7 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

7 Haziran 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Sayfa /SON POSTA Haziran 7 KORKUNÇ MACERALAR . w 06 Babalarının öldüğü gece bunu rüyalarında aynı zamanda gören iki kardeş 934 senesi kânunusaninin üçü. Per- gembe gecesi. Çılgın bir Jodos fırtınası ...-I talığı altüst ediyor. Dallar kınlıyor, a; ara sıra lar yikıliyor, camlar — sarsılıyor sağanak halinde boşanan ' yağmurdan s0- kaklarda seller akıyor. Suadiyede - Salih Zekâi beyin köşkünde herkos — istırap ve endişe içinde, Merak ediyorlar. İki genç kızı Mürüvvet ve Refah ta halecan içinde babalarını bekliyorlar. İstanbulda leri olduğu için şayet vapur işlemazse ba- ve bunu tel- teyze- balarının orada — kalacağını grafla kendilerine bildireceğini tahmin e- derek geç saatlere kadar telgraf ümit edi- yorlar. O da gelmiyor. Merak ve istırap içinde herkes odasına çekiliyor. Ayni oda- da yatan iki genç kızdan bir iki yaş büyü- #ü olan Mürüvvet sabaha karşı yat; Mürüvvet ve Refah uyanıyor. Öyle korkunç, öyle acı bir görmüş ki hâlü tesirinden yor. — Ne oldun abla ağlıyor musun? kurtulamıyor, titriyor, nihayet bir türlü kendini zaptede- miyerek hıçkıra hiçkira ağlamağa — başlı- kadına tesadüf ediyor. Kadın o gece Ze- kâi beyin eve gelip gelmediğini soruyor. Ve safiyetle anne anneyi istasyona gitmek- ten vazgeçirmek tekrar eve çevirmek isti- İyor. Bundan bütün bütün şüpheye düşen nne anne bu defa koşarak kendini Suadi. ye istasyonuna atıyor. Ve orada damadı- hin patçlanımış naaşi ile karşılaşıyor. Hâ- disze gece yansından sonra vukua geldiği — Refahcığım öyle fena bir rüya gör- düm ki.. bu gece babam geliyormuş... Fa- kat. — Kanlar içinde değil mi? Yüzü koyun | yere kapanmış. Bir kolu kopmuş.. — Nasıl? — Sol kolu kopmuş. Yanına koymuş- Tar. Gözleri yarı açık... Dudaklarında her zamanki o tatlı tebessüm. Ah dayanama- dım sokuldum, babama.. babacığım diye... — Aman sus abla çıldıracak gibi olu- yerum. Demek ikimiz de beraber © fena Tüyayı görmüşüz. — Haydi kalkalım, mutlak babamıza bir şey oldu bu gece. Fırtma bütün şiddetiyle devam — edi- yöor. Ortalık henüz ağarıyor. İki genç kız ağlaya ağlaya aşağı iniyorlar. Anne anne lerinin odasına giriyorlar. İhtiyar kadınca- ğaz kalkmış. Mangalın başında kahvesini içiyor. Ona olduğu gibi aalntıyorlar gör- gdükleri bu fana rüyayı. Yaşlı kadın bunda açık bir şenmet gö- |. tüyor. Çocuklara annelerine bir şey söyle- memelerini tenbih ederek kendini sokağa atıyor. Fırtına kiyamet koparıyor. Bu sa- bir tarafında kanlar içinde “yüzü Naaşın üstüne kapanıyor. yatıyor. Zor- la ayırıyorlar. O akşam lodosun şiddetinden Haydar- paşa vapurları işlemediği için methum Ze- kâi bey Beşiktaştan Üsküdara geçip ora- dan Haydarpaşaya gelmiş, gece — treniyle Suadiyeye çıkıp ellerindeki bir çok pak lerle demir yolunu takiben giderken h nüz hareket etmiş olan tren vagonlarından birine nasılsa çarpmış vagonun altına düş- müş ve parçalanmış. | Hüdise böylece cereyan etmiştir. Daha bir sene evvel vefat etmiş olan ihtiyar anne annenin ve berhayat bı jki genç kızın ağızlarından dinledim. Za- ten bu vak'a bütün Suadiye ve Erenköy civarında malümdur. Bigada mektep sergileri koyun | “ Son Posta , nın müsabakası: — 40 Tarihi Vak'a Ve 40 Tarihi Tablo En eski medeniyetlerden birinin beşiği olmuş olan Misir, uzun bir tarihe sahiptir. Misir tarihi milâttan evvel 3300 yılında Menss adındanki bir kralın saltanatı ile başlar. İnsanların en dindarlarından olan eski Mısırlılar Firavun denilen — krallarını yer yüzünde en Ulu Tanrılarının bir tim- sali gibi görürler ve onun şahsına — tapar- lardı. Bir çok sülâlelere ayrılan Firavunlar saltanatı, zaman zaman — Asurluların — ve Babillilerin Mısır seferleri ile büyük likeler geçirdikten sonra, milâttan — evvel 525 yılında Peralerin istilâsile nihayet bul- du. Persler yani İranlılar, Hint hudutları dan Ege sahillerine kadar muazzam imparatorluk kurdukları sırada Miısiri da zaptetmişlerdi. Mısır bir İran eyaleti oldu. Büyük İskender İran imparatorluğunu y karak kendi muazzam — imparatorluğunu kurarken, milâttan evvel 332 de İssus mu- harebesini müteakip Mısıra sahip — oldu. Az sonra İskenderin genç yaşında ölümü imparatorluğunun ceneralleri arasında tak- simi ile neticelendi. Ve Misir Lagusun oğlu Batlamyos — Ptoleme'in eline geçti. Bu sülüleden meşhur kraliçe Kleopatra'nın zamanında Misir milâdın 31 inci — yılında Aksiyum muharebesile Romablar tarafın- dan zaptedildi ve Misirin fatihi olan Av« guüst burasını bir Româa eyaleti yaptı. İm- parator büyük Teodoryos Roma impara- torluğunu şarki ve garbi adlarile 395 se- İnasinde ikiye taksim ederken, Miısır — şark teh- için olduğu yere öylece bırakılmış, hattın | imparatorluğunun hitsesine düştü. Bizane imparatorluğu adı ile de anılan şark impa- an, dünyanın en işlek bir tica- ratorlu ret yolu ü: bulunan bu zengin mem- leketi, Halife Amirin kumandasındaki Araplar — zaptet. tiler, (641) Emevi ve Abbasi hilâfet ve Ömerin zamanında Âs oğlu devrinde Ahmed İbni Tulun adındaki Türk kumandanı istiklâlini ilân Mısırda bir Müslüman - Türk devleti kur» du. (868 - 905) Tulun oğullarından M raz sonra Mehmet ismindeki diğer bir Türk kumandanının istiklâlini ilân etmesile Misiri yeniden kaybettiler. Mehmedin ku duğu Ahşıdlar devleti de çok — sürmedi (935-969), Mimir Fatimilerin eline geçi Fatimilerden sonta — 1175 — Eyubilere, onu müteakip Menlüklere intikal eden Mı- 1517 de Yavuz Selim tara- fından Osmanlı imparatorluğuna ilhak e- dildi. Vali Mehmet Ali Paşanın isyanından sır sultanlığı, Biga (Hususi) — Ders yılı - sonu münasebetile ilk ve orta okul mektep- lerde sergiler açılmıştır. Çocuk velileri | yavrularının el emeklerini çok beğen-| mişlerdir. atte sokaklarda hiç insan yok, Ne yapaca- damı, nereye gideceğini bilmeyen — ihtiyar mnne anne İstasyona giden yolu — tutuyor. Biraz sonra yolda «Hacı nine» denilen a- ra mra evlerine gelip giden bir köylü sütçü benzer bir mesele karşısında kalmış ol- Mühim bir His meselesi Önünde «Kız kardeşim ölmüştü. Eniştam ye- #im kalan iki küçük çocuğuna bir müd- det yalnız başına baktıktan sonra, hak- kile başaramıyacağını görerek evlen - meye karar verdi. Dul kadın almak is - temiyordu, Münasip bir kız aradı, bu- lamadı. Ve nihayet beni aklından ge « girdi. Bir gün bir dost vasıtasile babamın ağzını yoklamış. Çocukların teyzesidir, yanm annesi demektir, tam anneleri de elabilir, dedirtmiş. Babam, annem ikisi birlikte bana mescleyi anlattılar, ayni zamonda da tamamen serbest olduğumu ilâve etti- ler. Fakat ben hissettim ki evvelâ ço - cukların yabancı bir kadın eline düşmi- yecek olmalı sonra da eniştemin kız kardeşimi çok geniş yaşatmış olan büyük serveti onlan bu kusura içten içe taraf- dar yapmıştır, fakat ben eniştemi günün birinde belki koca gibi sevebilirim am- ma, kız kardeşimin yerine geçmekten, eti pek anlatılmaz bir ürperme duyüyorum. — Siz ne deriniz teyzeci - #im?» * Ben geçmiş zamanlarda da buna duğumu pek iyi hatırlıyorum. O vakit geliba umumi hatları itibarile şöyle de- mişlim : «Din telâkkilerinin çok kuvvetli ol- duğu devirlerde din, muhafazakâr ah - devirlerde de ahlâk bir genç kızm, öl- müş kız kardeşinin kocasına varmasın- da hiç bir mahzur görmezdi. Fakst halk bu gibi rabıtaları sevmez, — onlara iyi gözle bakmazdı, ben yine bu fikirde - küm vereceğim, Bunun üç tane sebebi var. Birincisi küçük yaşta bulunduklarını ancak tahmin ettiğim çocukları ahlâki, bis ve şefkat derecesi belirsiz bir kadı « mın eline bırakmak — kaygusudur. İkin - ci sebep ailenin bu talebi derbal iyi kar- sonra 1841 Londra muahedesile, Osmanlı devletine merbut, hakikatla müs- takil ve irsi bir hidivlik oldu. Mehmet Al Amerikada — 29 yaşında Müthiş bir haydut Bir düzüne çocuk—ve bir kadın kadın kaçırdıktan sonra yakayı ele verdi ismen Nevyorktan yazılıyor: Amerika zabıtası son iki üç hafta için- de Amerikayı kasıp kavuran adamların en azılılarını ele geçirmiştir. Mayisin birinde meşhur Alvin Karpis yedisinde şeriki cürmü Habelli yakalan - mışlardır. Bunlar müteaddit — cinayetlerin failleridir. Ayni günün gecesi Senfran - çiskoda bir milyonerin küçük oğlunu ka- çıran Vilyam da yakayı ele vermiştir. Bir bafta sonra da korkunç insan — kaçakçısı Tomas Robinson tevkif edilebilmiştir. Robinsonun cinayetleri pek korkunç ol- duğu için ele geçmesi Amerikalıları çok se- vindirmiştir. Robinson 29 yaşındadır. ve Nowsvillde doğmuştur. Orada bazı ufak tefek suçlar işledikten sonra Lucsville giderek büyük petrol kumpanyalarından Stoll Opil Kom- pani mücssesesine girmiş, bir müddet ça- şılamış olmasına bakarak damadın her- kesi memnun bırakacak bir — yaradılışa malik olduğunu sezişimdir. Üçüncü se- bep ise bizzat genç kızın bana bu mü - racaatı yapmış olmasıdır. Demek ki o da bu talebi üzerinde durulacak bir teklif olarak göstermiştir, şimdiden eniştesini dir. Bu vaziyet önünde artık fazlasımnı pek düşünmemek Vâzımdır, sanırım. TEYZE ilik premaiplerinin çok kuvvetli olduğu ı lıştıktan sonra müessese direktörünün has- ta olan karısını kaçırıp 50 bin dolar fidyei necat istemiştir. Robinson bundan sonra bir düzüneye yakın çocuk kaçırarak hepsinden de fidyeci necat almıştır. Robinson ele geçmemesi kıyafet ve şeklini değişlirmekte pek büyük muvaffakiyet göstermesinden ileri gelmiş- 'tir. Son defa adın kıyafetinde gezmekte iken başka bir meseleden dolayı aranmak- ta olan bir yankesici olduğundan şüphe « sın almağa muvaflak olan Abbasiler, bi-| menfaatlerini korumak bahanesile 4 17-Büyük Ehramın Yapılışı — saltanatında Misir b islâm devletlerinin (ile haleflerinin Sudanın ilhakı ve Misirin en mühim bir eyaleti olmuştu. Abbasilerin 'imarı için yaptıkları büyük masraflara mu- bir |kabil Fransa ve İngiltereden istikraz yapıl- ederek 'mıştı. Bu yüzden Fransa ile İngiltere Mısırı mali bir kontrola tabi tatmuşlardı. 1881 de Ayabi Paşanın isyanında Hidivi ve İngiliz İn tere Hindistan yolunda bulunan bu mühim memleketi işgal etti. Nihayet cihan har- binden sonra milli bir kıyam, 1921-1922, İngiltereyi Mısıra istiklâlini vermeğe meo- bur biraktı. Ressam L Richter'in yukanıdaki — tab- losu, eski Mısırın yer yüzünde birer — eşi daha bulunmıyan abidelerinden Gize Eh- ramlarının en büyüğü olan Kefren ehramı- nın yapılışını tasvir etmektedir. Bu Ehram- lar milâttan evvel 2600 ile 2800 — yılları arasında hüküm sürmüş dördüncü sülüle- den Firavun Keope, Kelren ve Mikeri- nes'un mezarlarıdır. Bir çizgisi — yüzlerce metreyi geçen muazzam hirer taş — yığını olan bu mearlar, şahıslarına birer Tanrı gibi tapılan Firavunlar tarafından — çoluk gocuk, kadın erkek Misir halkinin sopa ve kamçı altında angarya suretile çalıştırılma: « ile yaptırılmıştır. Ehramların yapılışındaki ağır çalışma şartlarını canlandıran Richter'in bu tablo. sunda, inşaatını teftişe gelan Firavun Kefren ile karısını görüyoruz. Kraliçenin tahtırevanı yere indirilmiştir. Esir tebaasının omuzları Üstünde oturan Firavun, binlerce masum insanın hayatına mal olmakta olan muaz- zam mezarını memnuniyetle — seyretmeke tedir. Sağ tarafta, ahidenin mimarı, eseri- nin plânını göstererek hükümdara izahat vermektedir. bir tahtırevan üstünde mezarının Reşad Ekrem Koçu Kızılcahamamda çok garip bir vak'a Parasını ekmeğin içine saklıyan köylü Biraz sonra karnı acıkınca yaptığını unutarak |-ekmeği de, paraları da yedi Kızılcahamam muhabirimiz yazıyor: Kazamıza bağlı Saraycık köyünden Ali Hoca isminde yaşlıca bir adam Yabanova pazarma satmak üzere bir düve götürmeğe kalkar. Kansı yolda yemek için bir kaç ta- ne gözleme yapıp heybesine kor. Ali Hoca pazarda düveyi 6 kaymeye satar, parayı - da, düşürmiyeyim diye, heybesindeki bü- külüp katmetlenmiş gözlemelerin arasına güzelce yerleştirir. Heybeyi sırtına vurup köyüne döner. Bir hayli yol aldıktan son- ra karnı acıkır. Heybi indirip açar ve yağlı gözlemeleri çıkarıp dişi olmadığın - dan bükerek geveleyip yutmak suretile bir âlâ kaynını doyurur. Evine gelince karısı 6 kaymeye düveyi kaça sattığını sorar. verdiğini söyler, — Parayı neyledin deyince, gözleme « leri yediği hatırından gıkarak «heybede gözlemelerin arasından der. Kansı heybe- yi karıştırıp bir şey göremeyince adam - cağız biraz düşünür. «Eyvaht! Karıcığım ben parayı gözlemelerin arasına koymuş- meleri yumuşak gözlemelerle beraber ye- miş olacağım» der. Kanısı feryada başlar. Şimdi biçare ka dın kocasının bu aptallığını köyde kom - tum. Yolda karmım acıktı. Unutup kay - İşulara anlatıp dert yanmaktadır, —<— lenilmiş. Bu suretle yakalanmış ve asıl hü- , yapılacaktır. Bu korkunç caninin ölüm ce- 'viyeti meydana çıkmıştır. zasına mahküm olacağına muhakkak na « Robinsonun Muhakemesi — bagünlerde | zarile bakılmaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: