6 — Sayfa Amerika mektupları : Altın tabakta yedirilen ziyafet yemeği: fasulye haşlaması ve yumurta Biz tok karnımıza suya girmeyiz, halbuki Amerikalılar bunu hazım için elzem buluyorlar vi Amerikada bir köy son feyezan osnasında sular altında Connetitade (mayıa) (Hususi muhabiri Amaerikan köylerinde » at etmek ve başımı din - lendirmek zengin ÂAmerikahlarla be- yaber buraya geldim. Eminim ki köy dedi- ğim zaman gözünüzün önüne garıl şın) akan bir dere, bahçelerin içinde ufak tefek sar- maşıklı evler, kuş sesleri, altın tarlalar ge- hlir değil mi? Hayır, Amerikanın - köyleri böyle değildir. Orada da medenli hayatın bütün icapları gözönüne alınmış ve Ama- zikalıların kaprislerine uygun bütün terti- bata yer verilmiştir. Dün akşam bir,köy evine davetli idik, alt katta, bir kısam davetliler çatılmış kaş- larla biriç oynarlarken, nisbeten genç olan erkeklerle kizlar taraçada flört ediyorlar - dı, ben de pencereden yeşil ağaçlar, ren - gürenk çiçekler balinde göle fışkıran ba - harı seyrediyordum. Amerikalılar misafirlerine kargı çok ki- bar hareket ederler ,evin sahibesi sizi ra - hatsız etmemek için her nevi seremoniyi ilga etmiştir. Kendisi toplantının en ailik gahsiyetidir. Canınız sıkılırla hiç kimseye görünmeden kaçabilirsiniz, ayıp sayılmaz, mizden) — yim, biraz başınız ağrıyorsa, husüsi bir odu açtınp l Kahvaltilar, İngilizlerinkinden daha az mufassaldır. malüm ya İngilizler kahval- tılarda balık, biftek, havyar gibi — şeyler yerler, Amerikalılar, meyva şurubu, kam- posto, sahanda domuz yağile pişmiş yu - Bir kız Sevdiğini Erkeğe söylemeli mi? «Bir gençle tanıştım. Bana karçı müthiş bir alâka gösterdi. Ben gen bir vaziyet aldım. Ben de onu sev- dim, fakat hissimi bir türlü — kendisine ihaaa etmeğe cesaret edemedim. O da hihayet nevmit oldu ve benden uzak- laştı. Bu yüzden onu kaybettim, Ben bir kızın erkeğe hissini söylemesinin doğru elmayacağını zannediyordum. Ne der- siniz ? çekin- Şaziye Çekingen davranmak başka, hissini töylemek istememek başka şeydir. Bütün çekingenliğinize rağmen — hissinizi —ona anlatmanın yolunu bulabilirdiniz. Bilâ- kis ona alâkanızı bissettirmekle cazibe- Biz artar, ve onu kendinize — daha çok bağlardınız. Çok naz erkeği usandırır. * «Nişanlıydım fakat ailece tanıştığı- miz bi dost kadın bana mütemadiyen nişanlımın kusurlarından bahsetti ve ni- hayet ondan soğultu. Nişanlımın aynıl: aıktan sonra çok bedbaht olduğunu, ve ı nişanı bozmakta hata ettiğimi rum. Bunu nasil tamir edeyim.» larından ziyade kendi fikirleriyle reket eder. Bilhassa bu işde kadın ar- kadaşların nasihatlerine hiç gü Kukançlık yüzünden saade! bilirler. Maamnafih mademki iki pişmansınız araya ikinizi de tanıyanlar- dan birini koyunuz, bu suretle iki tara- fın da izaeti nefsi bozulmakaczın vaziyet düzeliverir. dim. İşim fena değil, dört kızla alâka- darım. Hepsini ayni derecede rum. Hepsi de onlarla evleneceğim diye benimle ulükadar oluyorlar. Benim ye- rimde olsanız ne yaparsınız? |murta yiyorlar, kahvaltı biter bitmez, her- kes bir tarafa gidiyor, bir çok kimseler, masadan kalkar kalkmaz, doğru yüzme havuzuna atlıyorlar, ve bunlara hiç bir şey olmuyor. Tok karnına suya girilmez diye bir söz vardır. Congestion yapar, adam &- lürmüş, orada ne ölen var, ne de bandan yahatsız olan.. Genç bir kıza bu fikrimi söyledim — Siz Avrupahlar garip insanlı dedi, su hazmi teshil eder. Ben tıka basa yemekletden sonra havuza girmezsem ta- miz, hat edemem. Buruda bir de aklımın ermediği başka bir şey var, biz terleyince ninelerimiz, an- nelerimiz, sırtımlza havlu, tülbent koyar- lar. Halbuki, Amerikalılar, öyle yapmı - yorlar, teniste sucuk gibi terledikten son- ra, doğru ha Tarının harar h'ç biri zatürrece olmak şöyle dursün nezle bile olmuyorlar. Amerikalılar bir de geceleri banyo yap- maktan fevkâlâde zevk duyuyorlar, ta- dına bakmak için bu işe bir kere de ben burnumu soktum, fakat o siyah sudan, ü- zerime doğru yükselen koyu çini mürek- kebi dalgalarından hiç bir zevk duymadım, bana, sanki köpek balıkları, deniz yılan- ları, ahtapotlar boğazıma sarılacakmış gi- bi geldi. Halbuki bilhassa Amerikalı bayanlar bu karanlık sudaki banyolara bayılıyorlar, he- (Devamı 8 uncu sayfamizda) za atlayıp kızarmış yanak- rada söndürüyorlar ve anlıyo- Şükran İnsan sevgi ve evlenme işinde başka- ha- * «28 yaşındayım. — Askerliğimi bitir- geviyo- Karagümrük: G. Dıktürk * İnsan bir kaç kadınla dost olabilir, fakat birini sever. Siz üç dört kızla bir Hen dosi gibi muhakkak ki bunlardan birini rinden fazla seversiniz. Hangisini — sevi- iniz. — Fakat diğerle- tanışabil TEYZE BON POSTA (40 “ Son Posta ,, nın müsabakası: — Tarihi Vak'a Ve 40 Tarihi Tablo Sizl en fazla alâkadar eden tarihi vak'a hangisidir, tariht vak'aları canlandırmakta en çok muvaffak olan ressam kimdir ? 15-Kral Lir ile Kordelya — Kraliçe Elizabet devrinde yaşamış olan Bnmektedir; ha Lir trajedisinin mevzüu şudur: Kral Lirin Goneril, Rega — - 5 Ça a ” Dört erkek ile üç kadın 50,00 hk bir zümrüd parçasını öle geçirmek |birbirleriyle uğraşmaktadır. Bu zümrüd parçası şimdiye kadar bir kaç elden geçmiş ve kimin eline düştüyse başına türlü türlü felâketler getirmiş veya urhulmadık maceralara yol açmıştır. Zümrüd parçası evvelâ Amerikanın en meşhur güzellerinden olan Lilian Russel'e ittk Ondan kızıma geçti. Fakat iddiala- ra göre bu şeamet yüzünden bir |yağını kaybetti. Taş daha sonra Amerika Elçilerinden Mister Moore'nin eline geçti ve elçi bunu bir müddet sakladı. O da çok Taş kısa bir zaman için &- geçmeden vefat etii. meşhur. muganni — Karusu'nun kaldı ve ondan eski İspanya — kraliçesine geçti. Rivayete Kral Alfons - ile karısının tahtlarını kaybetmeleri bu meş- um yüzük yözünden aldu. Lilian Russel vefat ettiği zaman bu 50,000 dolarhk yüzüğü kamı Doroti'ye b- yakmış ve kızmın üveği babası olan Mis- kansında göre ter Moors'e emanet etmişti. Mister Moore çok geçmeden bu yüzü. ğü, muganni Karusu'nun karısına verdi. Fakat Mister Moore'nin bu yüzüğü hediye etmeğe hakkı yoktu. Bunun an'ın kızı Doroti Madam Karusu'yn davü etmiş ve davayı kazanarak yüzüğü istirdal etmişti. Bu yözüğü Lilian'a kimin verdiği hâlâ bir sırdır. Fakat Lilian bir zamanlar Amerikanın en güzel kadını idi. Önun sofrasında — bu- Tunmak, onunla bir yemek yihek, şöhret kazanmağa kâfi idi. Bir çok kimseler böyle Üüzerine Lili- G. W. Jay. bu tablosu ile büyük İngiliz şairi Shakespeare'in kral Lear — Lir faciasından hazin bir sahneyi William Shakespeare bütün cihanın dehâsı karşısında hayran olduğu bir şeirdir. 1564 de doğmuş, 1616 da ölmüştür. Hayatı hakkında pek az şey bi- © kadar ki, Shakespeare'in, kendi ismini t gyan ölmez trajedilerin hakiki muharriri olmadığı iddin edilmi bu trajedileri o devrin yüksek sosyetesine mensup bir mütefekkir devlet adamı olan Sir Bacon — Beykn, Lord Rutland, Kont Derby, yahut Kont Oxford tarafından yazıldığı, fakat muharrir lik adi bir meslek gibi görüldüğünden Shakespeare adındaki bir aktörün iaminden istifade ettikleri zannedilmiştir. Yukandaki tabla ile bir sahnesi karaısında kaldığımız - kral Şimdiye kadar kim sahiî bugün de 4 erkek ve yaşatmaktadır. dirler, halbi dır. Bunlardan Goneril ile Regan babalarının daima yüzüne güe lerler, ona kazşı dışarıdan fevkalâde fazla bir sevg' eseri güster en küçükleri Kordelya, babasını, böyle nümayişe lere lüzum göstermiyen hakiki bir evlât aşkile sever. Nihayet çoli ihtiyar olan kral Lir krallığını iki büyük kızına bırakarak Kor « delyayi mirasından mahrum eder ve kendisi sarayın bir köşesind çekilir. Fakat bir kere krallığı elde eden Goneril ile Regan bax balarını bir zindana attirırlar. O zaman Kordelya yetişir. Mira » sindüân mahrum edilmiş bu fakir kızcağız babasının bütün felâe ketine ortak ohur, kral Lir kızlarından gördüğü bu munmele kar- şısında aklırı oynatır. Zindandan çıkarılır. Kordelya ile berabet serseriyana dolaşmağa başlar. Fırtıtalı korkunç bir gecede Kors delya ablaları tarafından boğdurulur ve kral Lir, küçük kızının cesedine kapanarak can verir. ve Kordelya adında üç kızı var- üç di Zümrüd yüzüğün ilk sahibi güzel Lillan Russel bir iltifat uğrunda her fedakârlığa katlan- mağa hazırdılar. Bunlardan birinin bu yü züğü hediye etliği anlaşılıyor. Fakat bu adamın ismi kimsenin bilmediği bir sırdır. Yüzük, davanın kazanılmasından son- ra Doroti'nin eline geçmiştir. Bu amralarda bu yüzüğü bir müddet muhafaza aden Miz- ter Moore d& İspanya kraliçesine 100.000 dolar, madam Karusu'ya 25,000 ve üveği kozına yahıız 1000 dolar birokarak fevat Reşad Ekrem Koçu Şeamet getiren yüzük oldu ise hepsi felâkete uğramış, adın onun yüzünden didişiyorlar etmişti, Möoore'un — vasiyetnamesi yerine getirilemedi. Çönkü bıraktığı mali kânenin bu parayı getirmediği ileri sürüb müş, ve eski İspanya — kraliçesine, yüzdü altmış tenzilâta razı olmadığı takdirde bu paranın kendisine bırakılmasının seheples vini tahkika Küzum hasıl olacağı söylermiş ve kraliçe yalnız 40,000 dolar almağa va: m olmuştu. Fakat Madam Karusu ayni teke HBA kabul etmediğinden parasını tastamağ aldı. Mister Moore'un yarı servetini üveğl kazına bırakması lâzım geldiği halde bunu yapmamasının sebebi, kıziın yüzük üzek viade terar etmesi ve üveği babasını gaze- telerin diline düşürerek darıltması idi. Şeamet yine yüzükteydi Dorati de anası gibi sabneye — intisap etti ve büyük bir dansöz olarak — şöhrel buldu. Fakat günün birinde Doroti bir ka«s zaya uğradı ve bir ayağını kaybederk dans etmekten mahrum oldu. Bunun da yüzük yüzünden ileri geldiğine şüphe edilmedi. Fakat yüzüğün şeameti bu kadarla da kalmamış, onu istirdada çalışan avukatlar- dan biri de bir kazaya uğramış ve mesle. ğini bırakmağa mecbür kalmıştı. Doroti'nin yüzüğü istirdat etmesinden sonra anasının bıraktığı bir takım borçlar yüzüğü telidit etmeğe başladı. Alacaklıla- zın başında 15,000 dolar ev kirası isteyen biri vardır. Di alacaklılar da dört erkek, üç kadından mürekkepti. Bunlar yüzüğü satarak alacaklarını tahsil etmeyi ummaktadırlar. Fakat Doro- ti, buna razı olmamakta, aralarındaki di- dişme hâlâ devam etmektedir,.