenidir. Uzun zaman Ja- ponya, hattâ Çinden daha muannidane ©- larak harice karşı kapalı, tam bir yalnızlık jsinde yaşıyordu. 1854 . 1862 senelerinde İngiltere ve Fransanın zoru ile islemiyerek bazı limanlarını ecnebilere açmıştır. Zira » zamanlar Japonya zayıf, bu devletler ise kuvvetliydi. Fakat Japonyada (1868) de ânt bir inkılâp oldu. Bu inkılâp ile (Mikado) adı verilen imparator o zamana kadar nüfuz- ları altında bulunduğu derebeylerin yesa- yelinden kurtuldu. Ve mâzi ile her türlü alâkasını kestiğini göstermek için dahilde- ki eski merkez olan (Kiyoto) şehrini ter- kederek aşarkın merkezin manâsına gelen «Tokyor gehrini merkez edindi. İşte o za- mandanberi Japonya Avrupa — medeniyeti Japonyada bir pirinç tarlası kuzu yanar halde olmak üzere elli ikisi Ja- ponyanın şimalindeki (Kuril) adalarında bulunur. Japonyanın en mühim adası olan KHondo) nun zirve hattı volkanlarla kap- hdır. Japonyanın merkezi olan (Tokyo) ci- yarındaki (Fozi-Yama) yanardağı Japon- larca mukaddes tanınmış olup bir çok çini wazolar ve eşya üzerine resmini yaparlar. Tabidirki - (4000) — den fazla adadan Abaret olan ve her gün bir tarafı sarsılan Japon takım adalarının bu tabü hüdinele- rinin Japon halkı üzerinde mühim tesirleri olmuştur. Fizik noktai nazarında Japonlar saçları düz gözleri çekik olup her he kadar | Çinlilerden farklı iseler de bunlar da çin -| Kler gibi sarı ırka idhal edilmektedirler. içine atılmış ve ecnebi profesör, mühendis ve zabitlerin idaresi altında mektepler a- gılmış, demiryolları yapılmış. posta ve tel- (graf gibi umumi servisler tesis edilmiştir. Bugün Japonya herkesin rey sahibi olduğu meşrutl rejim ile idare edilen bir impara- torluktur. Avrupa orduları tarzında yeliş- İtirilmiş deniz, kara ve hava kuvvetleri var- dır. Ve askeri bir kuvvet olduğunu 1894- 1895 de Çini, 1903 - 1904 de Çarlık Rus- lüp ederek ispat etmiş ve bugün devletler yasını m büyük ticari ve sınai arasında korku ile karşılanacak bir küuvvet — olmuş- tur. Japonya bugün hem zirast hem de senayi memleketidir. Halihazırda Japonya da ziraat nüfusun yarısından fazlasını bes- SON POSTA Marlen Ditrih Londrada —— ** Krallara mahsus kapıdan şehire çıkan Marlen “Almanlar beni sev- miyorlar, bu yüzden Almanyaya gitmiyeceğim,, diyor Bir kaç gün — evvöl meşhur / 'yıldız Marlen Ditrih Londraya vardı, fakat kendişini karşılamak için istasyonda toplanan binlerce halktan tek kimse, sinema yıldızını göremedi. Çünkü tren mdraya varır varmaz, istasyon şefi büyük üniformasını giyerek Marleni karşılamış ve krallara mâhsus kapıya götürerek oradan istasyon dışına çı - karmıştır. Bu yüzden binlerce halkın saatlerce beklemesi hebaya gitmiştir. Marlen Ditrih Lonra gazetecilerine şu sözleri söylemiştir: — İngilterede bir kaç gün kalaca - ğım ve bir film de çevireceğim. Fakat Almanyaya gitmiyeceğim. Almanlar beni sevmiyorlar. Sebebini bilmyio - rüum. Belki de Almanyadan çıkıp A - merikada yerleşmek yüzünden.. Al » manlar, beni sevmedikten sonra a - leyhimde yazı yazıyor ve filmlerim - den hoşlanmıyorlar.» Japonların etas gıdasını teşkil eder. Japon köylüleri, Buda dininde bulunan — memle- ketlerin ekserisinde olduğu gibi, hemen hemen hiç et yemezler. İçimizden birisi seyyah olarak Japon köylerinde gezecek olsa ilk defa hayvanların gayet az olduğu- nu görür. Buna mukabil pek çok balık ve sebze yerler, Ve en çok yedikleri pirinç- tir. Bir Japona vasati olarak, günde ( İ200) gram — pirinç İâzımdır. İşte bunun içindir li pirinç ziraatine son derece ehemmiyet verirler ve pirinci takdis ederler. Ve impa- ratorluk arazisinin ziraate yarar kısmının yarısını bu zi e ayınrlar. Pirinç ziraati güç olmasına rağmen bir Japon köylüsü tarlasına çiçek bahçesine gösterilecek ih- timamda bulunur. Bundan başka Japonlar pirinçten (Sake) adını verdikleri ve ol- dukça Fazla miktarda sarfettikleri bir ne- Artist bir millet olan — Japonlar sevimli, |ler. Orada en çok ekilen prinçtir. Ve pirinç | vi içki yaparlar. Dünkü deniz yarışları güzel ve zevkli oldu Yarışlar baştan sona kadar heyecanlı geçti ve kupaları Başvekilimiz dağıttı Kotra yarışlarından bir gürünüş Moda Denizcilik Kulübüdün Mo- dada bir deniz bayramı tertip etmiş, Atatürkün de şeref verdiği bu yarış- sazda kürek ve kayık yarışları yapıl- mıştır. Çok alâkalı ve zevkli geçen yarışlarda alınan neticeler şunlardır : İk yarış tek kikler üzerinde (1600) metre mesafede Birlik (klâsik) klüpler e- Tasında yapılmıştır. | — Fenerbahçe 2 — Galatasaray 3—L8XK. Güneş, Anadolu, Altınordu, dükalifi- ye edilmişlerdir. , İki çifte (klâsik) klüpler arasında me- safe (1600) | — Güneş 1 2 — Galatasaray 3 — Beykoz. Badiblot e , | — Galatasaraydan Fekameddin, bu İyarışa başka iştirâk eden olmamıştır. Dörtlük (klâsik) Bayanlar arasında J, — Fenerbahçe 2 — Güneş. Dörtlük (klâsik) müptediler arasında 1 — Beykoz, 2 — Galatasaray $ — Anadolu, Birlik (klâsik) klüpler demli. Bu yarışta ihtilâf çıkmış, birinci serinin birincisi Fener ile ikinci serinin — birinelsi ,Galatasaray olmuşlar. Tekrar yarışmaları Jâzımgelirken — yapılmamıştır. Bizce yapıl- /masında hiç bir mahzur yoktur. İki çifte (klâsik) kıdemliler. 1 — Güneş. 2 — Beykoz. rTay yanşı kı- arasında sekarmozları kırıl - Altı çifte alamanalar (profesyoneller). D —K. Kirkor (Kumkapı). 2 — Kasiım (Karadeniz). Gemi cankurtaranları (Mücesest yanı « | Hı). Bu yarışta da ihtilâf çıkmış, neticede Li- gnan Şirketi ile Denizyolları birinci sayı) - | zaştır. Dörtlük (klâsik) kıdemli, | — Galatasaray, 2 — Anadolu. 3 — Fener, Bu yarışta da ihtilâf çıkmışlır. | Üç çifte kikler (Deniz mektebi talebele- iri). Beykozda da ortamektep açılıyor Maarif İdaresine Beykoz — halkı namına — bir mazbata — verilmiştir. Bu mazbatada Beykozlular — semtle « rinde bir orta mektep açılmasını İste- mektedirler. Beykozluların bu isteği üzerine Beykozdaki — Bayrampaşa — köşkü Maarif Müdüriyeti tarafından tetkik ettirilmiş ve az bir tadilâtla matlüba muvafık olduğu görülmüştür. Şimdi bu mektebe bir müdür veki- K tayini vekâlete bildirilecek ve bu - ranın da eylüle kadar bütün noksanla- m ikmal edilerek tedrisata hazırlan - mış bir hale getirilecektir. Mutbak eşyası hırsızları Tophanede Salıpazarında Fatma - nın evine meçhul bir hırsız girmiş ve mutfakta ne kadar mutfa keşyası var- sa hepsini almış götürmüştür. - Paolis tahkikata başlamıştır. Fırıncıların kavgası Feriköyünde fırıncı Andonla İsma- il arasında bir kadın yüzünden kavga çıkmış, İsmafl Andonu muhtelif yerle- rinden bıçakla yaralamıştır, yaralı has- taneye kaldırılmıştır. Dünkü yarışlardan başka birgörünüş | — Altı numaralı kik. 2 — Beş numaralı kik. Yedi çifte (kancabaşlar), I| — Anadolu. Tahlisiye yarışları: 1 — Rumeli, 2 — Anadolu.. Su üzerinde kayak: 1 — Cenan, 2 — Nedim, Yelken yarışları : (Amatörler arasında). | — Feyyaz, 2 — Bürhan, 3 — Şa * in. 15 metre yole: | — Turgud. 15 metre murabbaı şarpı: | — Alkeddin. 12 metre murabbar şarpit | — Najat, 20 metre murabbar kaba yolet | — Şahap, 2 — Sily. Büyük orta kotra | — Refi, 2 — Tasta, 25 metre murabbaı şarpi | — Miçik. Küçük kotralar | — Eyvallah. Büyük kotralar : | — Rüya, 2 — İpar, Selim Tezcan * Ruhsatsız gazete sattığı için Balatta tütüncülük ve gazetecilik yapan İran tab'asından Lâtif Ali, za- bıtadan gazete satmak için ruhsatiye almadığından adliyeye tslim edilmiş * tir. Lâtif Alinin 2 inci cezada mahke * mesi yapılmış ve bu hareketi matbuaf kanununa muhalif görülerek para ce * zasına mahküm edilmiştir. TAKVIM DEYLETE CER eç v