—_—————ü 6 Sayfa Misli görülmemiş bir hırsızlık Lehistanda köprüyü çaldılar Büyük demir köprüyü üç gün sürdü, köprünün hiç kimse şüphelenmedi Çalınan Beş on gün evvel Lehistanın Kutnnlenluşılmqtır. Şimdi zabıta hem köprü- kasabasında şimdiye kadar eşi, emsali görülmemiş bir hırsızlık yapılmıştır. Hırsızlar Kutno kasabası ecivarında Öhniyo ırmağı üstündeki demir bir köprüyü çalmışlardır. Hırsızlar köprüyü sökmek için lâzım gelen bütün alât ve edevatı vinçleri ha- zırlamışlar ve bir gün gelip çalışmıya başlamışlar, Üç gün üç gecede hem köprüyü sökmüşler hem de köprünün bütün demir aksamını kamyonlar ile bâlâ izi bulunamıyan bir yere naklet- mişlerdir. Ahali köprünün dcğîştiıik(cğiniı zannederek bu ameliyatı günlerce memnuniyetle seyretmiş, memurlardan hiç birisi de bu adamlardan şüphele- nip de resmi ruhsat tezkeresi isteme- mişlerdir. Hırsızlar köprüyü yerinden kaldırıp ortadan kaybolduktan s#onra yenisinin yapılması için de bir teşebbüs ve ha- zırlık görülmeyince alâkadarlar hare- kete geçmişler, köprünün ne olduğunu araştırmaya başlamışlardır. Kutno polis merkezi nafia mühen- disliğinden köprünün ne olduğunu sormuş, alınan cevap herkesi hayrette bırakmıştır. Çünkü nafia dairesi köp- rünün devlet ve belediye tarafından söktürülmediğini, tamirinin “ ve değiş- tirilmesinin de mevzuu bahsolmadığını bildirmiştir. Bundan sonra köprünün bir çete tarafından sökülüp - çalındığı (CÖNÜL İŞLERİ Okuyucularıma Cevaplarım... Ayvansarayda Alâeddin: Bu şartlar içinde evlenip de hem — bet- bhht olmağa, hem de bedbaht etmeğe lüzum yoktur. Nişanı bozmanız — daha muvafıktır. * İzmitte M. K. Kıskançlık bir tabiat meselesidir. O. ©a itimat telkin edecek tarzda hareket ederseniz kıskanmasına sebep kalmaz. * İznikte O. O. O.: Kızım, çok çocuksun. Daha bu yaş- #a evlenme vaadi yapılmaz, — Binaena- leyh ne gencin vaatlerine inan, ne de ten ona bir şeyler vaadet. Hattâ müna- ru olur. büyük muharrirlerden ve Atina akade- kilmişti. da bir gezintiye çıkan edip bir tarla da gençlere taş çıkartacak bir şekilde |çalışmakta olan bir ihtiyara rastgelmiş. ye önünüze çıkan fırsatı tekmelemeyi - niz. Aradan bir sene geçmiş, daha ne olacak. Siz gençsiniz, ilelebet matemli duramazsınız. hırsızlar bir sökme ameliyesi tam tamir edildiği zanniyle Köprü yü, hem de bu köprüyü çalanları ara- —e Bir asırlık adam Sudan başka birşey içme- diği söylenince atıldı: “ Râakıdan başka birşey içmedim !,, Yunanistanın son asırda yetiştirdiği misi azasından Gavrilidis için geçen- lerde büyük merasim ile bir heykel di- Vaktiyle — Makedanya tarafların - Orada durup biraz ihtiyarın çalışmasını seyrettikten sonra yanındakilere: — Acaba kaç yaşında diye sormuş- tur. Yüzden fazla cevabını alınca hay- ret içinde kalmış, ihtiyarın yanına 80- kularak: — Senin için yüz yaşından fazladır diyorlar doğru mu? diye sormuştur. — Tabif doğru cevabını alınca da: — Öyle ise şimdiye kadar ağzına iç- ki koymamışsındır. demiştir. İhtiyar yüzünü çevirip uzun uzun bakmış, sonra da:, — Ne diyorsun Allah aşkına? Ben hayatımda ağzıma bir damla bile su koymadım, sadece rakı içtim. Cevabını vermiştir. İznikte D. K. M. N: Ablaşızın matemini tutacaksınız di- Tokatta M. J.: Kadının arrusu kocasından ayrılması için kâfi değildir, boşanma, bahusus üç çocuklu bir kadının evini bozması o ka. dar basit ve kolay bir iş değildir. Onun yaptığı muvakkat bir zaafın neticesi - dir, Ayıldığı zaman yaptığına pişman olabilir. Onu teşci edecek hareketler - * Ankarada Mehmet 8. Bahsettiğiniz — kız, evlendikten — son- ra yapılacak bir şey kalmamıştır. Ni - kâhı bozmak kolay değildir. — Nikâhl kaldığı müddetçe bu kızla evlenmenize imkân yoktur. Bu sebeple sizin için em. vi vakü kabulden başka çare kalmamış- tır. TEYZE cak değilim. Ve bu satırları okuyunca gö- | |cömert bir gençti. Halifenin bir terzi Veski esvap tamiri için bazirgân gibi pazar- SON POS L M Kedili Kadının ölümü kanıksamış ağzında bile insanı bir'an dü- şündüren garip bir ifadesi var: «Dünkü nüshamızda faizcilik yaparak geçinen Mevhibe isminde bir kadının evin- de ölü bulunduğunu yazmışlık. — Yapılan tahkikatta Mevhibe'nin gıda alamamak yü- Mevbhibe se- oturmakta bile ateş bulunduğu erhalde acı ve hazin bir ölüm. Ga- zete sütununun ölüm — haberlerine zünden öldüğü anlaşılmıştır. nelerdenberi tek bir odada imiş, kışın en soğuk günlerind yakmamakta, ve beslemekt 15 kediyi koynuna almak süretiyle wıtmak ta olduğu anlaşılmıştır.o Bu ölümün hazin ve feci tarafını aça ile Şehir tiyatrosunun sahnesine bırakıyorum. Fakat rları nakletmek- zümüzün önünde karakteristik hatları beliren Molyer'in «Harpagono unu bir islâm tarihinden şu « ten kendimi alamıyacağım: Ebu Caferülmansur, Abbasi halifeleri> | nin en büyüklerinden biridir. Elmansur, | gayet zarif bir simaya, pek parlak vasılla- | ra malikti. Fak ve tamahkârlı yeni elbise fa tamir ettiri, yegâne noksani hasisliği idi. Hattâ hizmetçilerine rmez, eskilerini bir kaç de- nihayet tersini yüz yaptır- tır, onu da bir kaç kere tamir ettirtir, ve bütün bu işler için terzilerle bizzat uzun u- zadıya pazarlık ederdi. Bir defa yine sara- ya bir terzi çağırttı, hizmelçilerinin — eski başladı. Bu sırada yanlarına oğlu prens Mehdi gir- di. Mehdi, babasının tamamen aksi, çok esvaplarının tamiri için pazarlığa ile hğı oğlunun gücüne gitti; babasının kendi- sine lâyık olmayan bu vaziyelini yüzüne vurmak, onu mahçup etmek istedi: t — Baba, çok üzülüyorsun, #ğer müsaa-| yordum. Etrafta bahriye askerlerinin kı- de edersen ben hizmetkârlarına yeni birer yaletine giren kadın garsonlar hizmet edi- kat elbise yaptırayım, dedi. dı. Yerinden kalktı, "oğlünü? — Teşekkür ederim oğlum! dedi. Ve sonra terziye Mehdiyi göstererek : — Artik oğlum ile görüşürsünl.. Diye ilâva etti. Ve dışarı çıktı. Ve o yıl, Abbasi halifesinin saray hademeleri Mehdi tarafından giydirildi, Elmansur bir para bile yardım etmedi. Reşad Ekrem Koçu Köketi Eşarplar | Kadin giyiminde, kedın zevkin a ölçüsü daha ziyade şapka, eşarp, port- föy, sentör gibi şeylerle ölçülür. Bilhassa — eşarplar bu — mevsim - de en fazla nmazanr dikkati celbe- den süslerdir. Resimdeki eşarplardan biri şapkasiyle ayni desen emprime - kardı ile birdir.. M. F. Hindenburg balonu rekor kırdı Nevyork 9 (Hususi) — Hin- denburğ hava gemisi geceleyin ay ışığında Nevyorkun üzerinde |Sokaklar tıpkı nümayiş veya miting var- mış gibi kalabalıktır. Halkının kanı sıcak- tar ve hepsi de Akdeniz muhitinin hararet- K insanlardır. Barselon'a çıkar çıkmaz ki- tapçı olduğunu sonradan öğrendiğim bir adama sordum: gibi başını salladı. rını geçirmeğe gidiyor, dedi. Hey gidi gün- yorlardı. Her masanın üzerinde cıvıl Elmansur'un gözleri birdenbire parla- | yı) öten kanarya kafesleri, yarı karanlık olan salona başka bir hayat veriyordu. Eski güzelliği ve hayatı kalmamış. Ne der- İsiniz? dedim. di. Söyledikleri biraz da dağru, —meşhur silâh kaçakçıları, Kanarya adalarına yer- Teştiler, casuslar, mimlenmemek için artık bu taraflara uğramıyorlar, hem size hay- ret edeceğiniz bir şey söyliyeceğim: Ben bu yerler hakkında bir reportaj tm. Yazıma bir Mahalleye bi tün dünya milletlerinden nümüneler bulu. nan'bü yarda'bir gece 'bir tek Çinliyö vas- geldim. Ve bunu fırsat addederek buraya «Çin mahallesi» ismini verdim. caklar ki derhal © mahalleye «Çin mahal- takriben 20 bin kişi oturur. barsızlar, kokain ve hercin kaçakçıları, be. yaz kadın ticareti yapanlar, suik astçılar, bir ücret mukabilinde kendinize orada bir yardımcı bulabilirsiniz. Almanya lehine çalışıyordu. Bir gün harp esnasında Puankareyi vurdurmak — istedi. Barrio - Chino'da profceyönel — bir katil buldu. 100 bin peçetaya pazarlık ettiler. Fakat son dakikada profesyönel katil or- dendir, Diğer tafta eşarp, #apkanın ko-|tedan kayboldu. Ve aözünde duramamak mayıs 10 SEYRHAT MEKTUP—LARİ Hergün 70 zabıta vak'a- sına sahne olan mahalle Barselonun sabıkalılar mahallesinde her milletten insan vardır: Beynelmilel hırsızlar, kokain kaçakçı- ları, beyaz kadın tüccarları profesyönel suikastçılar... Barlarda kokain sigara verilir gibi ikram edilir müşlerdi. İki varyete numarası — arasında dana edilebiliyordu. bann — anlattıklarına Barselon hayatiyetini kaybetmemiştir. bilmek için her gece 300 peçeta ceza ve- riyormuş. İçeri biraz yadırgayarak girdik. Masa- larda oturanlar, biribirlerine sigara ikramı eder gibi kokain veya herocin — veriyorlar, ve enfiye çekenlerin serbestisiyle bu uyuşe turucu maddeleri iliklerine kadar teneffüs ediyorlar. Bir aralık, caz hızlı hızlı çalmağa baş- — Barrlo Chino nerede ? İçini çekti. «Nerede o eski günler» der — Orası cennet oldu, herkes bal ayla» ler heyl.. ladı, masalar yerinden oynadı, — bıçaklar Barrio Chino'nun İsmi parladı. Ve: O akşam Francisco isminde bir gaze.| —— Poli Sesleri duyuldu. Kapıdan . çeri polis girince, kavgacıların her biri, kollarına birer kadın takarak, hiç bir şey olmamış gibi dansa başladılar, pos bıyık- h bir emniyet memuru — kapının önünde beş on dakika boşuna bekledi. Ve - çıktı, gitti. Arkadaşım : — Buradaki zabıta vak'alarının günde- lik miktarı 60 ilâ 70 arasındadır. Şu kar- gmda dolaşan adam yok mu? Onun kim olduğunu kimse bilmez. Bir kaç kereler tevkif edildi, fakat kendisini mahkümiye- te sevkedecek bir emareye rasgelinemedi. *i için serbest bırakıldı. Kimdir. Nedir? Necidir? Kimse bilmiyor. Adamı yanımıza çağırdık. Şarkı söylek yerek geldi. Çeşit çeşit, Anarşist nutukla- ı söylüyordu. Arkadaşım eline 30 peçeta sıkıştırdı. O da yeleğinin cebinden — ufak bir paket çıkardı ve masanın üzerine bı- raktı. Arkadaşım: — Verdiğin şey Asidborik — olmasın, (beni gösterdi), efendi yabanc. değildir, dedi. — Alışkin olmadığı yüzünden — belli, Oni re bir rejete tanzim ettim. — Yari eci ile tahtelarz bir lokantada yemak yi- €- Muhatabıma sordum. — Barrio Chino artık — dağılıyormuş. Muhatabım: — Size mül ga ile anlatmışlar, — de- yapmış- serlevha — koyamadım. üm uydurmak lâzımdı. Bü- İspanyollar bu tabiri pek beğenmiş ola- lesiv tabirinin İspanyolcam —olan Barrio |Yarıya... Chino'yu koydular. Kabadayılar Biraz #sonra gideceğimiz — mahallede Büyük ve maruf katilleri mahalle sa. kinleri çok severler. Onlara âdeta teabbüt ederlermiş. Beni gezdiren arkadaş bunlara Bit şu vak'ayı anlattı: Primo dö River Anarşist ve suikastçı- lara karşı büyük bir mücadele açmıştı. Hepsini yakalatıyor, ve elde edernedikleri- ni ise öldürtüyordu. — Suikastçıların — şefi Barrio'da saklanmiş ve polis — tarafından bir türlü tutulamamıştı. Aradan bir müd- det geçti, suikastçı bulunduğu — yerde o turmaktan usandı, tehlikeyi atlattığını zan- mederek sokağa çıkacak oldu... Fakat Bar- selonda bir polis tarafından tanındı. Kaç. mak istedi ve bir kurşunda yere - serildi. Haber Barrio Chino'ya derhal — gitti, suikaatçının arkadaş ve hayranları, mak- Beynelmilel profesyönel hep orada yerleşmişlerdir. ini vurdurmak isterseniz, az Meselâ Puankare'yi Vuracaklardı!, Barselonda oturan bir Alman kitapçı, nazaran, barın sahibi, çıplak artist oynata. | şerefsizliğini bir daha Çin görünmemekle ödedi. mahallesinde Barrio Chino Gecesi! Arkadaşımla beraber saat on bire doğru esrarengiz mahallenin içine daldık. Bana söylenen sözlerin doğru olmadığını, #can çekişiyoro dedikleri, yerin hâlâ dün- uçtu. Kendisini yirmi tayyare |yadaki emsallerine taş çıkaracak derecede karşıldı. Manzara son derece gü- zeldi. Hindenburg 62 saatte Ok- yannsu geçerek rekor kırmıştır. Hariciye kâtibi umumisi Moskovada Moskova, 9 (A. A.) — Numan ioğlu , i 'dan Moskovaya dönmüştür. hareketli olduğunu gördüm. Her açılan ka- pıdan, sokağın karanlığına çeşit çeşit ses- ler aksediyordu. Boyalı, buzlu. camlardan renk renk işıklar, dar sokakları aydınla- tıyordu. Kendimize bir rehber bulduk. Bu rehber için Barrio Chino'nun gizli ve bi- Enmedik tarafı yoktu. Yeni açılan bir bara girdik, duvarların- da Çinli resimleri vardı. Garsonlar, Çinli mandarenleri andıran kıyaletlere — bürün. tulün etrafına geldiler, © kadar kalabalık- tılar ki, polis onları dağıtmaktan çekindi. Ölünün etrafında bir halka çevirdiler, ka- dınlar, diz çöküyorlar, sizan kanı ile men- dillerini buluyorlar. Ve yadigâr diye gö. Göslerine bastırıyorlardı. (Paris Sair) / Bulgaristanda hükümet aleyhine tahrikât Sofya, 9 (Hususi) — Burada geçen gün hükümet adamları aleyhinde ittihamlarla dolu bazı beyannameler dağıtılmıştır. Bunun üzerine zabıta bir kaç kişiyi tev- kif etmiştir.