F 6 Sayfa Bir zamanlar Parisi altüst edenli ['0 SON POSTA güzel kadın açlıktan öldü Vaktiyle ahırlarındaki atların eğerleri zümrütlerle süslü idi, ölümüne takaddüm eden günlerde ise Albani'nin mo- dellik ettiği hey- kellerden biri ve diğer bir resmi Paristen yazılıyor: Bütün Parisin müthiş kadın, —meş'üm kadın diye tanıdığı madmazel Albani Deb- riege bir kaç gün önce sefalet içinde öldü. Hzlbuki bu kadın bir zamanlar bütün Pa- risin — taptığı — bir — güzellik — krali - çesi idi. Onun — yüzünden nice adamlar veymiş, nice servetler fe-| y da edilmiş, nice zenginler onu hoşnut mek için birbirlerile yarışa — girişmişlerdi Büyük harpten önce anun kadar tanılan, onun kadar ortalığı kasıp kavuran bir ka- dın yoktu. lıktan ölmüş bulunuyor. Böyle olduğu halde bu kadın aç- Halbuki harpten önce bu kadının Monmartr'daki evi bir idi. San'at eserlerinin en lüyordu. Bu kadındaki mücevherlerin eşi bir kimsede yoktu. Bu- antika hazinesi güzeli onun evi nünla beraber son günlerini dilenerek ge- çitdi. Eskiden bir kraliçe gibi girdiği gazi- no ve Tokantaların önünde öteberi sutı « ve gelene gidene yormuş gibi görünüyor, avuç açıyordu. Bir zamanlar bu kadınım ahırlarındaki tramvaya binecek parası bulunmuyordu ’yiımid:ıı fazla atın takımları — elmaslarlı süslenmiş, elinde taşıdığı kırbacın sapı hâ- lis yapılmış, — zümrütlerle yakutlarla işlenmieti. bir otobüse bile binmeğe mecali yoktu. altından vel Son günlerinde ise Matmazel Albani eskiden ancak av etleri yer ve en pahalı şarapları içerdi. Son gün- rinde ise ancak bir avuç kestane ile karnı vi döyürüyort ve bunları da kestane satıcı larından dileniyordu. Vaktile en büyük heykeltraşlara ilham veren bu kadının iki heykeli hâlâ Lüksem- | burg kalerisinde bulunmaktadır Bir kaç yıl önce madmazel Albani bir Amerika gazetesine şu sözleri söylemiş - ü *Erkekler bana bayılıyarlardı. güzeldim. Para harcedilmek, mücevher ta- kılmak, ve kadın sevilmek için yaratılmış- tır. Erkeklerin en aziz sevgilisi değişiklik- tir. Nasıl ki kadınların biricik dostu, gü - zelliktir. Benim gibi yalnız yaşadığı lâh - zayı seven insanlar, kendilerine takdim 0- Gönlünü Başkasına vermiş Gençlere bakmayınız «18 yaşındayım. Bir senedenberi bir genci seviyorum. Onun başkasını sev - diğini biliyorum. Bu genci o kızdan kur- tarıp kendime nasıl bağlıyabilirim? Şefika Bu çok bodgümca bir sunl. Kendi saadetiniz için başkasını bedbaht etme- ge hakkınız yoktur. Bu kızın bir günahı yok. Kaldı ki başkasına bağlanmış bir gönlü kazanmak o kadar kolay bir iş değildir. Dünyada sevecok erkek —mi kalmadı a kızım! * «Dört senedenberi bir erkekle sevi- siyorum. O 27, ben 24 yaşındayım. A- zada sirada *beraber gezmeğe gideriz. Artık birbirimize öyle ahıştık ki kan ko- ca gibiyiz. Böyle olduğu için de bu a- damla evlenmeğe cesaret edemiyonum. Çok yüz göz olduk, evlenirsek geçine- Meyiz diye korkuyorum, Siz ne dersi - niz? v Halide Bu sizin vehminir. Bilâkis birbirinizi Bayet iyi anlamış bir çift olarak evlen. meniz daha doğru olur. Unutmayınız ki dört sene bir erkekle beraber yaşadık tan sonra başkasile evlenmek sizin için CÖNÜL İŞLERİ © kadar kolay olmaz. Fırsattan istifade edin ve evlenmeğe çalışın. 628 yaşındayım. Evli bir adamı sevi- yorum. Bu adam da beni seviyordu. Fa- kat son zamanlarda benden soğumağa başladığını seziyorum. Ona öyle bağlh ki, unutmama imkân görmüyorum Önüme çıkan bir iki erkek var, istesem bunlardan biri ile evlenebilirim. Fakat bislerimi bu derece çiğneyip geçmeğe kendimde kuvvet görmüyorum. Çıkmaz bir yoldayım. Bana bir yol gösteriniz.» Niğâr Sevgi güzel şeydir amma, siz bu gü- zel heyecanı yanlış bir yolda sarfedi - yorsunuz. Evli bir adam size — ilelebet yür olamaz. Evlenmek fırsatı çıkmışsa kaçırmayınız. Bir müddet kalbinizdeki sevgiyi de beraber taşırsınız. Evlendik- ten sonra yeni gelenin yavaş yavaş es - kisinin yerini tuttuğunu göreceksiniz. Hekimhan $ S: Kadının bir hata işlediği anlaşılıyor. Fakat bu hatasına nadim olmuştur. Ku- surunu alfettiremiyeceğini tabmin ettiği için inkâra sapmıştır. Onun gerek itiraf, kâfi sebeptir. Meseleyi izam etmemek ve kadını da bütün bütün geri dönüle mez bir yola sürüklenmemek daha doğ- ru olur, TEYZE Çünkü | Albani'nin vaktiyle sahne kıyafeti ile alınmış bir resmi ve o zamanki se- ftahat yerlerinden biri zayı yaşarlar.v Madmazel Albani bu dü; seldi, yükseldi ve düştü düştü. Kendisi 14 yaşında hayata atılmış ve ılunın her hediyeyi kabul ederler ve o lâh- müşle yük - evlenmişti. Fakat çok geçmeden kocasını bırakıp kaçtı ve bu hâdiseden utanan kayın babası felce uğrayıp öldü. Bu adam, wmeş'- üm kadın» ın ilk kurbanı idi. Sahneye çıktığı ilk gün, muvalffak ol - muştu. O günün akşamı evinde yatarken bir adam yatak odasının kapısını çaldı ve ek kendisini öl Bu adam meşhur zorla yatak odasına gi İceceğini söyledi ve ölçtü. heykeltraş Jerome'du ve ona göre bu k. Albani yatağından sıçrıyarak (Jerome) a modellik etti, bu da onun şöhretini ansızın yaydı. | Albani çok geçmeden bir ev sahibi ol- du ve bütün istikbalini güzelliğine, neş' e- sine, ihtişamıma, israfına bağlıyan kadın * lar sırasına girdi. Albaninin evi. bütün Paris zenginlerinin ve asilzadelerinin yurdu idi. Meziyet, ser. vet, unvan, asalet sahipleri hep burada tap- lanıyorlardı. Parisin en yüksek, en mep hur kadınları buraya davet olunmayı ca- na minnet bilmekte idiler.. Bir gün burada en mümtaz iki erkekten her biri, Albaninin kendisini sevdiğini id- dia etmiş, bu yüzden düelle olmuş, iki kişi yaralanmış ve biri yarasından ölmüştü. Bu ölen adam, Albani'nin ikinci kurbamı idi. Bir aralık adamın biri Albani ile evlen - mek istemiş ve reddolununca bir kazanın kurbanı olmuştu. Bu da üçüncü kurbandı. Albaninin başından geçen ga — macera çok tuhaftır: Kendisi bir Fransız meb'usunun dostu idi. Meb'us son derece zengindi Günün birinde meb'us Albaniyi evine davet etti ve karısının evde bulunmadığını söyledi. Albani evi satın alacakmış gibi evi gezme- ğe razı oldu. Albani, evi baştan başa dola- şarak meb'usun bütün servetini de göz - den geçirmiş, nihayet ikisi büyük bir dola- bın önünde durmuşlar ve meb'us: — Bu evin en kıymetli hazinesi burada- dırl Diyerek dolabı açmış, meb'usun karısı dolabın. içindan gülümsiyerek çikmış ve Albaninim boynuna sanrılınıştı. Albani, bu kadının - gösterdiği hüsnü kabulü unutamamıştı! Albani bu evi 100,000 dolara satın al- dıktan sonra 125,000 dolara döşedi. Ta- lih Albaninin yüzüne gülmekte devam e- diyordu. Günün birinde Albani âşık oldu ve bir Balkan prensine gönül verdi. Prens har vurup, harman savurduğu için günün birinde Albaninin evi de, eşyam da mezat- ka satıldı. Albani, bu sademeden sonra kalkınmak isledi ve sahneye dönerek Avrupa ile A. eei di aa a a döi d 's —— G lT e 6 5ee gaü B BNi Si d ; dınin vücüdü Venüs'ten daha çok güzeldi. | 23 - Kartaca Akdenizin en eski gemici kavimlerin den Fenikeliler, Suriye sahillerinde, Lüb nan dağları ile deniz arasında bir şerit gi- bi uzanan memlekette otururlardı. Fenike adı verilmiş olan bu memlekette bir çok si- teler kurmuşlardı ki en meşhurları Sayda ve Sur Küçük gemilerile sahil boylarınca ha - reket eden Fenike gemicileri bütün Ak » | denizi dolaşmışlar, Karadenize gitmişler, bugünkü Cebelüttarık — Cıbralta boğazın- dan Atlas Okyanusuna — çıkmışlar ve tâ Baltık denizine kadar da Cıbralta boğanı yolile Fenikeye dönmüşlerdi. | — Yılmaz bir denizci olan Fenikeliler ayni zamanda eski zamanların en çalışkan be zitrgân ve sanatkâr bir kavmi idli. Bütün bu seyahatlerini ticaretlerinin inkişafı için yapmışlar, Akdeniz kavimilerinin bilmedik- leri maddeleri, uzak memleketlerden bu- lup getirmişler ve onlara yüksek Fiatlarla satmışlardı. Fenikeliler, gittikleri memle - ketlerde tesadüf ettikleri güzel irklardan, meselâ Karadeniz anhili nhalisinden çocuk- lar çalıp kaçırmışlar, bunları Misir, Asur, Babil saraylarına satmışlar, bu suretle yer yüzünde esi kur » müuşlardı. Fenikeliler Karadeniz ve Akde- niz kıyılarında bir çok mi cuda getirmişlerdi. Ticarette olduğu kadar sanayide de iler- lemiş olan Fenikeliler ilk defa olarak kır - mızi boyayı ve cam yapmasını bulmuşlar- ticaretinin — esasını temlekeler vü- Fenikenin en meşhur sitelerinden biri o« lan Surda, biri gemi sahipleri, büyük be - zirgânlar; diğeri gemici, tayfa, amele, işçi “«Son Posta,nın miüsabakası: .| öldürerek krallığı elde etti. Haziran 13 Tarihi Vak'a ve 40TarihiTablo kraliçesi Didon — olmak üzere iki sınıf halk vardı. Bu iş- anıfı Surda büyük bir ihtilâl çıkanp nin idaresini elde etmiş, zenginler de Surj terkederek şimali Afrika sahillerine giddi rtek bugünkü Tunusun yerinde Kartaca adi ile bir site kurarak yerleşmişlerdi ki, Karp tacalılar bilâhare Romalıların Akdenizde en büyük bir rakibi olmuşlardı. Eski masallar Sur ihtilâlini ve Kartacaf gitesinin kuruluşunu şu şekilde anlatırlar: Sur' kralı Belin Didon adıtda bir kızj vardı; babası öldüğü zaman sitenin krali & İçesi oldu. Çok genç ve güzel idi, Siched adında genç ve güzel bir adam ile evlendİş Küçük erkek kardeşi Pigmalyon eniştesin$, Fakat Didor hazinelerile beraber — kardeşinin — elindeti kurtularak bir çok Surlularla beraber ge « milere bindi ve kaçtı. Bir müddet Kıbnst$ kaldı, sonra Afrikaya gülti. Buranın yeri kralı, bu yabancılara antak bir öküz derisf kadar yer verebileceğirli söyledi. Didarf gönderilen öküz derisini incecik şeritler had| linde keserek birbirine ekledi ve bu şeridirt şarabileceği kadar geniş bir arazi aldı. Burada Kartacanın iç kalesi olan Byrsayf yaptırdı. Yukaşıdaki — kompozisiyonda, ki — Fa < Matonya tarafından yapılmıştır, Byrsa iç kalesinin inşaatına nezaret eden kraliçe Di« donu görüyoruz. Bir elinde Kartacanın plânı öbür elinde bir yelpaze vardır. Dev; gibi dört esirin taşıdığı bir tahtirevan üzdee Fine oturmuştur. Yanında biri yürümektedir. Kraliçenin güzel yü « İzünde bir erkek enerjisi, kudreti vardır. Reşad Ekrem Koçu cariyelerinden Yeni damızlık koçlar alındı Bir müddet evvel damızlık ve ilmi tetkiklerde bulunmak üzere Alman - yaya ve Macaristana gitmiş olan Kara- cabey harası müdür muavini Celâl ile tavukçuluk enatitüsü müdürü Kadri dün gelmişlerdir. Bursa mıntakası için Macaristandan 30, Almanyadan 40 tane damızlık koç alınmış, Macaristandan alınan koçlar yerine gönderilmiştir. Almanyadan a- hnan koçlar da bir kaç güne kadar ge- tirilecek ve yerine gönderilecektir. merikayı dolaştı ve İspanyada mühim mur vaffakiyetler kazanmasına rağmen Alman- yada bir faciayla karşılaştı. Çünkü onu se- venlerin biri meramına nâil — alamayınca Albaniyi öldürmek istedi, fakat — kendisi öldü.. Ve Albani derhal Almanyadan çıkarak Rusyaya gitti, orada Çor ile Gran- dükler ve meşhur Raspotin tarafından izaz olundu. Rasputin, verdiği ziyafette Alba- niyi sarhoş ettikten sonra Üstünü başım yartarak Albaniyi kucaklamak istemiş, AL bani mükavemet gösterince kapı a...n et mişti, Güneş tutulmasını tetkik edecek profesör 19 Haziranda vuku bulacak güneş tutulması hâdisesini tekik etmek üze- re Astronom Lciserin isminde Viya « nalı bir profesör, bir takım lâburatu « var eşyasiyle birlikte geleceğini bildir- miş ve eşyalarını gümrüksüz geçirip geçiremiyeceğini sormuştur. Gümrük idaresi, eşyaların geri gö - türülmesi şartiyle gümrüksüz ithaline müsaade etmiştir . Albaninin Rüusyada bulunduğu sırada ih- tilâl kopmuş ve Albani ancak 1924 de Parise dönebilmişti. Fakat Paris, Albaniyi unutmuş bulu * nuyordu. Sonra seyahati esnasında ka « zandığı paralar elinden gitmişti. — Halkın zevki değişmiş güzellik mefhurmu yenilem miş, bu yüzden Albaninin yüzüne bakan kalmamıştı. Albani sürünüyordu. — Nihayet mortr'ın en ucuz mal Gitgide dilenmeğe başladı sul ve aç olarak S'WI.