Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
: 2 — Sayfa SON POSTA Haskana — - Fi A A e Avrupada yeni bir siyasi remz * İstanbul nasıl süpürülür? E- Avrupada yeni bir siyasi remz © (alyan faşistlerinin remzi bir demet çu- buktur. Bu Bir demet çubuk, kırılmı- yan, —dağılmıyan ve toplu - huğün kuüvvetini ifade ediyor. Alman Nazistlerinin remzi, çengelli haç- topluluğu tır. Sovyetlerinki orak ve çekiçtir. Son güklerde Avrupanın siyaset ufkun- da yeni bir siyasi remz belirdi: Süpürge! Belçikada son seçim esnasında ilk si - yasi savaşını yaparak birinci hamlede yir- miden fazla saylavlık kazanan Rex fır - kası siyasi prensiplerine ve siyasi faaliyet- lerine şekil vermek için süpürgeyi bulmuş, bütün düşüncelerini, dileklerini, çalışma - larını, herkesin tanıdığı, her evin kullan- dığı ve kullandıktan sonra gizlediği bu mü- him vasıtayla ifadeye karar vermiştir. Balçikada doğan yeni fırka, süpürge - nin evde yaptığı işi, hükümet kuvvetlerine yaptırmak istediği için bu vasıtayı kapı arkasından, kenardan, köşeden alarak göz önüne koymuş ve bununla söylenen ve giz- lenen bir çok şeyleri halka anlatarak — ilk hamlede göze çarpan bir muvalfakiyet ka- zanmıştır. * İstanbul nasıl süpürülür? Süpürge bahsi bize İstanbulun nasıl süpürüldüğünü hatırlattı. Biz işimi- zin icabı dolayısile sabahları şehrin nasıl süpürüldüğünü görmeğe imkân — buluyo - Tuz. İstanbulun en güzel, en cazip vakti, sa- bahlarıdır. Tam bu sırada şehir süpürü - lür. Fakat süpürülmeden evvel sulanma - dığı için ortalığı toz dalgaları kaplar ve erkenden işlerine çıkanlar, erkenden u - yanarak havalanmak için pencerelerini a- çanlar, bol bol toz yutarlar. Ve şehrin en güzel anlarını yaşamak istiyenler, yerden kalkan tozlarla boğulmak tehlikesi geçi - rirler. Şehirleri sulamadan, pürmek, süpürmemek kadar fenadır. yıkamadan sü - Özlü sözler Paraya dair.. İnsanı insan yapan paradır. Pindar Bozuk para dalkavukluk gibidir, kabul edenleri felâkete sürükler. - Mme. Woillez Arkadaşlarınızı muhafaza etmek mi is- tiyorsunuz: Ne para verin, ne para alın. Paul de Kock Her şey paraya bağlıdır. Goecthe Dünyada en sağlam temel paradır. Cervantes Para ile sıhhat satın alınamaz. İzaak Walton Parayı kazanmak saklamasından daha kolaydır. Alman Atasözü Birikmiş para ya bizi idare eder, ya bi- ze itaat eder. Horace Parayı kazanmak için kafamız, sarfet - mek için kalbimiz var. Geo, Farouar Paranın neler yapacağını düşünmek ne kadar tatlıdır. Samuel Pepys Rasin için heykel Fransada halk . bahçelerinde revü artistleri bazen halkın arzusuna yüzde yüz tevafık eden bir takım fikirleri mizah perdesi altında ilân ederler, geçenlerde de Parisin meşhur belediye reisi Mösyö Kiyapın da bulunduğu böyle bir mecliste tanınmış artistler, maruf Fransız Classiguei Rasini dile getirmişler, ve Rasin: — Yazık demiş Paris gibi bir şehir- de bir sürü lüzumsuz insanların hey -|| keli dikilmiş beni unutmuşlar... Halk bu sözü çok alkışlamış, Kiyapı Rasinin bir heykelini dikmeğe icbar et- miş ve Kiyap da bu vadi verdikten son- tır. ra halkın dilinden — kürtulabilmiş- K Tatil arefesinde Mekteplerde dersler kesildi; imtihanlar başladı. Bir yıllık çalışmanın mükâfatını sımf geçmekle beraber, vicdan hazzı sure'lile de duyacak olan bahtiyar çocuklar iki aylık yaz tatili- ne sevinçle kavuşacaklar. Çocukluğun, mektep çağının bu hususiyeti kadar, hayatta tatlı bir şey yoktur! Çünkü yaz tatili, vazifesini ifa etmiş olan yavrular için kıymetli bir nimet ve ayni zamanda ertesi yıl için de bir kuvvet kaynağıdır. gildir. Tatilden mak Tatillerden istifade yılının mesaisi elbette daha verimli olacaktır. Fakat tatil yapmak; boş gezmek, vaktini telef etmek de- dinçleştirecek, aydınlatacak sporlarla, eğlencelerle, lerle, seyahatçiklerle meşgul olmak ve bunlardan istifade et- mektir, Tatilini öldüren çocuklar, ders yılında bunalırlar. sa! sıhhati, bünyeyi sağlamlıyacak; kafayı gezinti- edenlerse daha çok muvaffak — olmağa (SÖZ ARAS Yankesicileri Yakalamağa yarayan Yeni bir icat Viyanada bir sergide Romanyalı bir kadın eğlence yerinde dola.îıyormuş 3 Müteaddit eğlenceler meyanında ni - şan talimleri de varmış ve eğer hedefe saçmayı rasgetirirseniz resminiz de karşıdaki objektif tarafından mihaniki sürette alınırmış. Kadın nişan almış ve saçmayı da isabet ettirmiş. O sırada da göğsündeki kıymetli bir iğne çalınmış. Fakat ara - dan kısa bir zaman geçer geçmez, po- mış ve sahibesine iade etmiş. Meğer polis çekilen resme ve kadının arkasında o sırada - bulu - nan sabıkalıları tanımış. LALIRI Dünyanın en büyük gemisine Kraliçe Mari ismi nasıl konmuç? İngilizlerin büyük Transatlântiğine kraliçe Mari ismi verildiği zaman Cunrod Cine vapur şirketinin nasıl o- |lup ta gemiye sonu ya harfleriyle bit- meyen bir isim verdiğini bir çokları anlayamamışlar. Filhakika, şirketin bü- tün vapurlarının ismi Akitanya, Mo - retanya, Berangarya gibi hep ya ile bi- tiyormuş. Nihayet bu gayri tabiiliğin sebebi ' anlaşılmış. Gemiye isim koyacakları zaman şirketin nafiz azasından biri mütevef- fa kral beşinci Jorjun huzuruna çık - miş ve: — Haşmetmeap demiş, İngiliz mil- letinin sevdiği bir kraliçenin ismiyle gemiyi şereflendirmek istiyoruz. Kral: — Kraliçe nezaketinize çok müte - şekkir olacaktır! cevabını vermiş. Bunu nüzerine şirketin —murahhası boynunu büküp dışarı çıkmış ve arka- ideki gazla boğarak öldürelim. | HERGÜN BİR FIKRA Karşılıklı taaccüp Ercümend Ekrem (Kopuk) adında- ki romanını (Dersaadet) gazetesinde tefrika olarak neşrediyordu. . Bir gün, kibar bir Bayan, muharrire sordu; — Canım, Ercümend bey! Siz, Re- cai zade Ekrem bey gibi asil bir zatın oğlusunuz.. Nâzü naim içerisinde, da- dılarla, lalalarla büyüdünüz.. Mektebi Sultanide okudunuz.. sonra da Babıâ- liye intisap ettiniz. Nasıl oluyor da, kül- kadar iyi, bu derece mükemmel tasvir edebiliyorsunuz ? bozmadan: — Ya, siz, Hanım efendi?.. dedi; tulumbacı koğuşunda mı büyüdünüz ki, tasvirlerimin mükemmeliyetine hük- mediyorsunuz ? * * İdam cezalarında yenilik Kanadada idam hükümleri bizde | olduğu gibi asılarak infaz edilirmiş. Geçenlerde şişman bir mahkümu Montrealda asmak isterlerken ip kop- muş, İkinci defasında sehpa devrilmiş velhasıl ölüm mahkümu büyük ezi - yetler çekmiş. Bunu gören meb'uslardan Blair yeni bir kanun lâyihası teklif ederek, ceza kanununun ölüme temas eden maddesinin — değiştirilmesini istemiş. | Kanun projesinde de şsu teklifi ileri sürmüsşg: «İdam mahkümlarını, Lethal smin- Lethal tesirini ant olarak gösterir. Mahküma öleceği gün ve saati haber vermiyelim. Rahat rahat uyurken hükmü infaz e- diverelim.» Blair bu fikrine bir bulmuştur. sürü taraftar daşlarına : — Kral bu cevabı verdikten sonra, artık ben de, «efendim maksadım, zevceniz olan kraliçe değil, büyük an- neniz prenses Viktoryadan bahsetmek istiyordum.» seklinde bir söz sarfede- INDA |) 23 yaşında bir Kız 73 yaşında bir İhtiyarla niçin evlenir? ' Almanyada 23 &P yaşında genç bir kızın 73 lük ihti- yar bir adamla evlendiğini gaze- telerde okuduk . Dün gelen Al- manca gazeteler - de bir muharririn K” bu kadın ile mü- lâkatı yazılı. soruyor: Ş Muharrir şu suali — Nasıl olup da ömrünüzün niha- yetine kadar o adamla beraber yaşa - yacaksınız? Kız gülüyor ve şu cevabı veriyor: — Benim ömrümün sonuna kadar değil, onun ömrünün sonuna kadar be- raber yaşayacağım | * & * Yenl bir ticaret Amerikada Avidet isminde bir flim kumpanyası Nevyork sokaklarına ge- niş ilânlar yapıştırtarak şu haberi ver- dirmiştir: «718 dolara en mes'ut anınızın 120 metrelik filmini yapacağız. Ve bir de sinema makinesi vereceğiz.» Derhal üç bin tane teklif almış ve bu iş için 17 tane stüdyoyu faaliyete başlatmıştır. Halk düğünleri ve evlenme zaman- larını en mes'ut an olarak telâkki edi- yor, ve onları filme aldırıyormuş. * * & Kızamığa yakalanan 75 lik ihtiyar Bütün dünya izcilerinin başı ve iz- ciliğin müessisi olan Lord Baden Po- vel Cenubi Amerikada yaptığı bir tef- tiş seyahati esnasında kızamığa tutul- muş ve haftalarca otelde kalmağa mecbur olmuştur. Londraya döndüğü zaman yetmiş beşlik ihtiyarı, arkadaşları karşılamış - lar ve hayretle, nasıl olup da kızamığa tutulduğunu sorunca, üzerindeki kısa pantalonlu izci elbiselerini göstermiş: — Bu yaşta çocukluğa yeltenenle - medim! demiş. İSTER İNAN Alâkadar kimselerin anlattıklarına göre Sapanca ilk mek - teplerine devam eden erkek talebelerin hemen hepsinde bıçak, kama ve hattâ tabanca varmış. Mektep idaresi sık sık yoklama “İSTER İNAN İSTER İNANMA: İSTER İNANMA! yapmak suretile bunları topladığı halde ikinci bir araştırmada şayanı hayret bir şekilde gene talebelerin üzerinde tabanca ve bıçağa tesadüf olunuyormuş, rin hali böyle olur. demiş. ' ' - özün Kısası Ermel Talu Zaruri harcananlar Kadı köyünde elektrikli tramvay, işlemeğe başladıktan sonra çek çek arabalarına iş kalmamış. Bunlar gün geçtikçe azalıyormuş. Gelecek se- neye artık belki de o taraflarda bu teli beygirli, ecelacayip nakil vasıtaların « dan bir tane bile görmiyecekmisşiz, Bu havadise esef edenler olacak mi), Bilmem! İhtimal ki, babasından — ne gördü ise ona sadık kalan ve onu kay- bedince de müt&essir olan, âdeta, elem duyan muhafazakâr tipi köşede, bu- cakta hâlâ mevcuttur. : Lâkin, bunların, ve bazı pitoresk meraklısı ressam ve şairlerin telehhüf- lerine rağmen, medeni icatlar, eskiden kalma, her iptidaf seyi, terakkinin fren tutmayan silindiri altında ezip yok e- deceklerdir. Bu âdeta bir kanundur. Bir kanun ki hiç bir zaman, hiç bir istisna tani - mamıştır. Bakışlarınızı mazinin loş- luğuna doğru çevirirseniz bu kanunun ezeli hükmüne ister istemez tâbi ola - rak harcanmış neler görürsünüz! Pazar kayıkları, sebiller, imaretler, mangal, çarşı hamamı, kafes, yağ mu- mu, kav, çubuk, entari.. ve şimdi bir- denbire aklıma gelmiyen nice köhne şeyler! Bunlar, konfor, sür'at, kolay - hk, fen ve hıfzıssıhha asrı olan bu as- rımıza uymadıkları için hep o silindi- rin altında mahvolmuşlardır. Bugün, |bir çoklarının, arayacak olsak, izleri- ni dahi bulamayız. Medeniyet, terakki, insanlığın ve hayat tarzlarımızın — te- kâmülü hepsini de harcamıştır. Kadıköyünün çekçek arabaları şim- diye kadar bu kanunun hükmünden Demek ki Kendileri başka nasılsa hariç kalmışlardı. sıra artık onlara da gelmiş. için, kadere boyun eğmekten hiç bir çare göremiyorum. Ancak bir tek tesellileri şu olabilir: Dünya mütemadi tekâmül ve terakki halindedir. Bugün çekçek arabalarının harcanmalarına sebep olan ellektrikli tramvayın yerine insanlar her halde başka bir şey icat ve ikame edecekler ve o zaman elektrikli ttamvay da ayni akıbete muhakkak ki uğrayacaktır! K ae K aa -— Biliyor Musunuz - | — Matbaacılığı kim icat etmiştir? 2 — Arzı mev'üd neresidir? 3 — Titüs kimdir? 4 — Nilüfer Hatun kimdir? 5 — Yabani öküzlerin yaşadığı mem- leket neresidir? 6& — Vezüv yanardağı milâttan kaç yıll evvel püskürmüştür? (Cevapları yarın) i v Dünkü Suallerin Cevapları: 1 Baa Kartaca hükümdarı Amilcan Bar- ca'nın oğlu İspanya ve Gal yolu ile Rama- ya saldıran Kartaca kumandanı Anibal'dır. 2 — İran seferine giderken oğlu şeh - zade Mustafayı çadır içinde boğduran pa- dişah Kanuni Süleymandır. F 3 — Acaibi seb'ai âlem, dedikleri dün« yanın 7 meşhur şeyi çunlardır. Musuldaki Halikarnas mezarı/ Firavun ehramları, İskenderiye feneri, İğodoa heye keli, Semiramisin Babil bahçeleri. Olimpte Jüpiter heykeli, Bergamada Diyana ma « bedi. Ş